Batılı ülkelerin yaptırım kararları sonrası Çin ile daha sıkı ilişkilere giren Rusya'nın dış ticaretinde Çin para birimi Yuan’ın kullanımı giderek artıyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) geçtiğimiz yılsonu verilerine göre, Rusya’nın ithalatının yüzde 20’si Yuan ile yapılıyor.


HABER: NECMİ UYSAL

 

Ukrayna savaşı sonrası Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin, Rusya’ya uyguladığı ambargoların etkisini azaltmak için Rusya, Çin ile ekonomik faaliyetlerini yoğunlaştırdı. 

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından yapılan araştırmaya göre, Rusya’nın geçtiğimiz yılın mart ayına kadar ithalatının yüzde 80’i dolar ve Euro ile olurken, 2022 sonu itibariyle yüzde 20’si Çin para birimi Yuan ile yapılmaya başlandı. 

 

Aynı dönemde ABD Doları ve Euro’nun payı ise yüzde 67’ye geriledi.

 

ABD DOLARI’NIN HÂKİMİYETİ ZAYIFLIYOR

 

Çin para birimi ile ithalatın önemli bir kısmı Çin’den yapılan ithalat nedeniyle olurken, üçüncü ülkeler ile yapılan ticarette Yuan’ın payı da arttı. 

 

Geçtiğimiz yılın şubat ayın öncesi ticaretteki payı yüzde 1 iken, sonrasında üçüncü ülkelerden yapılan ithalatta Yuan’ın payı yüzde 5’e yükseldi.

 

ABD Doları ile yapılan işlemlerin ABD bankacılık sisteminden geçmesinin zorunlu kılınması, yaptırımların daha etkili olmasını sağlıyor ancak ABD Doları’nın hâkimiyetini zayıflatıyor.

 

Jeopolitik gerginliklerin artması ve ticaret kısıtlamalarının yaptırım aracı olarak kullanılması, doların uluslaraarası ticarette kullanımını azaltacağı ve küresel ödeme sisteminde daha da bölünmüş bir yapının ortaya çıkacağına dikkat çekiliyor.

27 Eylül 2023 Çarşamba

Rus enerji şirketi Gazprom, 2023'te 629 milyar ruble (yaklaşık 6,8 milyar dolar) zarar etti.


Gazprom tarafından yayımlanan rapora göre, şirket gelirleri geçen yıl 2022'ye göre 11,7 trilyon rubleden 8,5 trilyon rubleye düştü.


Şirketin satış gelirleri de 2023'te bir önceki yıla kıyasla 1,9 trilyon rubleden 364 milyar rubleye geriledi. Rus şirket, geçen yılı 629 milyar ruble zararla tamamladı.


2022'de 1,2 trilyon ruble net kar elde eden Gazprom'un özellikle Avrupa'ya doğal gaz ihracatı, yaptırımlar nedeniyle önemli oranda geriledi.


Çin ve iç pazara yönelik doğal gaz tedarikini artırarak Avrupa'da yaşadığı gelir kaybını telafi etmek isteyen Gazprom, aynı zamanda sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) yatırımlarını da artırıyor.

02 Mayıs 2024 Perşembe

Aylardır dolar karşısında değer kaybını sürdüren yendeki ani yükseliş, Japon yetkililerin döviz piyasasına müdahalesine ilişkin spekülasyonları artırdı.


 

Japon yeninin dolar karşısındaki dalgalı seyri devam ederken, piyasalarda gözler Japonya Merkez Bankasının (BoJ) para birimini desteklemek için döviz piyasasına olası müdahalelerine çevrildi. 

 

Dolar/yen paritesi dün gece yükselirken, parite yeni işlem gününün düşük hacimli olduğu saatlerde 157,55 seviyesinden 153,19 seviyesine geriledi.

 

Bloomberg'in hesaplamasına göre, BoJ bugün yeni desteklemek için piyasaya yaklaşık 3,5 trilyon yenlik (22,54 milyar dolar) bir müdahale gerçekleştirdi.

 

Analistler BoJ'un muhtemelen bu hafta ikinci kez piyasaya müdahale ettiğini belirterek, olası müdahalenin ABD borsasının kapanmasından ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın basın toplantısının sona ermesinden hemen sonra gerçekleştiğini kaydetti.

 

Japon yetkililerin konuyla ilgili bir açıklama yapmadığını ve yapmasının da beklenmediğini vurgulayan analistler, Japonların 29 Nisan’daki olası ilk müdahalede de açıklama yapmadıklarını hatırlattı.

 

BoJ verilerine göre, Maliye Bakanlığı adına hareket eden BoJ’un ülke para birimini desteklemek için 29 Nisan’da 5,5 trilyon yen (35,06 milyar dolar) harcadığı hesaplandı.

 

29 Nisan’da 160,24 seviyesini test ederek Haziran 1986'dan bu yana ilk kez 160'ın üzerine çıkan dolar/yen paritesi, gün içinde önemli ölçüde yükselmişti.

 

Piyasalar, haftalardır Japon yetkililerin para birimini desteklemek için atacağı adımları bekliyor.

 

Diğer merkez bankaları enflasyonla mücadelede 2022'den bu yana politika faizini keskin şekilde artırırken, BoJ geçen aya kadar negatif faiz politikasına sadık kalmıştı.

 

Döviz piyasasında özellikle ABD ve Japonya arasındaki artan faiz oranı farkı, yenin dolar başta olmak üzere diğer para birimleri karşısında önemli ölçüde değer kaybetmesine yol açtı.

 

Yenin zayıflığı, Japon ekonomisini ve BoJ’un faiz oranı görünümünü nasıl etkileyeceğine dair soruları gündeme getirirken, son üç yıldır değer kaybeden Japon yeni, sene başından bu yana dolar karşısında yaklaşık yüzde 11 geriledi.

 

BoJ’un martta 2007'den bu yana ilk kez faiz oranını artırmasıyla küresel resesyon ve borç krizinin ardından devreye sokulan negatif faiz politikasını terk eden son merkez bankası olması da Japon yenine bir destek sağlayamadı.

 

Yen, G10 ülkeleri arasında en zayıf performans gösteren para birimi olurken, Japon yetkililerin dövize müdahalesi oluşturabileceği maliyet ve kredibiliteye yönelik riskler de artıyor.

 

Analistler, bir G7 ülkesinin döviz müdahalesinin, diğer büyük ülkelerin tepkisini çekme olasılığını da beraberinde getireceğine işaret etti. 

 

Uzun süredir düşük olan yenin değeri, Japon ihracat şirketlerinin karlarını şişirirken, bu da birçok Japon şirketinin hisse fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına sebep oldu. 

 

Bunun yanında, yenin değer kaybetmesi ihracat odaklı olmayan Japon şirketlerini yurt dışından gelen bileşenler ve ham maddelere giderek daha fazla ödeme yapmak zorunda bırakıyor. Bu da Japonya Maliye Bakanlığı ve BoJ üzerinde baskı oluştururken, bazı analistler zayıf yenin memnuniyetle karşılandığı günlerin geride kaldığını belirtiyor.

02 Mayıs 2024 Perşembe