Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi George Janjgava, 2023'te Türkiye ile dış ticaret hacminin yüzde 6 artarak 3 milyar dolara ulaştığını belirterek, "Bu rakam Gürcistan’ın tüm yıllık dış ticaret hacmi 22 milyar doların yüzde 13.5'ini oluşturuyor" dedi.


 

Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi George Janjgava, ekonomi başta iki ülke arasındaki ilişkileri anlattı.

 

Türkiye'nin Gürcistan için iyi komşu ve dost ülke olduğunu dile getiren Janjgava, aynı zamanda da stratejik ortağı olduğunu kaydetti.

 

Janjgava, iki ülke arasındaki ilişkilerin, ortak gayretlerle daha da pekiştirilerek, birçok alanda başarılı şekilde gelişmeye devam ettiğini, 2021'de, Gürcistan'ın ilk Ankara Büyükelçiliğinin açılışının 100'üncü, 2022'de de iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin yeniden tesisinin 30'uncu yıl dönümünün kutlandığını hatırlattı.

 

"Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki özellikle siyasi ilişkilerimiz ikili düzeyde fevkalade seyrediyor. Bunun yanı sıra ekonomi, siyasi, kültür, eğitim ve diğer alanlardaki işbirliğimiz ve insani dayanışmamız aksamadan sürüyor." diyen Janjgava, ikili ilişkilerin geliştirilmesinde üst düzey ikili ziyaretlerin önemine işaret etti.

 

Janjgava, 2023'te Dışişleri Bakanı Ilia Darchiashvili'nin iki defa Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, ülkesinin, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye'nin yardımına koşan ilk ülkelerden olduğunu söyledi.

 

Hem Gürcistan devletinin hem kurumların hem de vatandaşların depremzedelere insani yardım ulaştırılması için seferber olduğunu ifade eden Janjgava, deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarına, ülkesinden dönüşümlü olarak 200'e yakın özel eğitimli personelin katıldığını belirtti.

 

"2023'TE İKİ ÜLKE ARASINDAKİ DIŞ TİCARET HACMİ 3 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"

 

Janjgava, iki ülke arasındaki işbirliğine değinerek, "Türkiye ve Gürcistan, Azerbaycan ile, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu (BTK), Bakü-Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC), Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP), Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı gibi bölgesel ve küresel enerji ile ulaşım projelerinde etkili iş birliği sergiliyor." ifadesini kullandı.

 

Türkiye'nin Gürcistan'ın en büyük ticari ortağı konumunda bulunduğuna dikkati çeken Janjgava, iki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşmasının bu alanda ilişkilerin gelişmesine vesile olduğunun altını çizdi.

 

Janjgava, 2021'de Türk menşeli ham madde ile Gürcistan'da üretilen ürünlerin Avrupa Birliği pazarlarına satılmaya başlandığını aktararak, Gürcistan'ın yakın zamanda Avrupa Birliği (AB) adaylık statüsü kazanmasıyla ticari ilişkilerin daha da ileri seviyeye taşınmasını temenni ettiğini söyledi.

 

"Geçen sene iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi önceki yıla göre yüzde 6 artarak yeni rekora, 3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam Gürcistan’ın tüm yıllık dış ticaret hacmi 22 milyar doların yüzde 13,5'ini oluşturuyor." diyen Janjgava, Gürcistan Dışişleri Bakanı Darchiashvili'nin mevkidaşı Hakan Fidan ile yaptığı temaslar sonucunda dış ticaret hacminin 5 milyar dolara ulaştırılması hedefini hatırlattı.

 

"TÜRK HAVA YOLLARI SADECE TİFLİS'E HAFTALIK UÇAK SEFER SAYISINI 32'YE ÇIKARTACAK"

Janjgava, 2022'ye kıyasla, 2023'te Gürcistan'a gelen ziyaretçi sayısının yüzde 50 attığını ve Türkiye'den 1 milyon 400 bin kişinin Gürcistan'ı ziyaret ettiğini, Türkiye'den Gürcistan'a giden ziyaretçi sayısının ise bu rakamın yüzde 20'sini oluşturduğunu anlattı.

