tatil-sepeti

İTO’nun Ürdün’ün başkenti Amman’daki görüşmesi de Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) geçen yıl 30 Kasım’da iptal edilmesinden sonraki ilk ziyaret olarak heyecanla karşılandı. Görüşmede, Türkiye ile Ürdün arasındaki STA’nın tekrar canlandırılması konusu gündeme getirildi.

Yeniden inşaya hazırlanan Irak’tan Türkiye’ye açık davet

2003’ten bu yana devam eden savaşın izlerini silmeye çalışan Irak ile ticareti geliştirmek için bir adım da İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) geldi. Irak, global ekonomi ile entegre olmak için girişimlerini artırırken, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ile Bağdat Ticaret Odası Başkanı Cafer El-Hamdani, başkent Bağdat’ta buluştu. Avdagiç ve Hamdani, ortaklaşa ‘endüstri bölgeleri’ kurmak üzere işbirliği yapma kararı aldı. İTO Başkanı Avdagiç, Bağdat Ticaret Odası Başkanı Hamdani’nin Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız’a ‘Kardeşim Fatih’ diye hitap etmesi üzerine, “Biz de kendimizi kardeşler arasında hissediyoruz” dedi. Avdagiç, iki ülkenin 2018’de ticaret hacminin 9.7 milyar dolar olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ile görüşmesinde ortaya konan 20 milyar dolar hedefi için hep birlikte gayret göstereceğiz.”

BAĞDAT FUARI’NA KATILIN

Avdagiç, Bağdat Ticaret Odası’ndaki buluşmada, Türk firmalarına 1-10 Kasım’da düzenlenecek Uluslararası Bağdat Fuarı’na katılmaları çağrısında bulundu. Avdagiç, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın Irak ziyaretinde gündeme gelen, özellikle açılması gereken transit geçişlerin, gümrük kapılarının artırılmasının, Ovaköy Sınır Kapısı’nın açılmasının, Yatırımların Karşılıklı Teşviki, Korunması ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşmalarının önemine işaret etti. Avdagiç, “Bize göre bu konular, ticaretin artırılmasının önündeki engellerin kaldırılması bakımından çok önemli” dedi.

Yeniden STA için iki ülke iş dünyasından ortak talep

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Bağdat’ın ardından Ürdün’ün başkenti Amman’da Ticaret Odası Başkanı Halil el-Hac Tevfik ile görüştü. İTO’nun ziyareti, STA’nın geçen yıl 30 Kasım’da iptalinden sonraki ilk ziyaret olarak heyecanla karşılandı. Avdagiç, Amman Ticaret Odası Başkanı Halil el-Hac Tevfik’e Türkiye’ye, İstanbul’a gelip, Ürdün’ün sunduğu avantajları anlatma teklifinde bulundu.

Avdagiç, şunları söyledi: “Evimizden kalktık, evimize geldik. Her iki devletin katkılarıyla çok daha güzel bir geleceğe yürüyeceğiz. Biz iş dünyası olarak sonuç odaklıyız. Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın daha önce Türk-Ürdün İş Konseyi Başkanı olmasının da yeni dönemde ilişkilerimizin gelişmesine güçlü bir katkı vereceğine inanıyorum. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Kral Abdullah arasındaki ilişkilerin kuvvetli ve sıcak olması, bize ziyadesiyle heyecan ve güç veriyor. Yeni bir STA’nın gündeme getirilmesinin hayati önem taşıdığı açıktır. Bizlerin ve özellikle sizin çabalarınızla kısa sürede sonuç alacağımıza eminim.”

İLİŞKİLERE YENİ BİR İVME

Ünlü İslam bilgini ve tarihçisi İbni Haldun’un ‘Coğrafya kaderdir’ sözüne atıfta bulunan Avdagiç, “Bu coğrafyada yaşayan halklar olarak bizim kaderimiz birlikte örülmüştür. Geleceğimizi, bu coğrafyada bir arada olduğumuz milletlerle, kardeşlerimizle kuracağımızı da hiç unutmamalıyız” diye konuştu. Amman Ticaret Odası Başkanı Tevfik ise “İTO’nun ziyareti uzun zamandır en anlamlı ve önemli ziyarettir. Şimdi ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırma zamanı. STA’nın iptali hatadır. Önce eksikliklerin üzerine gidilmeli ve konuşulmalıydı. Bunlar yapılmadan iptal yanlış oldu. STA iptalini geride bırakıp, yeni bir beyaz sayfa açalım” diye konuştu.

