Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Türkiye çok önemli bir badire atlattı. Şimdi de bunun artçı etkilerini ve risklerini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu dönemde demokrasiye bağlı kalarak öncelikle uyanık olmalı, sonrasında da işlerimize kaldığımız yerden devam etmeliyiz. Bu nedenle yazının başlığı ‘kaldığımız yerden devam’ oldu. Yaşadığımız travma ve kayıplar sonrası dünya ekonomisi, Brexit, petrol fiyatları, döviz kurları yazmak çok anlamsız kalabilir. Ancak hayat devam ediyor ve işlerimize yeniden geri dönebilmeliyiz.

1. DÜNYA EKONOMİSİNDE ZAYIF BÜYÜME, DÜNYA MAL TİCARETİNDE KÜÇÜLME

2016’da dünya ekonomisi için zayıf büyüme beklentisi sürmektedir. Büyük Britanya’nın AB’den ayrılma kararı ile dünya ekonomisinde ve ticaretinde büyümenin olumsuz etkilenmesi beklenmektedir. Etki 2016’da daha sınırlı kalabilecektir. Ancak 2017’de etkinin daha yüksek olacağı öngörülmektedir. Brexit sonrası dünya ekonomisi 2016 büyüme beklentisi yüzde 2.5’dir. İngiltere, Euro Bölgesi ve AB’de büyüme beklentisi sınırlı ölçüde düşmüştür. Buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde büyüme beklentisi yüzde 1.8’e inmiştir. ABD büyüme beklentisi de aşağı yönlü revize edilmiştir. Gelişen ülkelerde ise büyüme beklentisi değişmemiş ve yüzde 4.1 olarak kalmıştır. BDT ülkelerinde ve Latin Amerika’da küçülme beklentisi azalırken, Sahra Afrika bölgesinde büyüme tahmini düşmüş, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için ise artmıştır.

Dünya mal ticaretinde küçülme 2016’da da sürmektedir. Yılın ilk aylarında küçülme oranı yüzde 8-9 aralığında gerçekleşirken küçülme oranı giderek azalmaktadır. Yılın ikinci çeyreğinde petrol ve emtia fiyatlarındaki artış değer bazındaki küçülmeyi sınırlamıştır. Yılın ilk yarısında dünya mal ticareti değer olarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.1 azalarak 8.23 trilyon dolardan 7.80 trilyon dolara inmiştir.

2. MB, SÜRECİ İYİ YÖNETİYOR ANCAK KREDİ NOTUMUZ KIRILIRSA SIKINTI OLUR

Merkez Bankası yaşanan gelişmeler ardından aldığı önlemler ile finansal piyasaların ve ödeme sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlamıştır. Ardından faiz oranlarındaki indirimi sürdürerek oldukça cesur davranmış ve piyasalara her eşeye hakimiz mesajı vermiştir. Son olarak da yeni bir iletişim politikası başlatarak ekonomideki tüm aktörler ile daha düzenli iletişim içinde olma kararı almıştı. Tüm bu kararlar oldukça olumludur ve OHAL döneminde finansal istikrarı koruyacaktır. Bu dönemde en büyük risk Türkiye’nin kredi notunun kırılmasıdır. Moodys muhtemelen Ağustos ayı içinde kararını açıklayacaktır. Yatırım yapılabilir kredi notumuzun kırılması halinde sermaye çıkışları, gündeme gelebilir.

3. FİRMALARA ÖNERİLER

Önerileri yerine getirmek elbette çok kolay olmayacaktır ancak yine de böyle bir dönemde firmalara aşağıdakileri öneriyorum: İç ve dış taahhütleri mümkün olduğunca yerine getirme. İç ve dış müşteriler ve tedarikçiler ile yakın ilişki ve karşılıklı bilgilendirme. İç ve dış müşterilere kolaylıklar. Harcama disiplini. İlave maliyet kontrolü. Kredi ilişkilerinde güncelleme. Daha yüksek kurlara karşı vadeli işlemler. Gereksiz ve acil olmayan yatırımlar için öteleme. Gereksiz varlık satışı ile ilave kaynak. Yatırım ortamını iyileştirme düzenlemelerinden yararlanma. Kamu için önerimiz de OHAL döneminin özel koşulları nedeniyle sıkıntıya girebilecek firmalar için özel bir program ve destek uygulanmasıdır.

Son Söz: İhtiyatlı olmaya devam

01 Ağustos 2016 Pazartesi