tatil-sepeti

Bakan Bolat, regülasyon görevlerinin yanı sıra denetimleri de ihmal etmeden yaptıklarını belirterek "Bakanlığımız iç ticaret birimlerince bu yılın ilk 8 ayında 127 bin gerçek ve tüzel kişiye 1 milyar 218 milyon lira idari para ceza kesilmiştir" dedi.


 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen Balkan Rekabet Platformunun kuruluş toplantısında yaptığı konuşmada, toplantının, Balkan ülkeleri ile ortak platformda rekabet hukuku çalışmalarının koordinasyonunu sağlamayı ve tecrübe ile bilgi birikimini paylaşmayı amaçladığını kaydetti.

 

Yılbaşında Türk Devletler Teşkilatı üyesi ülkelerin rekabet otoriteleri arasında bir koordinasyon toplantısı yapıldığını ve bir teşkilat kurulduğunu anımsatan Bolat, rekabet hukukunun önemine işaret etti.

 

Bolat, rekabet hukukunun, mal ve hizmet piyasalarında rekabetin korunması amacına yönelik oluşturulan kurallar üzerine inşa edilmiş bir hukuk dalı olduğunu ifade ederek, rekabet kurallarının ticarete ve ekonomiye sağladığı katkıları anlattı.

 

Son yüzyılda teknolojik alanda yaşanan gelişmeler neticesinde dünya ülkelerinin birbirleriyle çok yakın iktisadi ve ticari ilişkilere girdiğini dile getiren Bolat, son yıllarda artan korumacılık hareketlerine ve bazı ülkelerde yükselen milliyetçilik dalgasına rağmen küresel düzeyde iktisadi ve ticari entegrasyonun devam ettiğini vurguladı.

 

Bolat, bu süreçte küresel düzeyde artan ticaret hacmine, yüksek seviyelere ulaşan portföy yatırımlarına ve artan göç hareketlerine ilave olarak doğrudan yatırımlardaki artış ve özellikle üretimin ülkeler arasındaki yatay entegrasyonunun çok önemli gelişmeleri de beraberinde getirdiğini anlattı.

 

İktisadi küreselleşmenin gelişiminin rekabet mekanizması ve hukuku bakımından küresel regülasyonlar ile standartları önemli ve zorunlu hale getirdiğini ifade eden Bolat, rekabet mekanizmasının daha verimli bir ekonomik ortamın oluşmasını ve bu şekilde toplumsal refah ve kalkınmanın da artmasını sağladığını kaydetti.

 

"ADİL REKABET İÇİN GÖREVİMİZİ TİTİZLİKLE YAPIYORUZ"

 

Ömer Bolat, Kovid-19, Rusya-Ukrayna Savaşı, Kızıldeniz'deki gemi saldırıları ve iklim değişikliği başta olmak üzere jeopolitik gerilimlerin ve bölgesel çatışmaların yol açtığı fiyat artışlarından ve lojistik ağlarda yaşanan sorunlardan bahsetti.

 

Söz konusu olumsuz gelişmelerin rekabet kurallarını ihlal eden ve piyasa yapısını bozucu faaliyetleri doğuran bir ortam yarattığını vurgulayan Bolat, bunlara ek olarak ekonomide gözlenen durgunluğun ve yüksek enflasyon dalgasının bütün dünyada fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve piyasa mekanizmasının işleyişinde büyük aksamalara yol açtığını söyledi.

 

Uluslararası ticaret alanında rekabeti sınırlayan ve yerli sanayilere zarar veren haksız ticari uygulamaların arttığını belirten Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rekabet kurallarını ihlal eden ve adil piyasa yapısı faaliyetleri doğuran bu ortam rekabet hukukunun ve mekanizmasının işlerliğine yönelik regülasyonların ve düzenlemelerin önemini de açıkça ortaya koymuştur. Bu durum, aynı zamanda ilgili kamu kurumları ile rekabet otoritelerinin son yıllarda önem, etki ve iş yüklerini büyük ölçüde artırmıştır. Ülkemizde gerek Ticaret Bakanlığımız gerekse bağımsız bir kurul olan Rekabet Kurumu, adil rekabet ve adil piyasa oluşumu için yetkili ve sorumlu kuruluşlardır ve görevlerini titizlikle yapmaktadırlar. Ticaret Bakanlığı olarak, bu süreçte adil ve etkin işleyen bir piyasa mekanizmasının tesisi için hem düzenlemeler hem de denetim anlamında yoğun çabalar göstermekteyiz."

