tatil-sepeti

Bosna Hersek'te kapılarını ziyaretçilerine açan, Balkanlar'ın en önemli genel ticaret fuarlarından ZEPS Fuarı'na Türkiye, aralarında TOGG'un da bulunduğu 35 firmayla katılım sağlıyor.


 


 

Zenica şehrinde düzenlenen ve 1.5 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılması beklenen fuara Türkiye, bu yıl İstanbul Ticaret Odasının (İTO) yaptığı organizasyonla "Partner Ülke" olarak katılıyor.

 

Aralarında TOGG'un da bulunduğu Türk markaları, bugün açılan Bosna Hersek'in en büyük uluslararası fuarı ZEPS'te yeni ürünlerini Balkan ve Avrupa ülkelerine tanıtacak.

 

Bu yıl 30'uncusu düzenlenen fuarın Türkiye milli iştirakine, başta İstanbul olmak üzere Adana, Bursa, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Samsun ve Uşak'tan firmalar katıldı.

 

Ambalaj, aydınlatma, bilişim, eğitim, elektrikli ev aletleri, gıda, hazır giyim, inşaat, kırtasiye, mobilya, sanayi, uzay sanayisi firmaları ile küresel otomotiv ve mobilite markası TOGG'dan oluşan 35 Türk şirketi, inovatif ürünlerini fuarda ziyaretçilerin beğenisine sundu.

 

"ZEPS FUARI İLE YENİ PAZAR VE İŞBİRLİKLERİ GELİŞTİRİYORUZ"

 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, ZEPS Fuarı'nın Türkiye'nin dış ticaretine katkı vereceğine inandıklarını söyledi.

 

Türkiye milli standında, çeşitli sektörlerin lider firmalarının ülkenin kaliteli ve zengin ürün çeşitlerini sergilediğini belirten Avdagiç, "En önemlisi Türkiye'nin milli otomotiv markası TOGG'u, ZEPS Fuarı ile Bosna Hersek'e taşıdık. 560 sene önce bu topraklara Anadolu'nun soylu atlarıyla gelmiştik, şimdi ise Anadolu'nun yerli markası TOGG ile buradayız." dedi.

 

Avdagiç, ZEPS Fuarı'na katılımla bir yandan yeni pazar ve işbirlikleri geliştirirken, diğer yandan da iki ülkenin dostluk ve kardeşliğini büyüttüklerini kaydetti.

 

İstanbul Ticaret Odası olarak Bosna Hersek'te 6 kez Türk Ürünleri Fuarı gerçekleştirdiklerini kaydeden Avdagiç, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri daima canlı tutmayı hedeflediklerini söyledi.

 

Avdagiç, Bosna Hersek'te en son düzenlenen Helal Fuarı'na Türkiye milli iştirakini gerçekleştirdiklerini de hatırlattı.

 

Bosna Hersek'te bugüne kadar 300 milyon dolara ulaşan yatırımların hızla katlanacağına inandığını aktaran Avdagiç, "Bu yoldaki engellerin de Bosna Hersek hükümeti ve yetkililerin iyi niyetli yaklaşımlarıyla çözüleceğine güveniyorum." ifadesini kullandı.

 

Avdagiç, iki ülkenin mevcut ticaretini daha yukarılara taşıyacak potansiyele sahip olduğuna dikkati çekerek, "2023 yılında Bosna Hersek’e 716 milyon dolarlık ihracat yaptık. İthalatımız 200 milyar dolar oldu. Bu yılın ilk 7 ayına bakınca da ithalatımız 179 milyon dolar, ihracatımız 479 milyon olarak gerçekleşti." bilgisini verdi.

 

Güncellenen Serbest Ticaret Anlaşması'nın 1 Ağustos 2021'de yürürlüğe girmesinin bu konuda itici bir güç olduğunu kaydeden Avdagiç, "Bosna Hersek ile dış ticaretimizde henüz 1 milyar dolar eşiğini aşamadık. Beklentimiz bu hedefe 2024’te ulaşmak." dedi.

