Salgın döneminde en çok etkilenen sektörlerin başında gelen küresel fuarcılığın 2024’te yaralarını hızla sarması ve önceki ritmini yakalaması bekleniyor.

 Fuar ve Etkinlik Merkezleri Pazar Raporu’ndan derlediği verilere göre, küresel fuarcılık pazarının 2023 ve 2030 yılları arasındaki dönemde önemli oranda yükseleceği tahmin ediliyor.

Son iki yıldır istikrarlı bir oranda büyüyen pazarda kilit oyuncular tarafından stratejilerin benimsenmesinin çoğalmasıyla küresel fuarcılık pazarının öngörülen seviyede yükseleceği öngörülüyor.

Raporda, 2022’de 19,7 milyar dolar olarak tahmin edilen küresel fuarcılık pazarının hacminin, 2022-2030 analiz döneminde yüzde 15,1’lik bir yıllık bileşik büyüme ile 2030’a kadar 60,7 milyar dolar revize büyüklüğe ulaşacağı düşünülüyor.

Küresel fuar pazarına Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin daha fazla katkı sağlamasının öngörüldüğü araştırmada, teknolojik yenilik ve ilerleme, tüketici davranış analizi ve Pazar dinamiklerinin önem arz etmesi bekleniyor.

Raporda, tüketim malları ve perakende, konaklama, enerji, otomotiv ve taşımacılık, endüstriyel ve eğlence sektörüne yönelik artan talebin, sergi ve etkinlik merkezlerinin büyümesini doğrudan, fuarcılık sektörünün ise dolaylı olarak etkilediği aktarılıyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından açıklanan fuar takvimine göre bu yıl 348 fuar gerçekleştirilecek. Her ay yapılan güncellemelerle bu fuarların sayısının daha da artması öngörülüyor. Fuarların çoğunluğu şubat, mayıs, ekim ve kasım aylarında yapılacak.

Takvime göre, bu yıl düzenlenecek fuarların 246’sının ulusal, 102’sinin uluslararası olması planlanıyor. Fuarların 195’i İstanbul’da, 34’ü İzmir’de, 20’si Antalya’da, 15’i Ankara’da düzenlenecek. Diğer fuarlar Anadolu’nun çeşitli illerinde yapılacak.

“TÜRKİYE, FUARCILIK SEKTÖRÜNDE DE BÜYÜK BİR ÜLKE”

Deutsche Messe AG Hannover Messe Global Direktörü Basilios Triantafillos, sektörde işbirliğinin geçmiştekinden çok daha önemli olduğunu belirterek, bunu artırmak için kişisel temas halinde olunması gerektiğini ifade etti.

Triantafillos, sektörde ve fuarlarda göz göze temasın ürün satışı ve pazarlanması minvalinde önemine işaret ederek, "Güven bence en önemli şeylerden biri ve bu nedenle hangi sektörde olursa olsun ticaret fuarlarının bundan daha önemli olduğunu söyleyebilirim." diye konuştu.

Kovid döneminde zorunda kalınan dijital fuarlarda zayıflayan iletişim ve işbirliğinin salgın öncesi ritmini yakalandığını dile getiren Triantafillos, Türkiye'nin fuarcılık sektöründe de büyük bir ülke olduğunu kaydetti.

Triantafillos, Türkiye pazarının pek çok uluslararası şirket için de önemli olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin fuarcılık sektöründe de Asya ve Orta Doğu arasında önemli bir bağlantı köprüsü olarak önemine dikkati çekti.

"TÜM FUARLARIN SAYISINI ELE ALDIĞIMIZDA HER YIL 5 BİN CİVARINDA FUAR DÜZENLENİYOR"

Türkiye Fuar Yapımcıları Derneği Başkanı İlhan Ersözlü de salgının fuarcılık sektöründe çeşitli değişikliklere neden olduğunu, salgın nedeniyle birçok büyük etkinlik ve fuarın iptal edildiğini veya ertelendiğini belirtti.

Salgın sonrasında hızlı bir şekilde toparlanma olduğunu dile getiren Ersözlü, son birkaç yılda Çin'deki lojistik krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlaması, Avrupa Birliği ülkelerinin vize kısıtlamaları gibi çeşitli olumsuz gelişmelerin yaşandığını anımsattı.

Ersözlü, "MENA bölgesinde yer alan ülkeler ve ardından Asya Pasifik ülkeleri fuarcılıkta hızlı bir şekilde toparlandı." dedi.