 

REKABET KURUMUNDAN 8 AYDA 4,8 MİLYAR LİRA CEZA

 

Ticaret Bakanı Bolat, rekabeti sınırlayıcı ve piyasa yapısını bozucu faaliyetleri engellemek için çok önemli mevzuat değişiklikleri gerçekleştirdiklerini belirterek, bu çerçevede motorlu kara taşıtları ve meyve-sebze ticareti ile lisanslı depoculuk ve emlak ilan sektörüne yönelik hayata geçirilen düzenlemelere değindi.

 

Bu alanda yaptıkları diğer yeniliklere ilişkin bilgiler veren Bolat, fahiş fiyat ve stokçuluğun cezasının artırıldığını bildirdi. Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu: "Regülasyon düzenleme görevimiz kapsamında yaptığımız mevzuat değişikliklerinin yanında denetim görevimizi de ihmal etmeden yapıyoruz. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığımız iç ticaret birimlerince 2023 yılında 55 bin 772 gerçek ve tüzel kişiye 1,5 milyar lira idari para cezası kesilmiştir. Bu yılın ilk 8 ayında ise 127 bin gerçek ve tüzel kişiye 1 milyar 218 milyon lira idari para ceza kesilmiştir. Rekabet Kurumumuz da rekabeti sınırlayıcı ve piyasa yapısını bozucu faaliyetlere karşı yoğun denetimlerde bulunmaktadır. Rekabet Kurumunun gerek kartel oluşumu gerekse rekabet bozucu eylemlere ve hakim durumu kötüye kullanma çabalarına karşı önleyici yetkileri vardır. Kurumun sektörlere yönelik denetimleri sonucunda 2023'te 166 firmaya toplam 2,7 milyar lira, bu yılın ilk 8 ayında ise 142 firmaya 4 milyar 840 milyon lira idari para cezası kesmiş bulunmaktadır."

 

"BU PLATFORMLA HERKESE FAYDA SAĞLAYACAK ADİL PAZARLAR OLUŞTURMAYI HEDEFLEMEKTEYİZ"

 

Ömer Bolat, artan dijitalleşme ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmelerin rekabet hukuku alanında ortak standartların geliştirilmesini çok daha önemli hale getirdiğini vurguladı.

 

Küresel düzeyde rekabet konusunda yürütülecek iş birliklerinin önemine işaret eden Bolat, bu iş birliklerinin karşılıklı anlayış ve dayanışmanın gelişmesini, ortak bir akılla uyuşmazlıkların çözülmesini ve kriz dönemlerinden en az zararla geçilmesini sağlamaya yönelik olması gerektiğini söyledi.

 

Balkan coğrafyasının stratejik ve coğrafi önemine dikkati çeken Bolat, şöyle devam etti: "Bu coğrafya günümüzde de dünyanın üretim üssü konumunda olan Asya ile en büyük küresel pazarlar durumunda olan Batı dünyası arasında hem siyasi hem de ticaret yolları ve lojistik kanalları bakımından adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Balkan coğrafyasının bu önemli jeostratejik konumu birçok alanda olduğu gibi rekabet düzenlemeleri ve hukuki alanında da bölge arasındaki işbirliğinin çok önemli hale getirmektedir. Bu çerçevede bölge ülkelerinin birbirleriyle olan ticaret ilişkilerinde rekabet hukuku ve kuralları konusunda belirli standartların oluşması, bölge dışındaki aktörler ile bu alandaki ilişkilerin daha sağlam zeminde yürütülmesine büyük katkılar sağlayacaktır. Bu anlayışla 9 Balkan ülkesi arasında tesis edilen Balkan Rekabet Platformu ile hem bölgesel hem de küresel ekonomi ve rekabet politikalarının gelişimine katkıda bulunmayı ve herkese fayda sağlayacak açık ve adil pazarlar oluşturmayı hedeflemekteyiz."

