Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı Gazze saldırıları 7. ayına yaklaşırken, Filistin'de yoksulluk oranı nüfusun yüzde 58,4'üne yükseldi ve 1.74 milyon kişi daha yoksullaştı.


 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) ile Kasım 2023'te yayınladığı "Gazze Savaşı: Filistin devleti üzerinde beklenen sosyoekonomik etkiler" başlıklı raporunu güncelledi.

 

Rapora göre, Gazze'deki savaş şu ana kadar Filistin halkının yoksulluğunu daha da artırırken, ülkenin milli gelirini düşürdü. İsrail'in saldırıları, işsizliği artırıp istihdamı azaltırken, temel kalkınma göstergeleri olan eğitim ve sağlık hizmetleri ciddi biçimde kesintiye uğradı. İsrail'in saldırılarının devam etmesi halinde Filistin'de sosyoekonomik durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor.

 

Rapora göre, Filistin ekonomisi İsrail saldırılarında 6 ayda reel Gayrisafi Yurt içi Hasılasının (GSYH) yüzde 25,8'ini kaybetti.

 

SALDIRILAR, FİLİSTİN HALKI VE EKONOMİSİ ÜZERİNDE YIKICI ETKİ BIRAKTI

 

Rapor, Gazze'de devam eden saldırıların Filistin halkı, ekonomisi ve ülkenin insani kalkınması üzerindeki yıkıcı etkisini ortaya koyarken, acil ateşkes ihtiyacı, insani krize çözüm bulma ve Filistin ekonomisiyle altyapısını yeniden inşa etme çabalarının sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

 

12 Nisan itibarıyla Gazze'deki nüfusun en az yüzde 5'inin öldürüldüğü, ağır yaralandığı veya yaralandığı belirtilen raporda, Gazze'de yaklaşık 7 bin kişinin kaybolduğu bildirildi, Batı Şeria'da ise 500 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.

 

Raporda, Filistin'in reel GSYH'sindeki kaybın savaşın ilk 6 ayında yüzde 25,8 veya 7,1 milyar dolar olarak tahmin edildiği aktarılırken, saldırıların devam etmesi halinde GSYH kaybının 7 ayda yüzde 26,9'a, 8 ayda yüzde 27,9'a ve 9 ayda yüzde 29'a veya 7,6 milyar dolara ulaşabileceği belirtildi.

 

Tüm ekonomik sektörlerin ciddi şekilde etkilendiğine dikkat çekilen raporda, en önemli düşüşün yüzde 75,2 ile inşaat sektöründe yaşandığı bildirildi.

 

Raporda, mevcut yaşananlardan en çok orta sınıfın etkilendiği belirtilerek, saldırıların başlamasından 6 ay sonra tüketimin yüzde 35,6 azaldığı ve bu düşüşün 9. ayda yüzde 38,6'ya ulaşabileceği kaydedildi.

 

FİLİSTİN GSYH'SİNDEKİ KAYIP 7 AYDA 7,1 MİLYAR DOLAR OLACAK

 

Saldırıların ilk 6 ayında yoksulluğun yüzde 114,2 arttığı, Filistin'deki yoksulluk oranının nüfusun yüzde 26,7'sinden yüzde 57,2'sine yükseldiği belirtilen raporda, yaklaşık 1,67 milyon kişinin daha yoksulluğa itilmesiyle yoksul sayısının 3,13 milyon kişiye ulaştığı belirtildi.

 

Saldırıların başlamasından 7 ay sonra Filistin'in GSYH'sindeki kaybın 7,1 milyar dolar olacağı, yoksulluk oranının ise yüzde 118,7 artarak nüfusun yüzde 58,4'üne yükseleceği tahmin edildi.

 

Savaşın 9 aya kadar devam etmesi halinde yoksulluk oranının nüfusun yüzde 60,7'ye çıkmasının beklendiğine işaret edilen raporda, bunun orta sınıfın büyük bir bölümünü yoksulluk sınırının altına iteceği ve yoksulluk içinde yaşan insan sayısını 1,86 milyon artıracağı belirtildi.

 

Raporda, saldırılardan önce yüzde 25,7 olan işgal altındaki Filistin topraklarındaki işsizlik oranının 6 ayda yüzde 46,1'e ulaştığı ve 9. ayda yüzde 47,8'e yükselebileceği tahmin edildi.

 

"CİDDİ BİR KALKINMA KRİZİNE YOL AÇACAK"

 

UNDP Başkanı Achim Steiner, konuya ilişkin değerlendirmesinde, savaşın devam ettiği her günün Filistinlilere hem şimdi hem de orta ve uzun vadede büyük ve artan maliyetler getireceğini bildirdi.

 

Steiner, "İlk değerlendirmemizle karşılaştırıldığında, bu yeni rakamlar Gazze'de yaşanan acıların savaş sona erdiğinde de bitmeyeceği konusunda uyarıyor. Bu kadar kısa bir süre içinde eşi benzeri görülmemiş düzeyde insan kaybı, sermaye tahribatı ve yoksulluktaki hızlı artış, nesillerin geleceğini tehlikeye atan ciddi bir kalkınma krizine yol açacaktır.” İfadelerini kullandı.

02 Mayıs 2024 Perşembe

Çin’de sıkıntılı günler yaşayan gayrimenkul sektörüne çare olmak için hükümet, satılamayan konutları satın almak için düğmeye bastı. Sektörde dengelenme sağlanabilmesi için en az konut stokunun dörtte birinin satın alınması gerekiyor.


