tatil-sepeti
Hüseyin ÖZTÜRK

Hüseyin ÖZTÜRK

Diğer Yazıları

HÜSEYİN ÖZTÜRK

Bereket kelimesi, maddi-manevi gücü temsil etmesi bakımından psikolojik olarak insana huzur ve güven veren önemli kavramlarımızdan biridir ve bizim toplumumuza hastır.

Ticaretimizin her safhasında, özenle korunarak değer verilen bir yönü vardır.

“Alışverişin büyüğü küçüğü olmaz, rızkın kazanılması, dağıtılması, insanlar arasında kutlu bir yolculuktur” der bilgelerimiz.

***

“Önemli olan rızkın bereketli olması” vurgusu yapıldıktan sonra ilave ederler: “Rızkın bereketli olması, rızık ile insan arasındaki hak ve hukuka riayet edilerek helal yolla temini ve harcaması” esastır buyurulur.

Rızkın önemli cihetlerinden biri de sadece maddi kazanç sağlamak değil, ilim tahsil etmek de maddi-manevi rızık içindir. İlim sebebiyle yollara düşmek, gezmek-görmek, gezilen-görülen beldelerdeki ticari hayatın yanı sıra; milletlerin kültürünü anlamak, tanımak, maddi-manevi rızkın gelişimini sağlamakla birlikte düşünce dünyamızın ufkunu açar.

Mesela bu manada seyahat etmek, öğrenmenin etkili yollarındandır. Bunun için “Çok yaşayan değil, çok gezen bilir” veya “Duydukların senin olsun, gördüklerini anlat” denilir.

***

Gezmek-görmek, anlatmak-yazmak denilince haliyle aklımıza büyük gezginimiz gelir.

Bilindiği üzere bizim en ünlü seyyahımız Evliya Çelebi’mizdir. Çelebi’nin Seyahatnamesi yalnızca edebiyatımızın, medeniyetimizin, tarihimizin değil, bütün dünya gezi edebiyatının en kapsamlı eseridir.

Osmanlı coğrafyasındaki ticari kervan yollarıyla birlikte 300’e yakın şehrin tarihini, kültürünü, ticaretini, mimari eserlerini anlatmakla birlikte, Osmanlı tebaasına mensup farklı din, ırk ve mezhebe mensup insanların örf, adet, gelenek ve dillerini de anlatmıştır.

Balkanlar başta olmak üzere, tüm Osmanlı coğrafyasındaki mimariden örf-adet-gelenek ve ticarete kadar yaptığı tespitler, araştırmacılara ışık tutmuş, halen günümüze belge-bilgi olarak kaynaklık etmektedir.

Örneğin, Batı dünyasındaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin temellerini Müslüman bilim adamlarının attığını belgeleriyle ortaya koyan bilim insanımız Fuat Sezgin, Evliya Çelebi’yi dünyanın en büyük coğrafyacısı ve medeniyet tarihçisi olarak görür.

***

Ekonomist E. Nazif Gürdoğan’ın, “Tarihsiz coğrafya, coğrafyasız tarih olmaz. Tarihe ve coğrafyaya dost olmayanlar, edebiyat ve medeniyet değerlerini, gelecek yüz yıllara taşıyamazlar” dediği gibi Evliya Çelebi bütün bunlara hizmet etmiştir.

Evliya Çelebi, Anadolu, Almanya, Avusturya, İtalya, Balkanlar, Kafkaslar, Suriye, Irak, Ürdün, Filistin, Hicaz, Mısır, Sudan, Habeşistan ve Kuzey Afrika’yı şehir şehir gezerek Türklerin medeniyet dünyasına yaptıkları katkıları tüm ayrıntılarıyla dile getirmiştir.

***

Rızık seyyahlarına göre yerküredeki en uzun soluklu devletler; tarihini, medeniyetini ve ekonomisini, kendi değer yargıları çerçevesinde koordine etmiş, kendilerine mahsus yerli ve milli kıymetlerle muhafaza ederek sistemleştirmişlerdir.

Tarihini ve medeniyetini öncelikle kendi uhdesinde yaşayan ve yaşatan bu devletler; fiziki, siyasi ve ekonomik yapısı ne olursa olsun, tüccarları vasıtasıyla değer yargılarını başka coğrafyalara taşıyarak, ekonomik ve kültürel varlıklarını kabul ettirmişlerdir.

***

Ticarette esas olan sadece para kazanmak değildir. Esas; diğer ülkeler ve milletlerin ortak yönleriyle kaynaşmak; kültürel, sosyal, siyasal ve ekonomik güçlerini, o milletlere benimsetmek, sevdirmek ve yaşatabilmektir.

İşte Orta Asya’dan başlayan göçün, Anadolu topraklarında hitama ermesiyle kurulan Selçuklu ve Osmanlı devletleri; ilim, kültür, sanat, tarih, din ve ekonomik hayatlarını önce kendi topraklarında yaşatmış, sonra da ticaretle dünyanın her yanına ulaştırarak; tarihimizi, medeniyetimizi, kültürümüzü ihraç ederek sevdirmiş ve kabul ettirmiştir.

Velhasıl; bugün haritamızda yer almayan pek çok ülke ile bu geçmişe dayanarak kültürel ve ticari alışverişimiz olmaktadır. Bereketle gidip, bereketle dönmenin kazançlarından biri de tarihi bağlarımızdır.

15 Nisan 2022 Cuma