tatil-sepeti
Tekstile ‘Şile Bezi’ modeli

Uluslararası Şile Bezi Kültür-Sanat Festivali, El Sanatları Fuarı ve Şile Bezi Sergisi bu yıl 28’inci kez düzenlendi. Etkinlikte Şile Bezi’nin küreselleşmesi üzerinde duruldu. Ayrıca Şile Bezi’nin geçmişten bu güne kadar Şile’yi dünyaya tanıtan önemli bir unsur olduğu kaydedildi. Bu açıdan Şile Bezi’nin kültürel tema olarak korunması ve ekonomik varlığının sürdürülmesi gerektiği tartışıldı. TEKSTİLİ İYİ BİLİYORUZ Etkinlikte düzenlenen panelde konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründe ilerlemiş ve bu işi en iyi bilen ülkelerden biri olduğunu söyledi. Çağlar, özellikle istihdama çok büyük katkı sağladığı için tekstili her zaman önemsediklerini belirterek, bu bağlamda Ar-Ge faaliyetlerine önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Çağlar, “Sektörün marka değerinin ve rekabet gücünün artırılması üzerine yapılan bütün çalışmaları destekliyoruz. Şile gerçekten bir model ve bunu da canlı tutmamız lazım” dedi. AVRUPA’YA GİDİYOR Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu ise tarihi geçmişi çok eski yıllara dayanan Şile Bezi’nin korunması ve markalaşması için önemli adımlar attıklarını söyledi. Tabakoğlu, “Şile Bezi’ni Türkiye’nin ikinci ihracat kolu olarak görüyoruz. Şile’de binlerce tezgah bez işlemek için çalışıyor. Başta Fransa ve İspanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesine Şile Bezi’ni taşıyoruz” dedi. Şile Bezi Kültür-Sanat Festivali, El Sanatları Fuarı ve Şile Bezi Sergisi 16 Ağustos’ta sona erdi.

20 Ağustos 2015 Perşembe

7 milyar TL’lik lüks hayat

Türkiye’nin mevcut 5.3 milyar liralık lüks pazarının, arz ve talep tarafındaki gelişmelerdoğrultusunda 2018’e kadar her yıl yüzde7’lik artışla7 milyar lirayayükseleceği tahmin ediliyor. Deloitte Türkiye’nin hazırladığı ‘Türkiye’de Lüks Sektörü: Lüksün Yükselişi’ adlı çalışma, pazarın ve markaların taşıdığı büyüme potansiyelini ortaya koydu. Çalışmaya göre, bir ülkede lüks pazarının gelişimibeş temel fazdan geçiyor. Türkiye ise birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi ‘Gösteriş Zamanı’fazında bulunuyor ve lüks, hâlâekonomik statünün sembolü olarak görülüyor. HARCAMALARI TETİKLİYOR Türkiye’nin mevcut 5.3 milyar liralık lüks pazarının, arz ve talep tarafındaki gelişmelerdoğrultusunda 2018’e kadar her yıl yüzde7’lik artışla7 milyar lirayayükseleceği öngörülüyor. Bu büyümeyi tetikleyecek unsurlar arasında üst gelir grubunun yaptığı harcamalar ile orta gelir grubunun ulaşılabilir lüks markalara gösterdiği talebin olduğu belirtildi. STATÜ SEMBOLÜ OLDU Çalışmada, lüks tüketimde kadınların ağırlıkta olmasına dikkat çekilerek bu durum şu şekilde açıklanıyor: “Hem iş yerlerindehem sosyal ortamlarda çanta ve ayakkabı kategorileri, statü sembolü olarak görülüyor. Lüks markaların güzellik ve kişisel bakım ürünleri yoğun biçimde kullanılmak isteniyor. Ünlülerin özellikle sosyal medya ile daha da görünür hale gelmesine paralel olarak özellikle genç kuşak, bu kişilerin satın aldıkları markalara ilgiyle yaklaşıyor. Ayrıca lüks markalara yönelik alışveriş merkezleri başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara ve Bursa’da hızla artıyor. Adana, Antalya, Gaziantep veMersin gibi Anadolu şehirlerinde ise çok katlı lüks mağazalar açılıyor ve böylece lüks markaları bu şehirlerdeki tüketicilerle de buluşuyor. Öte yandan Türkiye’yi ziyaret eden Arap ve Rus turistlerin alım gücü de pazarın büyümesinde etkili oluyor. Düzenlenen moda festivalleri ve haftaları da lükse olan ilgiyi büyütüyor. Ayrıca Türk dizilerinin başta Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa olmak üzere pek çok ülkede yayınlanması ve ilgiyle izlenmesi, o ülkedeki insanların kendilerini Türk oyuncular ile bağdaştırarak giyim ve aksesuarlara ilgi duyması Türkiye’deki lüks pazarın büyümesine katkı sağlıyor.” En büyük 100’ün geliri 214.2 milyar $ Deloitte’ın diğer bir araştırması olan ‘Lüks Tüketimin Küresel Güçleri 2015’ raporuna göre dünyanın en büyük 100 lüks tüketim firması, 2013 mali yılında 214.2 milyar dolarlık satış geliri elde etti. Bu şirketlerden her birinin ortalama satış rakamı 2.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Rapora göre, lüks tüketimin küresel güçleri sıralamasında ilk üç firma Louis Vuitton, Compagnie Financiere Richemont veEstée Lauder’dan oluştu. Son listede ilk on şirket arasına ABD’li tekstil firması PVH (Calvin Klein) ile Hong Kong’lu mücevher firması Chow Tai Fook da katılırken, bu firmaların listeye girmesi ile Shiseido ve Rolex ilk 10 dışına çıktı. En hızlı büyüyen yirmi şirketin ilk sırasında ise Hong Kong’lu Michael Kors yer aldı.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Geri dönen turist Türkiye’yi anlatacak

