tatil-sepeti

Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nden (Marmarabirlik) yapılan açıklamaya göre,bu yıl ilk kez Güney Kore, İrlanda, Liberya ve Gabon'a da ihracat gerçekleştirildi.

Birliğin bu yıl yaptığı ihracat, geçen yıla göre yüzde 25 artarak 25 milyon dolara çıktı.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilenMarmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, ihracatta gelecekle ilgili hedeflerinin büyük olduğunu belirtti.

Rekabet gücünü, satış ve karlılığıartırmak için çalışmaları sürdürdüklerini aktaran Asa, şunları kaydetti: "Bayilik yapılanmasının olmadığı ülkelere yapılan ihraç kayıtlı satışlarla birlikte 58 ülkeye 9 bin ton olarak gerçekleştirildi. İhracat yaptığı ülke sayısını her geçen yıl artıran Marmarabirlik, zeytin ve zeytinyağı ihracatında ülkeye önemli döviz girdisi sağlıyor. Pandemi nedeniyle birçok sektörde ihracat rakamlarında düşüş yaşanırkenMarmarabirlik, bu dönemde ihracatını artırmayı başardı. İhracattan elde edeceğimiz gelirle ortaklarımıza daha fazla destek sağlamayı hedefliyoruz."

MARMARABİRLİK, DIŞ PAZARDA ÖNEMLİ BİR OYUNCU HALİNE GELDİ

Asa, Avrupa merkezli kurulacak yapılanma ile birlikte tüketici taleplerinihızlı bir şekilde karşılamayı hedeflediklerini ifade ederek, şöyle devam etti: "Son yıllarda ihracat yaptığımız ülkelerde Marmarabirlik, etkin dışı pazarda da tercih edilen bir marka haline geldi. İhracat rakamlarının 9 bin tonlara ulaşması, bunun en güzel göstergesi. Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda gerçekleştirilen 2023 vizyonu eylem planı kapsamında, 10 bin ton ihracat ve 30 milyon dolar ciro hedefine çok yaklaştık. Marmarabirlik, dış pazarda önemli bir oyuncu haline geldi."

23 Aralık 2020 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), salgın ve sonrasında gelen enflasyonist dönemde işletmeler ve bireylerin üzerindeki vergilerin azaltılması eğiliminin, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterdiğini açıkladı.


 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) ülkelerdeki vergi politikalarının incelendiği Vergi Politikası Reformları 2024 raporuna göre, hane halklarını ve işletmeleri etkileyen hayat pahalılığı krizini hafifletecek tedbirlerle hükümetler ek kaynak ihtiyacını dengelemeye çalışırken, vergi politikalarında da değişikliğe gidiyor.

 

Kovid-19 salgını ve sonrasında yaşanan yüksek enflasyon döneminde uygulamaya konulan vergi azaltıcı reformlardan, vergi artışı ve tabanı genişletme girişimlerini içeren "daha dengeli yaklaşımlara" doğru bir kayma olduğu görülüyor.

 

Bu kapsamda hükümetlerin işletmeler ve bireyler üzerindeki vergilerin azaltılması eğilimi, artık yavaşlama ve tersine dönme belirtileri gösterirken, vergi politikası uzun vadeli mali önceliğe doğru evriliyor.

 

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, rapora ilişkin değerlendirmesinde, vergi reformlarının, hane halklarını ve işletmeleri 10 yılın en yüksek enflasyon seviyelerinden ve Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerinden korumak için hükümetler tarafından kullanılan temel politika araçlarından biri olduğunu belirtti.

 

Cormann, "Şu anda politika odağının gelecekteki şoklara yanıt vermek ve ekonomilerimizin ve toplumlarımızın karşı karşıya olduğu dijitalleşme, yapay zeka, değişen ticaret modelleri, iklim değişikliği, nüfusun yaşlanması gibi uzun vadeli yapısal dönüşümleri desteklemek için gereken mali alanı yaratmaya doğru kaydığını görüyoruz ve bu kayma devam etmelidir." ifadelerini kullandı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : vergi enflasyon OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin liderliğinde, 7 öncü kurum "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" bildirgesine imza attı.


 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla piyasa etkinliği yüksek yatırım kurumlarıyla işbirliği gerçekleştirdi.

 

Bu kapsamda, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" başlıklı bildirge için imza töreni Borsa İstanbul'da düzenlendi.

 

Bildirge, Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, QNB Finans Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım'ın yöneticileri tarafından imzalandı.

 

Törende konuşan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, Birliğin ilk kadın yönetim kurulu başkanı olarak bu inisiyatifin hayata geçirilmesinde rol almaktan ve böylesine anlamlı bir sürecin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

 

Ortak bir vizyon etrafında birleştiklerini vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti: "Kadınların yeteneklerinin, bakış açılarının ve liderliklerinin sadece tanınmakla kalmayıp aktif bir şekilde teşvik edildiği, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir kurumsal dünya vizyonu etrafında birleştik. Nitekim, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar, kadınların liderlik ekiplerinde yüksek oranlarla temsil edildiği şirketlerin, riskleri daha etkin yönettiğini, daha güçlü paydaş ilişkilerini teşvik ettiğini ve nihayetinde şirketlerin uzun vadeli piyasa değerlerini artırdığını tutarlı bir şekilde gösteriyor."