Büyükelçi Yıldız: İstanbul’un Bağdat ile bağlarını güçlendirelim

Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Fatih Yıldız, İTO heyetinin ziyaretiyle ilgili twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Irak ile ticaretimizde en büyük paya sahip olan İstanbulumuzun Bağdat ve Irak ile bağlarını güçlendirebilme-yi diliyoruz” ifadesini kullandı.

Büyükelçi Karagöz: Ürdün ile ortak bir geleceğe bakıyoruz

Türkiye’nin Amman Büyükelçisi Murat Karagöz ise Ürdün ile Türkiye’nin çıkarlarının ve geleceğinin ortak olduğunu belirterek, “Tarihsel köklerimizin, gelişen ilişkilerimizin, ekonomik ve ticari işbirliklerinin ötesinde, ortak bir geleceğe baktığımız için Türkiye ve Ürdün’ün birlikte çalışması çok önemli” dedi.

TİCARET ODASI BAŞKANLARINDAN

Türk şirketlerine ‘imtiyaz sahibi’ şirketler olarak bakmak istiyoruz

Bağdat Ticaret Odası Başkanı Cafer El-Hamdani, Türkiye ile ikili ilişkilerin süratle gelişmesini beklediklerini söyledi. Hamdani, şu mesajları verdi:

* Irak’ın yeniden inşası için Türk şirketlerinin etkinliğine ve çalışkanlığına güveniyoruz.
* Irak hükümeti, Irak’ın yeniden inşasına büyük bütçeler ayırdı.
* Türk şirketlerine Irak’ın inşasında ‘imtiyaz sahibi’ şirketler olarak bakmak ve görmek istiyoruz.

Türkiye ile Ürdün arasındaki STA tekrar canlandırılmalı Amman Ticaret Odası Başkanı Halil el-Hac Tevfik, Türkiye ile STA anlaşması iptalinin sevilen Türk ürünlerinin pahalılaşmasına yol açtığına ve yeni bir STA’nın elzem olduğuna dikkati çekti. Tevfik, şunları söyledi:

* Bugünkü görüşmeler, Ürdün ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi açısından yeni bir sayfa, yeni bir başlangıç olacak.
* Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ürdün Kralı arasındaki yakın ilişkiden kaynaklanan bir yakınlaşma yaşıyoruz. Geçen yıl Türkiye’yi iki valimiz ve 300 bin Ürdünlü ziyaret etti.
* İTO heyetinin ziyaretini yatırım, hizmetler, tarım gibi alanlarda işbirliklerini hızlandıracak bir mihenk taşı olarak değerlendiriyoruz. Eylül ayında yeni bir toplantı ile bu önemli ziyaretin devamını getirmek istiyoruz.
* Türkiye ile Ürdün arasındaki STA mutlaka tekrar canlandırılmalı. Amman Ticaret Odası olarak yeni bir STA’nın daha adil ve kapsamlı olması için elimizden geleni yapacağız.

ÜLKE NOTLARI…

Irak, Türkiye’nin ihracatında 4’üncü

* Irak, günde 3.5 milyon varil petrol ihraç etmeye başladı. Petrol fiyatları yükselince umutlar da arttı. Bu da ekonomik gelişmenin ve Irak’ın yeniden inşası için olumlu görünüyor.
* İTO’nun kurucusu olduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi aracılığı ile de Irak’ın gelişmesine katkıda bulunulacak. Bağdat Üniversitesi’nde İngilizce’nin ardından öğrenim için en çok talep edilen ikinci dil Türkçe.
* Irak, bu yılın ilk 5 ayında Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler içinde Almanya, İngiltere ve İtalya’nın ardından 4’üncü sırada.

Ürdün, ABD ile serbest ticaret anlaşması yaptı

* Son 10 yılda Türkiye’nin Ürdün’e yaptığı ihracat 461 milyon dolardan 861 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin ithalatı da 25 milyon dolardan 97.8 milyon dolara yükseldi.
* 2018 yılı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 959 milyon dolar oldu.
* Ürdün, ABD ile Serbest Ticaret Anlaşması’na sahip bir ülke. Aynı zamanda Büyük Arap Serbest Ticaret Bölgesi’nin (GAFTA) de üyesi.
* Türk şirketlerinin Ürdün’de 2 milyar dolar düzeyinde yatırımı bulunuyor. Özellikle öncü savunma sanayi şirketi ASELSAN’ın 2014’te burada fabrika açması dönüm noktası oldu.