 

Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bosna Hersek'in, Türklerin ve bu coğrafyanın ürettiği ürünlerin Batı'ya doğru yolculuğunu hızlandıracak önemli bir durak ve üs olduğuna inanıyoruz. Onun için de Bosna Hersek'in her zaman ticari varlığını zinde tutmayı amaçlıyoruz. ZEPS Fuarı ile de bunu yapmaya çalışıyoruz. ZEPS Fuarı’ndan en önemli beklentimiz, Türk firmalar ile Bosna Hersekli firmalar arasındaki işbirliğinin daha da gelişmesi, yeni yatırım ve projelere başlangıç olması. Ayrıca bu fuar, Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler için hızlandırıcı bir güç olacaktır. İnanıyoruz ki bu fuar, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in 'Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.' sözünde kastettiği yeniden dirilişin tohumunun ticaret olduğunu gösterecektir."

 

Fuar, 5 Ekim'de sona erecek.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : TOGG Balkanlar

Dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18.2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.


 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan "Yenilenebilir Enerji ve İstihdam 2024 Raporu"na göre, istihdam artışının yaklaşık yüzde 46'sı rüzgar ve güneş kurulumlarının en fazla gerçekleştirildiği Çin'den geldi.

 

Çin, 7,4 milyon yenilenebilir enerji istihdamıyla lider olurken, bunu 1,8 milyon ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 1,56 milyon ile Brezilya izledi.

 

ABD ve Hindistan ise yaklaşık 1'er milyonluk istihdamla bu ülkeleri takip etti.

 

Küresel yenilenebilir enerji istihdamında güneş enerjisi 7,2 milyon ile en fazla istihdam yaratan sektör oldu.

 

Çin ve Güney Asya, güneş enerjisi sektöründe istihdamı artıran bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Biyoyakıtlar, dünya genelinde 2,8 milyon istihdam yaratarak ikinci sırada yer aldı.

 

Hidroelektrikte ise dünya genelindeki kurulumlar azalmasına rağmen, 2,3 milyonluk istihdam yaratıldı ve bu sektör sıralamada üçüncü oldu.

 

Rüzgar enerjisi sektörünün sağladığı istihdam ise 1,5 milyon oldu. Çin ve Avrupa istihdamda öne çıkan bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Rapora göre, Afrika kıtası sahip olduğu büyük yenilenebilir enerji potansiyeline rağmen, küresel yatırımlardan istenilen payı alamadı. Küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları bu bölgede 2023 sonu itibarıyla 324 bin kişilik istihdam yarattı.

 

Böylelikle dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18,2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.

 

Raporda görüşlerine yer verilen IRENA Direktörü Francesco La Camera, enerji dönüşümü ve bunun sosyoekonomik kazanımlarının sadece birkaç bölgeyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Kolektif bir amaçla enerji dönüşümü için gerekler yerine getirildiğinde 2030'a kadar temiz enerji kapasitesini üç kat artırabiliriz. Böylelikle uluslararası işbirliklerinin artırılması ve finansman olanaklarının mobilize edilmesiyle istihdam yaratılarak topluma fayda sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : enerji istihdam yenilenebilir enerji

Küresel sıcaklık artışının 1.5 derece ile sınırlandırılması için dünya genelindeki deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin 2030'a kadar 494 gigavat, 2050'ye kadar ise 2 bin 465 gigavat olması gerekiyor.


 

Kalabalık kıyı şeritlerinde elektrik ihtiyacının karşılanmasında deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi santralleri önemli bir seçenek olarak öne çıkarken, metrekare başına ürettiği enerji, gigavat ölçeğinde sağladığı temiz kaynak, kullanılan teknoloji ile bu santrallerin yeşil enerji dönüşümü için anahtar rol oynayacağı düşünülüyor.

