Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Diğer Yazıları

Ülkemiz için bir destan olarak ifade edilen Çanakkale, yeni kuşakların yetişmesi açısından çok önemli bir rolü üstleniyor. İstisnasız olarak ülkemizdeki bütün öğrencilerimiz için açık bir eğitim alanı gördüğümüz bu bölge hem hoca hem de zengin içeriğe sahip bir ders. Çanakkale’de olanlar yani milletin destansı mücadelesi ve bu mücadelenin oluşturduğu ‘Çanakkale Ruhu’ ulusal düzeyde yaşatılması ve aktarılması gereken en önemli olgu.

Bu durumda alan, özellikle eğitimcilere hem içerik hem de kurgu açısından kreatif bir ortam sunuyor. Bildiğimiz ve inandığımız önemli bir husus; Çanakkale’nin, Çanakkale’den ibaret olmadığı. Çanakkale; milletçe verilmiş bir destansı mücadelenin adı, tarihin kaydettiği bir başarı. Ülkemizin her yanındaki lise öğrencilerinin bile iştirak ettiği inanılması zor hikayenin bizatihi kendisi. Dünyada sadece Türk tarihinde rastlanır, bir savaştan ibaret olmayan, savaş ortamında buluşmadır. Milletin topyekün bütün dünyaya verdiği küresel bir ders.

Çanakkale ortamından çıkacak en önemli husus; Çanakkake Ruhu’nun ebedi olarak yaşatılması. Burası; her şehirden insanın kanı ile sulanmış kutsal hale gelen bir manevi ve fiziki ortam. Türkülerin yakıldığı, şiirlerin yazıldığı ve kutsallaşmanın doruk noktasına ulaştığı bir belde. ‘Çanakkale Türküsü’, ülke sınırlarını aşmış, Çanakkale Şehitleri’ne gibi en güzel şiirlerden biri yazılmış. Çanakkake hakkında hiçbir kitap yazılmasaydı bile bu şiir Çanakkale destanının bütününü anlatırdı bize. Balkan savaşlarının oluşturduğu hazin tablodan sonra ‘korkma’ diye başlamak ve bu şekilde Çanakkale zaferinin kazandırdığı özgüven müthiş iyi geldi milletimize. Balkanlardaki mağlubiyetin ardından Çanakkale tam anlamıyla ruhun dirilişidir.

RUHUN DİRİLDİĞİ ALANIN MEKTEPLEŞMESİ

Ülkeyi paylaşmaya gelen güçler ‘Çanakkale İstanbul’un kapısıdır’ yaklaşımı ile geldi. Çanakkale geçilemeyince bütün planlar alt üst oldu. Bütün bu söylediklerimiz bize bu bölgenin diriliş ruhunun devamlılığı konusunda milletimize hocalık yapabileceğini gösteriyor. Zaten bu yazıda asıl konumuz, bu bölgenin bir bütün olarak; türküsü ile şiiri ile öyküsü ile destansı mücadelesi ile ve ünlü ifadesi olan ‘Çanakkale Ruhu’ ile yeni kuşakların eğitimden geçirildiği bir alan olarak görülmesi.

Bunun; amatör yaklaşımı muhafaza ederek profesyonelce bir anlayışla icra edilmesi gerekiyor. Okulların bölgeye ziyaretleri doğru planlama ile çok kazanımlı bir anlayış içerisinde yapılmalı. Öğrencilerin bölgeye ilişkin gezileri kurgulanırken, süreç planlamasında öğretici olması öne çıkarılmalı. Burada en kritik konu rehberlik. ‘Çanakkale Ruhu’ taşımayan bir rehberin, müsteşrik yaklaşımı ile bölgeyi anlatmasının ruh kazandırıcı bir fonksiyonu olamaz.

Hem gezinin hem içeriğin planlanmasında bu ruh daima göz önünde bulundurulmalı. Bu çerçevede iyi bir gezi kurgusu oluşturmak için Milli Eğitim Bakanlığı ve Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ortaklaşa sonuç odaklı bir çalıştay organize etmeli. Alan Başkanlığı’nın bölgede önemli projelere imza atması bu kurgunun en önemli avantajı. Alanın, somut ve somut olmayan kültürel miras açısından olağanüstü zengin bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle gereken her şey var, eksik olan; Çanakkale Ruhu’nu kazanıma dönüştürücü kurgu ve süreç planlaması yapmak sureti ile icraya geçmek.

18 Mart 2019 Pazartesi