tatil-sepeti
Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

Doç. Dr. Nurullah Gür

Ülkeler, koronavirüsün neden olduğu ekonomik tahribatın yaralarını sarmaya devam ediyor. Yaz aylarında kısıtlamaların azalmasıyla birlikte kuzey yarım kürede ekonomik canlılık kendini hissettirdi. Sadece imalat sanayi değil, hizmetler sektörü de ekonomik toparlanmaya eşlik ediyor. Bu olumlu tabloyu tersine çevirebilecek en büyük tehlike, koronavirüs salgınının yeni bir dalga gerçekleştirmesi. Delta varyantı, son birkaç haftadır ekonomik aktivitedeki olumlu havayı tehdit ediyor. Asya, Kuzey Amerika ve Avrupa’da yaz aylarında olmamıza rağmen vaka sayılarında artış var.

Delta varyantının hızlı yayılmasına rağmen aşılanan nüfus içindeki etkisinin ve hastaneye yatış oranlarının düşük olması, salgının olası yeni dalgasına yönelik endişeleri biraz olsun azaltıyor. İngiltere, yüksek aşılanma oranı sayesinde ilave kısıtlayıcı tedbirlere başvurmadan delta varyantına bağlı vaka sayılarını düşürmeyi başardı. Joe Biden’ın sağlık danışmanı olan Anthony Fauci, ABD’de artan vaka sayılarına rağmen yeni bir kapanmaya gerek kalmadan sürecin yönetilebileceğini belirterek, aşılanmanın öneminin altını çizdi.

EŞİTSİZ TOPARLANMA

IMF, delta tehdidine rağmen küresel büyümeye yönelik büyüme tahminini yüzde 6’da sabit tuttu. Ancak, delta varyantının ekonomik toparlanmayı daha belirsiz ve eşitsiz hale getirebileceği uyarısında bulundu. Bu eşitsizlik kendini gelişmiş ülkelerle gelişmekte olanlar arasında gösterebilir. Gelişmiş ülkelerin büyüme tahmini 0.5 puan yukarı revize edilirken, gelişmekte olan ülkelerinki 0.4 puan düşürüldü. IMF, hızlı aşılamanın kısıtlama tedbirlerine olan ihtiyacı azaltacağı varsayımıyla gelişmiş ülkelerde ekonomik gidişatın delta varyantından çok fazla etkilenmeyeceğini öngörüyor. Delta, aşıya erişimde sıkıntı yaşayan gelişmekte olan ülkelerde ise bulaş ve ölüm oranlarını artırabilir. Olası yeni kısıtlama tedbirleri de ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebilir.

ENFLASYON VE FAİZ RİSKİ

Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon baskısı, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesi için bir başka risk unsuru. Şu an veriler, gelişmiş ülkelerde enflasyonun geçici olabileceğine ve çok tehlikeli seviyelere çıkmayacağına işaret ediyor. Ama eğer delta varyantı özellikle Asya’daki tedarik zincirlerini olumsuz etkiler ve artan maliyetler gelişmiş ülkelerde enflasyonu kalıcı hale getirirse, başta Fed olmak üzere bazı merkez bankaları faiz artışını erkene çekebilir. Küresel faizlerin yükselmesi, gelişmekte olan ülkelerin finansal koşullarının kötüleşmesine neden olarak büyümeyi baskılayabilir.

Sağlık ve ekonomi tarafındaki riskleri iyi yönetmeliyiz. Aşılanmada önemli bir mesafe kat ettik. Bunu sürdürmemiz gerekiyor. Bir taraftan da küresel piyasalardaki belirsizliklerden asgari seviyede etkilenebilmekiçin başta enflasyon olmak üzere mevcut ekonomik kırılganlıklarımızla kararlı biçimde mücadele etmeliyiz. Bunları başarabildiğimiz takdirde delta varyantının kamu sağlığı ve ekonomi üzerine olası etkileriyle daha kolay başa çıkabiliriz.

06 Ağustos 2021 Cuma