tatil-sepeti

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Türkiye, askeri insansız hava araçlarının üretiminde dünya çapında lider. Türk insansız hava araçları dünyadaki savunma paradigmasını değiştiriyor." dedi.


 

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 13'üncüsü düzenlenen Saraybosna İş Forumu'nda (SBF), "Türkiye, askeri insansız hava araçlarının üretiminde dünya çapında lider, bu teknolojide bir numara olduğumuzu söylemekten gurur duyuyorum. Türk insansız hava araçları dünyadaki savunma paradigmasını değiştiriyor." dedi.

 

Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen programda konuşan Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini belirterek, etkinliği düzenleyenlere teşekkür etti.

 

SBF'nin Balkanlar'daki bölgesel ekonomik işbirliklerini konuşmak için fırsat sunduğunu aktaran Kacır, "Türkiye'nin, Balkanlar genelinde teknolojik ilerlemeyi, dijital büyümeyi, endüstriyel büyümeyi ve refahı teşvik etmek için deneyimlerimizi paylaşmaya ve bunlardan yararlanmaya tamamen kararlı olduğunu vurgulamak istiyorum. Balkanlar'da kalkınma ve istikrarın ekonomik ilerlemeyle el ele gitmesi gerektiğinin farkındayız. Bölge ile olan tarihi bağlarımız sebebiyle en bağlantılı ülkelerden biriyiz." diye konuştu.

 

Bosna Hersek'in ve Balkanlar'ın ekonomik anlamda kalkınmasını her zaman destekleyeceklerini dile getiren Kacır, Türkiye'nin bölgedeki ekonomik entegrasyonun güçlü destekçisi olduğunu da belirtti.

 

Tüm uluslararası platformlarda sanayi ve teknoloji ile ekonomi alanındaki işbirliğinin teşvik edilmesinin herkese barış, istikrar ve refah getireceğini vurguladıklarını aktaran Kacır, şöyle devam etti: "Ne yazık ki savaşlar, küresel salgınlar, iklim değişikliği, doğal afetler, gıda, su, enerji ve ham madde tedarik krizleri hayatımızı ve iş yapılarımızı bozdu. Hepimiz biliyoruz ki ticarette ve teknolojide çok tehlikeli bir korumacılık türü yükseliyor. Bu aksaklıklar, tedarik zincirlerini sürdürmek ve küresel ticaretin dayanıklılığını sürekli olarak test etmek için zorlayıcı olduğunu kanıtladı. Bu kritik dönemde, güçlü bir teknoloji ekosistemi inşa ederek Türkiye ekonomisini daha yüksek teknoloji ve inovasyon odaklı bir yola sokmak için zemin hazırladık. Bugün 10 binin üzerinde teknoloji şirketine ev sahipliği yapan 102 teknoparkımız, 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezimiz var. 272 bin AR-GE çalışanı, Türkiye'nin teknoloji ekosisteminin çekirdeğini oluşturuyor. Bu hızlı ve istikrarlı büyüyen ekosistem sayesinde yüksek teknolojili sektörler artık sanayi üretimimizde pozitif olarak öne çıkıyor. Türkiye, askeri insansız hava araçlarının üretiminde dünya çapında lider, bu teknolojide bir numara olduğumuzu söylemekten gurur duyuyorum. Türk insansız hava araçları dünyadaki savunma paradigmasını değiştiriyor. Avrupa'da ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya, demir-çelik ve çimento üretiminde ön plandayız. Türkiye, Avrupa'da bu ürünlerin ilk üç üreticisi arasında yer alıyor. TOGG ile uzun yıllardır süregelen milli otomobilimiz hayalini gerçekleştirdik. TOGG'ların tıpkı Türkiye'de olduğu gibi Balkanlar'ın panoramik yollarında seyrettiğini görmeyi canı gönülden temenni ediyorum."

