Av. Muhammet AKSAN

Av. Muhammet AKSAN

Diğer Yazıları


Markalaşma, marka sahibi bakımından özellikle prestij ve ekonomik anlamda oldukça önem arz eden bir değerdir. Bir başka ifade ile marka, genel anlamıyla bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerini, bir başka işletmenin mal ve/veya hizmetlerinden ayırmaya yarayan işaretlerdir. Dolayısıyla marka, bir gerçek veya tüzel kişinin en önemli mal varlıklarından birini oluşturur. Marka hakkı ve marka tesciline ilişkin hukuki düzenlemeler ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında yer alır.

 

MARKA NASIL KORUMA ALTINA ALINABİLİR?

 

SMK uyarınca, bir işaretin marka olarak korunması tescile bağlanmıştır. Her ne kadar tescilsiz markaların korunmasına ilişkin istisnai durumlar söz konusu olsa da kural olarak markaya kanun kapsamında sağlanan koruma tescil ile doğar.

 

Tescilli bir markanın korunma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıl olup söz konusu korumanın daha uzun bir süre devamının sağlanması için her 10 yılda bir marka yenilemesi yapılması gerekir.

 

MARKA SAHİBİNİN HAKLARI VE YETKİLERİ

 

Tescil edilen ve Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde tutulan sicile kaydedilen markaya bağlı haklar münhasıran marka sahibine ait olur. Bu doğrultuda SMK uyarınca marka sahibinin hakları ve yetkileri şu şekildedir:

 

  • Marka sahibi, kendisine ait tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılmasının önlenmesini,
  • Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasının sonlandırılmasını,
  • İhlale konu kullanımın aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, Türkiye’de ulaşmış olduğu tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tanınmış markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılmasının önlenmesini talep edebilecek. Nitekim yukarıda belirtilen durumlar aynı zamanda marka hakkının ihlali sonucunu oluşturur.

 

MARKA İHLALİNİN MEYDANA GELMESİ HALİNDE ALINABİLECEK AKSİYONLAR

 

Tescilli bir markanın izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde ticaret alanında üçüncü kişiler tarafından kullanılması halinde marka ihlali gündeme gelecek ve hakkı ihlal edilen marka sahibinin talebi üzerine ilgili işaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması yasaklanabilecek. Aynı zamanda marka hakkı ihlali oluşturan işareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi, ithal ya da ihraç edilmesi de marka sahibi tarafından yasaklanabilecek fiiller arasında yer alır. Ayrıca marka sahibi, marka hakkına tecavüz suçu kapsamında bu kişi/kişilere karşı suç duyurusunda da bulunabilecek.

22 Mayıs 2023 Pazartesi