tatil-sepeti


Çin’i izleyen ve ülkenin ekonomik rotasını kestirmeye çalışanlar, bir süredir Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 

3. Genel Kurul toplantısını bekliyordu. Bu toplantı, geçtiğimiz günlerde gerçekleşti.

 

Merkez Komite, parti ve devlet kuruluşları, büyük devlet şirketleri, üniversiteler, yerel yönetimler, silahlı kuvvetlerdeki en üst düzey karar vericilerden oluşur. Bu üyeler, piyasa reformları döneminde düzenli olarak 5 yılda bir gerçekleşen Merkez Parti Kongresi’nde büyük ölçüde yenilenerek belirlenir. Yeni Merkez Komite aynı gün ilk toplantısını, birkaç ay sonra da ağırlıklı olarak hükümet kadrolarının belirlenmesine odaklı ikinci toplantısını yapar. Bundan sonra gelen 3. toplantının ana konusu ise ağırlıklı olarak ekonomi politikalarıdır. 

 

Bu üçüncü genel kurul toplantıları, piyasa ekonomisi dönemi Çin’in de büyük ekonomi politikası değişimlerinin açıklandığı sahneler oldu. Çin’in plan temelli sosyalist ekonomik sistemden piyasa ekonomisine geçiş kararları, 1978’de yapılan o dönemin Merkez Komitesi’nin 3. genel kurul toplantısında açıklanmıştı. 1989 Tiananmen olaylarından sonra bir süre Çin’in piyasa ekonomisine geçişi sürdürmesi ile ilgili belirsizlik yaşandıktan sonra bu yönde tam hızla ilerleme kararı da 1993 yılındaki zamanın Merkez Komitesi’nin 3. genel kurul toplantısında açıklanmıştı.

 

60 Başlıklı Karar Belgesi

 

 

Günümüzde görevde olan Merkez Komite, 2022 yılındaki Merkez Parti Kongresi’nde belirlenmişti. Reform dönemi eğilimine göre 3. genel kurul toplantısını 2023 yılı içinde yapması beklenirken bu gerçekleşmemişti. Bu durum kimilerince parti içinde ekonomi politikaları ile ilgili fikir ayrılıklarına, birçok yorumcu tarafından da büyük bir politika değişimi hazırlığına yorulmuştu. Çin ekonomisi iç talep zayıflığı nedeniyle son yıllarda istenen hızda büyümüyor, öte yandan ülke yüksek düzeydeki sanayi yatırımları ve buna dayalı olarak artan yüksek teknoloji ürünü mal ihracatı ile batılı ülkelerin tepkisini çekiyor. Bu ortamda birçok batılı yorumcu, ülke yönetiminin kaynakları yatırımlardan iç tüketimi desteklemeye kaydıracağı büyük bir politika değişikliği açıklanması beklentisi içindeydi.

 

Xi Jinping yönetiminin bu dönem Merkez Komitesi’nin beklenen toplantısı nihayet yapıldı ve kararları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Kararlar ekonomi politikalarında hiçbir değişiklik içermiyor. Karar belgesi 60 başlık altında, ülkenin karşı karşıya olduğu bilinen, teknolojik bağımlılık noktalarından mali sistem aksaklıklarına, azalan nüfustan gelir dağılımı eşitsizliğine birçok soruna yönelik, bilinen ve çoğu üzerinde uzun zamandır çalışılan yüzlerce tedbir içeriyor. Belgede üzerinde en çok durulan konu teknolojik gelişme; ülkenin başta entegre devre çip üretimi olmak üzere teknolojik bağımlılık noktalarının ortadan kaldırılması, teknolojide güçlü hamleler yapılması, ülkenin yeni büyüme motorunun teknolojik gelişme olmasına yönelik tedbirler belgede önemli yer tutuyor. 

 

Belgede önemli yer tutan bir diğer başlık, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin sorumlulukları ve kaynakları arasındaki uyumsuzluk. Yerel yönetimler savunma ve dış politika dışında hemen her şeyden sorumlu olmalarına karşın kamu gelirlerinden bununla uyumlu pay almıyor. Bu uyumsuzluğu giderecek kamu maliyesi iyileştirmeleri belgede önemli bir yer tutuyor. Bir yandan kamu işletmelerini güçlendirmek, öte yandan özel sektörün desteklenip geliştirilmesine yönelik tedbirler, sosyal güvenlik ve hizmetler, gelir dağılımı ve fırsat eşitliği alanlarında iyileşmeye yönelik tedbirler, temiz enerji üretimi ve çevre koruma da ele alınan bazı diğer konular.

 

100. YIL HEDEFLERİ

 

Belge, sözünü ettiğimiz bu tedbirlerin 2029 yılına kadar gerçekleştirilmesini öngörüyor. Çin Komünist Partisi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı olan 2049 için ülkenin her alanda dünyanın önde gelen ülkelerinden olma hedefini koymuş bulunuyor. Xi Jinping yönetimi, 2035 yılını, bu hedef yolunda gelir düzeyiyle, teknolojisiyle, sosyal düzeniyle, çevre güzelliğiyle belli bir noktaya ulaşıldığı bir ara hedef olarak belirlemiş bulunuyor. Toplantı kararlarının politika değişikliği değil, mevcut politikalar doğrultusunda bu hedefe ulaşma çabasına yönelik olduğu anlaşılıyor.

29 Temmuz 2024 Pazartesi