 

"TÜM BALKANLAR İLE YEŞİL ENERJİ ALANINDA İŞBİRLİĞİNE HAZIR VE İSTEKLİYİZ"

 

Türkiye'nin insanlı ilk uzay görevini tamamladığını dile getiren Bakan Kacır, yaptıkları yatırımlarla uzay alanındaki ekosistemlerini büyüttüklerini, bilim ve teknolojide meyvelerini almaya başladıklarını söyledi.

 

Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü artıracak adımlar atarken, Türk imalat sanayinin yeşil ve dijital dönüşümünü hızlandırmaya devam ettiklerini belirten Kacır, şöyle konuştu: "Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili gelişmeleri en başından beri yakından takip ediyoruz. Türk sanayisinin etkin bir şekilde karbonsuzlaşması için uluslararası finans kuruluşlarının yanı sıra yurt içi finans kuruluşlarıyla da projeler başlattık. Sektörümüzün gelecekteki ihtiyaçlara sorunsuz bir şekilde uyum sürecini sağlamak ve günümüz dünyasında rekabet gücünü korumak için kapsamlı bir teşvik sistemini yeniden yapılandırdık ve çeşitli finansman mekanizmalarını devreye aldık. Bu stratejileri, Dünya Bankası ile birlikte geliştirdiğimiz 450 milyon dolar değerindeki 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi' gibi somut adımlarla hayata geçiriyoruz. Benzer şekilde, Dünya Bankasından sağlanan 300 milyon dolarlık fonla, planladığımız sanayileşmenin kalbi olan Organize Sanayi Bölgelerinin çevresel dönüşümü hedefleyen 'Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi'ni hayata geçiriyoruz. Sektörümüzün yeşil enerjiye erişimini kolaylaştıracak adımlar da atıyoruz."

 

Türkiye'nin güneş paneli üretiminde Avrupa'da birinci sırada yer aldığını aktaran Kacır, "Yenilenebilir enerji yatırımları için sağladığımız teşviklerle bugün toplam kurulu gücümüzün yüzde 55'ini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturmaktadır. Sadece kullanmıyoruz, aynı zamanda yeşil enerji ürünleri üretiyoruz. Tüm Balkanlar ile yeşil enerji alanında işbirliğine hazır ve istekliyiz. Yeşil büyümeye giden yol, Türkiye ve Balkan ülkelerinin gelecekte daha da yakın işbirliği içinde çalışmaları için önemli fırsatlar sunuyor." dedi.

 

"BU PROGRAMLARLA 2030 YILINA KADAR ÜLKEMİZDEN 100 BİN TEKNOLOJİ GİRİŞİMİ VE 100 TURCORN ÇIKMASI EN BÜYÜK HEDEFLERİMİZDEN BİRİ"

 

Bakan Kacır, start-up ekosistemine sahip olmanın yeni teknolojiler konusunda başarılı olmak için fırsatlar sunduğunu ve bunun da stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti.

 

Türkiye'nin dört bir yanındaki genç girişimcilerin, kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları ağıyla hayallerini girişime dönüştürdüğünü belirten Kacır, "Türk girişimleri küresel sahnede giderek daha fazla parlıyor ve Türk girişim ekosistemi 'Avrupa teknolojisinin yıldızı' olarak tanımlanıyor. Kısa bir süre önce, 2019'da Türkiye'nin Turcorn'u yoktu, şimdi gururla 7 Turcorn ile övünüyoruz. Fonlarımız start-uplara 1 milyar dolarının üzerinde yatırım yapılmasını sağladı. Bu programlarla 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknoloji girişimi ve 100 Turcorn çıkması en büyük hedeflerimizden biri. Teknolojik gelişme, herkes için geleceğin anahtarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Kacır, ülkeler arasındaki işbirliğini hızlandırmanın, derinleştirmenin ve genişletmenin ve kimseyi geride bırakmamak gerektiğinin bilincinde olduklarını da söyledi.