Amman’da ulaşım 10 yıl Türk şirketine emanet

Ürdün ziyareti kapsamında Gürsel Turizm, Amman Belediyesi’nin şehiriçi ulaşım ihalesini 10 yıllığına kazandı ve projeyi devreye aldı. İTO heyeti, Amman Belediye Başkanı Yusuf Al Shawarbeh’ı makamında ziyaret ederek, Türk şirketlerine verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti.

İTO heyeti, Amman programını, iş ve siyaset dünyasının önemli temsilcileriyle organize edilen çalışma yemeği ile tamamladı. Başkan Avdagiç, “Bu bölgede ekonomik alanda daha güçlü olmak için yapabileceklerimizi görüştük. Ürdün iş ve siyaset dünyasının Türkiye’den beklentileri çok yüksek” dedi.

08 Temmuz 2019 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Küresel piyasalar, Fed'in 4 yıl aradan sonra 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesinin ardından "yumuşak iniş" ihtimaline yönelik beklentilerin yeniden güçlenmesiyle geçen hafta pozitif seyrederken, gözler ABD'de açıklanacak büyüme verisine çevrildi.


 

Fed politika faizini 4 yıl aradan sonra ilk kez indirdi ve 50 baz puan düşürerek yüzde 4,75-5,00 aralığına getirdi.

 

Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelere göre ekonomik aktivitenin sağlam bir hızda genişlemeye devam ettiğinin görüldüğü aktarılarak, istihdam kazanımlarının yavaşladığı ve işsizlik oranının yükseldiği ancak düşük kalmayı sürdürdüğü kaydedildi.

 

Ekonomik görünümün belirsiz olduğu kaydedilen açıklamada, her iki taraftaki risklere dikkat edildiği vurgulandı.

 

Fed projeksiyonlarına göre enflasyon tahminleri ise bu yıl için yüzde 2,6'dan yüzde 2,3'e, 2025 için yüzde 2,3'ten yüzde 2,1'e düşürüldü.

 

ABD ekonomisinin büyüme tahmini bu yıl için yüzde 2,1'den yüzde 2'ye indirilirken, 2025, 2026 ve 2027 için yüzde 2 olarak öngörüldü. İşsizlik oranına ilişkin tahminler ise bu yıl için yüzde 4'ten yüzde 4,4'e ve 2025 için yüzde 4,2'den yüzde 4,4'e çıkarıldı.

 

Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azaldığını ve istihdama ilişkin aşağı yönlü risklerin arttığını belirterek, 50 baz puanlık faiz indirimi kararının politika duruşunun uygun şekilde yeniden ayarlanmasıyla iş gücü piyasasındaki gücün korunabileceğine olan artan güveni yansıttığını ifade etti.

 

ABD ekonomisinin genel olarak güçlü olduğunu ve son iki yılda hedeflere doğru önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Powell, iş gücü piyasasının eski "aşırı ısınmış" haline kıyasla "soğuduğunu" ve enflasyonunun önemli ölçüde azaldığını kaydetti.

 

Dünya genelinde Fed'in çarşamba günkü kararı sonrasında ABD'de ekonominin ne yönde ilerleyeceği değerlendirilmeye devam edilirken, resesyondan kaçınılabileceği ihtimali risk iştahını besledi.

 

Fed'in projeksiyonlarına göre yıl sonun kadar 50 baz puanlık daha indirim beklentisi öngörülürken, piyasalarda ise 75 baz puanlık indirim beklentileri öne çıkıyor. Bu durumda özellikle açıklanacak istihdam verilerinin öneminin arttığı görülürken, ekonomik aktiviteye ilişkin sinyaller de yatırımcıların odağında bulunuyor.

 

Analistler, gelecek hafta ABD'de açıklanacak büyüme verisinin de piyasaların odağında bulunacağını söyledi.

 

Bu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, haftayı 7 baz puan artışla yüzde 3,72'den tamamladı. Dolar endeksi, yüzde 0,4 gerileyerek 101,7 seviyesine gerilerken, 2 bin 625,8 dolarla rekor seviyeyi gören altının ons fiyatı da yüzde 1,7 artışla 2 bin 622,3 dolara yükseldi.

 

Küresel piyasalardaki pozitif havanın etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 3,2 artışla 74 dolardan tamamladı.

