Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

Salih Keskin
www.inovasyonuzmani.com

Müşterisini dikkate almadan ürün ya da hizmet üreten hiçbir işletmenin başarılı olma şansı yok. Bu yüzden, müşterinin isteğini anlamak için de azımsanmayacak bütçeler ayırmak, bir zaruret.

Araştırmalarda; tüketicilerin beklentilerinin daha çok geçmişteki satın alma deneyimleri, çevrelerinde üreyen ve açığaçıkan fikirler ve firmaların tanıtımları ile reklamlarıyla şekillendiği ortaya kondu.

Sadece müşteri beklentilerini dikkate almak, aslında klasik iş dünyasının bir argümanı. Şimdi ise teknolojik ölçüm sistemleriyle müşteriyi iyi tanımak ve ona göre yönlendirmek, markaların yaptığı rutin işlerden sayılıyor.

Ne var ki, günümüz hengâmesinde müşterilerin beklenti dünyasının sürekli genleşiyor olması, rekabeti daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Hızla değişen beklentilerin bir sonraki evresini tahmin etmenin ve böylelikle rekabette öne geçmenin neredeyse tek yolu, sürekli inovasyon yapmaya odaklanmak.

Japonya’nın eski başbakanlarından olan Junichiro Koizumi’nin, sürekli inovasyon ile tam ve serbest bırakılmış insan kapasitesinin Japonya için yeniden doğuş sayılacağını ifade eden sözü, sürecin nasıl ele alınacağını göstermesi açısından önemli.

Beklentilerin bu kadar hızlı değiştiği bir dünyada ise her zaman çok yaratıcı ve farklı ürünler/servisler ortaya çıkarmak mümkün olmayabilir, olmayabiliyor.

Bu çerçeveden bakıldığında bir filozof tarafından sarf edilen şu söz oldukça manidar: “Küresel sektörler, bir firmanın dünya çapında rekabet etmesini veya stratejik dezavantajlarla yüzleşmesini gerektiriyor.”

ABD’deki bir ‘PR’ kuruluşunun ‘müşteri beklentilerinin karşılanması’ üzerine yaptığı araştırmada, her yıl müşterilerin beklentilerinin daha da arttığı ortaya çıkarken, araştırmaya katılan firmaların yüzde 64’ü beklentileri karşılama konusunda geçer notu bile alamamış.

Konuyla ilgili Kevin Roberts ise “Dikkat ekonomisinden cazibe ekonomisine ve daha sonra da katılım ekonomisine hızlı bir geçiş yaptık. Bu devir, tüketicilere paylaşımcı deneyimler yaşatarak duygularını harekete geçirecek ve onların katılımlarını sağlayacak markaların devridir” diyor. Yani, ‘hep yenilikçilik ve rekabet’ odağını deneyim ekonomisine doğru kaydırdığımız birsüreç yaşıyoruz. Bu değişim bir günde olmadı elbette.

İlk başlarda bir ürün ya da hizmetin kendilerine ‘sadece sunulmasını’ bekleyen tüketiciler, bugün satın alma aşamasının yanı sıra öncesinde ve sonrasında da aktif olarak rol almak istiyorlar.

Müşteri beklentisinin havasının iyi solunduğunun belki de en kırıcı örneği Amazon Dash. Amazon Dash, bu zamana kadarki bütün alışveriş alışkanlıklarını yerle bir edeceğe benziyor. Kurumlarımız bu sürece ne kadar hazır, onu göreceğiz…

Amazon Dash, internet üzerindentelevizyon kumandasının dörtte biri kadar büyüklükte olan bir cihazı müşterilerine bedelsiz veriyor. (Amazon Dash Wand) Bu cihazı, eksiklerinizi kısa sürede gidermek için kullanıyorsunuz. Nasıl mı?

Diyelim ki evinizde çay bitti. Cihazı çay paketinin barkoduna yaklaştırdığınızda siparişi vermiş oluyorsunuz ve siparişiniz en kısa zamanda, marketten daha uygun şartlarda adresinize teslim ediliyor. Ödemesi ise otomatik talimatınıza uygun olarak, kredi kartınızdan çekiliyor.

Firmanın ürünle ilgili bilgilendirmesi şöyle: “Amazon Dash Wand (aslen sadece Amazon Dash olarak markalı) 2014 nisan ayında piyasaya sürülen ve kullanıcıların barkodları tarayarak/ürün adlarını yüksek sesle söyleyerek bir alışveriş listesi oluşturmalarını sağlayan, Wi-Fi bağlantılı bir cihaz.

Şirketin çevrim içi market teslimat hizmetiolanAmazonFreshile doğrudan bağlantı kuran Amazon Dash, ‘bir daha asla bir öğeyi unutma’ mottosuna sahip. Kullanıcıların cihazı mutfak tezgâhı gibi kolay ulaşılabilir alanlarda tutması önerilir. Böylelikle ailenin her üyesi alışveriş listesine ürün ekleyebilir.”

Amazon Dash Wand, Amazon’un İlkNesnelerinİnterneti(IoT) cihazı.

15 Haziran 2017’de tarayıcının yeni bir sürümü Amazon tarafından duyuruldu. Yeni sürümdeAlexa, kullanıcılarınAmazon Prime Now’dantarifler ve sipariş istemesine olanak tanıyan dâhili olarak bulunuyor. Amazon Dash birden fazla bileşenden oluşuyor:

  • Evdekitüketici ürünlerini yeniden düzenlemek için kullanılan,Wi-Fi bağlantılı bir barkod tarayıcı vesesli komut cihazıolan Amazon Dash Wand,
  • Evin etrafına yerleştirilebilen ve dezenfektan mendiller ya da kâğıt havlular gibi ürünleri sipariş etmek üzere programlanabilen, küçük tüketici elektronik cihazı Amazon Dash Button.

Demek istediğim, alışverişi tam bir deneyime dönüştüren ve bir devrim sayılabilecek olan Amazon Dash ürünü, piyasayı önümüzdeki süreçte sarsacak bir ürün olacağa benziyor.

Bu minvalde, bir düşünürün, “Geleceğe yönelik bir öngörü olarak insanlarda merak uyandıran trend anlayışı artık geride kaldı.

Bu çağın dinamiğinde yarın değil, bugün hayata geçen trendler anlamlıdır” sözü, nasıl bir değişim geçirdiğimizin ayak seslerini çağrıştırıyor. Peki ya siz, alışveriş dünyası için yazılmış tüm kuralları unutmaya hazır mısınız?

07 Şubat 2020 Cuma