tatil-sepeti

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy, "Buğdayın çimlenme dönemindeki yağışlar gibi, büyüme ve başaklanma döneminde, yani nisan ve mayısta da yağışların olumlu gitmesini bekliyoruz" dedi.

Hububat sektörü temsilcileri, ülke genelinde ekilen tahılların çimlenme döneminde aldıkları yağış sayesinde topraktan çıkışlarında bir sorun yaşanmadığını belirterek, şu anda yaşanan kuraklığın rekolteye etkisinin sınırlı kalacağını ancak nisan ve mayıs aylarındaki yağışların ürünün büyümesi için kritik olduğunu bildirdi.

 

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Eren Günhan Ulusoy, bugünkü kuraklık şartlarının tahıl açısından tedirgin edici olduğunu ancak nisan ve mayısta alınacak yağışlarla bunun telafisinin mümkün olacağını söyledi.

 

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) uyguladığı 7 bin 400 liralık müdahale alım fiyatının, çiftçiyi üretime yönlendirdiğini ifade eden Ulusoy, "Bu sayede önceki yıllarda çok daha az ürettiğimiz yıllık 17,6 milyon tonluk buğday sezonuna göre bugünkü şartlarda üretimin biraz daha artmasını bekleyebiliriz." dedi.

 

Ulusoy, kuraklığa karşı önlemler alındığını, mayıs ayı sonuna kadar TMO'nun destekte bulunacağını aktararak, şunları kaydetti: "Şu anda yağışlarda mevsim normallerine göre gerileme yaşansa da buğday ekilen alanlarda bir miktar artış olmasını bekliyoruz. Burada TMO'nun enflasyon üzerinde verdiği alım fiyatlarının etkili olmasını bekliyoruz. Uzun yıllar ortalamamız 20 milyon tonda olmasına rağmen son 3 yıldır bunun altında gerçekleştiriyoruz. Bir önceki yıl 17,6 milyon ton, geçen yıl 19,5 milyon ton buğday üretimi gerçekleşti. Buğdayın çimlenme dönemindeki, kasım ayındaki yağışlar gibi, büyüme ve başaklanma döneminde, yani nisan ve mayısta da yağışların olumlu gitmesini bekliyoruz. Böyle olursa rekoltede sorun çıkmayacağı düşüncesindeyiz. Ancak hava şartlarının hep olumsuz gitmesi bizi kötü bir tabloyla baş başa bırakabilir."

 

Ulusoy, ilerleyen aylarda bu dönemdeki yağış azlığının telafi edilebileceğini belirterek, şu anda rekolte düşüklüğünden bahsetmek için henüz erken olduğunu söyledi.

 

"YURT GENELİNDE ÇİMLENME VE ÇIKIŞLAR NORMALE YAKIN GERÇEKLEŞTİ"

 

Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Gülfem Eren de TMO'nun 2022'de uyguladığı buğday alım fiyat ve politikalarının 2023'te çiftçileri buğday ekimine yönlendirdiğini belirtti.

 

Bu kapsamda içinde bulunulan tarım sezonunda buğday ekiminin yüzde 3-5 civarında arttığını aktaran Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buğday ekilişleriyle birlikte yurt genelinde çimlenme ve çıkışlar normaline yakın gerçekleşmiştir. Ancak bitki, gelişimi için gerekli olan nem ve soğuklanma ihtiyacını aralık ve ocak aylarındaki yetersiz yağmur ve kar nedeniyle tam sağlayamamıştır. Bugün itibarıyla bitki için meteorolojik kuraklık var ise de tarımsal kuraklık bulunmamaktadır. Dolayısıyla ocak sonu ve şubat başındaki olası yağmur ve kar yağışlarının mevcut olumsuzluğu büyük ölçüde gidereceği, ilkbahar yağışlarının da normal seyretmesi halinde kuraklıktan kaynaklanan verim kayıplarının azalacağı düşüncesindeyiz."

 

"İMKANI OLAN ÇİFTÇİLERİMİZ MAHSULLERİNİ SULAMALI"

 

Gülfem Eren, imkanı olan çiftçilere şu anda yağmur ve kar yağana kadar mahsulü sulamaları tavsiyesinde bulunarak, "Ancak orta ve uzun vadede sulanabilir tarım alanlarının artırılması, kuraklığa dayanıklı buğday çeşitlerinin geliştirilmesi ve çiftçilerin bu çeşitlerin ekilişi için teşvik edilmesi, mısır gibi su kaynaklarını aşırı tüketen bitkilerde üretim planlamasının mutlaka yapılması ve gerekirse sınırlandırılması, sulama sistemlerinde damlama yöntemine geçilmesi, su kullanım bilincinin geliştirilmesi gibi politikaların geliştirilmesi gerekmektedir." dedi.

