Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

DOÇ. DR. NURULLAH GÜR

Türkiye ekonomisi zor bir dönemden geçiyor. Ekonomiyi, döviz kuru gibi tek bir parametre üzerinden değerlendirmenin hep yanlış olduğunu düşünürdüm. Halen de aynı fikirdeyim. Ancak, döviz kurlarında yaşanan son dalgalanmanın moral bozucu olduğunu da kabul etmek lazım. Kurdaki bu hareketlilik, fiyatlama davranışlarına ve enflasyona olumsuz yansıyor.

Enflasyonla mücadele ve finansal istikrar için ne gibi politikalar uygulanabilir diye düşünüldüğünde ana akım iktisat içerisinde akıllara ilk olarak sıkı para politikası gelir. Ancak, ihracatı ve üretimi desteklemek adına sıkı para politikasının tercih edilmeyeceği net biçimde ifade edildi. Günün sonunda eriyen TL ve artan dolarizasyonun önüne geçmek için de bir şeyler yapılması gerekiyordu. Bu amaç doğrultusunda ekonomi yönetimi bir dizi alternatif politikayı devreye soktu.

DOLAYSIZ VERGİLERDE AYARLAMA

Bu politikaların en dikkat çekeni, hiç kuşkusuz ‘Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat’ isimli uygulamaydı. Kur riskine karşı TL getirisini garanti altına alan bu politikanın yüzde 64’e kadar çıkan dolarizasyon eğilimini tersine çevirmesi hedefleniyor. Bu politika, kamu bütçesine belli bir yük bindirecek. Tabii eğer ilave bütçe açığının oluşmasına izin vermeden, yeni politikaların finansmanı için bazı vergi ayarlamaları yapılmazsa. Dolaylı vergiler üzerinden bunu gerçekleştirmek hem vergi adaleti hem de enflasyon açısından sorun teşkil edebilir. O yüzden dolaysız vergiler üzerinden ayarlama yapmak, daha doğru bir tercih olabilir. Bankada vadeli hesapta parası olmadığı için bu politikadan kazanç elde etmeyecek dar gelirli vatandaşların hazine üzerinden bu politikayı finanse etme ihtimali de böylece ortadan kalkabilir. Eğer vergi ayarlamaları yoluyla kaynak oluşturmazsa, o zaman da bütçe açığının finansmanı için kullanılabilecek para arzı ve borçlanma seçeneklerinin enflasyon ve kamu borç stoku üzerindeki olası etkilerinin dikkatle takip edilmesi gerekir.

VADELİ DÖVİZ SATIM İHALELERİ

Yeni politika setinin içinde yastık altındaki altınların finansal sisteme çekilmesine yönelik ilave enstrümanlar geliştirme niyeti var. Bu, yıllardır konuşulan bir mesele. Yastık altındaki altınlar finans sistemine çekilse de iş burada bitmiyor. Şirketler için altın bazlı finansman imkanları kısıtlı. Finansal imkanlar arttırılsa da altın fiyatlarındaki oynaklığın yüksek olduğu bir piyasada şirketler altın bazlı borçlanmaya yönelmeyebilirler.

Merkez Bankası, yeni tedbirler kapsamında ihracatçı ve ithalatçılara 1 ve 3 ay olarak gerçekleştirilecek TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihaleleri açacağını duyurdu. Dış ticaretle uğraşan şirketlerin kısa vadede önlerini daha net görmelerini sağlayacak bu politika, şirketlerin fiyat-maliyet hesaplamalarını daha sağlıklı biçimde yapabilmelerine katkı sunabilir.

Açıklanan politikaların ilk etapta kısmi bir başarı elde ettiğini söyleyebiliriz. Döviz kurları üzerindeki köpüğün bir kısmı alınmış oldu. Böylelikle ekonomi yönetimi zaman kazandı. İstikrarın kalıcı olması için enflasyonu aşağıya çekecek ve beklentileri iyileştirecek politikalara ihtiyacımız olacak.

24 Aralık 2021 Cuma