 

"REKABETTE KARŞILAŞILAN SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNİ AMAÇLIYORUZ"

 

Ticaret Bakanı Bolat, bu işbirliği mekanizmasıyla rekabet hukuku ve politikalarına dair farkındalığın artırılmasını, Balkan bölgesinde güçlü bir rekabet kültürünün yaygınlaştırılmasını ve sahip olunan tecrübelerin karşılıklı paylaşılmasıyla rekabette karşılaşılan sorunların çözülmesini amaçladıklarını dile getirdi.

 

Geleneksel alanların dışında halihazırda önemi gittikçe artan yeşil ekonomi, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi alanlardaki faaliyetlerin de rekabet hukuku ve kurallarına uyumlu hale getirilmesi için çalışmaların yürütüleceğini belirten Bolat, şunları kaydetti: "Ayrıca, rekabet alanında akademik ve bilimsel çalışmaların artırılmasını ve bu alandaki entelektüel seviyenin bölgemizde de artırılmasına yönelik çalışmaların teşvik edilmesini arzuluyoruz. Adil bir rekabet mekanizmasının olmadığı bir yerde piyasa mekanizması asla sağlıklı işlemez. Piyasa mekanizmasının sağlıklı işlemediği bir yerde ise ne sürdürülebilir büyüme teşhis edilebilir ne de toplumsal barış ve refah artışı sağlanabilir. Bütün bu nedenlerle bugün bir araya gelmemize vesile olan bu Balkan Rekabet Platformu çok kıymetlidir. Rekabet ortamının korunması için yürüttüğümüz bu çalışmaların sadece bugünün değil, geleceğin de adil ve rekabetçi bir piyasa düzenine sahip olmasını sağlayacağına inanıyorum."

 

Bolat, adil ve sağlıklı bir piyasa mekanizmasının oluşmasını sağlayacak rekabet hukuku düzenlemelerini ve gerekli regülasyonlar ile denetimleri yapmaya kararlılıkla devam edeceklerini sözlerine ekledi.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin liderliğinde, 7 öncü kurum "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" bildirgesine imza attı.


 

İş hayatının her seviyesinde toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmeyi amaçlayan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, kadınların yönetim kurullarındaki temsilini artırmak amacıyla piyasa etkinliği yüksek yatırım kurumlarıyla işbirliği gerçekleştirdi.

 

Bu kapsamda, Yüzde 30 Kulübü Türkiye ve 7 şirket temsilcisinin yer aldığı çalışma grubu tarafından hazırlanan "Şirketlerin Yönetim Kurullarında ve Üst Düzey Pozisyonlarında Kadınların Temsilinin Artırılmasını Önemsiyoruz" başlıklı bildirge için imza töreni Borsa İstanbul'da düzenlendi.

 

Bildirge, Ak Yatırım, Garanti BBVA Yatırım, İş Yatırım, QNB Finans Yatırım, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, ÜNLÜ Menkul Değerler ve Yapı Kredi Yatırım'ın yöneticileri tarafından imzalandı.

 

Törende konuşan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, Birliğin ilk kadın yönetim kurulu başkanı olarak bu inisiyatifin hayata geçirilmesinde rol almaktan ve böylesine anlamlı bir sürecin parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

 

Ortak bir vizyon etrafında birleştiklerini vurgulayan Karagöz, şunları kaydetti: "Kadınların yeteneklerinin, bakış açılarının ve liderliklerinin sadece tanınmakla kalmayıp aktif bir şekilde teşvik edildiği, daha eşitlikçi ve kapsayıcı bir kurumsal dünya vizyonu etrafında birleştik. Nitekim, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar, kadınların liderlik ekiplerinde yüksek oranlarla temsil edildiği şirketlerin, riskleri daha etkin yönettiğini, daha güçlü paydaş ilişkilerini teşvik ettiğini ve nihayetinde şirketlerin uzun vadeli piyasa değerlerini artırdığını tutarlı bir şekilde gösteriyor."

