Çarşamba, 29 Mart, 2023
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca hazırlanan Kentsel Dönüşüm Finansman Paketi kapsamında, malikler ile yüklenici ve konut üreticilerine yönelik devlet destekli kredilerin detayları belli oldu.
Devreye aldıkları finansman paketi kapsamında, kişi başı 1 milyon 250 bin liraya kadar finansman imkanı sunulduğuna dikkati çeken Nebati, "Finansman maliyetinin 840 baz puana kadarlık kısmını karşılıyoruz. Hayırlı olsun." ifadesini kullandı.
Bakan Kurum da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, kentsel dönüşümde yeni bir döneme girildiğini belirterek, süreci hızlandıracak adımı attıklarını, dönüşümde kredi limitini 600 bin liradan 1 milyon 250 bin liraya çıkardıklarını bildirdi.
Finansman maliyetinin 840 baz puana kadarlık kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığınca karşılanacak
Bakanlıkların paylaştığı açıklamalara göre de yeni yapıların inşasına ve kentsel dönüşüme yönelik çalışmalar hızla sürdürülüyor ve bu kapsamda uygun finansman imkanları sağlanıyor.
Daha önce devreye alınan desteklere ilave olarak şimdi de riskli alanlarda yer alan ya da kendisi riskli olan yapıların kentsel dönüşümüne ilişkin destekler sağlanarak dönüşümün hızlandırılması ve muhtemel doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olunması amaçlanıyor.
Kentsel Dönüşüm Finansman Paketi kapsamında, riskli alanlarda yer alan ya da kendisi riskli olan yapıların malikleri, yüklenici ve konut üreticileri için destek paketleri hazırlandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının eş güdüm içinde maliklere yönelik sunduğu finansman paketi kapsamında, kişi başı 1 milyon 250 bin liraya kadar finansman imkanı sunulacak, finansman maliyetinin 840 baz puana kadarlık kısmı Hazine ve Maliye Bakanlığınca karşılanacak. Paketle vatandaşların yaşam şartlarının iyileştirilmesi için önemli bir kolaylık daha sunulmuş olacak.
Ayrıca Hazine destekli kefalet sistemi de kapsama dahil edilecek, kentsel dönüşüm sürecinde yüklenici ve konut üreticisi firmaların uygun koşullarda finansmana erişimi sağlanacak.
Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında şu ana kadar uygulanan tazmin oranı bu paket özelinde yüzde 7'den yüzde 9'a çıkarılırken, mevzuatta Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilen kefalet oranları da azami düzeyde kullanılacak. Uygun koşullarda sağlanan bu finansman paketiyle 12 ay ödemesiz dönem imkanı dahil toplam 48 ay vadeyle 250 milyon liraya kadar finansman imkanı sunulacak. Bu doğrultuda 50 milyar lira kefalet limiti kullanıma açılacak.
KREDİLERİN VADELERİ VE FAİZ ORANLARI
Paket kapsamında, faiz oranı yüzde 1,49 olarak uygulanacak ancak sağlanan devlet desteğiyle hak sahiplerinin ödeyeceği faiz oranı daha az olacak.
Bu kapsamda, 10 yıl vadeyle sunulacak konut yapım kredilerinde ilk konut için hak sahibinin ödeyeceği faiz oranı yüzde 0,79, devlet katkısı oranı yüzde 0,70, daha sonraki konutlar için en fazla 3 milyon liraya kadar hak sahibinin ödeyeceği faiz oranı yüzde 0,89, devlet katkısı oranı yüzde 0,60 olarak uygulanacak. Konut edinme kredisinde ise hak sahibi yüzde 0,79 faiz ödeyecek, yüzde 0,70'ini de devlet üstlenecek.
800 bin liraya kadar 7 yıl vadeyle sunulacak iş yeri yapım kredileri ile 350 bin liraya kadar edinme kredilerinde de hak sahibinin ödeyeceği faiz tutarı yüzde 1,09, devletin katkısı da yüzde 0,40 olacak.
Öte yandan, paket kapsamında güçlendirme kredisi de kullanabilecek, 320 bin liraya kadar olan kredilerde hak sahiplerince ödenecek faiz oranı yüzde 0,99, devlet katkısı oranı da yüzde 0,40 olarak belirlendi.
Alınan bilgiye göre, başvurular gelecek hafta kamu bankalarıyla başlayacak. Daha sonra özel bankaların da sisteme katılımı bekleniyor. Kredi müracaatı yıkımdan itibaren 3 yıl içinde yapılabilecek.
