DR. İLHAMİ FINDIKÇI
Giderek ruhunu kaybetmesine sebep olduğumuz yeryüzünde, hızla yayılan insani krizi durdurmak, dünyanın temel sorunları arasına girdi. Aslında yaşanan, bir insani değer erimesidir. Hızla eriyen insanlık için liderler çözüm üretemiyor. Bu krizle başa çıkmak için insan odaklı yeni bir liderlik tarzına ihtiyaç olduğu kesin. Hizmetkâr liderlikten söz ediyoruz.
Liderlik, bir grup insanı aynı amaçlar etrafında toplama, çabalarını koordine etme, onları etkileme süreci olarak bilinir. Ortalama insani özelliklerin ötesinde meziyetleri, farklılıkları ve etkileme gücü olan kişidir lider. Bu farklarının sonucu olarak tarih boyunca bilim, sanat, kültür, askeri ve benzeri alanlarda liderlerin sağladığı gelişmelerle yol alıyor insanlık.
GÖNÜL VE AKLIN BİRLİKTELİĞİ
Otoriter, bürokratik, siyasal ve karizmatik lider tiplerinin yanı sıra son yıllarda hizmetkâr liderlik büyük önem kazandı. Zira klasik liderlik yaklaşımları, günümüz insanının yaşadığı ruhsal erime ile başa çıkmada yetersiz kaldı. İnsani kriz derinleştikçe insanı ve onun ruh dünyasının hakikatlerini yeniden keşfetme ihtiyacı doğdu.
Hizmetkâr lider; fedakârlığı, adanmışlığı, başkaları için katma değer üretmeyi, tüm varlıklarla bütünleşmeyi, onları yaşatmayı, hayatının öncelikli amacı haline getirir. Gönül ve akıl birlikteliğine odaklanır. Hizmetkâr liderin temel kişilik özellikleri arasında; insani değerlere duyarlılık, adalet, dürüstlük, bilimsellik, alçak gönüllülük, açık iletişim, değişime açıklık, sürekli öğrenme isteği, yüksek başarı güdüsü öncelikle sayılabilir. Hizmetkâr lider, düşünce, tutum ve davranışlarında başkalarını kendisine tercih eder. Esasen bu, her insan için arzu edilen ama işi liderlik olanlardan öncelikle beklediğimiz bir davranış biçimidir.
Acaba kaçımız ‘ben’ ile ‘sen’ arasındaki tercihte ‘sen’e öncelik veriyor? Varlığı, yoklukta arama derdi kaçımızın önceliği? İşimiz ne olursa olsun kaçımız insani değerleri, söylemin ötesinde uygulamada önceliyor? Kaçımızın aklı ve gönlü, şekerin çayda erimesi gibi birbirini tamamlıyor? Kaçımız diğer insanların, varlıkların, eşyanın eksikliklerini tamamlamanın peşinde?
Dünyanın düştüğü insani erime girdabından kurtuluş sürecinde medeniyet birikimimiz çok önemli bir kaynaktır. Küresel güçleri rahatsız eden de bu gerçektir. Yani ki insanlığın ihtiyacı hizmetkâr liderlik anlayışının öncülüğünü yapmamız mümkün. Kendisini bir gönül yolcusu olarak gören, içgüdülerini dizginlemiş, insanlık için çalışan ahlaklı kişiliklerden söz ediyoruz. Devletimizin sonsuza dek yaşaması için öz değerlerimiz ve ahlakımızı koruyarak demokrasimizi oturtmak, bilimsel bakışı geliştirmek, sadece kendi bildiğimizin bekçisi olmaktan çıkarak inadına çok çalışmak zorundayız. İçimizdeki ayrılıkları, görüş farklılıklarını zenginliğimiz görerek devletin varlığı, birliği ve bütünlüğüne yönelen saldırılara, milli mücadele ruhuyla karşı koyma vaktidir. Anne, baba, öğretmen, işçi, işveren, siyasetçi kim olursak olalım, birer hizmetkâr lider olmanın aktif çabası içinde olmamız elzemdir.