 

Karagöz, Türkiye'de halka açık şirketlerin, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) kurumsal yönetim ilkeleri doğrultusunda tavsiye ettiği yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye oranına ulaşmada yavaş ilerlediğini belirterek, şöyle devam etti: "2022'de yüzde 17,5 olan kadın temsil oranı, 2023'te sadece yarım puan artarak yüzde 18'e yükseldi. İlkelerin yayımlandığı 2014 yılında bu oran yüzde 12 idi. Gönüllülük esasına dayanan bu süreçteki yavaş ilerleme nedeniyle Avrupa Birliği (AB) direktifinde belirlenen icracı olmayan pozisyonlarda yüzde 40, tüm yönetim kurulunda yüzde 33 hedeflerinin gerisinde kalıyoruz. Bu noktada yatırım kuruluşlarımızın, müşterisi olan şirketlere vereceği danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra bilinçlendirme ve farkındalık yaratma adına yapacakları katkıları çok değerli buluyorum."

 

Pamir Karagöz, TSPB'nin bu süreci desteklediğini vurgulayarak, birlik üyelerinden 24 aracı kurum ve 3 yatırım bankasının bildirgeye imza attığını aktardı.

 

İlerleyen dönemde bu sayının artacağını ifade eden Karagöz, "Tüm halka açık şirketlerimize, en üst karar organı olan yönetim kurullarında ve liderlik ekiplerinde cinsiyet eşitliğini gözeterek kadın çalışan ve yönetici oranlarını artırmaları için yeniden çağrıda bulunuyorum." diye konuştu.

 

"Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı"

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat, SPK'nin, 2012 yılından beri şirketlere, yönetim kurullarında en az yüzde 25 kadın üye bulundurma hedefini ve bu çabaların düzenli olarak raporlanmasını önerdiğini hatırlattı.

 

2017'den bu yana gerçekleşen değişimlere değinen Ararat, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelişmiş piyasalarda kadınların yönetim kurullarındaki ortalama oranı yüzde 30'u çoktan aştı. AB ülkelerinde ve Suudi Arabistan Krallığı da dahil olmak üzere birçok ülkede kadınların karar organlarındaki temsili yasal kotalarla desteklendi. Bu yıl sonuna kadar AB ülkeleri, yönetim kurullarına cinsiyet kotasını ülke yasalarına entegre etmiş olacak. Diğer yandan, ABD ve Birleşik Krallık gibi sermaye piyasalarının daha geniş ve derin olduğu ülkelerde bu değişim, yasal kotalardan ziyade piyasa ve yatırımcı baskısıyla gerçekleşti."

 

Ararat, Türkiye'deki yavaş ilerlemenin 2019'da iş dünyası ve düzenleyici otoriteleri bir araya getirdiğini belirtti.

 

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) desteğiyle yapılan çalışma kapsamında, Yüzde 30 Kulübü ve Borsa İstanbul'un yönlendirme komitesinde yer aldıklarını söyleyen Ararat, şu bilgileri paylaştı: "EBRD destekli projenin sonuç raporu, düzenleyici otoritelere bir dizi yasal reform önerisi sunarken, özel sektörü de düzenlemeleri beklemeden en iyi uygulamaları hayata geçirmeye davet etti. Rapordaki önemli bir tespit, Türkiye'de finans sektörünün, kadınların karar organlarında yer alması konusunda henüz bir aktör olmadığıydı. Bugün, sermaye piyasalarının önde gelen şirketleri, 2017'de gelişmiş piyasalarda başlayan stratejik değişimi Türkiye'de de ateşlemek üzere burada. Yatırım danışmanlığı hizmeti sunan 7 lider kurum ve bildirgeyi imzalamayı kabul eden ek 13 kurum, şirketlerin karar organlarında kadınların temsiline önem verdiklerini ve bu konuda ilerleme kaydetmek için birlikte çalışmaya devam edeceklerini beyan ediyor."

