Av. Muhammet AKSAN

Av. Muhammet AKSAN

Diğer Yazıları

Av. Muhammet Aksan

Koronavirüs (Covid-19) salgını sebebi ile pek çok işletmenin faaliyetleri aksadığından ekonomik olarak bu olumsuz etkileri hafifletmek amacı ile işçilere ücretsiz izin verilmesi akla geliyor. Ücretsiz izin, ülkemizde yaygın bir şekilde başvurulmasına karşın İş Kanunumuzda yer almayan bir uygulamadır. Kanun koyucu sadece belirli durumlarda (analık izni, yol süresi) işverene ücretsiz izin hakkını işçisine sağlamasını zorunlu kılmıştır. Bu istisnai durumlar dışında kullanılabilecek ücretsiz izin konusu, Yargıtay kararlarıyla açıklığa kavuşturulmuş ve tarafların ücretsiz izin konusunda anlaşmaları halinde ücretsiz izin süresince iş sözleşmesinin askıda kalacağı esası kabul edilmiştir. Ücretsiz izinde geçen süreler bakımından Yargıtay’ın farklı görüşleri bulunsa da işçinin rızası bulunmadan işverenin takdiri ile ücretsiz izin kullandırılamayacağı yönünde içtihat birliği bulunuyor.

İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

Özellikle Yargıtay’ın son dönemde işçinin işveren tarafından tek taraflı ücretsiz izne çıkartılmasını iş sözleşmesinin feshi olarak kabul ettiği görülüyor. Buna göre söz konusu işçilerin iş güvencesi hükümlerine tabi olup olmamasına göre ücretsiz iznin işçi tarafından kabul edilmemesi işveren tarafından iş sözleşmesinin kötü niyetli, geçersiz veya haksız feshi sayılacaktır. İşverenlerin yasal koşulları taşımayan ücretsiz izin sebebi ile ücret borcundan kurtulmak isterken kıdem tazminatına ve haksız fesih dolasıyla doğacak tazminat kalemlerine mahkûm edilebileceği hususuna dikkat etmesi gerekiyor. Ücretsiz izin talebinin işçiden ya da işverenden gelmesi bir fark yaratmıyor fakat işverenler tarafından özellikle ücretsiz izin hususunda uzlaşıldığına dair işçiden yazılı rıza alınması öneriliyor.

YARGITAY KARARI

“…Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir. Fesih bildiriminin yazılı olarak yapılması, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 109. maddesinin bir sonucudur. Ancak yazılı şekil şartı, geçerlilik koşulu olmayıp ispat şartıdır. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Ulaşma, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği andır.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/15110 E. ve 2020/2319 K. sayılı 17.2.2020 tarihli kararı)

17 Nisan 2020 Cuma