tatil-sepeti

İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, "ABD’ye 2022’de 708 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılki hedefimiz ise 800-850 milyon dolar arasında" dedi.


İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, ABD ile yaptıkları ticaretin her geçen yıl arttığını belirterek, " ABD’ye 2022’de 708 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılki hedefimiz ise 800-850 milyon dolar arasında. ABD’de Türk ürünlerine olan ilginin her geçen gün arttığını görünce, bu hedefe rahatlıkla ulaşabileceğimize inanıyorum." ifadelerini kullandı.

 

Dünyanın dört bir tarafından şekerleme, çikolata, bisküvi, atıştırmalık ürünler, hazır yiyecekler ve dondurma üreticilerinin katıldığı ABD’nin Şikago kentinde bu yıl 26’ncı kez düzenlenen Uluslararası Şekerleme ve Atıştırmalık Ürünler Fuarı "Sweets & Snacks Expo 2023" fuarına Türk şirketler yoğun ilgi gösterdi.

 

Çikolata, şekerleme, bisküvi, atıştırmalık ürünler, hazır yiyecekler ve dondurma sektöründe faaliyet gösteren firmaların katılımcı olduğu fuara, Türkiye 13’üncü kez milli katılım organizasyonu düzenledi.

 

Türkiye’nin, 2022’de 708 milyon dolarla hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe en çok ihracat gerçekleştirdiği ikinci ülke olan ABD’de düzenlenen fuarda; 23 Türk firması yer aldı.

 

Fuarın açılışında değerlendirmede bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, ABD raflarında her geçen gün etkinliği artan Türk markalarının; ABD’nin Şikago kentinde düzenlenen fuarda ilgiyle karşılandığını ifade etti.

 

Taycı, Türk ürünlerine ABD’de her geçen gün rağbetin arttığına dikkati çekerek, 2023 için ABD’ye yapılan ihracatta yüzde 15-20 artış beklediklerini, ihracatın 800-850 milyon dolar arasına çıkabileceğini söyledi.

 

ABD ile ticarette son 7 yıllık periyotta her yıl ortalama yüzde 15-20 arasında büyüme yakaladıklarına işaret eden Taycı, "ABD halkının her geçen gün ürünlerimize karşı ilgileri biraz daha artıyor. Bu ilgiye üreticilerimiz, sanayicilerimiz aynı şekilde karşılık veriyor ve buna göre pozisyon alıyor. ABD halkının sevmiş olduğu tatları, lezzetleri ön plana çıkarıyorlar.

 

Hatta ambalaj tasarımlarını buna göre belirliyor, sunum şekillerini değiştiriyorlar. Biz de ABD’ye daha fazla ihracat yapmak isteyen üreticilerimize, 'Ürünlerinizi daha fazla Amerikanize edin' diyoruz. Böylece, ABD pazarında Türk ürünleri daha fazla ön plana çıkabiliyor. Türk ürünleri ABD raflarındaki etkinliği de artırmış oluyor." açıklamasını yaptı.

 

"NE KADAR TEMAS KURULURSA TİCARETİMİZİ DAHA ÇOK ARTIRACAĞIMIZA İNANIYORUZ"

 

Taycı, İHBİR olarak kendilerinin de ABD’ye ticaretin artmasına yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini aktararak, ticareti geliştirmek adına üyeleri için organizasyonlar düzenlediklerini kaydetti.

 

ABD’den alım heyetlerini Türkiye’ye getirdiklerini, sektörel satın almacıları üreticilerle buluşturduklarını ifade eden Taycı, "Sonrasında Türkiye’deki üreticilerimizi, firmalarımızı alıp ABD’ye götürüyoruz. Türk firmalarımızı ABD’de büyük alıcılarla buluşturuyoruz. ABD’nin Şikago, New York, Las Vegas ve Miami gibi çeşitli bölgelerinde gıda ile ilgili düzenlenen tüm organizasyonlarda İHBİR olarak yer alıyor ve buradan edindiğimiz bilgileri üyelerimizle paylaşıyoruz.

 

Bu organizasyonlara üyelerimizin katılması için yönlendirmeler yapıyoruz. Çünkü, o ülkenin kültürünü öğrenirsek daha fazla ticaret yapabileceğimizi biliyoruz. Ne kadar temas kurulursa ne kadar ülke ziyaret edilirse ticaretimizi daha çok artıracağımıza inanıyoruz. Bu çerçevede de çalışmalarımızı sürdürüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yapılan çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını dile getiren Taycı, "ABD’ye Türk firmalarının ilgisi her geçen gün artıyor. Uluslararası Şekerleme ve Atıştırmalık Ürünler Fuarı ‘Sweets & Snacks Expo’ya da çok fazla talep geldi. 30’a yakın Türk firması fuar alanında yer olmadığı için katılamadı.