 

İki ülke arasında 2023'teki uçak sefer sayısında da artış yaşandığını vurgulayan Janjgava, "Ankara, İstanbul ve Antalya’dan Gürcistan’ın Tiflis, Kutaisi ve Batum şehirlerine Türk Hava Yolları, Pegasus ve Anadolu Jet tarafından haftalık 72 sefer yapıldı. Bu sene, Türk Hava Yolları sadece Tiflis'e haftalık uçak sefer sayısını 32'ye çıkartacak." şeklinde konuştu.

 

Janjgava, Sarp Sınır Kapısı'ndan geçişlerde de rekor kırıldığına dikkati çekerek, "Geçen sene içerisinde Sarp kara gümrüğünden 6,3 milyon yolcu geçiş yaptı. Küresel ekonomik dinamikler ışığında, sürdürülebilir ekonomik büyüme için yatırım ortamının iyileştirilmesi elbette ki hayati öneme sahip. Gürcistan hükümeti şeffaf, öngörülebilir, elverişli ve istikrarlı yatırım ortamı oluşturmaya özel gayret gösteriyor. Bu bağlamda, Gürcistan'daki Türk yatırımları 200 milyon dolara ulaşmış olup ülkemizde faaliyet gösteren Türk şirket sayısı 2 bin 500 olmuştur." ifadesini kullandı.

 

TÜRKİYE'NİN ARABULUCULUK ROLÜ

 

Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin arabulucu rolüne işaret eden Janjgava, Türkiye'yi hem bölgesel hem de genel anlamda "önde gelen devlet" olarak niteledi.

 

Janjgava, "Güçlü yönetimi ve ekonomisi ile Türkiye bölgesel barışa ve dünya barışına olumlu katkıda bulunmak için gereken çabayı gösteriyor. Biz, Gürcü tarafı olarak Türkiye’nin barışçıl tutumuna büyük önem veriyoruz. Gürcistan olarak, bölgedeki barışı ve istikrarı sağlamlaştıracak tüm girişimlerde etkili işbirliği sergilemeye hazır olduğumuzu buradan tekrar söylemek istiyorum." dedi.

 

Türkiye'nin Kafkaslar'daki rolüne ilişkin değerlendirme yapan Janjgava, Türkiye'nin arabulucu rol üstlendiğinde, barışçıl müzakereleri destekleyen önemli aktör olduğunu gösterdiğini yineledi ve ülkesinin de tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyulması ilkesini savunduğunu aktardı.

 

Janjgava, "Bölgemizdeki ülkelerin refahı için el ele vermemiz gerektiğine inanıyoruz." diyerek, Gürcistan'ın her zaman barışçıl sürecine katılmaya hazır olduğunun altını çizdi.

 

Gürcistan'ın "Barışçıl Komşuluk" girişimini başlatarak bölgede barış ve istikrarın desteklenmesi açısından önemli adımlar attığına dikkati çeken Janjgava, "(Girişim) Ermenistan ile Azerbaycan arasında müzakereler için platform haline geldi denilebilir. Bu tutumumuzu devam ettirmeye kararlıyız." ifadesini kullandı.

 

Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya'daki politikalarını ve Avrupa-Atlantik hedeflerini Türkiye'nin desteklediğini dile getiren Janjgava, uluslararası platformlarda da bu kararlı tutumunu her daim gösteren Türkiye'ye teşekkürlerini sundu.

 

Janjgava, şöyle devam etti: "Gürcistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her yönde başarıyla gelişmesi bizleri ziyadesiyle mutlu ediyor. Bundan sonraki dönemlerde de ortak çabalarla siyasi ve ticari ilişkilerimiz başta olmak üzere, her alandaki işbirliğimizi daha da güçlendirmeye devam etmek konusunda kararlıyız. Ülkeler arası potansiyelin tam kapsamlı şekilde kullanılabilmesi yönünde ilgili kurumlarımız arasındaki gerekli çalışmalar yoğun olarak devam edecektir."

