tatil-sepeti

Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan ile ABD devlet başkanlarının katıldığı C5+1 formatındaki Orta Asya-ABD Devlet Başkanları Birinci Zirvesi New York'ta düzenlendi.


ABD Devlet Başkanı Joe Biden'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov katıldı.


Liderler ilk kez düzenlenen zirvede, C5+1 diyaloğu kapsamında ekonomi, enerji ve güvenlik alanlarında Orta Asya'nın egemenliği, sürdürülebilirliği ve refahını daha da güçlendirmeye yönelik ortak çalışma konularını masaya yatırdı.


Zirvede, stratejik ortaklık, siyasi diyalog, ticaret, ekonomi, yatırım ve insani işbirliğinin daha da geliştirilmesine yönelik perspektifler ile Avrasya'da barış ve istikrarın korunması konuları ayrıntılı ele alındı.


8 yıl önce dışişleri bakanları düzeyinde Semerkant'ta oluşturulan C5+1 formatının, devlet başkanları düzeyine çıkarıldığı ve Orta Asya ülkeleri ile ABD arasında her alanda açık ve yapıcı diyalog ve etkin işbirliğinin geliştirilmesi için önemli bir platform haline geldiği kaydedildi.


Liderler, Orta Asya ülkeleri ile ABD arasındaki ekonomik işbirliğinin yanı sıra siber güvenlik, terörizm, şiddet içeren aşırıcılık, yasadışı göç ve uyuşturucu kaçakçılığı da dahil olmak üzere güvenlik sorunlarının çözümünde işbirliğinin güçlendirilmesiyle ilgili meseleleri görüştü.


Zirvede konuşan Tokayev, Birleşmiş Milletlerin Orta Asya ve Afganistan'daki Bölgesel Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Merkezi'nin Almatı'da kurulması konusunda ABD'nin desteğine güvendiklerini dile getirdi.


Mirziyoyev ise ticaret ve yatırım faaliyetlerinin güçlendirilmesi, proje işbirliklerinin kurulması, bölgedeki ulaşım koridorlarının geliştirilmesi, insan haklarının sağlanması, eğitim programlarının yaygınlaştırılması, Afganistan'daki durumun barışçıl bir şekilde çözümüne yardımcı olunması konularına dikkati çekti.


Caparov da zirvenin, karşılıklı anlayış ve güveni güçlendirmek, güvenlik ve istikrarı sağlamak, ticari ve ekonomik işbirliğini genişletmek için uygun koşullar yaratmayı hedeflemesi gerektiğini kaydederek, "C5+1 formatı da dahil ABD ile işbirliği Kırgızistan dış politikasının önemli alanlarından biridir." dedi.


Rahman ise artan zorluk ve tehditler, terörizm ve aşırıcılıkla mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı, bölgesel güvenliğin sağlanması, Afganistan'daki siyasi durum ve Tacikistan'ın Afganistan ile sınırının korunması konularına değinerek, bu süreçte uluslararası destek ve işbirliğinin önemini vurguladı.


Toplantı sonunda Orta Asya ülkeleri ile ABD arasında karşılıklı anlayışın derinleştirilmesi ve yapıcı ortaklığın genişletilmesi konusunda anlaşmaya varıldı.

20 Eylül 2023 Çarşamba

HCOB (Hamburg Ticaret Bankası) eylül öncü Satınalma Yönetici Endeksi (PMI) verileri açıklandı. Buna göre, Almanya'da ağustosta 48.4 puan olan bileşik PMI eylülde 47.2 puana geriledi. Böylece 50 puanın altında kalan Almanya bileşik PMI verisi, son 7 ayın en düşük seviyesine indi.


 

Ağustosta 51,2 puan olan hizmet sektörü PMI eylülde 50,6'ya inerek son 6 ayın en düşük seviyesine geriledi. İmalat sanayi PMI ise ağustosta 42,4'ten eylülde 40,3'e düştü.

 

PMI verisinde 50 puanın üstü büyümeyi, altı ise daralmayı gösteriyor.

 

İmalat ve hizmet sektörleri, Alman ekonomisinin 3'te 2'sinden fazlasını oluşturuyor.

 

Açıklamada, "Alman ekonomisi, imalat sektörü öncülüğünde daha da derin bir daralmaya sürükleniyor." denildi.

 

HCOB Başekonomisti Cyrus de la Rubia, verilere ilişkin yaptığı değerlendirmede, "İmalat sektöründeki gerileme yeniden derinleşerek Alman ekonomisinde erken bir toparlanma umudunu buharlaştırdı. Üretim son bir yılın en hızlı düşüşünü yaşarken yeni siparişler de azaldı." ifadelerini kullandı.