 

Biz de durumu çözebilmek adına fuar idaresiyle temas kurduk. Ancak, bu yıl için Türk firmalara ayrılan bölümü genişletemedik. Temaslarımız gelecek yıl için devam ediyor. Çok daha büyük bir alanda yer almayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

"TAHIL KORİDORU, TÜRKİYE'NİN SİYASİ VE BÜROKRATİK ÇOK ÖNEMLİ ZAFERLERİNDEN "

 

ABD’de düzenlenen fuarda Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’nin girişimleriyle oluşturulan "Tahıl Koridoru" hakkında da değerlendirmeler yapan Taycı, Tahıl Koridoru'nun Türkiye'nin siyasi ve bürokratik çok önemli zaferlerinden bir tanesi olduğunu dile getirdi.

 

Taycı, "Eğer Tahıl Koridoru açılmamış olsaydı insanoğlu tahıl ve hububatta, yani en temel gıdada, dünya üretiminin yüzde 30'luk bölümünü oluşturan Rusya ve Ukrayna'nın ürünlerine erişemeyecekti. Eğer iki ülkenin ürünleri pazardan çekilmiş olsaydı, fiyatların ne kadar yükselebileceğini tahmin etmek zor olmazdı.

 

Şu anda en güncel rakamlarla yaklaşık 600 gemi ile 31 milyon tona yakın hububat ve tahıl ürünü dünya pazarlarına arz edildi. Bu ürünlerin yüzde 30'luk bölümünü Uzak Doğu ülkeleri, yüzde 40'lık bölümünü ise Avrupa alıyor. Yüzde 13'lük bölümü de Türkiye’ye geliyor." ifadelerini kullandı.

 

Tahıl Koridoru anlaşmasının 2 ay daha uzatıldığını anımsatan Taycı, "Bizim arzumuz en azından 8 aylık ya da 1 yıllık bir uzatmaydı. Ancak, Türkiye'nin koordinasyonunda ve organizatörlüğünde bu sürecin devam etmesini bekliyoruz." dedi.

25 Mayıs 2023 Perşembe

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği‘nin (IATA) 79'uncu yıllık genel toplantısı 4-6 Haziran’da İstanbul’da havacılık sektörünün Kovid-19 salgını sonrası toparlanması gündemiyle gerçekleştirilecek.

 

IATA’dan yapılan açıklamaya göre etkinlikte sektörün ekonomik görünümü ve sürdürebilirliği üzerinde durulacak.

 

IATA 79'uncu yıllık genel toplantısının ardından "Dünya Hava Taşımacılığı Zirvesi" düzenlenecek.

 

Toplantıda bir araya gelecek 300’den fazla üye hava yolu şirketi yetkilisi, hükümet temsilcileri, hava yolu ekipman tedarikçileri değişen enerji piyasaları, yeniden ayarlanan tedarik zincirleri ile sektörün karşılaştığı zorlukları görüşecek.

 

Ayrıca zirveye katılan havacılık liderleri, havacılığın Türkiye’nin deprem sonrası toparlanmasına katkısını masaya yatıracak.

 

IATA Genel Direktörü Willie Walsh, konuya ilişkin değerlendirmesinde “5 Haziran Pazartesi günü İstanbul dünyanın havacılık başkenti olacak" diyerek hava yolu sektörü temsilcilerinin İstanbul’daki etkinlikte sektörün Kovid-19 sonrası toparlanma sürecini, sürdürebilirliği ve zorlukları gözden geçireceğini kaydetti.

 

Walsh, “Bu genel kurulda alınacak kararlar daha da etkili bir küresel bağlantı için yön belirleyecektir.” dedi.

 

Walsh, Türkiye’nin havacılık sektörüne ilişkin ise "İstanbul'a son gelişimizden bu yana, Türkiye inanılmaz bir küresel havacılık güç merkezi haline geldi. Taşıyıcıları bölgesel ve uluslararası bağlantı konusunda öncülük ediyor ve muhteşem yeni havalimanı diğer bazı ülkelerin havalimanı yatırımı eksikliğini utandırıyor. Türkiye'nin küresel havacılık açısından öneminin önemli ölçüde artmaya devam edeceğine hiç şüphe yok.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı ve IATA Guvernörler Kurulu Başkanı Mehmet T. Nane ise havacılık sektörünün temsilcilerini İstanbul’da ağırlamaktan büyük gurur duyduklarını belirtti.

 

Nane “Havacılık, şubatta trajik depremin ardından Türkiye halkının yeniden inşasına yardımcı olmak için bir araya geldi. Şimdi de havacılık, 2050’de net sıfır karbon CO2’ye hedefimize doğru giden yolumuz, sektörümüzün çeşitliliği, Kovid-19’un derinliklerinden operasyonel toparlanmamız ve diğer birçok konu ile ilgili hayati meseleleri masaya yatırmak üzere bir araya geliyor.” ifadesini kullandı.

