tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Türkiye’de yaklaşık 11 bin bitki türü bulunuyor. Bunların 3 bini endemik yani yalnızca Türkiye’ye özgü olan bitkiler. Tek başına Avrupa’nın tamamından fazla endemik bitkiye ev sahipliği yapan Türkiye’nin bu zenginliği bal sektörüne de yansıyor. Geçtiğimiz yıl 46’ncısı gerçekleşen Dünya Arıcılık Kongresi’nde “Dünyanın En İyi Balı” ödülüne layık görülen Türk balı için, 8 milyon kovan çalışıyor.

ONLARCA ÇEŞİT

Yıllık 107 bin 920 ton bal üretimiyle dünyanın ikinci büyük bal üreticisi konumunda olan Türkiye her yıl ortalama 403 milyon dolarlık bal ithalatı yapan Avrupa’nın bal üssü olmaya aday. Fakat Türkiye, bal ihracatında dünyada 25 milyon dolarla 22’nci sırada bulunuyor. Türkiye’de çam balı, püren balı, lavanta balı, keçiboynuzu balı, karakovan balı gibi onlarca çeşit bulunuyor.

ARILAR YORULMAYACAK

Bal yapmak için beş kilometre mesafe giden arılar, kovanlarına ulaşana kadar eğer yol üzerinde su ve nektar kaynağı yoksa bal üretmek için topladıkları bu malzemenin bir kısmını kendisi tüketiyor. Bunun bal verimini düşürdüğünü tespit eden Orman Genel Müdürlüğü, içinde su kaynaklarının bulunduğu bal ormanları oluşturmak amacıyla Bal Ormanı Eylem Planı’nı uyguluyor. Proje ile bal ormanlarının sayısı 533’e ulaştı. İlk etabı 2018 yılında son bulan proje, verimin artmasıyla 2023 yılına kadar uzatıldı.

YERLİ BAL ALMANYA’YA

Türkiye İstatistik Kurumu’na göre Türk balı en çok Almanya’da tüketiliyor. Geçtiğimiz yıl 7 milyon 492 bin dolarlık ihracatı Almanya’ya gerçekleştiren Türkiye’nin ikinci bal müşterisi ise 3 milyon 823 bin dolarlık bir satışla ABD. ABD’yi ise 2 milyon 837 bin dolarlık bir hacimle Suudi Arabistan takip ediyor. Türk balı; Kuveyt, Belçika, Avusturya, Umman, Çin ve Bulgaristan gibi 44 ülkenin ağzını tatlandırıyor.

TÜRKİYE ARI TİCARETİNDE İLK 10’DA

Dünya canlı arı ticareti 2018’de 48 milyon dolarlık bir hacme ulaştı. Yüzde 2’lik payla ilk 10’da olan Türkiye, 2018 yılında 1 milyon dolarlık canlı arı ihraç etti. Türkiye’de 2014 yılından bu yana canlı arı ihracatında yüzde 96’lık bir artış yaşandı. Türk arıları en çok Belçika, Rusya ve Azerbaycan’daki kovanlarda yer buluyor.

ÇAM BALINDA LİDERLİK

Türkiye’nin lider konumunda olduğu bal cinsi çam balı. Türkiye’de üretilen balların yüzde 25’ini çam balı oluşturuyor. Dünya ballı bitki tür ve çeşitlerinin yüzde 75’ine ev sahipliği yapan Türkiye’de her yöreye özgü bal çeşidi bulunuyor. Bal üretimi liderliğini Ordu elinde bulundururken, Ordu’yu Muğla ve Adana takip ediyor. İstanbul 808 tonla en çok bal üretilen 35. şehir konumunda. İstanbul’da; püren, kestane, devedikeni, söğüt, kızılcık gibi bal çeşitleri üretiliyor. Yine İstanbul’da 3 adet bal ormanı bulunuyor.

720 BAL ORMANIMIZ OLACAK

Bal Orman Eylem Planı ile 2023’e kadar 720 bal ormanı kurulması planlanıyor. Proje kapsamında en çok Mersin, ardından Kayseri, Isparta, Bursa, İzmir, Giresun, Konya, Eskişehir, Sakaya ve Zonguldak’a bal ormanı kuruldu.

21 Ocak 2020 Salı

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 3 milyon 75 bin liraya yükseldi.

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 923 bin lira, en yüksek 3 milyon 80 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 75 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 3 milyon 66 bin 399,50 liradan tamamlamıştı.

 

EN FAZLA İŞLEM YAPAN KURUMLAR

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 687 milyon 928 bin 567,14 lira, işlem miktarı ise 878,70 kilogram oldu.

Tüm metallerde toplam işlem hacmi ise 3 milyar 117 milyon 214 bin 56,50 lira düzeyinde gerçekleşti.

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi, Türk Ekonomi Bankası, NMGlobal Kıymetli Madenler ile Akbank olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 3.066.399,50     2.787,00

 

En Düşük            2.923.000,00     2.677,00

 

En Yüksek          3.080.000,00     2.809,00

 

Kapanış 3.075.000,00     2.677,75

 

Ağırlıklı Ortalama           3.062.997,46     

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.687.928.567,14             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          878,70  

 

Toplam İşlem Adedi       49         

17 Ekim 2024 Perşembe

Dünya Altın Konseyi (WGC), altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ile uyumlu bir getiri sağladığını açıkladı.

Dünya Altın Konseyi, "Altının uzun vadeli getiri beklentisi" başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, altının portföy riskini yönetmeye katkısının ve değer koruma özelliklerinin çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu ifade edildi.

Altının portföy getirisine katkısının ise aynı şekilde belirlenmediğine işaret edilen raporda, “Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik çerçeveler bulunuyor ancak bunlar, diğer varlık sınıflarına ilişkin sermaye piyasası varsayımlarıyla uyumlu, sağlam bir yaklaşımdan uzaktır.” yorumuna yer verildi.

 

DESTEKLEYEN MÜCEVHER VE TEKNOLOJİ SEKTÖRLERİ

Raporda, altının getiri beklentisine yönelik araştırmalar sonucunda, bu emtianın bir “değer saklama aracı” olarak tanımlandığı belirtilirken, söz konusu yaklaşımın bazı eksikler barındırdığı vurgulandı.

"Altın standardının” uygulandığı dönemlerden gelen verileri kullanmanın, altının performansı konusunda yanıltıcı sonuçlar çıkarttığı değerlendirmesine yer verilen raporda, uzun vadeli fiyatlara yalnızca finansal piyasalardan gelen talep üzerinden bakmanın da altının portföylerdeki ağırlığının daha az olduğu yanılgısına yol açtığı kaydedildi.

Raporda, altının uzun vadeli getiri hesaplamasına yeni bir yaklaşım sergilendiği, bunun sonucunda da altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel GSYH ile uyumlu bir getiri sağladığının ortaya konduğu ifade edildi.

Altın alımlarını destekleyen mücevher ve teknoloji sektörleri, merkez bankaları, finansal yatırımlar, perakende külçeleri ve madeni paraların, mevcut teorilerin önerdiğinden çok daha fazla olduğunun vurgulandığı raporda, “Ayrıca, finansal piyasa yatırımcıları kısa vadede fiyat oluşumunu belirleme eğiliminde olsalar da uzun vadede daha az baskındırlar.” denildi.

17 Ekim 2024 Perşembe