 

Karagöz, Türkiye'de halka açık şirketlerin, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda tavsiye ettiği yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye oranına ulaşmada yavaş ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: "2022'de yüzde 17,5 olan kadın temsil oranı, 2023'te sadece yarım puan artarak yüzde 18'e yükseldi. İlkelerin yayımlandığı 2014 yılında bu oran yüzde 12 idi. Gönüllülük esasına dayanan bu süreçteki yavaş ilerleme nedeniyle Avrupa Birliği (AB) direktifinde belirlenen icracı olmayan pozisyonlarda yüzde 40, tüm yönetim kurulunda yüzde 33 hedeflerinin gerisinde kalıyoruz. Bu noktada yatırım kuruluşlarımızın, müşterisi olan şirketlere vereceği danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bilinçlendirme ve farkındalık yaratma adına yapacakları katkıları çok değerli buluyorum."

 

Pamir Karagöz, TSPB'nin bu süreci desteklediğini vurgulayarak, birlik üyelerinden 24 aracı kurum ve 3 yatırım bankasının bildirgeye imza attığını aktardı.

 

İlerleyen dönemde bu sayının artacağını ifade eden Karagöz, "Tüm halka açık şirketlerimize, en üst karar organı olan yönetim kurullarında ve liderlik ekiplerinde cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın çalışan ve yönetici oranlarını artırmaları için yeniden çağrıda bulunuyorum." diye konuştu.

 

"Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı"

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, SPK'nin, 2012 yılından beri şirketlere, yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye bulundurma hedefini ve bu çabaların düzenli olarak raporlanmasını önerdiğini hatırlattı.

 

2017'den bu yana gerçekleşen değişimlere değinen Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı. AB ülkelerinde ve Suudi Arabistan Krallığı da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların karar organlarındaki temsili yasal kotalarla desteklendi. Bu yıl sonuna kadar AB ülkeleri, yönetim kurullarına cinsiyet kotasını ülke yasalarına entegre etmiş olacak. Diğer yandan, ABD ve Birleşik Krallık gibi sermaye piyasalarının daha geniş ve derin olduğu ülkelerde bu değişim, yasal kotalardan ziyade piyasa ve yatırımcı baskısıyla gerçekleşti."

 

Ararat, Türkiye'deki yavaş ilerlemenin 2019'da iş dünyası ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdiğini belirtti.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) desteğiyle yapılan çalışma kapsamında, Yüzde 30 Kulübü ve Borsa İstanbul'un yönlendirme komitesinde yer aldıklarını söyleyen Ararat, şu bilgileri paylaştı: "EBRD destekli projenin sonuç raporu, düzenleyici otoritelere bir dizi yasal reform önerisi sunarken, özel sektörü de düzenlemeleri beklemeden en iyi uygulamaları hayata geçirmeye davet etti. Rapordaki önemli bir tespit, Türkiye'de finans sektörünün, kadınların karar organlarında yer alması konusunda henüz bir aktör olmadığıydı. Bugün, sermaye piyasalarının önde gelen şirketleri, 2017'de gelişmiş piyasalarda başlayan stratejik değişimi Türkiye'de de ateşlemek üzere burada. Yatırım danışmanlığı hizmeti sunan 7 lider kurum ve bildirgeyi imzalamayı kabul eden ek 13 kurum, şirketlerin karar organlarında kadınların temsiline önem verdiklerini ve bu konuda ilerleme kaydetmek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini beyan ediyor."

 

Melsa Ararat, imzalanan bildirgenin Türkiye'deki şirketleri, AB cinsiyet eşitliği direktifi ve sürdürülebilirlik raporlama direktifine uygun en iyi uygulama örneklerini dikkate almaya teşvik edeceğini vurguladı.

 

20 Kasım'da gerçekleşecek yıllık kadın direktörler konferansına değinen Ararat, şunları ekledi: "Borsa İstanbul'da yönetim kurullarındaki kadın oranının bugünden itibaren ivme kazanacağını ve yönetim kurulları tamamen erkeklerden oluşan 200'e yakın Borsa İstanbul şirketinin sayısının 2025 genel kurullarında hızla azalacağını umuyorum. Ayrıca, son iki yıldır kadınları büyük ölçüde dışlayan yeni halka arzlarda, 2025 yılında farklı bir resim görmeyi umuyorum."

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin Eş Başkanı Ebru Dildar Edin de bildirgenin, imzacı kurumların katılımıyla finans sektöründe anlamlı bir değişimin mümkün olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

 

Yakın gelecekte, finans sektöründeki diğer kurumların da benzer girişimlere ve inisiyatiflere imza atacağına inandığını ifade eden Edin, şunları dile getirdi: "Finansman sağlayıcıları, danışmanlık ve aracılık hizmeti sunanlar olarak, kadınların iş hayatında hedeflenen yüzde 50 eşitliğe ulaşması için büyük bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ve bu vizyonu müşterilerimize yansıtarak iş dünyasında kalıcı bir değişim yaratabiliriz. Ülkemizde iş dünyasında kadınların hedeflenen eşitliğe ulaşmasını sağlamak ve bu süreci hızlandırmak adına finans sektöründeki her paydaşın önemli görevler üstlenmesi gerekiyor. Şu anda kadınların yönetim kurullarındaki oranı yüzde 17,9 seviyesinde. Bu oranı en kısa sürede Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 34'e, hatta sonrasında Finlandiya'nın yüzde 40 oranına ve inşallah Fransa'nın yüzde 46 oranına çıkarmak için hep birlikte çalışmalıyız. Bu süreci hızlandıracak en önemli gelişmelerden biri de yapılacak yasal düzenlemeler olacaktır. Umarız bu bildirge, bu tür düzenlemelere de öncü bir başlangıç sağlar."

 

İmza töreninin ardından gerçekleşen gong töreni, Yüzde 30 Kulübü Türkiye yöneticileri ile imzacı şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Yönetim Kurulu kadın yönetici