tatil-sepeti

ABD'de kasım ayında yapılacak seçimlerin sonucunun, Türkiye-ABD ekonomik ilişkilerinde büyük kırılmaları beraberinde getirmesi beklenmiyor.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'deki temasları ve ülkede yaklaşan seçimler, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri yeniden gündeme getirdi.


Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu için New York'ta bulunan Erdoğan, burada gerçekleştirdiği ziyaretlerde, ekonomik ve ticari konuların ABD ile ilişkilerin en önemli boyutlarından birini teşkil ettiğini belirtti.


Erdoğan, geçen yıl 30 milyar doları geçen ABD ile ticaret hacminin, 100 milyar dolar seviyelerine çıkarılabileceğini kaydetti. ABD'de 5 Kasım'da yapılacak seçimleri tüm dünya gibi Türkiye'nin de yakından takip ettiğini bildiren Erdoğan, "Seçimler sonucunda başkan kim olursa olsun, Amerika'ya bakışımız ve ilişkilerimizdeki üst düzeyli diyaloğumuz değişmeyecektir." ifadelerini kullandı. 


POLİTİK SEYİR ÖNEMLİ


İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, son yıllarda Türkiye ve ABD ikili ilişkilerindeki yakınlaşma çabalarının dış ticaret hacmine de olumlu yansıdığını belirtti.


ABD'ye yapılan ihracatta ilk sıralarda mücevher, makineler, elektrikli aletler, nakil vasıtaları gibi katma değeri yüksek ürünlerin yer aldığına dikkati çeken Şener, "İlk sıralarda bu ürünlerin olması dış ticaretin potansiyel ve hızlı şekilde artırılabileceğinin kanıtıdır. 30 milyar dolarlık dış ticaret hacminin 100 milyar dolar seviyesine çıkarılması son derece ulaşılabilir, gerçekçi ve gerçekleştirilebilir bir hedef olarak gözükmektedir." değerlendirmesini yaptı.


Şener, kasımda ABD'de yapılacak seçimlerin sonucunun ve doğal olarak başkanın kim olacağının etkisinin tüm ülkelerde hissedileceğini de kaydetti.


Başkan kim olursa olsun ilişkilerin devam edeceğini söyleyen Şener, Donald Trump'ın, Kamala Harris'e göre daha korumacı politikaları uygulayabilecek bir isim olduğuna dikkati çekti.


Prof. Dr. Şener, şunları kaydetti:


"Şüphesiz bu durum, gerek Çin ile gerek Avrupa'yla ve gerekse de Türkiye ile olan ticari ilişkileri etkileyecektir. Trump seçilirse tarifeler, kotalar, vergilerin yükselme ihtimali vardır ancak mevcut Başkan Biden'ın da birçok ülkeye tarife, kota ve ilave vergiler getirdiğini unutmamak gerek. Bu açıdan bakıldığında Harris ya da Trump'ın seçilmesi ticari ilişkilerde büyük kırılmaları beraberinde getirmeyecektir. Önemli olan Türkiye-ABD ilişkilerinin politik seyrinin düzenli gitmesidir. İkili ilişkilerdeki düzelme ticari ilişkilere de her zaman olumlu yansımaktadır. Bu yüzden ikili ilişkilerdeki düzelme başkan kim olursa olsun, ticari ilişkileri de düzgün hale getirecek bir unsurdur."



SEÇİM, VAR OLAN DURUMU DEĞİŞTİRMEYECEKTİR


TOBB ETÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talha Yalta ise Türkiye ve ABD arasında uzun yıllardır devam eden karşılıklı saygı ve işbirliğine dayalı çok boyutlu ilişkiler bulunduğunu söyledi.


Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren ABD ile sosyal, kültürel, ekonomik, askeri, siyasal ve eğitim gibi birçok alanda süregelmiş olan güçlü ilişkilerin konu ticaret olduğunda arzulanan potansiyel düzeye ulaşmanın gerisinde kaldığına işaret eden Yalta, "Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 100 milyar dolar ticaret hedefi uzun vadede doğru bir hedeftir." değerlendirmesini yaptı.


Temenni edilen hedef düzeye ulaşabilmek için iki ülke arasındaki güven ve işbirliğini artıracak güçlü adımlar atılması ve yeni stratejik işbirlikleri geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Yalta, sözlerini şöyle tamamladı:


"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ABD’ye bakışının ve üst düzeyli diyaloğunun kısa vadede değişmeyeceğini ifade etti. Aynı durum ABD'nin Türkiye'ye bakışı ve diyaloğu açısından da geçerlidir. Dolayısıyla ABD'de kasım ayında gerçekleşecek seçimler sonucunda Trump veya Harris’in kazanması, iki ülke arasında var olan durumu çok fazla değiştirmeyecektir. ABD ile olan ticari ilişkilerimizin artmaya devam edeceğini ancak kısa vadede büyük değişiklikler beklemenin çok gerçekçi olmayacağını düşünüyorum."

