Pazartesi, 09 Eylül, 2024
İstanbul Ticaret Odası (İTO), 3.5 asırlık Yeni Camii Hünkar Kasrı’nda altı farklı sanat dalında sanatçılara ücretsiz atölye imkanı sunarak, unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarını destekliyor.
Haber: SERVET SENA SORKUN
140 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren ve 800 bin üyesiyle dünyanın en büyük odalarından biri olan İstanbul Ticaret Odası (İTO), iş dünyasına sunduğu katkıların yanı sıra sanatçılara da unutulmaz deneyimler sunuyor. İTO, Yeni Cami Hünkar Kasrı’nda düzenlediği etkinliklerle sanatseverleri bir araya getiriyor.
3.5 asırlık tarihiyle hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken Yeni Cami Hünkar Kasrı, İTO’nun desteğiyle altı farklı sanat dalında sanatçılara atölye olarak hizmet veriyor. İTO, özellikle unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarına destek olmak amacıyla Hünkar Kasrı’ndaki dükkanları sanatçılara ücretsiz olarak tahsis ediyor.
Sanatçılar, Mayıs ayında başlayan atölye tanıtım ve satış sürecinde eserlerini tarihi Hünkar Kasrı’nda sanatseverlerle buluşturdu. Yılda iki kez yenilenen sanatçı kadrosu, Kasım ayında mevcut dönemlerini tamamlayacak ve Kasım ayında yeni sanatçılar da Hünkar Kasrı’nda eserlerini sergileme şansı bulacak.
Bu sezonun sanatçıları, İTO’nun sanata verdiği destek için minnettarlıklarını dile getirirken, tarihi mekânda sanatlarını sergilemenin kendileri için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirttiler.
TEZHİP VE MİNYATÜRDE YENİLİKÇİ DOKUNUŞLAR
Sanat dünyasında önemli bir yere sahip olan Nezahat Savaş, Hünkar Kasrı’ndaki dükkanlarda altı ay boyunca tezhip ve minyatür sanatıyla dikkat çekti. Üniversitede desen tasarımı eğitimi aldıktan sonra tezhip ve minyatür sanatına yönelen Savaş, bu süre zarfında atölye deneyimi yaşamanın kendisine büyük katkı sağladığını belirtti. “İTO bize bu desteği sunduğu için çok minnettarım. Maddi ve manevi anlamda doyum sağladık,” dedi.
SANATLA İKİNCİ BAHAR
30 yıllık bir ofis hayatından sonra sanata adım atan Çiğdem Eyilmez, sergi sürecini büyük bir fırsat olarak değerlendirdi. “İçimde daima sanatla ilgilenme tutkusu vardı ancak hayat şartları müsaade etmemişti,” diyen Eyilmez, İTO’nun sunduğu imkanların hem markasını tanıtma hem de müşteri profilini genişletme açısından çok değerli olduğunu ayrıca yeni dostlar edinebildiğini ifade etti.
MODERN ÇİNİ İLE KÜTAHYA’DAN İSTANBUL’DA
Kütahya’dan İstanbul’a sanatını sergilemek için gelen Hasan Hüseyin Emiroğlu, çini ve seramik eserlerini modern desenlerle buluşturdu. İstanbul’da altı ay boyunca Hünkar Kasrı’nda konuk olarak kalan Emiroğlu, bu deneyimin kendisi için unutulmaz olduğunu belirtti. “İstanbul Ticaret Odası’na sonsuz teşekkür ediyorum. Burada daha önce başka bir yerde hiç görülmemiş eserlerimi sergileme fırsatı buldum ve satışlarımız da oldukça verimliydi,” dedi.
TAKI TASARIMINDA YENİLİKÇİ DOKUNUŞLAR
Takı tasarımı sanatçısı Seyhan Aktaş Sarıoğlu, Hünkar Kasrı’ndaki sergilerinde çeşitli materyallerden tasarladığı takıları sanatseverlerle buluşturdu. Takı tasarımının kişisel bir ifade biçimi olduğunu vurgulayan Sarıoğlu, İTO’nun kendisine yeni insanlarla tanışma ve takılarını doğru kişilere ulaştırma imkanı sunduğunu ifade etti. “Tarihi bir sokakta yer almak ve eserlerimi burada sunmak benim için çok kıymetli oldu,” diye ekledi.
İstanbul Ticaret Odası’nın sanatçılara sunduğu bu destek, hem sanatın hem de sanatçının gelişimine katkı sağladı. Bu anlamlı etkinlik, kültür ve sanatın yaygınlaşması adına önemli bir adım oldu.
27 Ağustos 2024 Salı
20 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmen için yaz tatilinin ardından yeni eğitim-öğretim dönemi, 74 bin okul ve 750 bine yakın derslikte başladı.
Türk eğitim camiası, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’na Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile adım atıyor.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’na Türk eğitim tarihinde bir dönüm noktası oluşturacağına inandığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile adım atıyoruz” diyerek yeni döneme işaret etti.
BECERİ TEMELLİ MODEL
Bakan Tekin, şöyle devam etti: “Bu sene okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf, ortaöğretim hazırlık ve 9. sınıf düzeyinde uygulanacak olan ve beceri temelli bu modelin; eğitim sistemimizin birçok meselesine çözüm getireceğine canıgönülden inanıyorum. Bu kapsamda öğretmenlerimiz için hizmet içi eğitimlerimizi yıl boyunca sürdüreceğiz, uygulama aşamasında karşılaşılan problemlerin çözümünde öğretmenlerimizin yanında olacağız.”