 

"TÜRKİYE'DE KURAKLIK SORUNUNUN CİDDİ BOYUTLARA ULAŞTI"

 

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı ise Türkiye'de kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı.

 

Kuraklığa rağmen hububat üretiminde umutlarını koruduklarını ifade eden Taycı, "Nisan ayına kadar yağışların normal seyrine döneceği kanaatindeyiz. Hububat konusunda şu an için herhangi bir sorunumuz yok. Sadece şöyle önemli bir problemimiz var; bu yağışların çok az olması ve ciddi suya ihtiyaç duyan çeltik için su miktarının yeterli olmamasından dolayı rekoltede ciddi bir sıkıntı olabilir. Bunu da şu anda gözlemliyoruz." diye konuştu.

 

Taycı, buğday ekiminin yapıldığı ekim ayında yeterli yağış alındığını belirterek, şunları kaydetti: "İçinde bulunduğumuz dönemde kar yağışları olursa buğday üretiminde kuraklık sebepli bir sıkıntı yaşanmayacak. Şu an yaklaşık 10 milyon ton buğday stokumuz var. Halihazırda Tahıl Koridoru'nu yönetiyor olmamızdan ötürü herhangi bir kriz durumunda tedarik sıkıntısı çekeceğimizi zannetmiyorum. Rusya olan iyi ilişkilerimizden dolayı ihtiyaçlarımızı ivedi bir şekilde karşılayabiliriz."

 

2023 İHRACAT HEDEFİ 15 MİLYAR DOLAR

 

Kazım Taycı, 2023'e sektör olarak iyi bir başlangıç yaptıklarını, bu yıl olağan dışı krizler beklemediklerini, ihracatta herhangi bir ülkede olumsuzluk yaşanması durumunda alternatif pazarlara yönelme kabiliyetleri bulunduğunu söyledi.

 

Taycı, 2022 yılını 11,5 milyar dolar ihracatla kapattıklarını hatırlatarak, "Yaklaşık yüzde 30 artışla 2023'te 15 milyar doları kendimize hedef olarak belirledik. Çok büyük aksiliklerin olmaması durumunda bu rakamı yakalayacağımızı düşünüyoruz." dedi.

23 Ocak 2023 Pazartesi

Türkiye, gelecek yıl "bilgi ve iletişim", "demir yolu ulaşımı", "deniz yolu ulaşımı", "kara yolu ulaşımı" ve "kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı" programları için 662,6 milyar liralık bütçe ayırdı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, teknolojik gelişmelerin sağladığı hızlı ilerleme, ulaşım sektörünü de etkisi altına alarak hızla değişirken bu sürece ayak uydurmak için ulaştırma programlarının gideri için kaynak aktarılacak.

Bu kapsamda, ulaştırma sektöründe en fazla pay 329 milyar 853 milyon 395 bin lira ile kara yolu ulaşımı için kullanılacak. Bu yıl 253 milyar 191 milyon 328 bin lira olan söz konusu bütçe, 2025 için yüzde 30,2 artırılmış oldu.

İkinci sıradaki demir yolu ulaşımına bu yıl 215 milyar 182 milyon 334 bin lira olarak ayrılan bütçe, gelecek yıl yüzde 41,8 artışla 305 milyar 228 milyon 361 bin liraya yükseltildi.

Bilgi ve iletişim programının bütçesi de yüzde 62 artırılarak 17 milyar 427 milyon 562 bin liraya çıkarıldı.

Deniz yolu ulaşım programında bu yıl 4,3 milyar lirayı geçen bütçe, gelecek yıl için yüzde 30,9 artışla 5 milyar 659 milyon 988 bin liraya ulaştı.

Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı programında ise gelecek yıl bütçesi, bu yıla kıyasla yüzde 239 artarak 4 milyar 421 milyon 813 bin lira oldu.

Böylece, bu yıl 484 milyar 756 milyon 198 bin lira olan ulaştırma programlarındaki toplam bütçe, gelecek yıl yüzde 36,7 artışla 662 milyar 591 milyon 119 bin lirayı bulacak.