01 Nisan 2024 Pazartesi

Çin'in döviz rezerv varlıklarının ağustosta 3 trilyon 288 milyar dolara yükseldiği bildirildi.


 

Çin Devlet Döviz Takas İdaresinden yapılan açıklamada, döviz rezervlerinin, ağustos sonunda önceki aya kıyasla 31,8 milyar dolar artış kaydettiği belirtildi.

 

Döviz rezervlerinin temmuza göre yüzde 0,98 arttığı aktarılan açıklamada, döviz rezerv varlıklarının ağustosta 3 trilyon 288 milyar dolara yükseldiği kaydedildi. 

 

Açıklamada, rezervlerin son 9 ayda 3,2 trilyon doların üzerinde istikrarlı seyrettiği vurgulandı.

 

Açıklamada, ağustosta majör ekonomilerin para politikası beklentileri ve makroekonomik verilerinin etkisiyle ABD doları endeksinin düştüğü, küresel finansal varlıkların fiyatlarının ise arttığı kaydedildi. 

 

Artışın takas işlemleri ile varlık fiyatlarındaki değişimin bileşik etkisinden kaynaklandığına işaret edildiği açıklamada, Çin'in ekonomik faaliyetlerinin genel olarak istikrarlı olduğu ve uzun dönemli büyüme eğiliminin değişmediği, bunun ülkenin döviz rezervlerini istikrarını sürdürmesine yardım edeceği vurgulandı.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Çin döviz dolar

ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin resesyon korkularını beslemesiyle küresel piyasalarda satıcılı seyir hakim oldu.


 

Küresel piyasalar, geçen hafta ABD'de açıklanan verilerin ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesini beslemesiyle negatif seyir izlerken gözler, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) gelecek hafta duyuracağı faiz kararına ve ABD'de açıklanacak enflasyon verisine çevrildi.

 

ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem atacağı faiz indirimi adımlarının büyüklüğüne ilişkin belirsizlikler sürerken ülkede açıklanan makroekonomik verilerin resesyon korkularını beslemesiyle küresel piyasalarda satıcılı seyir hakim oldu.

 

Analistler, ABD ekonomisinin beklenenden hızlı soğuyabileceği endişelerinin risk iştahını törpülediğini belirtti.

 

Ülkede enflasyonun istenilen seviyeye ineceğine yönelik güven güçlenirken resesyon endişelerinin öne çıkmayı sürdürmesi, fiyatlamaları zorlaştıran etkenlerin başında geldi.

 

Buna göre, ABD'de tarım dışı istihdam ağustosta 142 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken işsizlik oranı yüzde 4,3'ten yüzde 4,2'ye indi. Tarım dışı istihdama ilişkin haziran ve temmuz ayı verilerinde aşağı yönlü revizyona gidildi. Buna göre, tarım dışı istihdamda kaydedilen artış, haziran ayı için 179 binden 118 bine, temmuz ayı için 114 binden 89 bine düşürüldü.

 

Söz konusu dönemde haftalık ortalama çalışma saati 34,3 e yükselirken ABD Merkez Bankasının dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç, yüzde 0,4 artarak 35,21 dolara çıktı.

 

Ortalama saatlik kazanca dair piyasa beklentileri, geçen ay yüzde 0,3 artması yönündeydi. Ortalama saatlik kazanç, ağustosta yıllık bazda da yüzde 3,8 artış kaydetti.

 

ABD'de ADP Araştırma Enstitüsünün, Stanford Digital Economy Lab işbirliğiyle hazırladığı ağustos ayına ilişkin özel sektör istihdamı, ağustosta 99 bin kişi ile Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyede arttı.