22 Mayıs 2024 Çarşamba

Bir yıldır düşüşünü sürdüren konut reel satış fiyat endeksi, hazirandaki durağanlıktan sonra eylülde de bu düşüş trendini sürdürdü. Peki, ağustos ayından eylül ayına kadar reel konut fiyat endeksinin özellikle üç büyük şehirdeki trendi ne yönde oldu? İşte detaylar…

Eylül ayındaki kiralık ve satılık konut piyasasındaki değişimler mercek altına alındı. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) ile sahibinden.com işbirliğiyle hazırlanan Kiralık ve Satılık Konut Piyasası Görünümü'nün eylül ayı sonuçları paylaşıldı.

Rapora göre, satılık konut ilan metrekare cari fiyatlarındaki yıllık artış oranları üç büyük şehirde de azalarak İstanbul'da yüzde 20,8, Ankara'da yüzde 22,4 ve İzmir'de yüzde 26,6 oldu.

Türkiye genelinde ortalama kiralık konut ilan metrekare fiyatındaki yıllık artış oranı eylülde yüzde 45,2'ye düştü. Yıllık kira artış oranı İstanbul'da yüzde 46,2, Ankara'da yüzde 51,3 ve İzmir'de ise yüzde 56,3 olarak öne çıkıyor.

 

ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE DURUM NE YÖNDE?

2020 Mayıs'tan itibaren sürekli artan ülke genelindeki reel konut fiyat endeksinin 2023 Temmuz'dan bu yana gösterdiği düşüş, 2024 Eylül'de devam etti.

Son bir yılda düşüşte olan konut reel satış fiyat endeksi hazirandaki durağanlıktan sonra eylülde de düşüşünü sürdürürken ağustostan eylüle reel konut fiyat endeksi İstanbul'da 1,3 puan, Ankara'da 0,8 puan, İzmir'de ise 1,9 puan azaldı. Eylül'de reel konut fiyat endeksi İstanbul'da 155,3, Ankara'da 180,9, İzmir'de ise 168,7 oldu.

Ağustos 2022'de yüzde 65,8'e ulaşan yıllık reel fiyat artışı eylül 2022'den itibaren hızla inişe geçerken, büyük depremin etkisiyle nisan 2023'te geçici olarak yükselen yıllık reel fiyat artışı mayıstan itibaren yeniden azalmaya ve bu yılbaşından itibaren de reel fiyat mutlak olarak azalmaya başladı.

Eylül 2024'te yıllık fiyat değişimi oranı Ağustos 2024'e kıyasla 0,3 puan azalarak yüzde -18,6 ile negatif değerlerde seyrini sürdürdü.

 

CARİ FİYATLARDA ARTIŞ YAVAŞLIYOR

Cari fiyatlarda yıldan yıla artış oranlarında son bir yıldır bariz bir yavaşlama söz konusu.

Yıllık konut fiyatı değişimi Türkiye genelinde Ağustos 2022'de yüzde 198,7 artışla zirve yaptı. Ülke genelinde ortalama konutun cari fiyatla yıllık artış oranı Eylül 2024 itibarıyla yüzde 21,6 oldu.

Cari fiyatların yıllık artışlarında tempo kaybı 3 büyük şehir için de geçerli. İstanbul'da zirveye yüzde 240,9 Temmuz 2022'de ulaşıldıktan sonra düşüş başladı ve yıllık fiyat artışı eylül 2024'te yüzde 20,8'e geriledi. Ankara ve İzmir'de ise zirveye Eylül 2022'de ulaşılırken, Eylül 2024'te yıllık artış oranları, sırasıyla, yüzde 22,4'e ve yüzde 26,6'ya geriledi.

 

KONUT TALEBİNDE DEPREM ETKİSİ

2023 Ocak'ta istisnai bir yükselişle 235'e ulaşan talep endeksi, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından aşağı yönlü bir seyir izleyerek Kasım 2023'te 88,7'ye kadar geriledi.