Yüklenici ve konut üreticilerine sağlanacak kefalet oranı da KOBİ'ler için yüzde 90, KOBİ dışı işletmeler için yüzde 85 olacak. KOBİ'ler azami 100 milyon lira, diğerleri ise 250 milyon liraya kadar kredi kullanabilecek.
17 Mart 2023 Cuma
Türkiye'nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı Togg T10X için ön sipariş sahiplerini belirleyecek dijital çekiliş, 29 Mart’ta noter huzurunda gerçekleşecek.
Togg'dan yapılan açıklamaya göre, ön sipariş sürecinde ön ödeme için kredi kartı ve banka yoluyla e-Cüzdan'a yapılan transferler, 27 Mart saat 17.00'ye kadar işleme alındı ve aynı gün saat 22.00'de sipariş sistemi kapatıldı.
16-27 Mart'ta Trumore uygulamasından ve Togg web sitesi üzerinden ön sipariş sürecine katılan 177 bin 467 kişi, 29 Mart'ta noter huzurunda yapılacak dijital çekilişe katılmaya hak kazandı.
Togg'un, internet sitesi ile Trumore uygulaması üzerinden ön sipariş numaralarıyla ad ve soyadlarının ilk harflerinin bulunduğu sıralı listeyi açıkladığı kullanıcılar arasından şanslı 20 bin kişi, 2023 yılında teslim edilecek T10X için ön sipariş hakkı kazanacak. Asıl ve yedek liste dışında kalan kullanıcıların yaptıkları ön ödemeler de (60 bin TL) Trumore cüzdanları üzerinden iade edilecek.
YEDEK LİSTE DE BELİRLENECEK
Çekiliş sonucu ayrıca, şanslı 20 bin kullanıcının yanı sıra 20 bin kişilik yedek liste de belirlenecek.
2023 yılı için planlanan teslimatlarda iptallerin yaşanması halinde yedek listedeki kullanıcılar devreye alınacak. Ancak 2023 yılı teslimatları için yedek listeden asıl listeye geçemeyenler 2024 yılı ocak ayı itibarıyla belirlenecek yeni paket ve konfigürasyon seçenekleriyle T10X sipariş edebilecek. Bu siparişi verenler, 2024 yılı haziran ayına kadar herhangi bir çekilişe girmeden akıllı cihazlarını teslim alabilecek.
BEKLENEN SÜRE KADAR EK GARANTİ VE TRUGO'DAN AYLIK 85 KWS ENERJİ DOLUM HAKKI
Çekiliş sonuçlandığında asıl ve yedek listeye girmeye hak kazanan 40 bin kişi, akıllı cihazlarını teslim almaya kadar geçen süre boyunca da çeşitli ayrıcalıklara sahip olacak. Kullanıcıların hesaplarına nisan ayından itibaren teslimat gerçekleşene kadar geçen zaman için ilave garanti süresi eklenip Trugo'dan da aylık 85 kWs (WLTP ~ 500 km yol karşılığı) enerji dolum hakkı tanımlanacak.
Togg sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlanacak çekilişte, sipariş hakkı kazanan kullanıcılar, akıllı cihazlarının teslimat tarihi geldiğinde ön ödeme tutarı düşülmüş bir şekilde kalan ödemelerini yapacak.
28 Mart 2023 Salı
Dünyanın önde gelen hazır giyim ve tekstil markalarının alım ofisi temsilcileri, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nce (TGSD) düzenlenen toplantıda "Türkiye ile iş birliğine devam" mesajı verdi.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nden (TGSD) yapılan açıklamaya göre, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin başkanları, deprem sonrası gelişmeleri değerlendirmek üzere uluslararası alım ofislerinin temsilcileri ile İstanbul'da bir araya geldi.
Inditex, H&M, Tommy Hilfiger, Calvin Klein, Superdry, Spring Near East Manufacturing, Tesco, Ralph Lauren, Tom Tailor, Varner ve Puma'nın da aralarında bulunduğu 25 alım ofisinden temsilcilerin hazır bulunduğu toplantıda, "üretimde olduğu gibi orta ve uzun vadeli iş birliklerinde de sürdürülebilirliğe odaklanmalıyız" mesajı verildi.
TGSD ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz ile İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan hazır bulundu.
"TÜRKİYE'DEN YILLIK 10 MİLYAR DOLARLIK ALIM YAPAN MARKALAR YOLA DEVAM ETMEK İSTİYOR"
Açıklamada toplantıdaki konuşmasına yer verilen TGSD Müşterek Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim ve tekstil sektörlerinin mevcut koşullarda siparişleri karşılayacak kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.
