ABD ile Çin arasındaki çatışmanın ticaret değil, teknolojiye dayalı bir üstünlük çatışması olduğu artık açıkça görünüyor. ABD yönetiminin Çin’e karşı uyguladığı politikaların temel bir gerekçesini, yabancı yatırımcıların belli sektörlerde faaliyet göstermek için Çinli şirketlerle ortaklık koşuluna bağlanması, bunun da yabancı şirketlerden Çinli şirketlere teknoloji akışına yol açması oluşturuyor. Böylelikle ABD-Çin çekişmesinin görünen nedeni olarak ortaya çıkan Çin’in teknoloji politikaları çok mu etkili? Bunun böyle olduğunu söylemek çok zor.

Çin’in pazara karşı teknoloji politikası, 1983’te, ülke iç pazarını yabancı otomobil üreticilerine, ülkenin oto üreticisi büyük devlet şirketleriyle yüzde 50 ortaklık kurmak koşuluyla izin vermesiyle başladı. Daha önce ülkede yabancı yatırımlara yalnız ürettiklerini ihraç etme koşuluyla izin veriliyor, yabancı yatırımcıların ürünlerinin iç pazarda satılmasına izin verilmiyordu. Ancak 2010’lu yıllara gelindiğinde ülkedeki çok sayıdaki yabancı-devlet ortaklığı şirketlerin faaliyetleri esas olarak yabancı ortakların modellerinin montajı ile sınırlıydı ve yabancı modeller ülkedeki otomobil satışlarının büyük bölümünü oluşturuyordu. Ülkede yerli otomobil üreten Geely, Byd, Cherry gibi firmalar ülkenin teknoloji politikaları nedeniyle değil, bu politikalara rağmen ortaya çıkmıştı. Ülke yönetimi bunların faaliyetlerini engellemek için elinden geleni yapmış, bunlar ancak yerel yönetimlerin çabalarıyla hayatta kalıp bugünlere gelebilmiştiler.

Huawei’nin de benzer bir öyküsü var. Firma 80’li yıllarda telefon santrali üretmek amacıyla kurulmuştu. Bu pazara Çin’in ‘teknolojiye karşı pazar’ politikaları çerçevesinde kurulmuş yabancı-yerli ortaklıklar hâkim olduğundan firma ancak Çin’in kırsal bölge pazarlarında satış yaparak varlığını sürdürebilmişti. Ülke politikalarına rağmen ayakta kalmayı başaran firma, bugün Çin’in günümüzdeki teknoloji yıldızı konumuna gelmiş bulunuyor.

Japonya, Kore, Tayvan gibi bölgenin teknolojik olarak başarılı ekonomilerinin politikaları farklı olmuştu. Bu ekonomilerde teknolojik gelişmede büyük projeler çerçevesinde örgütlenen iç kaynaklara dayanılmış, yabancı yatırımlara bu çerçevede kısıtlı olarak izin verilmişti. Bu ekonomiler, Çin’inkilerden daha az piyasa temelli politikaları ile daha başarılı olmuştular.

ABD yönetiminin, Huawei gibi başarılı Çin teknoloji şirketlerinin dış dünyadan sağladıkları ürün ve hizmetlerin akışını kesme politikaları, Çin’i daha içe kapalı ve komşu ekonomilerin tecrübelerine bakılırsa daha iyi sonuç verebilecek politikalar izlemeye iterek, korktuğunun başına gelmesine yol açabilir.

17 Haziran 2019 Pazartesi