Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

Şubatta paylaştığım tahminlerim doğrultusunda, 31 Mart’ta, TÜİK’in açıkladığı 4. Çeyrek Büyümesi ve 2015 Reel GSYH Büyümesini küçük bir farkla tutturmayı başardım ve bir bakıma, sizlerle 1-1.5 ay öncesinden paylaşmış olduğum tahminlerim, bir nevi gerçekleşti. 4. çeyrek büyüme tahminim, yüzde 70 olasılıkla, yüzde 5.2 idi. Yüzde 5.7 olarak açıklandı. Tüm 2015 büyüme tahminim, yüzde 70 olasılıkla yüzde 3.85 idi; yüzde 4 olarak açıklandı. Ama tahmini tutturmaktan çok Türkiye ekonomisinin büyüme performansının gerekçelerine girmek daha yararlı olacak.

2011’den bu yana, Türk ekonomisi iç talebe dayalı olarak, hane halkı tüketim harcamaları, daha sınırlı ölçüde özel sektör yatırım harcamaları ve kimi zaman bir hayli anlamlı ölçüde kamu harcamaları ile büyümesini sürdürüyor. Bu da özel sektörün hem kısa hem de orta-uzun vadeli TL ve döviz cinsinden büyümesini büyütmekte. Bankacılık sektörünün ise krediler toplamı/mevduat toplamının, gayri nakdi krediler, teminat mektupları dahil, oranın yüzde 140’a dayanmasından duyduğu rahatsızlık, KOBİ’lere yönelik spot ve rotatif kredilerdeki ciddi daralma, kredi geri çağırması ve kredi maliyetlerinin ciddi anlamda artması şeklinde yansımış durumda.

PİYASADAKİ SIKIŞIKLIK 2016 BÜYÜMESİNİ ZORLAMAMALI

Bu nedenle, bankacılık sektörünün taze kaynağa ulaşamaması ve bu nedenle, ticaret ve iş piyasasında borç-alacak vadeleri de ortalama 5-6 aya uzamışken, esnaf, tüccar, iş dünyasının bankacılık sisteminden alacak vadesinin sonuna kadar, işlerini döndürmek adına kredi, kaynak kullanamaması halinde, piyasada gözlenecek nakit para, likidite sıkışması, 2016 yılı büyümesini zora sokabilir. Ekonomi Yönetimi’nin bu konuyu ciddiye alması gerekiyor.

Büyüme rakamlarının iyi çıkması, dolar-TL kurunda 2.84-2.80 TL bandına oturmayı güçlendiriyor. Bununla birlikte, 2.80 TL’nin kırılması ihtimali ihracatçı kesimini şimdiden strese sokmuş durumda. 2015’te net ihracatın, yani dış talebin büyümeye katkısı -0.3 puan iken, iç talebin katkısı ise 4.3 puan iken (ikisinin toplamı 2015’in toplam yüzde 4 büyümesini veriyor), ihracatçıların 2016’da da ihracatın büyümeye bir katkısının olamayabileceğinden endişe etmeleri, üzerinde durmamız gereken bir konu.

Yerleşik hane halkının GSYH’daki payı yüzde 66.2’den, yüzde 66.6’ya çıkmış. Kamu inşaat harcamalarının payı 3.3’den 3.5’e çıkarken, özel sektör inşaat yatırımlarının payı ise, 2014’de yüzde 6.7 iken, 2015’te yüzde 6.4’e gerilemiş. Özel sektörün inşaat yatırımlarının büyümeye katkısı geriler iken, makine ve teçhizat yatırımlarının katkısı artmış. Özel sektörün makine ve teçhizat yatırımları 2014’te reel olarak yüzde -3.9 gerilemişken, 2015’te yüzde 4.8 artmış. Özel sektörün inşaat yatırımları 2014 yılında reel olarak yüzde 9,1 büyümüş iken, 2015’te yüzde -1.2 daralmış. Buna rağmen, özel sektörün toplam yatırım harcamalarında, 2015’teki reel yüzde 2.7’lik artış, tek başına 2015’in yüzde 4 büyümesinin 0.5 puanını getirmiş.

ULAŞTIRMA NEREDEYSE GIDAYI YAKALAYACAK

Bunun 370.7 milyar TL’si gıda-içki-tütüne, 60 milyar TL’si giyim-ayakkabıya, 256 milyar TL’si konut-su-elektrik-gaz-diğer yakıtlara, 105.4 milyar TL’si mobilya-ev aletleri-ev bakım hizmetlerine (boya-badana vs), 46 milyar TL’si sağlığa, 307.3 milyar TL’si ise ulaştırma ve haberleşmeye harcanmış. Ulaştırma-haberleşmeye harcanan para inanılmaz bir hızla gıda-içki-tütün harcamalarına yaklaşıyor. Gıda-içki-tütün harcamalarında 2014’ten 2015’e artış kabaca 39 milyar TL iken, ulaştırma-haberleşme harcamalarında artış 43 milyar TL. Bir kaç yıl içerisinde, iki temel alanda, Türk hane halkının bütçesinden neredeyse aynı miktarda harcama yaptığına şahit olabiliriz.

BÜYÜMENİN LOKOMOTİFİ HANE HALKI HARCAMALARI

Türk ekonomisinin ağırlıklı olarak hane halkı tüketim harcamaları ve kamu harcamaları ile büyüdüğünün farkında olalım. Yatırım ortamının iyileşmesi noktasında, etkili adımlar atmaz isek, 2016 büyümesi zora girebilir. Dikkatli olalım.

Yüzde 4 büyümeye en önemli katkı payı, hane halkı tüketim harcamalarından geliyor. Hane halkı tüketim harcamalarındaki reel artış 2014’de sadece yüzde 1.4 iken, bu oran 2015’te yüzde 4.5’i bulmuş. Bunun anlamı, yüzde 4’lük büyümenin neredeyse 3 puanı, yani neredeyse üçte ikisi Türk halkının günlük yaşamını idame ettirmesinden geliyor. Üstelik Türk hane halkının tüketici güveni 35 puan çökmüşken.

Türk hane halkı, 2014’te 1 trilyon 204 milyar TL olan tüketim harcaması büyüklüğünü, 2015’te 1 trilyon 341 milyar TL’ye taşımış. Yani yüzde 11.4 artmış. 2014’te ise tüketim harcamaları nominal yüzde 8.5 artabilmiş.

04 Nisan 2016 Pazartesi