Ulaştırma programlarına bu yıl ve 2025 için ayrılan ödenekler şöyle:

 

Programlar         2024 Bütçesi (TL)             2025 Bütçesi Teklifi (TL)

Bilgi ve iletişim  10.757.267.000  17.427.562.000

Demir yolu ulaşımı          215.182.334.000               305.228.361.000

Deniz yolu ulaşımı            4.321.176.000    5.659.988.000

Kara yolu ulaşımı              253.191.328.000               329.853.395.000

Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı 1.304.093.000    4.421.813.000

Toplam 484.756.198.000               662.591.119.000

23 Ekim 2024 Çarşamba

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan 2025 yılı bütçe teklifine tarımsal destekler için 135 milyar lira ve tarım sektörü yatırımları için 166 milyar lira ödenek konuldu.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, tarıma ayrılan kaynakta 2024 yılı bütçesine göre 320 milyar liralık artış gerçekleşti.

Bütçe teklifine göre, 2025 yılı için tarıma yaklaşık 706 milyar lira kaynak ayrılması öngörüldü.

Bütçeden tarımsal destek programları için ayrılan tutar da 91,6 milyar liradan 135 milyar liraya yükseldi. Tarım sektörü yatırımları için bu yılın bütçesine 100,6 milyar lira ödenek konmuştu. Gelecek yıl için ise yatırım ödenekleri 166 milyar lira olarak öngörüldü.

Bütçe teklifine, tarımsal kredi sübvansiyon desteği için 160 milyar lira, tarım sektörü vergi harcamaları için 200 milyar lira, tarımsal KİT'lerin finansmanı, müdahale alımları ve ihracat destekleri için 46 milyar lira ödenek konuldu.

Bu arada, Tarım ve Orman Bakanlığına 2025 yılı için ayrılan bütçe de 438,1 milyar lira olarak belirlendi. Tarım alanındaki en büyük yatırımcı kuruluş niteliğindeki Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne 2025 yılı için ayrılan ödenek bu yılın bütçesine göre 74 milyar lira artarak 197,6 milyar liraya çıktı. Söz konusu ödeneğin 187,9 milyar lirası Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi Programı için kullanılacak.

 

"SULAMAYA CİDDİ BÜTÇE AYRILMASI ÖNEMLİ BİR GELİŞME"

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Genel Başkanı Mehmet Ali Ünal, değerlendirmesinde, tarıma ayrılan bütçenin yatırım ve destek kalemlerinde iyileştirmeler olduğunu söyledi.

Ünal, tarımda sulamaya ciddi bir bütçenin ayrıldığını ve bunun önemli bir gelişme olduğunu bildirdi.

İklim değişikliği sebebiyle güney ve iç bölgelerin kuraklık tehditleriyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sulama yatırımlarına, baraj ve gölet gibi su rezervleri, açık kanalların kapalıya dönüştürülmesi, sulama sistemleri gibi alanlar giriyor. Bizim sulama randımanımız yüzde 50-55 civarında ve bunun yüzde 75'e çıkarılması isteniyor. Bu, sulama alanlarının da artırılması anlamına geliyor. Sulamada kapalı sisteme döndüğünüz anda 8,5 milyon hektar olan sulama kapasitesini belki de 10-12 milyon hektara çıkaracaksınız. İlave olarak 750 bin hektar sulama yatırımı var. 8,5 milyon hektarın 7,1 milyonunu tamamlamış oluyoruz. Bu, en önemli konulardan biri, buradaki gelişme sevindirici."

 

"YATIRIMLARLA TARIMDA ZAYIF KALMIŞ ALANLAR GÜÇLENDİRİLMELİ"

Ünal, tarımsal yatırımlarla sektördeki zayıf kalmış alanların güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Bütçede öngörülen tarımsal yatırımlar, çiftçinin ürününün daha değerli hale gelmesi için kullanılmalı. Ürünün paketlenmesi, depolanması, ihracata gönderilmesi gibi kırsal kalkınma yatırımları yapılmalı." dedi.

Tarım sektörünün ülkenin güvenliği kadar stratejik bir alan olduğuna işaret eden Ünal, "Dünyada ve bölgede karışıklıklar olduğunda siz vatandaşlarınızı beslemek zorundasınız. Dolayısıyla tarım, stratejik bir sektör." diye konuştu.

23 Ekim 2024 Çarşamba