Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Hatırlarsanız geçen yazımızda faizlerin düşürülmesi için gerekli koşulları teker teker saymıştık. Enflasyon, nominal yani sizlerin bankalardan aldığınız faizlerin yüksek olmasının en önemli sebeplerinden. Türkiye’de enflasyon oluşumunun ana nedenlerinden biri, kur sepetinin yükselmesiydi. Emtia ve petrol fiyatlarında ciddi düşüşleri bu nedenle hissedemedik. Bu konu yurt içerisinde benzin, mazot satan yabancı petrol şirketlerine yarıyor. Onların elde ettikleri nakdi dövizde nasıl kullandığının incelenmesi gerektiğinin altını çizmiştik. Her gün ciddi nakit girdileri var. Çünkü kur yukarda kaldıkça pompa fiyatları da yukarıda kalıyor ve bizler de dünyadakinin aksine petrolü çok pahalı alıyoruz. Buna maliyet enflasyonu deniyor ve bizim de yaşadığımız bu tür bir enflasyon.

Yılbaşından bugüne dövizde düşüş sağlanması da hemen enflasyona yansıdı. 2016 yılı ilk üç ayında enflasyon düşmeye başladı. TÜFE Ocak 2016’da yüzde 9.58, Şubat 2016’da yüzde 8.78 ve Mart 2016’da da yüzde 7.46 olarak gerçekleşti. Kurlar gevşedikçe enflasyon da düşüyor. Ciddi kur düşüşü yakında benzin ve mazot gibi petrol ürünlerinde de indirim getirirse enflasyon yıllık bazda ciddi düşer.

CANLILIK BEKLENTİSİ

Enflasyon yazımızın başında da belirttiğimiz gibi nominal yani sizlerin bankadan sorduğunuz faizleri belirleyen en önemli etkenlerden biridir. O da düşmeye başladı. Artık önce tahvil faizlerinde, sonra da (alternatif getiri düştüğü için) kredi faizlerinde düşüşler görebiliriz. Burada kritik olan konu ekonomide canlılık beklentisi olması ve verilen kredinin geri dönmeme riskinin düşük tutulmasıdır. Aksi halde kredi faizleri düşmemeye çalışacaktır. Burada Türkiye olarak bizlerin dikkat etmesi gereken en önemli konu, radikal ve sert hareketlerden kaçınmaktır. Son söz: Şirketinizin hak ve varlıkları taahhüdünün sınırını belirler…

Bilmediğiniz geleceğe taahhütte bulunurken ya evdeki hesap çarşıya uymazsa sorusunu hep sorun.

RATING KURULUŞLARININ ‘RİSK’ VURGUSU

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Güney Afrika’nın büyüme tahminini aşağı çekti. Global beklentiler de hâlâ pek olumlu değil. Çin’den gelebilecek bir kriz korkusu hâlâ devam ediyor. Diğer yandan IMF, Rusya için ekonomide daralma beklentisinin artacağını söylüyor. Bu arada Rusya petrol fiyatlarının yükselmesi için elinden geleni yapabilir. Bunun da en kolay yolu terörizm ve petrol bölgelerinde kargaşadır. Çünkü en büyük petrol üreticisi ve satıcısı ülkelerden birisidir. Moody’s’e gelince; “Türk bankacılık sisteminin görünümü yavaşlayan ekonomi, artan fonlama maliyeti nedeniyle negatif” açıklamasını yaparak boş durmadığını bir kez daha gösterdi. Bunlar hep risk artışına vurgular ve faizlerin düşürülmemesi için çabalar olmasın sakın?

11 Nisan 2016 Pazartesi