 

NEW YORK BORSASI POZİTİF SEYRETTİ

 

New York borsası, Fed’in faiz kararının ardından haftayı pozitif tamamladı.

 

ABD’de açıklanan verilere göre, ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 14 Eylül ile biten haftada 219 bine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.

 

ABD’de cari işlemler açığı ise yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,7 artarak 266,8 milyar dolara yükseldi.

 

Ülkede, perakende satışlar, ağustosta aylık bazda azalacağı beklentilerinin aksine yüzde 0,1 artış kaydetti. Analistler, perakende satışlarda ağustosta yaşanan beklenmedik artışın tüketici harcamalarının nispeten güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini belirtti.

 

ABD’de sanayi üretimi de ağustosta aylık bazda yüzde 0,8 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti.

 

Kurumsal tarafta ise Intel’in hisseleri, şirketin Amazon Web Services ile stratejik işbirliğini genişlettiklerini duyurmasının ardından yüzde 11,1 değer kazandı.

 

Çip üreticilerinden AMD’nin hisseleri yüzde 2,4 yükseldi. ABD’li teknoloji devlerinden Apple’ın hisseleri yüzde 2,6, Meta’nın hisseleri yüzde 7, Microsoft’un hisseleri yüzde 1,1 ve Alphabet’in hisseleri yüzde 4 değer kazandı.

 

Bu gelişmelerle Nasdaq endeksi yüzde 1,49, Dow Jones endeksi yüzde 1,62 ve S&P 500 endeksi yüzde 1,37 değer kazandı.

 

Gelecek hafta pazartesi ABD’de imalat sanayi ve hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Chicago ulusal aktivite endeksi, Salı tüketici güven endeksi, Richmond Fed sanayi endeksi, Çarşamba yeni konut satışları, Perşembe büyüme, dayanıklı mal siparişleri, haftalık işsizlik başvuruları, bekleyen konut satışları, Cuma kişisel gelir ve harcamalar, toptan stoklar, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.

 

AVRUPA BORSALARI İNGİLTERE HARİÇ YÜKSELDİ

 

Avrupa borsalarında, Fed'in faiz 50 baz puanlık faiz indiriminin bölge piyasalarında olumlu karşılanmasıyla alıcılı bir seyir hakim oldu.

 

Öte yandan İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini, beklentiler dahilinde yüzde 5'te sabit bıraktı.

 

Bankadan yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulu'nun (PPK) para politikasını, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşmak ve aynı zamanda sürdürülebilir büyümeyi sağlamak üzere belirlediği aktarıldı.

 

BoE Başkanı Andrew Bailey, kararın ardından yaptığı değerlendirmede, ağustosta politika faizini düşürdüklerinden beri enflasyonist baskıların azalmaya devam ettiğini belirterek, "Ekonomi genel olarak beklediğimiz gibi ilerliyor. Bu durum devam ederse politika faizini zaman içinde kademeli olarak düşürebiliriz. Ancak enflasyonun düşük kalması hayati önem taşıyor, bu nedenle politika faizinde çok hızlı ya da çok fazla kesinti yapmamaya dikkat etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

 

Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkililerinin açıklamaları da öne çıktı.

 

ECB Başkan Yardımcısı Luis de Guindos yaptığı açıklamada, projeksiyonların enflasyonun 2025 sonunda yüzde 2 hedefi civarında seyredeceğini gösterdiğini belirterek, "Faiz oranı kararları konusunda tüm seçenekleri açık tutmak istiyoruz, enflasyonun eylülde düşmesini bekliyoruz ama 4. çeyrekte bir yeniden yükseliş olabilir." dedi.

 

ECB üyesi Peter Kazimir de faiz indirimi için acele etmeye gerek olmadığını görünümün daha net hale gelmesini beklemenin en güvenlisi olduğunu kaydederek, "ECB'nin ekim ayında faiz indirimine gitmesi için görünümde önemli bir değişiklik gerekli." ifadesini kullandı.

 

ECB Başekonomisti Philip Lane ise ücret ve karlarla ilgili gelen verilerin beklentilere uygun olduğu vurgulayarak, "Veriler temel senaryomuza uygun gelirse, parasal sıkılaştırmadan kademeli bir çıkış uygun olacak." açıklamasında bulundu.

 

Analistler, Fed'in faizleri 50 baz puan indirmesinin gevşeme döngüsü için küresel bir alan açtığı belirterek, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yıl sonuna kadar atacağı adımlarda daha da güvercinleşebileceğini söyledi.