Aralık 2023'ten itibaren yönünü yukarı çeviren endeks, ağustostan eylüle yüzde 1,2'lik bir artışla 157,8'e ulaştı. Geçtiğimiz yılın eylül ayına kıyasla endeks yüzde 38,6 daha yüksek olarak belirlendi.

Türkiye genelinde enflasyondan arındırılmış reel kirada yıllık değişim oranları uzun süredir azalmaya devam ediyor. Geçen yılın mayıs ayından hazirana istisnai artış hariç, ortalama reel kirada yıllık değişim oranı Şubat 2023'te yüzde 86,6 ile zirve yaptıktan sonra inişe geçti.

Şubat 2024 itibarıyla yerini negatif artışlara bırakan yıllık reel kira fiyatları değişimi mayısta yaklaşık yüzde -15 oldu. Mayıstan sonra reel kiralardaki düşüş ivme kaybetti. Bu ivme kaybı Ağustos'tan itibaren daha belirgin hale gelmiştir. Eylül verisine göre reel kira fiyatındaki yıllık değişim yüzde -2,8'e geriledi. Buna göre reel kiralar geçen yılın aynı ayına göre ortalamada yüzde 2,8 düşük çıktı.

 

CARİ KİRA FİYATLARI DÜŞÜŞTE

Türkiye genelinde cari kira fiyatlarının yıllık değişimi geçen yılın eylül ayından itibaren düşüşte. Bu yılın ağustosta cari artış hızında az da olsa bir yükselme gözlemlenirken, eylül itibarıyla düşüş devam etmektedir. Ağustos 2024'te yüzde 47,1 olan kira fiyatlarının yıllık değişim oranı Eylül 2024'te yüzde 45,2 oldu.

Kiralık konut talep göstergesi geçen yılın ağustos - kasım arasında düşerken aralık ayından sonra hafif tempoda artış eğilimine girerken, mayıs ayından itibaren ise konut talep endeksi belirgin oranda artış göstermişti. Eylülde ise kiralık konut talep endeksi yüzde 20,4 azaldı. Kiralık konut talebi geçen yılın eylül ayına kıyasla yüzde 0,8 daha düşük çıktı.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Uluslararası kitap fuarları için 2024 yılı kitap fuarı sezonunu Hindistan ile açan İTO, bu yılki kitap maratonunu Frankfurt Kitap Fuarı ile kapattı.

Dünyanın en prestijli fuarına İTO ile güçlü bir katılım gerçekleştiren Türk yayıncıları, Türkiye’yi  Frankfurt Kitap Fuarı’nın en büyük aktörlerinden biri konumuna çıkarmayı başardı.

 

HABER:SÜMEYRA YARIŞ TOPAL 

 

Türkiye, 1990’lı yıllardan bu yana uluslararası kitap fuarlarına katılım gerçekleştiriyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) da 2006’dan sonra sürece dahil olarak Türk yayıncılarının dünya fuarlarına katılımını organize ediyor. 

2024 yılı kitap fuarı sezonunu Hindistan ile açan İTO, kapanışı dünyanın en prestijli organizasyonlarından olan Frankfurt Kitap Fuarı ile yaptı. 

16-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen fuara Türkiye’den güçlü bir katılım organize etti.  

Böylelikle Türkiye, fuarın en büyük aktörlerinden biri konumuna yükseldi.

 

 

DÜNYANIN EN ESKİSİ 

 

Dünyanın en kapsamlı ve köklü fuarı olarak kayıtlarda yer alan Frankfurt Kitap Fuarı, resmi olarak 1949 yılından bu yana düzenleniyor. 

Fuarın tarihi, kimi kaynaklara göre 15. yüzyıla kadar dayanıyor. 