 

AA muhabirinin Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği WindEurope ve Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) verilerinden derlediği bilgilere göre, offshore rüzgar enerjisi kapasitesi geçen yıl önceki yıla göre yüzde 24 yükselerek, tarihin ikinci en yüksek artışıyla 75,2 gigavata ulaşmıştı.

 

Bu yılın ilk yarısı Avrupa'da gerçekleşen 278 gigavatlık kapasite kurulumunun 35 gigavatını deniz üstü rüzgar santralleri oluşturdu.

 

Ancak küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması için küresel deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin 2030'a kadar 494 gigavat, 2050'ye kadar ise 2 bin 465 gigavat olması gerekiyor.

 

Rüzgar enerjisi sektöründe bu hedefler mevcut teknolojik gelişimlerle hesaplanırken, verimlilik artışı, kanat büyüklüğü ve türbin kapasitelerinin artmasıyla hedeflere daha kısa sürede ulaşılması bekleniyor.

 

Öte yandan, Kovid-19 salgınının ardından yapılan ekonomik toparlanma planları ve Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan yüksek enerji fiyatları sebebiyle birçok ülke enerji ihtiyacını karşılamada yerel kaynaklara yöneldi.

 

Dünya genelinde deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmalarının yoğun olduğu bölgeler Avrupa ve Çin olarak öne çıkıyor.

 

TÜRKİYE'DE OFFSHORE ALANLARINA İLİŞKİN TEKNİK İNCELEMELER DEVAM EDİYOR

 

Türkiye'de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, deniz üstü rüzgar enerjisi için belirlenen aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı'na (YEKA) ait sahaların büyüklüklerini geçen yıl belirlemişti, bu bölgelerde teknik çalışmalar devam ediyor.

 

Türkiye'nin 2053 "net sıfır emisyon" hedefleri doğrultusunda deniz üstü rüzgar enerjisinde 2035'e kadar 5 gigavatlık kapasiteye ulaşması planlanıyor.

 

Deniz üstü rüzgar enerjisi, metrekare başına ürettiği enerji, gigavat ölçeğinde sağladığı temiz kaynak ve kapasite büyüklüğü karşılaştırıldığında diğer kaynaklara göre inşa kolaylığı ve teknolojisiyle enerji dönüşümünü sağlamada anahtar rol oynayacak bir kaynak olarak değerlendiriliyor.

 

LİMANLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

 

Deniz üstü rüzgar enerjisinde kapasite artışı ile bu endüstrinin gelişmesi için limanlara büyük iş düşüyor.

 

WindEurope tarafından yapılan hesaplamaya göre, Avrupa'nın deniz üstü rüzgar enerjisi kapasite hedeflerine ulaşabilmesi için limanlarına 8,5 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor.

 

Deniz üstü rüzgar enerjisi santralleri, Avrupa'nın elektrik talebinin yüzde 3'ünü karşılıyor. Avrupa'da kurulu toplam deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi mevcut durumda 30,3 gigavatı aştı. Bu kapasite Avrupa'daki 13 ülkede bulunan 126 deniz üstü rüzgar çiftliğinin elektrik üretimine katkı sağladığı anlamına geliyor.

 

Avrupa'daki limanlarda rüzgar enerjisi ekipmanlarının taşınması ve depolanması sağlanıyor. Yeni yatırımlarda liman arazilerinin ve derin denizdeki rıhtımların deniz üstü rüzgar santrali yatırımlarını kolaylaştıracak şekilde geliştirilmesi gerekiyor.

 

Limanların ayrıca kıyı şeritte bulunan endüstri, ulaşım ve ısıtma sektörlerinin karbonsuzlaşmasına da katkı sunması bekleniyor.

 

Rüzgar santrallerinin kanat ve türbin kapasitelerinin artmasıyla limanlara ihtiyaç artarken, bu bölgelere yapılacak yatırımların 5 yıl sonunda yatırımcı ve elektrik tüketicilerine olumlu katkı sunacağı tahmin ediliyor.

01 Ekim 2024 Salı