 

Bölgede açıklanan verilere göre, Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nin (ZEW), kurumsal yatırımcı ve analistlerin gelecek 6 aya ilişkin beklentilerini ölçen ZEW Ekonomik Güven Endeksi eylülde önceki aya göre 15,6 puan düştü.

 

Ağustosta 19,2 puan olan endeks, bu ay 3,6 puan seviyesine inerken, Almanya'da mevcut duruma ilişkin yatırımcı güveni eylülde Mayıs 2020'den beri en düşük seviyesine geriledi.

 

Bu gelişmelerle İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,52 değer kaybederken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,47, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,57 Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,11 değer kazandı.

 

Almanya'da DAX 40 endeksi geçen hafta 19.044,96 puanı görerek rekor kırdı.

 

Gelecek hafta pazartesi Almanya'da imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI, salı Almanya'da İfo iş dünyası güven endeksi, cuma Avro Bölgesinde ekonomik güven endeksi ve tüketici güven endeksi takip edilecek.

 

ASYA BORSALARI BOJ'UN FAİZ KARARIYLA BİRLİKTE YÜKSELDİ

 

Asya tarafında Japonya Merkez Bankasının faiz oranını sabit tutmasıyla birlikte geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı.

 

Japonya Merkez Bankası (BoJ) politika faizini değiştirmeyerek yüzde 0,25 seviyesinde sabit bıraktı. Bankadan yapılan açıklamada, Japonya ekonomisindeki toparlanmanın devam ettiği belirtilerek, enflasyonist baskıların da ithalat fiyatlarındaki gerilemeyle yumuşadığı ancak devam etmesinin beklendiği ifade edildi.

 

Para politikası toplantısının ardından açıklamalarda bulunan BoJ Başkanı Kazuo Ueda, küresel ekonomik görünümün oldukça belirsiz olduğunu ve piyasalarda istikrarsızlığın sürdüğünü belirterek, finans ve döviz piyasalarını yakından takip edeceklerini söyledi.

 

Ueda, ekonomik öngörüleri ve fiyat tahminleri gerçekleşirse, faiz oranlarını yükseltip parasal desteği yeniden ayarlayacaklarını vurguladı.

 

Japonya’da açıklanan verilere göre, ülkede, yıllık bazda ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 3, çekirdek TÜFE ise 2,8 artarak beklentiler dahilinde gerçekleşti.

 

Japonya’da ağustos ayı dış ticaret açığı 695,3 milyar yen oldu. Temmuz ayına ilişkin çekirdek makine siparişleri ise aylık 0,1 azalışla tahminlerin altında gerçekleşirken, yıllık bazda ise yüzde 8,7 artış kaydetti.

 

Çin’de sanayi üretimi ağustos ayında yıllık bazda yüzde 4,5 artarken beklentilerin altında gerçekleşti. Ağustos ayına ilişkin işsizlik oranı ise 5,3 ile tahminlerin üzerinde geldi.

 

Öte yandan, ülkede ağustos ayı konut fiyatları ise yüzde 5,3 ile azalış serisini sürdürdü.

 

Analistler, ülkedeki konut fiyatlarındaki sert azalışın önüne geçmek için alınan önlemlerin etkisinin sınırlı kaldığını belirterek, emlak fiyatlarındaki düşüşün ülkedeki temel ekonomik sorunların başında geldiğini kaydetti.

 

Bunun yanı sıra, Çin’de gösterge faizi işlevi gören 1 ve 5 yıllık kredi faizi oranlarında (LPR) değişiklik olmadı. Ulusal Bankalar Arası Fon Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 1 yıllık kredi faiz oranı yüzde 3,35, 5 yıllık kredi faiz oranı ise yüzde 3,85’te sabit bırakıldı.

 

Öte yandan, Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Fed’in politika faizini 50 baz puan indirmesinin ardından ABD dolarına bağlı kur rejimi nedeniyle gösterge faizinde aynı oranda kesintiye gitti.

 

Dolar/yen paritesi, haftayı yüzde 2,2 artışla 143,9 seviyesinden tamamladı.

 

Bu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,12, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,70, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 5,12, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,21 değer kazandı.

 

Gelecek hafta Salı Japonya’da hizmet sektörü ve imalat sanayi PMI, Perşembe BoJ toplantı tutanakları, Cuma Japonya’da Tokyo TÜFE, Çin’de sanayi karları takip edilecek.