 

Melsa Ararat, imzalanan bildirgenin Türkiye'deki şirketleri, AB cinsiyet eşitliği direktifi ve sürdürülebilirlik raporlama direktifine uygun en iyi uygulama örneklerini dikkate almaya teşvik edeceğini vurguladı.

 

20 Kasım'da gerçekleşecek yıllık kadın direktörler konferansına değinen Ararat, şunları ekledi: "Borsa İstanbul'da yönetim kurullarındaki kadın oranının bugünden itibaren ivme kazanacağını ve yönetim kurulları tamamen erkeklerden oluşan 200'e yakın Borsa İstanbul şirketinin sayısının 2025 genel kurullarında hızla azalacağını umuyorum. Ayrıca, son iki yıldır kadınları büyük ölçüde dışlayan yeni halka arzlarda, 2025 yılında farklı bir resim görmeyi umuyorum."

 

Yüzde 30 Kulübü Türkiye'nin Eş Başkanı Ebru Dildar Edin de bildirgenin, imzacı kurumların katılımıyla finans sektöründe anlamlı bir değişimin mümkün olduğunu ortaya koyduğunu anlattı.

 

Yakın gelecekte, finans sektöründeki diğer kurumların da benzer girişimlere ve inisiyatiflere imza atacağına inandığını ifade eden Edin, şunları dile getirdi: "Finansman sağlayıcıları, danışmanlık ve aracılık hizmeti sunanlar olarak, kadınların iş hayatında hedeflenen yüzde 50 eşitliğe ulaşması için büyük bir sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek ve bu vizyonu müşterilerimize yansıtarak iş dünyasında kalıcı bir değişim yaratabiliriz. Ülkemizde iş dünyasında kadınların hedeflenen eşitliğe ulaşmasını sağlamak ve bu süreci hızlandırmak adına finans sektöründeki her paydaşın önemli görevler üstlenmesi gerekiyor. Şu anda kadınların yönetim kurullarındaki oranı yüzde 17,9 seviyesinde. Bu oranı en kısa sürede Avrupa Birliği ortalaması olan yüzde 34'e, hatta sonrasında Finlandiya'nın yüzde 40 oranına ve inşallah Fransa'nın yüzde 46 oranına çıkarmak için hep birlikte çalışmalıyız. Bu süreci hızlandıracak en önemli gelişmelerden biri de yapılacak yasal düzenlemeler olacaktır. Umarız bu bildirge, bu tür düzenlemelere de öncü bir başlangıç sağlar."

 

İmza töreninin ardından gerçekleşen gong töreni, Yüzde 30 Kulübü Türkiye yöneticileri ile imzacı şirketlerin yöneticilerinin katılımıyla yapıldı.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Yönetim Kurulu kadın yönetici

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye'nin brüt dış borç stokunun 30 Haziran itibarıyla 512 milyar dolar, net dış borç stokunun ise 265,4 milyar dolar olduğunu bildirdi.


 

Bakanlık, 30 Haziran 2024 itibarıyla brüt ve net dış borç stoku, Hazine garantili dış borç stoku ve kamu net borç stoku ile Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stoku verilerini açıkladı.

 

Buna göre, Türkiye'nin brüt dış borç stoku, 512 milyar dolar olarak gerçekleşirken stokun milli gelire oranı yüzde 42,6 oldu. Aynı tarihte net dış borç stoku 265,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Stokun milli gelire oranı yüzde 22,1 seviyesinde gerçekleşti.

 

Hazine garantili dış borç stoku ise 16,6 milyar dolar olarak hesaplandı.

 

Kamu net borç stoku, bu dönemde 6 trilyon 337 milyar lira olarak kaydedildi. Stokun milli gelire oranı yüzde 18,1 olarak belirlendi.

 

AB tanımlı genel yönetim borç stoku da 9 trilyon 144 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranı yüzde 26,1 olarak kayıtlara geçti.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Hazine ve Maliye Bakanlığı brüt dış borç dolar