Uluslararası markalar ile uzun yıllara dayanan iş birliklerinin sürekliliğinin önünde engel bulunmadığını kaydeden Kaya, alım ofislerinin temsilcileri ile bir ay önce yapılan ilk toplantıda daha çok deprem ve yardımların konuşulduğunu, ikinci buluşmada maliyetler ve üretim standartlarının gündeme geldiğini bildirdi.
Kaya, toplantıda kendilerine yöneltilen soru ve önerileri normale dönüşün bir işareti olarak görebileceklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'den yıllık toplam 10 milyar dolarlık hazır giyim alımı yapan markalar depremden sonra da bizimle yola devam etmek istiyor. Ancak yüksek maliyetler nedeniyle fiyat tutturmakta zorlandığımız için rekabetçiliğimiz zayıflıyor. Barınma ve sosyal destek gibi insan odaklı projelerle müşterilerimizi deprem bölgesine çekebilmeliyiz. Anadolu'yu üretim üssüne çevirebilmemiz için sektörel ve endüstriyel bir dönüşüme ihtiyacımız var. Sektörü yeniden kurgulamalı ve ona göre teşkilatlanmalıyız. Tersine göçü teşvik edecek sosyal bir devrim yapmalıyız. Türk hazır giyim sektörünün esneklik, hız, kapasite ve kalite gibi güçlü kaslarını daha çok çalıştırmalıyız. Öte yandan, geçen yıl sel afetinin ardından ABD, Pakistan ile 'tercihli ithalat' uygulamasını başlatmıştı. Biz de en az iki yıllığına benzer bir uygulama için ABD nezdinde girişimlerde bulunmalıyız."
"HİBE DEĞİL ORTA VE UZUN VADEDE İŞ SÜREKLİLİĞİ İSTİYORUZ"
TGSD Müşterek Başkanı Sanem Dikmen de deprem sonrası durum tespiti yaptıkları toplantıda iki konunun öne çıktığını aktararak, "Birinci başlıkta, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toparlanması, depremden önceki hacmine ulaşabilmesi ve herkesin mutlu olabileceği sistemin yeniden kurgulanabilmesi için nelerin yapılabileceğini konuştuk. İkinci olarak, müşterilerimizle iş birliklerinde devamlılığın üzerinde durduk. Sektörlerimiz, son yıllarda üretimde sürdürülebilirlik konusunda çok önemli çalışmalar yaptı. Biz müşterilerimizden de hibe değil orta ve uzun vadede iş birliklerimizin sürdürülebilir olması için destek bekliyoruz. Sektörlerimiz geçmişte de krizler yaşadı. Hızlı adaptasyon yeteneğimizle hepsini kısa sürede geride bıraktık. İş ortaklarımızın desteği ile bu dönemi de en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"TEŞVİKLER İLÇE BAZLI BELİRLENMELİ VE DOĞRU YERE KANALİZE EDİLMELİ"
İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ise deprem bölgesinin yine hazır giyim ve tekstil sektörüyle ayağa kalkacağını belirterek, üretimi hep birlikte toparlayacaklarını, devletten beklentilerinin olduğunu bildirdi.
Öksüz, "Teşviklerin ilçe bazlı belirlenmesi ve doğru yere kanalize edilmesi çok önemli. Haksız rekabete izin vermemek gerekiyor. Halihazırda üretim çarkları yüzde 50 seviyesinde eskiye dönmüş durumda. Ancak tamamen eskiye dönebilmemiz için en büyük ihtiyacımız deprem bölgelerinin istihdamının korunması. Bu çerçevede tersine göç hareketinin başlaması için bölgede istihdam edilen çalışanlarımızın acil barınma ihtiyaçlarının giderilmesi ve ilave teşviklerle desteklenmesi gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, deprem bölgesinde üretimin birkaç ay içinde normale döneceğini kaydederek, depremzede illerde üretimin desteklenmesi için şu taleplerde bulundu: "Deprem bölgesinin tamamının cazibe merkezleri programı kapsamına alınması, bölgede çalışanlara maaşlarına devlet tarafından ilave bir destek sağlanması, merkezi veya üretimi bölgede olan işletmelerin mevcut yatırımlarına da ilave istihdam desteklerinin verilmesi, yatırım teşvik paketine beşinci bileşen olarak dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarının eklenmesi, özellikle sanayi bölgelerine yakın noktalarda geçici-kalıcı barınma çözümleri geliştirilmesi gerekiyor."
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı
28 Mart 2023 Salı