 

YURT İÇİ PİYASALAR POZİTİF SEYRETTİ

 

Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıkarken Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,5 üstünde 34,1230'dan kapattı.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.900 ve 9.700 puanın destek, 10.000 ve 10.150 seviyelerinin ise direnç konumunda olduğunu kaydetti.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Söz konusu gelişmelerin ardından Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 254,2 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi.

 

Gelecek hafta salı reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranı, cuma ekonomik güven endeksi ile dış ticaret dengesi takip edilecek.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : Fed faiz ABD büyüme

İTO’nun eylül meclis toplantısında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, çocukların eğitiminin önemine dikkat çekerek, “Çocuklarımız bizim gözbebeğimiz. Onları özellikle geleceğin dünyasına hazırlamak hepimizin görevidir. Çünkü gelecek, kıran kırana bir rekabete sahne olacak” dedi.



 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katıldığı İstanbul Ticaret Odası’nın eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, “Türkiye’de anaokulu, ilköğretim ve ortaöğretimdeki öğrenci sayımız 20 milyon civarında. İlgilenmemiz gereken ve bizim de bir şekilde sorumluluk sahibi olduğumuz bu kadar büyük bir kitle var. Bu noktada Hazreti Ali’nin söylediği ifade edilen ‘Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin’ sözünü nakletmek isterim” diye konuştu. 

 

Rekabetin yeni araçlarla yeni teknolojilerle ve daha hassas bilgilerle icra edileceğini belirten Dr. Erken, şöyle devam etti: “Biz, çocuklarımızı özellikle eğitim kurumlarımızda ve hayatın içinde bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatmaya çalışırken, onların manevi ve ahlaki açıdan da yetişmesine önem vermeliyiz. Tabii bu alanda bizim büyükler olarak dürüst, ahlaklı hem Yaratıcı’nın hem de diğer insanların haklarını gözeten bir yaklaşımda olmamız gerekiyor ki, çocuklarımız için de iyi örnekler olabilelim.”

 

Dr. Erken, konuyla ilgili olarak Fatih’teki Millet Kütüphanesi’nin kurucusu, merhum Ali Emiri’nin şu sözünü de paylaştı: “Bir insanda asıl olması gerekenler; vatanına bağlılık, insanlara güzel hizmet etmek, adab-ı muaşerete yani terbiye ve görgü kurallarına uymak, maddi manevi, kişisel ve vicdani bütün üstün değerlere ve özelliklere sahip olmaktır. Böylelerini bulup durumlarına uygun iş ve görevlerde vazifelendirmek ise daha önemli bir büyüklüktür.”

 

Ali Emiri’nin özetle çerçevesini çizmeye çalıştığı insan tipine ulaşmanın, eğitim sisteminin önemli bir hedefi olması gerektiğini vurgulayan Dr. Erken, “İşte o zaman bu tarz yetişecek yeni nesiller sayesinde ‘Büyük Türkiye’ hedefi hayata geçebilir, ekonomik ve sosyal hayatımız daha sağlam temellere oturabilir” dedi.  

 

MECLİS’TEN YANSIMALAR

 

ALÜMİNYUM VE BAKIR HURDA İTHALATINDA SORUN ÇÖZÜLMELİ 

 

Ali Bakaner-Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi: Alüminyum ve bakır hurda ithalatının gümrükte zorlaştırılması sebebiyle sektörümüz sorun yaşıyor. Bu hurdaları katma değerli mamul ve yarı mamul üretmek için ithal ediyoruz. Ayrıca Yeşil Mutabakat hurda kullanımından faydalanmayı gerektiriyor. Karbon salımının azaltılması açısından da önem taşıyor. Alüminyum ve bakır hammaddede ithalata yüzde 80 bağımlıyız. Avrupa’da Almanya’dan sonra en çok alüminyum kullanan ülkeyiz. Yılda 2 milyon ton kullanıyoruz. Yurt dışından alüminyum ve bakır hurda ithal ediyoruz; çünkü katma değerli ihracat yapıyoruz. Zorlaştırıldığı zaman yabancılar pazara giriyorlar. Gümrükteki zorluklar sebebiyle ihracat da etkileniyor. Mesela alüminyum jantta ağır koşullar var, artık getirmemeye başladık. İthalat yapamayınca işleyip ihraç da edemiyoruz. Alüminyum ve bakır hurda ithalatındaki sorun çözülmeli. İkinci konu, konkordatoların artması. Ekonomik sıkıntılar dünyada ve ülkemizde devam ediyor. Ancak bazı firmalar konkordatoyu fırsat bilip borçlarını ödememek için kullanıyor. Bu konuyla ilgili usulsüzlük iddiaları da var. Konkordato, kamu ve finans kurumlarını kapsasın. Reel sektör konkordato dışında bırakılsın. 

