Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Diğer Yazıları

Dr. Veysel Adnan Ertemel

Geçtiğimiz yazılarda üretim teknolojilerinde artan dijitalleşme ve robotik sistemlerin dünyada işsizlik oranını arttırabileceğinden bahsetmiştik… Yapılan araştırmalar, 2025 yılına kadar dünya çapında işgücünün ilave yüzde 7’lik kısmının robotlar tarafından üstlenileceğini gösteriyor.

Siz de www.willrobotstakemyjob.com sitesinden iş alanınızı girip robotların sizin iş kolunuzu ne oranda tehdit ettiğini detaylı olarak inceleyebilirsiniz. Bu gelişmelere pandeminin etkisi de eklenince küresel ölçekte bir işsizlik dalgası önemli bir tehlike haline geldi.

Böyle bir dünyada çözüm önerilerinden biri olarak devletler tarafından vatandaşlara karşılıksız olarak verilecek evrensel asgari ücret (Universal Basic Income-UBI) fikri öne çıkıyor. Gelin, bu fikrin arka planını inceleyelim…

PİLOT ÇALIŞMALAR

Öncelikli olarak yine önceki yazılarda bahsetmiş olduğumuz dijitalleşen teknolojik ağlar, blockchain (kayıt zinciri) tabanlı yeşil enerji ağları, 3D yazıcılar gibi teknolojilerin üretim, enerji, lojistik boyutlarında bizi ‘sıfır marjinal maliyet’ toplumuna doğru götürdüğü bir gerçek…

Buna ilave olarak internet gibi birçok temel altyapı hizmetinin bedava verilmesi söz konusu olabilir.

Bu gelişmeler, vatandaşların temel yaşam giderlerinin uzun vadede düşebileceğini gösteriyor. Dolayısıyla genel olarak değerlendirildiğinde evrensel asgari ücretle geçinmek ütopik bir fikir değil… Bu konuda bazı pilot çalışmaları İsviçre, Kanada ve Finlandiya gibi ülkelerde görmek mümkün…

ÜÇ AYRI DÜNYA

Gelecek öngörülerinde insanların farklı kategorilerde 3 ayrı dünyada toplanacağı belirtiliyor. Bu vizyonda öngörülen dünyalardan yeşil dünya, sadece evrensel asgari ücretle yaşamını idam ettiren insanlardan oluşuyor. Bu insanlar sosyal sorumluluk ve benzeri faaliyetlerle, sevdikleri işlerle, doğayla meşgul olmakla kalmayıp dünyanın daha sürdürülebilir bir yer olması için regresyon neden serin ve benzeri süreçlerde de aktif rol oynayacak.

İkinci bir dünya olan turuncu dünya, maksimum iki yılda bir yenilenen teknolojik iş becerileri konusunda kendisini sürekli olarak geliştirmeyi başaran bireylerden oluşacak. Turuncu kelimesinin ilk harfi ‘T’ şeklinde olduğu gibi bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olup, diğer her konuda bağdaştıracak ölçüde bilgi sahibi olan bu kişiler, her yerde aranan kişilikler olacak. Turuncu dünyadaki bireyler tamamen proje bazlı olarak farklı projelere eklemlenip işi bittiğinde projeden ayrılacak.

Son olarak üçüncü bir dünya olan mavi dünyada çalışan insanlar minimum doktora seviyesinde, yüksek kalifiyede mühendisler olup tümüyle robotların çalıştığı otonom fabrikaların tasarımı ve idamesinden sorumlu olacak.

Özetle, teknoloji ve dünya hızla değiştiği gibi işgücü piyasası ve dolayısıyla yaşam biçimimiz de köklü biçimde değişecek. Kendimizi hangi dünya için hazırlayacağımızı şimdiden düşünmeliyiz…

28 Ağustos 2020 Cuma