 

Ülkede JOLTS açık iş sayısı, temmuzda 7 milyon 673 bine gerileyerek Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyesini kaydederken temmuz ayına ilişkin fabrika siparişleri ise yüzde 5 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

 

Buna ek olarak, ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 31 Ağustos ile biten haftada 227 bine inerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.

 

Hizmet sektörü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisi ağustosta bir önceki aya kıyasla 0,7 puan artarak 55,7'ye çıktı. Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) hizmet sektörü PMI verisi de ağustosta piyasa beklentilerini aşarak aylık bazda 0,1 puan arttı ve 51,5'e yükseldi.

 

Ülkede Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), ağustosta 47,2'ye çıkmasına rağmen piyasa beklentilerinin altında kaldı. S&P Global'in imalat sektörü PMI verisi de ağustosta 47,9 ile tahminlerin hafif altında gerçekleşti. İmalat sektöründeki daralmanın sürdüğünü gösteren PMI verileri sonrasında ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi, yaklaşık 9 baz puan azalışla yüzde 4,83'ün altına indi.

 

Bu gelişmelerin yanı sıra Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Fed'in "Bej Kitap" raporu da ekonomik faaliyetin son haftalarda yavaşladığını ortaya koydu.

 

Bankanın 12 şubesinden gelen analizlerle hazırlanan raporda ekonomik faaliyetlerin 3 bölgede hafif artış gösterdiği ve geçen rapor döneminde 5 olan yatay veya azalan faaliyet bildiren bölge sayısının 9'a yükseldiği ifade edildi.

 

Ülkedeki ekonomi yetkililerinin açıklamaları da takip ediliyor. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, ABD iş gücü piyasasının yavaş işe alım temposuna rağmen sağlıklı olduğunu belirterek, tüketici harcamaları ve yatırım harcamalarına ilişkin sağlam verilerle büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 3 düzeyinde hızla sürdüğünü dile getirdi.

 

Fed yetkililerinin açıklamaları da izleniyor. New York Fed Başkanı John Williams, ekonominin artık dengede olması ve enflasyonun yüzde 2'ye doğru bir yolda ilerlemesi nedeniyle politika duruşundaki kısıtlayıcılık derecesini azaltmanın artık uygun olduğunu bildirdi.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller da "Enflasyon ve iş gücü piyasasındaki ılımlılık konusunda kaydedilen ve devam eden ilerlemeyi göz önünde bulundurarak önümüzdeki toplantımızda faiz oranını düşürmenin zamanının geldiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

 

Faiz indirimlerinin hızının ve politika faizindeki toplam düşüşü belirlemenin gelecekte verilecek kararlar olduğuna işaret eden Waller, faiz indirimi sürecini bir sonraki toplantıda başlatmanın önemli olduğunu anlattı.

 

Waller, verilerin daha büyük faiz indirimlerine ihtiyaç olduğunu göstermesi halinde bunu destekleyeceğini kaydetti.

 

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee de iş piyasasının açıkça soğuduğu ve enflasyonda ilerleme kaydedildiği bir anda sıkılaştırma istenip istenmeyeceğini sordu.

 

Bunun sadece Fed'in eylül ayı toplantısıyla ilgili değil gelecek birkaç ay için soruları gündeme getirdiğini belirten Goolsbee, "İşlerin daha da kötüye gitmemesi için nasıl çaba göstereceğiz? Bana göre Fed'in karşı karşıya olduğu kritik zorluk bu." değerlendirmesinde bulundu.

 

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise iş gücü piyasasının yumuşamaya devam ettiğini ancak zayıf olmadığını kaydetti. Fiyat baskılarının hızla ve genel olarak azaldığına işaret eden Bostic, son verilerin, enflasyonun muhtemelen yüzde 2'ye doğru sürdürülebilir bir yolda olduğuna dair güvenini güçlendirdiğini bildirdi.