 

FUTBOLDA ALTYAPILARIMIZI DAHA ÇOK DESTEKLEMELİYİZ

 

Murat Özkaya-Taşıt Kiralama ve İlgili Hizmetler Meslek Komitesi: Otomotiv sektöründeyim fakat aynı zamanda bir spor kulübünün sahibiyim. Futbol endüstrisi, herkesin peşinden koştuğu ve kalbini verdiği bir sektör. Bu sektör öyle bir sektör ki, etrafınızda hep yüzlerce insan olur. Sürekli para harcayıp insanları mutlu etmek istersiniz. Sonuçta kulübünüzle küme düşmemek veya şampiyon olmak için mücadele edersiniz. Taa ki, arkanızdaki ekonomi sizi terk edene kadar. Arkanızdaki o ekonomi sizi terk ettiğinde başkanlığınızın bir hükmü kalmaz. Türk futboluna naçizane teklifim, altyapılarımızı daha çok desteklemeli ve daha nominal hale getirip halkın karşısına çıkmalıyız. Bu endüstride hepimiz çok dikkat etmeliyiz. Neden kulüp başkanı oldum? Çünkü Eyüp’te oturuyorum. Eyüp’te sokaktaki çocukların durumunu gördüğüm için Eyüpspor Başkanı olmaya karar verdim. Otomotiv sektöründe, çalınan arabalara emniyeti suistimal diye bir sistem bulunmuş ve bu sorunun içinden çıkamıyoruz. Sektörümüz bu soruna çözüm talep ediyor.

 

KENT KONSEYLERİNE KATILMAYI ÖNERİYORUM

 

Barış Avşar-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: İTO’nun 800 bin üyesiyle Orta Vadeli Program’a nasıl destek verebiliriz, konuşmalıyız. Kendi üyelerimizden başlayarak destek vermeliyiz. İlçelerde kent konseyleri var. Bizim de dahil olmamız için davet var. Kent konseylerine İTO’nun da katılmasını öneriyorum. Ekonomide bu şartlarda nasıl ticaret yapacağız? En çok susan iş adamları. Bunu ilginç buluyorum. Tarımı konuşuyoruz. Tarımın da maliyetleri dolarla ve faizle…

 

TÜRKİYE’NİN BORU HATLARI HİDROJEN İÇİN DE AVANTAJ

 

Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: Küresel enerji yatırımlarında temiz enerjiye giden yatırım fosil yakıtların nerdeyse iki katına ulaşmış durumda. 3 trilyon doların üstünde olduğu ifade ediliyor. Fosil yatırımlar neden geride kalıyor? Birinci sebebi, fosil yakıtlara yatırımların finansa erişememesi. Dünyada herkes kendi ekonomisini ayakta tutmak zorunda. Enerjide kaynağı neyse onu kullanıyor. Türkiye’nin bir avantajı da doğu-batı arasında doğalgaz boru hatları var. Bu durum hidrojen için de bir avantaj. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin gaz ve elektrik faturalarının yüzde 60’ını sübvanse ettiğini açıkladı. Enerji, hayatın merkezinde durmaya devam edecek.

 

EKONOMİDE TEMEL MESELE GÜVEN

 

Bayram Bilgin-İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Günümüzde döviz kuru ve faiz en çok konuşulan konu. Enflasyon ile döviz kuru makası da toplumda soruluyor. Enflasyon, dünyanın en büyük sorunları arasında. Dünyada değer olarak ne varsa eritiyor. Tüm ülkeler tehlike olarak görmüş. Şu anda ülkemizde enflasyonu düşürmek için para ve maliye politikaları uygulanıyor. Bu süreç devam ettirilecek, başka çaresi yok. Burada güven konusu çok önemli. Konkordatonun artması, büyük bir güven bunalımı. Ekonominin yöneticileri güven için bunun da mutlaka üstüne gitmeli. Herkesin sisteme güvenmesi gerekiyor. Temel mesele güven. Bürokrasi gerçeği de var. Siyasi bir karar alınıyor, uygulama bürokraside. Uygulanan politikada güvene zarar verecek en ufak bir olaya da müdahale edilmeli. Güveni sağlayabilirsek bizim önümüzde kimse duramaz. 