Bir asra yaklaşan geçmişiyle dünyanın en uzun süre devam eden kitap fuarı unvanını elinde taşıyan Frankfurt Kitap Fuarı, her yıl onlarca ülkeden binlerce yayıncıyı bir araya getiriyor. 

 

 

YAKLAŞIK 50 YAYINEVİ 

 

Frankfurt Kitap Fuarı, yayıncı ve yazarları bir araya getiren bir fuar olması yönüyle benzerlerinden ayrışıyor. 

Fuarda kitap satışı yok. Yalnızca yayıncılar birbirleriyle ve yazarlarla buluşuyor. 

Böylelikle ülkeler arası telif ticareti için de önemli bir kapı aralanmış oluyor. Türkiye’nin ‘ilk göz ağrısı’ konumunda olan Frankfurt Kitap Fuarı’na, her yıl artan bir katılım söz konusu. 

Son yıllarda Türkiye’den neredeyse 60’a yakın yayınevinin iştirak ettiği fuara bu yıl; bireysel, İTO ve Kültür ve Turizm Bakanlığı çatıları altında 50’ye yakın yayınevi katıldı. 

 

 

YENİ İŞBİRLİKLERİNE KATKI

 

İstanbul Ticaret Odası, 2006 yılından itibaren Frankfurt Kitap Fuarı’na iştirak ediyor. 

100’ü aşkın ülkeden yaklaşık 4 bin yayınevinin temsil edildiği fuara, bu yıl İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, Genel Sekreter Yardımcısı Av. Nurcan Turan ve beraberindeki heyet katıldı. 

İTO heyeti, Frankfurt Başkonsolosu Nagihan İlknur Akdevelioğlu ve Frankfurt Kültür Ataşesi Ferruh Parmaksız ile bir araya gelerek, fuarda incelemelerde bulundu. 

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İTO işbirliğiyle düzenlenen Türkiye katılımı, yeni işbirliklerinin kurulmasına önemli katkılar sunacak.

 

 

95 ÜLKE 4 BİN KONUK 

 

Tarihi fuarda 1976 yılından bu yana ‘onur konuğu’ teması işleniyor. 

Bu yılın onur konuğu İtalya iken Türkiye, 2008 yılında ‘Büyüleyici Derecede Renkli’ temasıyla onur konuğu olmuştu. 

Bu yıl 76. kez kapılarını açan fuarı, geçtiğimiz yıl 215 bin kişi ziyaret etmişti. Bu yıl, geçen yılki ziyaretçi sayısının üzerine çıkılması bekleniyor. 

Bu yıl fuarda 650 seminer gerçekleşti ve binin üzerinde yazar ve konuşmacı seminerde yer aldı. 

Fuara, 95 ülkeden 4 bin fuar katılımcısı iştirak etti. 

 

 

BU YIL ALTI OLDU 

 

Telif ticareti için önemli bir vitrin vazifesi gören kitap fuarlarına bu yılın ilk milli katılımı şubat ayında başlamıştı. 

Hindistan-Yeni Delhi ile başlayan 2024 yılı uluslararası kitap fuarları, mart ayında Londra Kitap Fuarı ile devam etti. 

Dünyanın çeşitli bölgelerinde düzenlenen fuarların sonuncusu ise Almanya’nın Frankfurt şehrinde gerçekleşti. 

Türkiye’den yüzlerce yayıncı fuarlar vesilesiyle çeşitli iş bağlantıları kurarak telif ticaretinde önemli bir adım atmış oldu. 

 

TEDA PROJESİ TANITILDI

 

Türkiye, bu yılki fuarda 220 metrekarelik bir alanda resmi katılım gerçekleştirdi. 

Fuarda, Türkiye Ulusal Standı bu yılki ülke stantları içinde en büyüklerden biri olarak dikkat çekti. 

Fuarda, özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Dışa Açılımını Destekleme Projesi’nin (TEDA) tanıtımına odaklanıldı. 

23 Ekim 2024 Çarşamba