25 Eylül 2024 Çarşamba

Etiketler : #abd #türkiye #seçim #trump #harris

Goldman Sachs, Citigroup ve Morgan Stanley'nin üst yönetimiyle bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in, yatırımcılara harcama disiplini ve kayıtdışılıkla mücadelenin sıkı maliye politikasının odak noktası olacağını ve yeni ilave vergiler getirilmesinin planlanmadığını aktardığı öğrenildi.


 

Şimşek, New York temasları kapsamında, ABD'nin önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs, Citigroup ve Morgan Stanley'nin üst yönetimiyle bir araya geldi.

 

Şimşek, Goldman Sachs'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısında, ekonomi programını anlattı. Toplantıya dünyanın en büyük fonlarının portföy yöneticilerinden oluşan 15 kişilik bir yatırımcı grubu katıldı.

 

KATILIMCILAR PROGRAMI TEBRİK ETTİ

 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Goldman Sachs'ın düzenlediği Yatırım Konferansı'nda detaylı bir sunum yapan Şimşek, Goldman Sachs Küresel İlişkiler Başkanı Jared Cohen'in moderatörlüğünde de soruları yanıtladı.

 

Yoğun katılımın olduğu Goldman Sachs'taki toplantıda söz alan katılımcıların programın başarısını tebrik ettiği öğrenildi.

 

ŞİMŞEK, META VE IFC YÖNETİCİLERİ İLE GÖRÜŞTÜ

 

Mehmet Şimşek, New York temasları kapsamında, bazı ikili görüşmeler de yaptı.

 

Şimşek, META Küresel İlişkiler Başkanı Nick Clegg ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Başkanı Makhtar Diop ve beraberindeki heyetle verimli toplantılar gerçekleştirdi.

 

Şimşek, ayrıca, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneğinin (ASKON) ABD şubesi ev sahipliğinde düzenlenen Amerika-Türkiye iş dünyası buluşmasına da katıldı.

 

Söz konusu toplantılarda Şimşek'in, yatırımcılara harcama disiplini ve kayıt dışılıkla mücadelenin sıkı maliye politikalarının odak noktası olacağını ve yeni ilave vergiler getirilmesinin planlanmadığını aktardığı öğrenildi.

 

Bu arada, Türkiye'nin 2024-2028 yıllarında IFC'den 9 milyar dolar tutarında finansman sağlaması bekleniyor. 2024 mali yılı için yaklaşık 3,6 milyar dolar, 2025 mali yılı için şimdiye kadar 600 milyon dolar finansman IFC tarafından özel sektöre sağlandı.

 

25 Eylül 2024 Çarşamba

Etiketler : Mehmet Şimşek vergi New York ABD Goldman Sachs Citigroup Morgan Stanley

Orta Doğu'da artan gerilim ve Fed'in genişlemeci para politikasına geçişte ilk adımı atması sonrası altın fiyatları yükseliş trendini güçlendirdi. Dolar/TL'de sert dalgalanmaların olmaması nedeniyle gram altın daha çok ons altın tarafından esen rüzgarların etkisiyle yön buluyor.

Altın fiyatları, jeopolitik risklerin artması ve Fed'in para politikasında makas değişikliği yapması sonrası yükselişini güçlendirdi. Ons altın 2650 dolar bandını aşarken buradan esen rüzgarla altın gram fiyatı da gözünü 3000 TL psikolojik sınırına dikti. Altın piyasasında yaşanan hareketlilik sonrası Kapalıçarşı'da en çok gram, çeyrek, 22 ayar bilezik ve Cumhuriyet altını fiyatı takip edilmeye başlandı. İşte son dakika gelişmeleri ve canlı rakamlar...

ALTIN YÜKSELİŞİNİ GÜÇLENDİRDİ

Küresel piyasalar dünya merkez bankalarının para politikaları ve özellikle Orta Doğu'da artan gerilimin etkisiyle yön buluyor. Altın fiyatları da bu gelişmelerden en çok etkilenen varlıklardan bir tanesi olarak dikkat çekiyor.

Ons altın 2650 dolar bandının üzerine yerleşirken gram altın ise güne yatay başlamasının ardından serbest piyasada 3000 TL psikolojik sınırına gözünü dikti. Kapalıçarşı'da ise gram öğle saatlerinde 3 bin 34 liradan işlem gördü.

Dün ise ons fiyatına paralel alış ağırlıklı bir seyir izleyen altının gram fiyatı, günü önceki kapanışa göre yüzde 1 artışla 2 bin 915 liradan tamamlamıştı. Bugün öğle saatlerinde yeni çeyrek altın 4 bin 953 liradan, yeni tam altın ise 19 bin 729 liradan satılıyor.

ALTIN FİYATLARI 25 EYLÜL BUGÜN NE KADAR?

İşte canlı altın rakamları:

GRAM ALTIN

ALIŞ (TL) 2.916,78
SATIŞ(TL) 2.917,13

ÇEYREK ALTIN

ALIŞ(TL) 4.918,00
SATIŞ(TL) 4.952,00

22 AYAR BİLEZİK


ALIŞ(TL) 2.749,79
SATIŞ(TL) 2.761,95

CUMHURİYET ALTINI

ALIŞ(TL) 19.612,00
SATIŞ(TL) 19.727,00

25 Eylül 2024 Çarşamba