 

Bostic, Fed'in çok uzun süre kısıtlayıcı politika duruşunu sürdürmemesi gerektiğini savunarak, enflasyon risklerinin azalmaya devam etmesini sağlamak için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

 

Enflasyona karşı henüz zafer ilan etmediklerini dile getiren Bostic, ekonomide ciddi hasara yol açmadan yüksek enflasyonu ortadan kaldırmanın ulaşılabilir olabileceğini belirtti.

 

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de ABD Merkez Bankasının iş gücü piyasasını sağlıklı tutmak için faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini ancak bunun ne kadar olacağını belirlemenin artık gelen ekonomik verilere bağlı olduğunu kaydetti.

 

Söz konusu gelişmelerle para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yıl sonuna kadar 100 baz puanlık faiz indirimine gideceğine kesin gözüyle bakılıyor. ABD'de açıklanan istihdam verisinin ardından bu ay 50 baz puan faiz indirimi yapabileceğine ilişkin tahminler, bir ara yüzde 69'a kadar yükselmesine karşın daha sonra yüzde 30'a indi.

 

Bankanın sıkı para politikasını bu aydan itibaren gevşeteceği fiyatlanırken atılacak adımların büyüklüğü belirsizliğini koruyor.

 

Analistler, gelecek hafta ECB'nin açıklayacağı faiz kararının da piyasaların odak noktasında bulunduğunu belirterek, bankanın politika faizinde 25 baz puanlık indirime gitmesinin beklendiğini, yatırımcıların ECB Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarında bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipucu arayacağını ifade etti.

 

ABD'de açıklanacak enflasyon verisinin de ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi vermesi bekleniyor.

 

Bu gelişmelerle 3,65 ile 2 Haziran 2023'ten bu yana en düşük seviyeyi gören ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı 19 baz puan azalışla yüzde 3,72'den tamamladı. Dolar endeksi, yüzde 0,5 gerileyerek 101,2 seviyesine, altının ons fiyatı da yüzde 0,2 azalışla 2 bin 497 dolara geriledi.

 

Brent petrolün varil fiyatı, artan resesyon endişeleri ve başta Çin tarafında olmak üzere zayıf talebin sürmesi endişeleriyle haftayı yüzde 7,2 düşüşle 71,4 dolardan tamamladı.

 

NEW YORK BORSASINDA SATIŞ BASKISI HAKİM OLDU

 

New York borsasında artan resesyon endişeleriyle teknoloji hisseleri öncülüğünde geçen hafta satış baskısı hakim oldu.

 

Yapay zeka konusunda yatırımcıların şirketleri yeniden değerlendirdiği görüldü.

 

Nvidia’nın hisseleri yüzde 12,6, Broadcom’un hisseleri yüzde 12,7, Qualcomm’un hisseleri yüzde 6,7 ve Micron’un hisseleri yüzde 9,6 değer kaybetti. US Steel’ın hisseleri, Beyaz Saray’ın söz konusu çelik üreticisinin Japon şirket Nippon Steel tarafından satın alınmasını engellemeye hazırlandığı haberinin ardından yüzde 18,9 azaldı.

 

Gelecek yıl Avrupa ve Çin’de otonom araçlarını piyasaya sürmeyi planladığını duyuran Tesla’nın hisseleri ise yüzde 2,2 değer kazandı.

 

Öte yandan, ABD’de Demokrat başkan adayı Kamala Harris, yeni kurulan şirketler için vergi indirimini 5 bin dolardan 50 bin dolara çıkarmayı planladığını bildirdi. İlk başkanlık döneminin sonunda 25 milyon yeni küçük işletme başvurusu görmek istediğini ifade eden Harris, bunun gerçekleşmesi için yeni işletme kurma maliyetini düşüreceklerini açıkladı.

 

Bu gelişmelerle Nasdaq endeksi yüzde 5,77, Dow Jones endeksi yüzde 2,93, S&P 500 endeksi yüzde 4,21 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta pazartesi toptan stoklar, Çarşamba Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.

