tatil-sepeti
Parmak izi tanıma

Akıllı cep telefonlarında artık standart hale gelen parmak izi tanıma teknolojisi genellikle çalışması için bir düğme veya benzeri bir şeye ihtiyaç duyuyor. LG, daha sade ve estetik olabilmeleri için telefonlara yönelik farklı bir parmak izi sensörü geliştirdi. Dokunmatik ekranın camının altına yerleştirilen bu sensör ayrıca bir düğmeye olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. LG’nin alt kuruluşu LG Innotek tarafından geliştirilen parmak izi sensörünü kullanmak için tek yapmanız gereken parmağınızı dokunmatik ekranın üzerine değdirmek. Bu teknolojinin su geçirmezlik ve çizilmeye karşı tedbir açısından da önemli olduğunu belirten yetkililer, sensörlerin yüzde 99.998 oranında doğru algılama yaptığını, yanılma paylarının son derece düşük olduğunu da vurguluyorlar.

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Savunma sanayi yazıcıdan çıkacak

Üretimdeve savunma alanında dışa bağımlılığı büyük ölçüde ortadan kaldıracağı belirtilen, boyut sınırlaması olmadan üretim yapabilen 3 boyutlu metal yazıcı teknolojisi Türkiye’de kullanıma sunuldu. Savunma sanayii firmalarının dikkatini çeken 3 boyutlu metal yazıcılarla denizaltı pervanesi, uçak ve uçaksavar parçası, her türlü silah ekipmanının da aralarında bulunduğu teknolojik ürünler yerli olarak üretilebilecek. MALİYET YARIYA DÜŞECEK Üretimde maliyetleri neredeyse yarı yarıya düşüren 3 boyutlu metal yazıcı teknolojisiyle, onarım yapılabilecek, her türlü arızalı ve aşınmış parça yerinde tamir edilebilecek. Şimdiye kadar sadece iki ülkede kullanılan özel bir lazer teknolojisi (DMT) ile dünya üzerindeki her türlü metalin tozundan, metal parça üretimi yapan 3 boyutlu yazıcı, endüstriyel üretimde büyük farklılık yaratıyor. CNC tezgahlarla ve klasik yöntemlerle üretilmesi mümkün olmayan şekillerde metal parçaları, yekpare olarak imal eden INSSTEK 3 boyutlu metal yazıcı, özellikle kalıplarda maliyeti ve üretim süresini ise ciddi oranda azaltıyor.

09 Mayıs 2016 Pazartesi

Yapay plasenta

HABER: AYŞE BAŞAK Prematüre bebeklerin yaşatılmaları için çok özen göstermek gerekiyor. Eğer doğum, bebeğin 24 haftalık gelişim süresinden önce gerçekleşmişse yenidoğanın sağlığı için çok büyük riskler içeriyor. Özellikle akciğerlerinin tam gelişmemiş olması diğer organların da gelişimi için gerekli oksijenin sağlanamamasına sebep oluyor. Yapay solunum ise ciğerleri henüz çok güçsüz olduğundan uygulanamıyor. Bu da küçücük bebekler için hayatta kalma şansını maalesef ortadan kaldırıyor. ABD’de bulunan Michigan Üniversitesi araştırmacıları bu sorunla mücadele edebilmek için hiç denenmemiş bir yola başvurdular: Yapay bir plasenta ile bebeğin gelişimini tamamlamasını sağlamak! Büyük heyecan yaratan araştırmalarını hızlandırmaları için 2.7 milyon dolar toplandı. KOYUNDA DENENİYOR Üniversite yaptığı açıklamada koyunlar üzerinde yapılan deneylerin sonuçlarını açıklarken artık yöntemlerini insanlar üzerinde de deneme vaktinin yaklaştığını duyurdular. ‘Aşırı’ prematüre beş adet kuzunun bir hafta boyunca içinde yaşadığı bu yapay plasentalarda uyguladıkları testler neticesinde öğrendiklerinin ve deneyimlerinin bir gün prematüre bebekler için kurtulma ümidi olmasını arzu ediyorlar. HÂLÂ RAHİMDEYMİŞ GİBİ Araştırma ekibinin başında bulunan George Mychaliska, “Prematüre bebeklere bugüne kadar hep tedavi edilmesi gereken insanlar olarak yaklaştıklarını ancak asıl meselenin onları fetüs olarak görmekle çözülebileceğini” belirtiyor ve henüz gelişimlerini tamamlayamadıkları için ne kadar dikkatlice yapılırsa yapılsın bu nedenle, çoğunlukla tedaviye cevap alınamadığını söylüyor. “İşte bu yüzden onlara fetüs olarak yaklaşmalı ve gelişimlerini tamamlayabilmelerine odaklanmalıyız” diyen Mychaliska, yöntemlerini şöyle açıklıyor: “Onları hâlâ rahmin içindeymiş gibi yaşatarak…” 5 YIL SONRA İNSANLARDA Yapay plasenta kanı akciğerden bağımsız olarak oksijen ile besleyip vücuda geri gönderen bir sistemden oluşuyor. Önümüzdeki beş yıl yapay plasenta ile yaşatılan koyunları incelemeye devam edecek olan ekip daha sonra da insanlar üzerinde çalışmaya başlayacak.