Almanya'daki önemli ihtisas fuarlarının uzunca bir süre açılmamasının yakın coğrafyadaki rakiplerini ön plana çıkardığını ifade eden Ersözlü, "İstanbul'un fuarcılıktaki en yakın rakipleri olan Dubai ve Moskova üçgeninde savaş dolayısıyla Rusya kan kaybetti. Pandemi sonrası her yılın bir öncekinden daha efektif geçtiğini söyleyebilirim." diye konuştu.

2024 yılında fuar takvimlerinde birçok sektörde önemli fuarların mevcut olduğunu aktaran Ersözlü, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünyadaki tüm fuarların sayısını ele aldığımızda her yıl ortalama 5 bin civarında fuar düzenleniyor. Türkiye'de fuarcılık sektöründe en yüksek pazar payına sahip olan Tüyap Fuarcılık Grubu, 2022 yılından 2023 yılına yabancı ziyaretçideki değişim oranını yüzde 47,7 olarak açıklamıştı. Aynı şekilde TFYD üyelerimizin de pandemi sonrası düzenlediği fuarlardaki ziyaretçi ve katılımcı sayılarında önemli artışlar görüyoruz. Bu tablo fuarcılık sektöründe daha fazla işbirliği ortaya koyacağımızı gösteriyor. Ülkemizdeki fuar organizatörleri olarak 2024'ün de bir önceki seneden daha verimli geçmesini umut ediyoruz. Fuarcılık sektörü sadece iş dünyası için önemli bir buluşma platformu sağlamıyor, aynı zamanda hem bölgenin hem de ülkenin ekonomik gelişimine katkıda bulunuyor."

11 Şubat 2024 Pazar

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 3 milyon 75 bin liraya yükseldi.

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 923 bin lira, en yüksek 3 milyon 80 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 75 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 3 milyon 66 bin 399,50 liradan tamamlamıştı.

EN FAZLA İŞLEM YAPAN KURUMLAR

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 687 milyon 928 bin 567,14 lira, işlem miktarı ise 878,70 kilogram oldu.

Tüm metallerde toplam işlem hacmi ise 3 milyar 117 milyon 214 bin 56,50 lira düzeyinde gerçekleşti.

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi, Türk Ekonomi Bankası, NMGlobal Kıymetli Madenler ile Akbank olarak sıralandı.

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

Önceki Kapanış 3.066.399,50     2.787,00

En Düşük            2.923.000,00     2.677,00

En Yüksek          3.080.000,00     2.809,00

Kapanış 3.075.000,00     2.677,75

Ağırlıklı Ortalama           3.062.997,46     

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.687.928.567,14             

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          878,70  

Toplam İşlem Adedi       49         

17 Ekim 2024 Perşembe

Dünya Altın Konseyi (WGC), altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ile uyumlu bir getiri sağladığını açıkladı.

Dünya Altın Konseyi, "Altının uzun vadeli getiri beklentisi" başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, altının portföy riskini yönetmeye katkısının ve değer koruma özelliklerinin çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu ifade edildi.

Altının portföy getirisine katkısının ise aynı şekilde belirlenmediğine işaret edilen raporda, “Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik çerçeveler bulunuyor ancak bunlar, diğer varlık sınıflarına ilişkin sermaye piyasası varsayımlarıyla uyumlu, sağlam bir yaklaşımdan uzaktır.” yorumuna yer verildi.

DESTEKLEYEN MÜCEVHER VE TEKNOLOJİ SEKTÖRLERİ

Raporda, altının getiri beklentisine yönelik araştırmalar sonucunda, bu emtianın bir “değer saklama aracı” olarak tanımlandığı belirtilirken, söz konusu yaklaşımın bazı eksikler barındırdığı vurgulandı.

"Altın standardının” uygulandığı dönemlerden gelen verileri kullanmanın, altının performansı konusunda yanıltıcı sonuçlar çıkarttığı değerlendirmesine yer verilen raporda, uzun vadeli fiyatlara yalnızca finansal piyasalardan gelen talep üzerinden bakmanın da altının portföylerdeki ağırlığının daha az olduğu yanılgısına yol açtığı kaydedildi.

Raporda, altının uzun vadeli getiri hesaplamasına yeni bir yaklaşım sergilendiği, bunun sonucunda da altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel GSYH ile uyumlu bir getiri sağladığının ortaya konduğu ifade edildi.

Altın alımlarını destekleyen mücevher ve teknoloji sektörleri, merkez bankaları, finansal yatırımlar, perakende külçeleri ve madeni paraların, mevcut teorilerin önerdiğinden çok daha fazla olduğunun vurgulandığı raporda, “Ayrıca, finansal piyasa yatırımcıları kısa vadede fiyat oluşumunu belirleme eğiliminde olsalar da uzun vadede daha az baskındırlar.” denildi.

17 Ekim 2024 Perşembe