Startup şirketler için hayat eskisi kadar kolay değil; dünyada da, Çin’de de. Çinli şirketleri küresel koşullar yanında ülkeye özgü olanlar da olumlu veya olumsuz etkiliyor. Ülkede uygulanan politikaların da desteğiyle bugün Çin, ABD’den sonra ikinci büyük girişim sermayesi sağlayıcısı konumunda.

 

Girişim sermayesi anlaşmalarını takip eden önde gelen bir kuruluşun verilerine göre, 2023’ün ilk çeyreği içinde dünyada startup şirketlere sağlanan girişim sermayesi tutarı 76 milyar dolardı. Bu tutar, geçen yılın ilk çeyreğinde ve önceki yılın tüm çeyreklerinde 150 milyar doları aşıyordu. Çin’de durum benzer: 2023 ilk çeyrekte tutar 7 milyar dolar dolayındayken, geçen yılın ilk çeyreğinde 14 milyar dolar, önceki yılın çeyreklerinde ise ortalama 20 milyar doların üzerindeydi.

 

Küresel düzeydeki değişim, esas olarak Covid-19 ile beraber gelen ucuz, hatta reel olarak eksi maliyetli para bolluğu ve evden çalışma/sosyalleşmenin cazip hale getirdiği girişim imkânlarının yarattığı balonun sönmesi ile ilgili. Söz konusu koşullar altında 2020 ortasından başlayarak giderek artan girişim sermayesi olanakları, 2021 sonundan itibaren para politikaları ve yaşamda normale dönüşe koşut azalarak Covid öncesi düzeylerine dönüyor. ABD-Çin gerginliği, Ukrayna savaşı, enflasyon gibi etkenler de bu süreci besliyor.

 

YABANCI PAYI YÜZDE 20

 

Çin’de bunlara ek olarak girişim sermayesi akışlarının azalmasında, ülke yönetiminin sıfır Covid politikası çerçevesindeki sık kapanmaların rolü var. ABD’nin Çin’in teknolojik gelişimini yavaşlatma ve bu ülkeye sanayi ürünleri alanındaki bağımlılığını azaltmayı hedefleyen politikalarının getirdiği belirsizlik ve riskler de bunda önemli rol oynuyor. ABD yönetimi, ülke kişi ve kuruluşlarının Çin’e yapacaklarını düzenleyen bir yasa üzerinde çalışırken, Çinli teknoloji şirketleri sık sık ABD teknoloji yaptırımları kapsamına alınırken, ülke şirketlerine yatırım yapmanın riski artıyor. Çin tarafında da ülke yönetimi, özellikle hassas teknoloji şirketlerinin ülke içinden finansman sağlamasını istiyor. Bu koşullar altında girişim sermayesinin yapısı da değişiyor. Yabancı kaynaklar, Çinli startup şirketlerin finansmanında 2010 başlarında yüzde 60 dolayında paya sahipken, 2022 yılında bu pay yüzde 20’ye düşmüş bulunuyordu.

 

SİLİKON VADİSİ MODELİ

 

Çin’de hemen her şeyde olduğu gibi girişim sermayesi ortamının biçimlenmesinde devlet politikaları büyük rol oynuyor. ABD’de Silikon Vadisi, Çin’de ülke yönetimi için reform döneminin erken aşamalarından başlayarak bir örnek olmuştu. ABD’de girişim sermayesi fonlarının, geleceği parlak yeni şirketleri bulup finansman ve diğer desteklerle büyüttükten sonra sattıkları, bu süreçte teknolojik gelişme ve ekonomiye katkı yaptıkları model, ülke yönetimi tarafından çok çekici bulunmuş, benzeri oluşturulmaya çalışılmıştı. 

 

ŞİRKETLERE VERGİ İNDİRİMİ

 

Bu çerçevede Çin’in ilk girişim sermayesi şirketi, 1985’te Maliye Bakanlığı ve Bilim ve Teknoloji Komisyonu (Bakanlığı) tarafından kurulmuş, bunu yerel yönetimlerin kurduğu çok sayıda şirket izlemişti. Merkezi yönetim, ülkede girişim sermayesinin gelişmesine yönelik birçok düzenleme yapmış, yabancı girişim sermayesi şirketlerinin ülkede faaliyet göstermelerini desteklemişti. Günümüzde de girişim sermayesi şirketlerine yüksek düzeyde vergi indirim olanakları sağlanıyor. Bu politikaların da desteğiyle bugün Çin, ABD’den sonra dünyada ikinci büyük girişim sermayesi sağlayıcısı konumunda bulunuyor.

 

ŞİRKETLERİN DESTEK SIKINTISI YOK

 

Çin, ABD ile yaşamsal bir teknoloji savaşı içinde oldukça ve ülke ulusal tasarrufları yatırımlar için çok büyük boyutlarda yatırım yapma imkanı sağladıkça, Çin’de teknoloji startup şirketleri destek sıkıntısı yaşamayacaktır.


HİSSE ARZI İÇİN STAR PAZARI KURULDU

 

Çin’de bu sektörün gelişiminin önündeki en büyük engel, girişim sermayesi şirketlerinin, ileride başarılı olacaklarını düşündükleri şirketlere ortak olarak yaptıkları yatırımların getirisini, gelişip kâr etmeye başlayan şirketteki paylarını satarak sağlamalarının zor olmasıydı. Devlet, yatırımcıların zarara uğrayıp bundan da devleti sorumlu tutma olasılığı nedeniyle hisse arzı için şirketin kâra geçmiş olması gibi birçok koşul koyuyordu. Bu da genel olarak kâra geçmeleri yıllar alan startup teknoloji şirketlerinin ülke borsalarında hisse arzına olanak vermiyordu. Bu durumda Alibaba gibi çok sayıda Çinli teknoloji şirketi, hisse arzlarını yurt dışında, ağırlıklı olarak ABD borsalarında gerçekleştiriliyordu. Durum 2019’da Shanghai Borsası bünyesinde kurulan Yeni Teknoloji ve Bilimsel İnovasyon Pazarı ya da İngilizce kısa adıyla STAR pazarında, teknoloji alanında başarılı yeni şirketler için kolaylıkla ve kanıtlanmış kârlılık koşulu olmaksızın hisselerinin arzını gerçekleştirme olanağı sağlanmasıyla değişti.

03 Temmuz 2023 Pazartesi