09 Mayıs 2016 Pazartesi

Şevketi bostandan diyet un ürettiler

UludağÜniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nde yürütülen çalışmayla, şevketi bostan bitkisinden yüksek mineralli un elde edildi. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Şahan, bir öğrencisiyle yaklaşık 5 yıldır yürüttükleri çalışma sonucunda yeni bir un elde ettiklerini söyledi. Ege Bölgesi’nde, özellikle İzmir civarında yaygın olarak yetişen şevketi bostan bitkisinin sebze olarak kullanıldığını belirten Şahan, bu bitkinin besleyici değerinin yüksek olduğunu tespit ettiklerini anlattı. GIDA SANAYİNDE KULLANILMALI Bitkinin gıda sanayisi ve başka alanlarda da kullanılması gerektiğine dikkati çeken Şahan, şöyle konuştu: “Şevketi bostan bitkisinin tüm kimyasal, besleyici ve fonksiyonel özelliklerinin belirlenmesi için 2010’da çalışmalarımızı başlattık. Öğrencim Dilek Dülger Altıner ile uzun ve yorucu bir sürecin ardından çalışmalarımızı tamamladık. Şevketi bostan unu üretimi ve bu ürünün buğday unu yerine değişik oranlarda ikame edici olarak kullanılıp enerjisi azaltılmış kraker üretilmesi çalışmasını başarıyla tamamladık. Bitkinin yoğunluklu olduğu bölgeleri ve hangi gıda ürünlerinde kullanabileceğimizi araştırdık. Bu bitkinin, ülkemizin pek çok yerinde yabani olarak yetiştiğini de gördük.” DİYET LİF YÜZDE 16 Bu yeni undan yapılacak ürünlerin daha sağlıklı olacağını dile getiren Şahan, “Bitki özellikle diyet lif ve mineraller açısından çok zengin, potasyum, kalsiyum ve demir mineralleri için inanılmaz bir kaynak. Özellikle bisküvi, kek, kraker üretiminde ya da sütlü mamullere diyet amacıyla katılabilecek bir ürün. Buğday ununda rafinasyon işlemi uygulandığı için mineral içeriği çok daha düşük düzeyde oluyor. Elde ettiğimiz unun mineral içeriği de çok yüksek. Bisküvi ve kraker üretiminde kullanılan buğday ununun toplam diyet lif içeriği ortalama yüzde 2-3 iken şevketi bostan ununun yüzde 15-16’dır” diye konuştu.

06 Mayıs 2016 Cuma

3D baskı ile elektrikli uçak üretildi

Southampton Üniversitesi’nde 3D baskı ile bir elektrikli uçak üretildi. SULSA, yüzde yüz 3D baskı ile üretilmiş gövdesiyle dünyada bir ilk. Antarktika’da buz kıran bir geminin rotasını çizmesine yardımcı olmak üzere görevine başladı bile. 3 kg ağırlığında olan, kanat açıklığı 2 metre ve saatte 161 km hıza ulaşabilen SULSA’nın maliyeti ise 7 bin sterlin.

03 Mayıs 2016 Salı