 

KADININ GELİŞMESİ LAZIM

 

Saadet Gülümser Yıldırım-İplik ve Elyaf Ürünleri Meslek Komitesi: İstanbul Kadın Kültür Vakfı’nı kurdum. İstanbul Kadın Müzesi’ni ise 2011 yılında kurduk. Cumhuriyetimizin 101. yılı olan bu sene bir aktivite hazırladık. 202 kadın sanatçı biyografisi sergisi, İstanbul Kültür Yolu Festivali dolayısıyla 28 Eylül-6 Ekim tarihlerinde Beyoğlu’nda Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde olacak. Açılışa Kültür ve Turizm Bakanımız da katılacak. Tüm meclis üyesi arkadaşlarımızı açılışa davet ediyoruz. Kadına şiddet olaylarını üzüntüyle izliyoruz. Kadının gelişmesi lazım. Bütün toplumumuzun aydınlanması için tüm arkadaşlarımıza bu konularda el ele çalışma sorumluluğu düşüyor. Tabii ki para kazanacağız, ülkemizi geliştireceğiz fakat en önemlisi toplumun aydınlatılması. Çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı koruyalım.

 

İHRACATA YÖNELİK ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİ

 

Adem Ramazan Kırca-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Enflasyon muhasebesi ve çıkarılan kanunlar, küçük ve orta ölçekli işletmeleri sıkıntıya düşürüyor. Mesela işletmelerdeki makinalar yoğun kullanımdan sonra hurda seviyesindedir. Hal böyleyken üretim mallarının durduğu yerde vergiye tabi tutulması işletmelere ekstra yük getiriyor. Firmaların emtiaya ihtiyacı var ve ayrıca stoklu çalışıyorlar. Bundan dolayı da vergi yükü geliyor. İhracata yönelik üretim teşvik edilmeli. İTO Yönetim Kurulu’ndan ricamız, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bu konuları daha çok gündeme getirmeleri. 

 

YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ BEKLENTİLERİ KARŞILADI

 

Hayrettin Ertemel-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Ülkemizde yüksek faiz ve krediye erişimin zorlaşmasından en çok etkilenen sektörlerden biri de otomotiv. İkinci elde ciddi bir durağan dönem yaşıyoruz. Pandemi döneminde yaşanan haksız uygulamalar, birtakım düzenlemelerin yapılması gereğini de beraberinde getirdi. Sektörümüzde yeni bir yönetmeliğe ihtiyaç vardı. Talebimizi Ticaret Bakanlığı’na ilettik. Pek çok yeniliklerle birlikte ikinci el araç satışı ile ilgili yönetmelik değişikliği, 27 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Eski yönetmelik sadece ikinci el araç satıcılarına uygulanıyordu. En önemli kazanım, değişikliğin ardından distribütör, bayi, ilan platformları gibi tüm paydaşların yönetmelikte yer alması oldu. Üçüncü kişilere araç satışını yetki belgesi olanlar yapabilecek. Online fiyat veren ilan sitelerine ilk ve son teklif arasındaki makas fiyatı da belirlendi. Yeni yönetmelikte bu makas yüzde 5’e kadar indirildi. Güvenli ödeme sistemi de artık hayatımıza girdi. Yetki belgesi temininde ruhsat şartının kaldırılması da önemli bir sorunu çözdü. Yeni yönetmelik, halihazırda faaliyette olan işletmeleri rahatlattı ve beklentileri karşıladı. Yeni yönetmeliğin tüm paydaşları kapsamasını sektörümüz için olumlu buluyoruz. 

 

ENFLASYONDAN VERGİ ALINMAZ

 

Noman Sağ-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Enflasyon düzenlemesinden 70 milyar lira gelir bekleniyordu. Dünyanın hiçbir yerinde enflasyondan vergi alınmaz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınır. Ağustos meclis konuşmalarında da meclis üyesi arkadaşlarımız konuyu gündeme getirdi. Kendilerine de teşekkür ediyoruz. İTO Başkanımızın basının tamamına ulaşarak konuyu gündeme getirmesi çok önemliydi. Enflasyon düzenlemesinde ciroda 50 milyon liranın üstünde veya altında diye bir sınırlama yapılmasının önemi yok. Bilançoları yine bozacak. Tebliğ iptal ettirilebilir veya ihtiyari hale getirilebilir.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : İTO çocuk eğitim