 

AVRUPA BORSALARI, ECB KARARI ÖNCESİNDE HAFTAYI DÜŞÜŞLE TAMAMLADI

 

Avrupa borsalarında ECB'nin faiz kararı öncesinde geçen hafta negatif seyir izlenirken bölge genelinde ekonomik aktiviteye yönelik endişeler varlığını koruyor.

 

Analistler, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) bu yıl içinde iki faiz indirimi daha yapacağına kesin gözüyle bakıldığını kaydederek, bölgede enflasyonist baskıların azalmasının üçüncü bir faiz indirimi ihtimalini de güçlendirmeye devam ettiğini belirtti.

 

ECB üyesi Claudia Buch, Avro Bölgesi bankalarının ne kadar sermaye tutacaklarına ve nerede iş yapacaklarına karar verirken jeopolitik riskleri hesaba katmalarının gerektiğini bildirdi.

 

ECB Yönetim Kurulu üyesi ve Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel de Almanya'nın ilkbaharda yaşadığı ekonomik daralmanın "uyanış çağrısı" olması gerektiğini ve hükümetin büyümeyi artırmak ve borç frenini iyileştirmek için daha önce duyurulan önlemleri uygulaması gerektiğini belirtti. Nagel, verdiği başka bir demeçte "tüketici fiyatlarındaki gerileme önümüzdeki hafta bir faiz indirimine daha olanak tanısa bile ECB, enflasyon karşısında çok erken zafer ilan etmemeli." ifadesini kullandı.

 

Açıklanan verilere göre Almanya'da temmuzda 43,2 puan olan imalat sanayi PMI ağustosta 42,4 puana inerek son beş ayın en düşük seviyesine geriledi. Hizmet sektörü PMI Almanya'da 51,2, Avro Bölgesi'nde ise 52,9 ile beklentilerin altında gerçekleşse de güçlü kalmaya devam etti.

 

Ülkede fabrika siparişleri, uçak, gemi, askeri araç ve tren gibi büyük siparişlerin etkisiyle temmuzda yüzde 2,9 yükselerek aylık bazda artışını ikinci aya taşıdı.

 

Ayrıca, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 0,4'dan yüzde 0’a ve 2025 büyüme beklentisini de yüzde 1,5’ten 0,9’a düşürdü.

 

Avro Bölgesi'nde de temmuzda 45,8 seviyesinde olan imalat sanayi PMI, ağustosta değişmedi. Böylece PMI, faaliyetlerde büyümeyi gösteren 50 puan seviyesinin altında kaldı.

 

Ayrıca, Avro Bölgesi'nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,8 yükselirken yıllık bazda yüzde 2,1 geriledi. Bölgede ayrıca mevsimsellikten arındırılmış GSYH, 2024'ün ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe kıyasla yüzde 0,2 artarak beklentilerin altında gerçekleşirken yıllık ise yüzde 0,6 yükselerek beklentileri karşıladı.

 

Avro/dolar paritesi, haftayı yüzde 0,3 artışla 1,1086 seviyesinden tamamladı.

 

Öte yandan, Alman otomobil üreticisi Volkswagen, tasarruf ve maliyet azaltma önlemlerinin parçası olarak ilk defa Almanya'da fabrika kapatabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

 

Yönetim kurulunun gerçekleştirdiği son toplantı sonrası Alman şirketinden yapılan açıklamada, Volkswagen AG bünyesindeki markaların kapsamlı şekilde yeniden yapılandırılmasının gerektiği bildirildi.

 

Bu gelişmelerle İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 2,33, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 3,65, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,15, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 3,20 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta salı Almanya'da TÜFE, çarşamba İngiltere'de sanayi üretimi, perşembe ECB faiz kararı takip edilecek.

 

ASYA BORSALARINDA DA NEGATİF SEYİR ÖNE ÇIKTI

 

Asya tarafında da yarı iletken çip sektörü öncülüğünde satış baskısının sürmesiyle negatif seyir öne çıktı.