NECMİ UYSAL

 

Çin hükümeti, arz fazlası bulunan ve uzun süredir kriz yaşayan gayrimenkul sektörünü stabilize etmek için milyonlarca konutu satın almayı planlıyor. 

 

SEKTÖR ENDEKSİ BİR AYDA YÜZDE 21 ARTTI

 

Bir süredir gündemde olan planın etkisi ile Çin gayrimenkul sektör endeksi son bir ayda yüzde 21 artış kaydetti.

 

STOKUN DÖRTTE BİRİ ALINIRSA DENGELENME SAĞLANIR

 

Yetkililerin açıklamasına göre, toplam konut stokunun dörtte birinin satın alınması durumunda dengelenme sağlanabileceği belirtiliyor. 

 

DÖRTTE 1’İ 1 TRİLYON DOLAR

 

Toplam değeri 4 trilyon dolar olarak hesaplanan konut stokunun dörtte 1’i 1 trilyon dolara karşılık geliyor. 

 

10 KATININ SATIN ALINMASI GEREKİYOR

 

Adet olarak ise 2023 yılında satılan toplam konut miktarının 10 katının satın alınması gerekiyor. 

 

277 MİLYAR DOLAR GEREKİYOR

 

Bazı analistlere göre ise sektörü ayağa kaldırmak için 277 milyar dolar gerekiyor.

 

Resmi verilere göre satılamayan konutun büyüklüğü 387 milyon metrekare ile 2016 yılından bu yana en yüksek seviye karşılık geliyor.

16 Mayıs 2024 Perşembe

Birleşmiş Milletler (BM), kısa vadeli küresel ekonomik görünümün ihtiyatlı bir şekilde iyimser olduğunu belirterek, bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 2,7'ye çıkardı.


BM, ocak ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler 2024 raporunun yıl ortası güncellemesini paylaştı.

 

Raporda, küresel ekonomik beklentilerin ocak ayından bu yana iyileştiğine işaret edilerek, büyük ekonomilerin ciddi bir gerilemeden kaçındığı ve işsizliği artırmadan enflasyonu düşürdüğü vurgulandı.

 

Ancak görünümün yalnızca ihtiyatlı bir şekilde iyimser olduğuna işaret edilen açıklamada, "Uzun süre yüksek faiz oranları, borç sürdürülebilirliği zorlukları, devam eden jeopolitik gerilimler ve giderek kötüleşen iklim riskleri, özellikle en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletleri için onlarca yıldır süren kalkınma kazanımlarını tehdit ederek büyümenin önünde zorluklar yaratmaya devam ediyor." ifadesi kullanıldı.

 

2024 KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNİ 0,3 PUAN ARTIRILDI

 

Raporda, küresel ekonominin bu yıl yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği belirtilerek, bunun ocak ayında öngörülenden 0,3 puan daha yüksek olduğu aktarıldı.

 

Dünya ekonomisinde öngörülen büyümenin gelecek yıl için 0,1 puan artışla yüzde 2,8'e çıkarıldığı bildirilen raporda, yukarı yönlü revizyonların başta ABD olmak üzere Brezilya, Hindistan ve Rusya'daki daha iyi görünümü yansıttığı kaydedildi.

 

Raporda, ABD'ye dair büyüme beklentisi 2024 için 0,9 puan artışla yüzde 2,3'e yükseltilirken, Çin'e ilişkin görünümde küçük bir artış kaydedildiği ve bu yıl ülkedeki büyümenin yüzde 4,8 olmasının beklendiği belirtildi.

 

Afrika'nın ekonomik görünümünün ise son yayından bu yana kötüleştiğine işaret edilen raporda, 2024 için beklenen büyümenin 0,2 puan azalışla yüzde 3,3'e gerilediği aktarıldı.

 

Raporda, Türkiye'de ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 3,2 olmasının beklendiği kaydedildi. İç talebin yumuşaması ve ithalatın azalması nedeniyle Türkiye'nin cari açığının bu yılın başında daraldığı ifade edildi.

 

BM'nin raporunda, gelecek yıllardaki küresel büyümenin, 2010-2019 dönemindeki ortalama olan yüzde 3,2'lük büyümenin altında kalmasının beklendiğine değinildi.

 

GELİŞMEKTE OLAN EKONOMİLERDE KALICI ZORLUKLAR VURGULANDI

 

Uluslararası emtia fiyatlarındaki yumuşama ve çoğu merkez bankasının benimsediği sıkı parasal duruşun küresel ekonomiyi enflasyonla mücadele yoluna soktuğuna değinilen raporda, buna rağmen gelişmekte olan bazı ekonomilerin inatla yüksek enflasyonla boğuşmaya devam ettiği belirtildi.

 

Raporda, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun, yüksek borçlanma maliyetleri, kalıcı döviz kuru baskıları ve kalıcı siyasi istikrarsızlık gibi zorluklarla da karşı karşıya olduğuna işaret edildi.

 

Gelişmekte olan ekonomilerdeki durgun istihdam durumunun, işsizlik oranlarının rekor düşük seviyelere yakın olduğu Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki durumla tezat oluşturduğu vurgulanan raporda, ayrıca, bazı ekonomilerin kısa vadeli görünümünün, dünya genelinde jeopolitik gerilimlerin ve çoklu çatışmaların potansiyel olarak yoğunlaşması nedeniyle gölgelendiği belirtildi.

16 Mayıs 2024 Perşembe