Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

DR. CAN GÜRLESEL

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş, ikinci ayına girerken küresel ekonomiyi de yavaşlatmaya başladı. Öncelikle insani açıdan savaşın bir an önce sona ermesi gerekiyor. Ayrıca savaş uzadıkça küresel ekonomi üzerindeki etkisi daha da artacaktır.

1. Savaş ikinci ayında

Rusya’nın Ukrayna’ya 23 Şubat günü başlattığı işgalin yol açtığı savaş, ikinci ayına girdi. Savaş, çeşitli safhalardan geçerken önemli insani kayıplar yaşanıyor. Savaş, yine Batı ile Rusya arasında her alanda kopmaya yol açtı. Karşılıklı yoğun yaptırımlar yaşanıyor. Diğer yandan, Rusya ile Ukrayna arasında müzakereler de yapılıyor. Müzakerelerde henüz ana konularda uzlaşma sağlanabilmiş değil. Çatışmaların ve müzakerelerin uzayacağı görülüyor. Buna bağlı olarak insani kayıplar da artacakken ekonomiler üzerindeki olumsuz etkiler de daha çok hissediliyor.

2. Küresel ekonomiyi yavaşlatıyor

Savaşın küresel ekonomi üzerinde üç önemli etkisi ortaya çıkıyor. Bunlardan ilki, yüksek enflasyon. İkincisi, küresel ticarette yavaşlama başladı. Üçüncü olarak da yine ekonomik faaliyetlerde yavaşlama görülüyor. Yüksek enflasyon hem üreticiler hem de tüketiciler tarafında yaşanıyor. Mart ayına ait açıklanan sanayi PMI verileri, ihracatta ve sanayi üretimindeki yavaşlamaları ortaya koyuyor. Çin’de ise salgındaki artış ile alınan kapatma önlemleri iktisadi faaliyetlerde küçülmeye yol açıyor. Asya ülkeleri, bu küçülmeden olumsuz etkileniyor.

3. Artan küresel enflasyon endişeleri

Pandemi ile küresel ölçekte yükselen enflasyon, savaşın etkisiyle birçok ülkede son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Yükselen enflasyonun nedenleri, büyük ölçüde arz yanlısı gelişmeler. Tedarik zincirlerinin bozulması ve yine tedarik endişeleri ile artan fiyatlar, savaşın yarattığı koşullarda daha da yükseliyor. Enerji, gıda ve metal fiyatlarında sert artışlar oluyor. Merkez Bankaları bir yandan ekonomik toparlanmayı korumayı, diğer yandan artan enflasyonu kontrol altına almayı hedefleyen sıkılaşmalara başladı. 2022 yılının geri kalanında daha az likidite ve daha yüksek faizler olacak.

4. Dolar güçlenirken yüksek enerji ve emtia fiyatları

Yakın dönemde daha güçlü bir dolar olacak. Öncelikle Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş sonucu dolar, güvenilir liman olma işlevi ile değer kazanıyor. Diğer yandan ABD Merkez Bankası Fed, ilki 5 Mayıs toplantısında olmak üzere yılın geri kalanında yüksek faiz artışlarına ve bilanço küçültmeye gidecek. Dolar, nisan ayında güçlenecek. Bir yandan arz sıkıntıları, diğer yandan savaşın ilave etkileri ile enerji ve emtia fiyatları da yüksek kalmaya devam edecek. Savaşın sona ermesi halinde dahi Rusya’ya yaptırımlar süreceği için enerji ve emtia fiyatları yüksek kalacak.

5. Türkiye ekonomisi de etkilenmeye başladı

Türkiye ekonomisinde de yavaşlama işaretleri başladı. Öncelikle iç talepte yüksek enflasyonun yarattığı yavaşlama görülüyor. Yüksek enflasyon ile fiyatlarda görülen ciddi artışlar karşısında iç talep zayıflıyor. Yine hane halklarının satın alma gücündeki erime de iç talebi sınırlıyor. Diğer yandan savaş, ekonomide yavaşlatıcı etkiler yaratmaya başladı. Başta yüksek enerji ve girdi maliyetleri ile tedarik sıkıntıları sonucu mal ve hizmet üretimleri olumsuz etkileniyor. Sanayide alınan yurt içi ve yurt dışı siparişlerde yavaşlama yaşanıyor. Buna bağlı olarak ekonomik büyüme ivme kaybetmeye başlamış bulunuyor. İvme kaybı devam edecek. Türkiye’nin dış ticaret açığı mart ayında 8.2 milyar dolar açık verdi. Enerji ithalatı mart ayında 8.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk çeyrek döneminde toplam dış ticaret açığı 25.6 milyar dolar oldu. Yıllık dış ticaret açığı 90 milyar dolara gidiyor. Türkiye, 2022 yılında finanse edilmesi zor artan bir cari açık ile karşılaşabilecek. Türk lirası da yüksek enflasyon, negatif döviz rezervleri, hızla artan dış ticaret açığı, artan dış finansman riskleri, kredi notu düşüşleri, savaşın yarattığı riskler ve küresel para politikalarındaki sıkılaşmanın etkileri ile değer kaybı baskısı ile karşı karşıya.

SON SÖZ: Savaşın ekonomi üzerindeki olası olumsuz etkilerine karşı reel kesime yönelik önlemler almalıyız.

08 Nisan 2022 Cuma