 

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, yaptığı açıklamada verilerin tahminler doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda artışlara devam edeceklerini duyurdu.

 

BoJ Yönetim Kurulu Üyesi Hajime Takata yaptığı açıklamada, şirketlerin harcamalarını ve ücretleri artırmayı sürdüreceğini teyit etmesi halinde Merkez Bankasının faiz oranlarını yükseltmeye devam etmesinin gerektiğini dile getirdi.

 

Bölgede açıklanan verilere göre, Çin'de imalat sanayi PMI, ağustosta 0,3 puan azalarak 49,1'e gerilerken ülkede imalat sanayisinde ekonomik aktivite, ağustosta önceki 3 aydaki daralma seyrini devam ettirdi.

 

Japonya'da hizmet sektörü PMI 53,7 seviyesine gerilerken imalat sanayi PMI 49,8'e çıktı. Ülkede temmuz ayı hanehalkı harcamaları, bir önceki yıla göre yüzde 0,1 yükselirken temmuz ayına ilişkin öncü endeks 117,1 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

 

Güney Kore'de TÜFE aylık bazda yüzde 0,4 ile beklentilerin hemen üzerinde artarken yıllık bazda yüzde 2 yükselerek öngörülere paralel gerçekleşti. Ülkede TÜFE, böylece yıllık bazda Mart 2021'den bu yana en yavaş artışı kaydetti.

 

Dolar/yen paritesi haftayı önceki kapanışın yüzde 2,6 altında, 142,30 seviyesinde tamamladı. Analistler, dolar/yen paritesinin geçen hafta 141,9 seviyesine kadar indiğini belirterek, BoJ'un sıkılaşma adımlarına yönelik piyasa beklentilerinin güçlü kalmaya devam ettiğini bildirdi.

 

Kurumsal tarafta ise dünyanın en büyük çip üreticilerinden Amerikan Intel'in Japonya'da yarı iletken alanında araştırma ve geliştirme merkezi kuracağı bilgisi yer aldı.

 

Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,84, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 3,03, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,69, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 4,86 değer kaybetti.

 

Gelecek hafta pazartesi Japonya'da büyüme, Çin'de enflasyon, salı Çin'de dış ticaret dengesi, cuma Japonya'da sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı takip edilecek.

 

Yurt içinde gözler, gelecek hafta ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verilerine çevrildi

Yurt içinde geçen hafta düşüş eğilimi öne çıkarken Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,63 değer kaybederek 9.771,16 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,3 altında 33,9851'den kapattı.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puan seviyelerinin destek, 10.100 ve 10.200 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

 

Yurt içinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ağustosta aylık bazda yüzde 2,47, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,68 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 51,97, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 35,75 olarak gerçekleşti.

 

2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıklayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, büyüme oranının 2024'te yüzde 3,5 olmasının beklendiğini belirterek, "2025 yılına geldiğimizde büyüme oranının toparlanarak yüzde 4 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.

 

OVP'ye göre enflasyonun bu yıl sonunda yüzde 41,5 olacağı tahmin edilirken enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 17,5, 2026 için yüzde 9,7, 2027 için yüzde 7 olarak belirlendi.

 

Öte yandan Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "B+"dan "BB-"ye yükseltirken not görünümünü durağan olarak belirledi.

 

Fitch'in açıklamasında, pozitif reel faiz oranlarının, düşük cari hesap açıkları ve döviz korumalı mevduatlardaki kademeli düşüşün, muhtemelen dış tamponlardaki iyileşmenin kalıcılığını destekleyeceği belirtilerek, rezervlerin bu yıl sonunda 158 milyar dolara, 2025 sonunda 165 milyar dolara çıkmasının öngörüldüğü bildirildi.

 

Yurt içi piyasalarda gelecek hafta salı sanayi üretimi, perşembe ödemeler dengesi, cuma piyasa katılımcıları anketi takip edilecek.

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : piyasalar ECB ABD