HERKESİN BİR MESLEĞİ OLMALI
Bu eğitim öğretim yılında öne çıkacak ikinci husus da değinen Bakan Tekin, “İkinci önemli hususu, ‘herkesin bir mesleği olmalı’ anlayışı ile yola çıktığımız mesleki ve teknik eğitimde atacağımız adımlardır. Bakanlık olarak millî bir sorumluluk olarak gördüğümüz mesleki ve teknik eğitimi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve sürdürülebilir bir kalkınma için elzem görmekteyiz. Bu idrakle mesleki ve teknik eğitimi daha iyi noktalara taşıma gayretiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
OKUL-AİLE İŞ BİRLİĞİ
Bakan Tekin, açıklamasını, şöyle sonlandırdı: “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nda hassasiyetle üzerinde duracağımız üçüncü husus ise okul-aile iş birliğini daha da güçlendirmektir. Bu hususta öğrencilerimizin üstün menfaati doğrultusunda ebeveynlerimizin eğitim öğretim süreçlerine katkılarını artırmak amacıyla farkındalık oluşturacak projeler geliştirmeye yeni dönemde de kararlılıkla devam edeceğiz. Bu vesileyle yeni eğitim öğretim yılının ülkemize ve maarif ailemize hayırlı olmasını diliyorum.
09 Eylül 2024 Pazartesi
İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndeki panelde, Sudan’daki iç savaşın kökenleri ve barış için atılması gereken adımlar ele alındı. Diplomatlar ve hukukçular, Sudan’daki krizin bölgesel ve uluslararası etkilerini değerlendirirken, Türkiye’nin muhtemel desteğinin potansiyel faydalarına dikkat çekti.
ERTAN ERYILMAZ
İstanbul Ticaret Üniversitesi Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ‘Sudan İç Savaşı ve Barışın Tesisi İçin Gerekli Adımlar’ konulu panel düzenlendi. Önceki hafta gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını, Afrika’da büyükelçilik yapmış olan Prof. Dr. Ahmet Kavas gerçekleştirdi. Sudan’ın Afrika’daki konumu ve ilişkileri sebebiyle çok önemli bir ülke olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kavas, “Sudan’daki kriz, kamuoyu oluşturularak ve devletin kurumlarına bilgi sağlayarak çözüme kavuşturulabilir” dedi. Savaşın küresel etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Kavas, uluslararası toplumun Sudan’daki krizle daha etkili bir şekilde ilgilenmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ise üniversitenin ‘Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin önemine dikkat çekti. Sudan hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını hatırlatan Dr. Kuralay, düzenlenen panelin bu bakımdan da önemli olduğunu belirtti.
15 MİLYONU AŞTI
Akademisyenlerin yanı sıra iş adamlarının da takip ettiği panelin konuşmacılarından Büyükelçi Sanaa Hamad Alawad, Sudan’ın uluslararası müdahalelere maruz kaldığını söyledi. Sudan’daki iç savaşın, sadece iki taraf arasında değil, 17 ülkeden gelen milislerle daha karmaşık bir hale dönüştüğünü belirten Alawad, “Milislerin liderlerinin yeterli askeri rütbesi ve deneyimi yok. Bu eksiklikler, sivil alanlarda kayıpları ve yıkımı artırıyor” dedi. Alawad, savaşın gıda ve su güvenliğiyle ilişkisine, özellikle Mısır ve Etiyopya üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Savaş nedeniyle yerinden edilmiş mülteci sayısının 15 milyona ulaştığını hatırlatan Alawad, Batı’nın Sudan’daki barış sürecini desteklemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi.
BÖLGESEL SAVAŞ
Askeri, Siyasi ve Strateji Alanı Uzmanı Amir Hasan Abbas da konuşmasında, sömürge döneminde İngilizlerin uyguladığı kapalı bölge politikalarının, mevcut durumların ortaya çıkışında etkili olduğunu kaydetti. Abbas, Sudan’daki çatışmanın sadece iç savaş değil, aynı zamanda sınır ötesi ve bölgesel bir savaş haline geldiğini belirtti. Abbas, milislerin geniş alanlarda etkili olmaya çalıştığını, ancak kontrolü tam olarak elde edemediğini söyledi. Savaşın tarım alanlarını ve sanayi tesislerini yok ettiğini belirten Abbas, “Milislerin üye sayısı 250 bine ulaştı. Sudan’ın uluslararası desteğe ve yardıma ihtiyacı var” dedi.
DESTEĞE İHTİYAÇ VAR
Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Aydın Özkan’ın gerçekleştirdiği panelde konuşan hukukçu Yasir Yusuf İbrahim ise savaşın sona ermesi için gerekenler hakkında bazı öngörülerin sunumunu yaptı. Savaşın, Sudan milli ordusu ile milisler arasında geçtiğini hatırlatan İbrahim, savaşın uzamasının Sudan ordusu için mali ve operasyonel zorluklar oluşturduğunu kaydetti. İbrahim, Sudan ordusunun desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL
Panelin son konuşmacısı, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mayada Kemal Eldeen oldu. Türkiye’nin daha önce Somali ve Azerbaycan gibi ülkelerde başarılı yeniden yapılanma projeleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Dr. Eldeen, Sudan’ın da benzer yardımlardan yararlanabileceğini ifade etti. Dr. Eldeen, Türkiye’nin Sudan’a siyasi, askeri ve ekonomik açıdan destek verebileceğini, bu desteğin savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinde kritik rol oynayacağını vurguladı. Dr. Eldeen ayrıca, uluslararası medyanın Sudan’daki durumu daha fazla gündeme getirmesi gerektiğini kaydetti.
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi
09 Eylül 2024 Pazartesi