 

Almanya'daki şirketlerin 2020'deki Kovid-19 salgınından beri görülmemiş bir oranda personel çıkardığını belirten De la Rubia, bu durumun birçok büyük otomotiv tedarikçisinin önemli istihdam azaltımlarını açıkladığı bir döneme denk geldiğini ve "bu rahatsız edici rakamların", Almanya'da sanayisizleşme riski ve hükümetin bu konuda ne yapması gerektiği konusunda devam eden tartışmaları artıracağını kaydetti.

 

De la Rubia, "İyimserlik geçmişte kaldı. Üreticiler gelecekteki faaliyetleri konusunda düpedüz depresyonda ve önümüzdeki yıla ilişkin beklentileri düşüyor. Ağustos ayındaki ılımlı iyimserlik, çarpıcı bir değişimle eylülde son bir yılın en sert kötümserliğine dönüştü. Duyarlılıktaki bu hızlı gerileme büyük olasılıkla Volkswagen'i çevreleyen ve sektörün geneline gölge düşüren olumsuz haber manşet dalgasıyla bağlantılı." değerlendirmesini yaptı.

 

İmalattaki bu endişe verici eğilimlerin Almanya'nın geleneksel olarak güçlü olan hizmet sektörünü de etkilemeye başladığını ifade eden De la Rubia, hizmet sektörünün faaliyetlerinde büyümenin art arda 4 aydır yavaşladığı ve durgunluğa doğru gittiği uyarısında bulundu.

 

YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

 

Alman ekonomisi, artan faiz oranları ile konjonktürel rüzgarların ve yapısal değişikliklerin ortasında büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

 

Almanya Merkez Bankası, 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü de (Ifo) 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

 

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor. Almanya, 10 yıllık iyi bir ekonomik büyümeden sonra salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

 

Alman hükümeti, ekonomide bu yıl yüzde 0,3'lük büyüme bekliyor.

 

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

 

İŞ MODELLERİ ARTIK İŞE YARAMIYOR

 

Öte yandan, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası Avro Bölgesi'nde yükselen enflasyona karşı artan faiz oranları, Alman şirketlerin yatırım yapma arzusunu frenlerken, Çin ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin, Almanya'dan ithal ettiği malları giderek daha fazla üretebilmesi Avrupa'nın en büyük ekonomisinin resesyondan uzaklaşmasını zorlaştırıyor.

 

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya'da, bir zamanlar oldukça başarılı olan "Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak 'Made in Germany' algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et" başlıklı iş modelinin artık işe yaramadığı belirtiliyor.

 

Ayrıca Doğu Avrupa'da ucuz taşeronlar bulunması, Çin'e sürekli artan ihracat ve ülke savunmasının ABD'ye yaptırılması da ülkeye yardımcı olmuyor.

 

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin, jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor. Almanya'nın hala "kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği" belirtiliyor.

 

Bu arada, Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması ve hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilebilir enerji ve otomotiv de Almanları geride bırakması Almanya'da "Çin Şoku" olarak tartışılıyor.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Almanya satın alma ekonomi resesyon

Çin Merkez Bankası'nın finansal destek konulu basın toplantısı ve faiz adımıyla teşvik beklentileri yükseldi. Bununla beraber Asya hisseleri ve ABD hisse vadelileri, teşvik beklentileriyle haftaya pozitif başlangıç yaptı.


 

Çin’in geniş çaplı teşvik yapacağı beklentisi Asya hisselerini yukarı taşırken, altın fiyatları da yeni rekor seviyeye yükseldi.

 

MSCI Asya Pasifik Çin, Hong Kong ve Güney Kore endeksleri öncülüğünde haftaya pozitif başlangıç yaptı.

 

Eastspring Investments’ın Asya hisse senedi portföy uzmanı Ken Wong “Bir parça politika desteği hisselere kesinlikle destek oluyor” sözleriyle hareketi yorumladı. Amerika ve Avrupa hisse vadelileri de haftaya pozitif başlangıç yaptı.

 

ALTIN 'GÜVENLİ LİMAN' ETİKETİYLE YÜKSELDİ

 

Ortadoğu’da tansiyonun yükselmesiyle birlikte spot altın 2.631 dolar ile yeni rekor seviyeye tırmandı.

 

Japonya’da resmi tatil olması sebebiyle Japon hisseleri ve ABD tahvillerinde işlem gerçekleşmedi. Bloomberg Dolar Endeksi 1.224 puan ile yatay seyrederken yen dolara karşı yüzde 0,3 değer kaybetti.

23 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Çin Merkez Bankası hisse senet faiz teşvik