 

Türkiye’nin havacılık pazarı Kovid-19 sonrası toparlanırken, Türkiye’ye ve ülkeden yapılan seyahatlerin 2022 yılında yaklaşık yüzde 60 arttığı ve şu anda dünyanın en büyük 7. uluslararası yolcu pazarı konumunda olduğu açıklamada yer aldı.

 

En son 2008’de IATA’nın yıllık genel toplantısına ev sahipliği yapan İstanbul, bu yıl ikinci kez aynı toplantıya ev sahipliği yapacak.

 

02 Haziran 2023 Cuma

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, su ürünleri üretiminde 2022 yılında Bakanlık destekleriyle üretim rekoru kırıldığını belirterek, "Su ürünleri üretimimiz, ihracattaki artışıyla birlikte dünyada dikkati çeken bir ivme yakalamıştır" dedi.


Kirişci, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı su ürünleri istatistiklerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

 

Su ürünleri sektörünün ülkenin tanıtılmasına, istihdama ve cari açığın azaltılmasına katkı sağlayan önemli sektörlerden olduğunu dile getiren Kirişci, Bakanlık olarak bu alanı desteklediklerini bildirdi.

 

Kirişci, su ürünleri üretiminde başarılı bir dönemi geride bıraktıklarını ve 849 bin 808 tonluk üretimle yeni bir rekor kırıldığını ifade ederek şöyle konuştu:

 

"Son yıllarda yetiştiricilikten elde edilen üretime bağlı olarak sürdürülebilir artış eğilimi gösteren su ürünleri üretimimiz, ihracattaki artışıyla birlikte dünyada dikkati çeken bir ivme yakalamıştır. Su ürünleri üretiminde net ihracatçı konumunda olan ülkemiz, bu alanda söz sahibi olmaya devam ediyor."

 

İmzalanan uluslararası anlaşmalarla balıkçı gemilerinin Atlantik'ten Hint Okyanusu'na kadar uluslararası sularda avcılık yaptıklarına dikkati çeken Kirişci, "Ülkede çok güçlü balıkçılık filosu ve çok kabiliyetli reisler bulunuyor. Su ürünleri alanında söz sahibiyiz." dedi.

 

Kirişci, su ürünleri politikalarının ana hedefinin deniz ve iç sulardaki kaynakları koruyarak sürdürülebilir işletilmesini sağlamak olduğunu, Bakanlığa bağlı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün bu doğrultuda faaliyetlerine devam edeceğini dile getirdi.

 

İHRACAT DA ARTTI

 

Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin 2022 yılında su ürünleri ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 5,4 artarak 252 bin tona ulaştı ve rekor kırıldı. İhracatın parasal değeri ise aynı dönemde yüzde 20 artışla 1 milyar 652 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde 103 ülkeye su ürünleri ihracatı gerçekleştirildi. Toplam ihracatın üçte ikisi ise Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yapıldı.

 

Su ürünleri üretimi de geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 6,2 artarak 849 bin 808 tona ulaştı.

 

2022-2023 balıkçılık sezonu özellikle palamut avcılığı bakımından verimli geçerken son yılların en fazla palamut avlanan sezonu yaşandı. Sezon başından geçen yılın kasım ayına kadar fazla avlanamayan hamsi ise kasım, aralık ve bu yılın ocak aylarında yoğun olarak avlandı.

 

Hamsi avcılığının geçmiş yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığının kısmi durdurma kararına müteakip, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerde hamsi boylarında artış gözlemlendi. Dönem boyunca 125 bin 980 ton hamsi avı gerçekleşti. Bunun yanında 49 bin 982 ton palamut, 14 bin 930 ton istavrit, 5 bin 495 ton lüfer ve 1 bin 162 ton çaça avlandı.

 

İÇ VE DIŞ PAZARDA TÜRK SOMONUNA TALEP ARTIYOR

 

Su ürünleri yetiştiricilik üretimi 2022 yılında da büyümesini sürdürdü. Bu dönemde çipura, levrek ve alabalık üretimi önemli oranlarda arttı.

 

Geçen yıl çipura üretimi bir önceki sezona göre yüzde 15 yükselerek 153 bin 469 tona, levrek üretimi ise yüzde 1 artışla 156 bin 602 tona ulaştı. Alabalık üretimi de yüzde 14'lük artışla 191 bin 103 tonu buldu.

 

Türkiye'nin marka değeri olan Türk somonu üretimi de aynı dönemde yüzde 43 artarak 45 bin tona yükseldi. İç ve dış pazarda Türk somonuna talep artarak devam ediyor.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı, alabalıktan sazana, karidesten midyeye kadar çeşitli türlerdeki su ürünleri avcılığına, miktara göre çeşitli destekler sağlıyor.

02 Haziran 2023 Cuma