Her yıl Türkiye’yi ziyaret eden milyonlarca turist, Türkiye’yi güvenli bir ülke olduğu için tercih ettiğini belirtiyor. Özellikle yabancı turistler, ziyaretlerinde herhangi bir sorun yaşamadıklarını vurgulayarak, ülkelerine döndüklerinde arkadaşlarına Türkiye hakkında olumlu izlenimler aktaracaklarını dile getiriyor. ÖNCE ÖN YARGILIYDIM Türkiye’yi başta Kapadokya olmak üzere çeşitli tarihi ve doğal güzelliği için tercih ettiğini ifade eden Timmy Myers, ABD’den gelmeden önce politik olaylar nedeniyle Türkiye’ye ön yargıyla baktığını ancak geldikten sonra düşüncesinin değiştiğini anlattı. MUHTEŞEM BİR ÜLKE Türkiye’nin ve Kapadokya’nın doğal güzelliğine hayran kaldığını aktaran Myers, “Türkiye muhteşem bir ülke, söylenenlerin aksine geldiğimde herhangi bir problem ve sorunla karşılaşmadım. Buraya gelmekten dolayı çok mutluyum. Kapadokya, doğayla iç içe ve güvenli bir bölge. Ülkeme döndüğümde arkadaşlarıma Türkiye’ye gelmelerini tavsiye edeceğim” dedi. Türkiye’ye ikinci kez geldiğini aktaran diğer bir ABD’li turist Diana Ochoa da Türk yemeklerini çok beğendiğini dile getirerek, Türk insanının çok sıcak ve samimi olduğunu söyledi. İSTANBUL’U GEZDİM Kuveyt vatandaşı Şerife Habash da Türkiye’yi her yıl ziyaret ettiğini dile getirerek, “Türkiye’yi çok seviyorum. Ziyaretlerimde İstanbul, Kapadokya, Bursa ve Antalya’yı gezme imkanım oluyor. Türkiye oldukça güvenli bir ülke. Ülkemdeki insanlara da buraya gelmeleri ve görmeleri konusunda tavsiyede bulunacağım” diye konuştu. İNSANLAR SAMİMİ Çinli turist rehberi Liu Xiao Lan ise daha önce de geldiği Türkiye’yi çok sevdiğini ve çok sayıda Çinli’nin ülkeyi ziyaret ettiğini kaydetti. Diğer bir Çinli turist Yu Nan da Türkiye’ye ilk kez geldiğini belirterek, “Burası çok güzel bir ülke. İnsanlar çok samimi. Burayı çok sevdim” dedi. HERKES YARDIMSEVER Diğer Çinli turist Maggie Shamy da Türkiye’de unutulmaz bir deneyim yaşadığını aktardı. Bu yıl Türkiye’de çekilen birçok televizyon programının Çin televizyonlarında yayınlandığına dikkat çeken Shamy, “Biz Türkiye’yi televizyon programlarından tanıdık. Şimdi kız kardeşim ve arkadaşlarımla Türkiye’yi ziyaret ediyoruz. Türkiye’ye gelmeden önce haberlerden bazı çatışmaların ve olayların olduğunu öğrendik fakat bugün Türkiye’ye geldiğimizde böyle bir şey olmadığını gördük. Herkes yardımsever ve sıcakkanlı” görüşünü paylaştı. TAVSİYE EDİYORUZ Alman Turist Larissa Wolf da “Çok değişik ve güzel bir ülke. Türkiye’yi eski bir yer olarak hayal ediyordum. Almanya’daki tüm arkadaşlarımıza Türkiye’yi tavsiye ediyoruz. Türkiye çok güzel ve güvenli bir ülke. Yabancılar Türkiye’de savaş var sanıyor, aslında öyle bir şey yok” diye konuştu. Hindistan’dan Türkiye’ye gelen Dharini Ramaswamy ise “Herhangi bir şey olsa rehberimiz yanımızda. Hiçbir sorun olmayacak. İstanbul’da akşamları gezdik. Orada da kendimizi çok güvende hissettik” değerlendirmesinde bulundu. ALMAN TATİLCİ ROTAYI TÜRKİYE’YE ÇEVİRDİ Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2014’ün ilk 6 ayında Rusya’dan Türkiye’ye 1 milyon 924 bin turist geldi. Bu rakam, 2015’in aynı döneminde yüzde 25 azalarak 1 milyon 455 bine geriledi. Rus turist sayısında yaşanan azalmaya karşın Almanya’dan gelen turist sayısında yüzde 11’lik bir artış oldu. Alman turistlerin sayısı ilk 6 ayda 2 milyon 110 bine oldu. EKONOMİK KRİZ DÜŞÜRDÜ Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Rus turistteki azalmanın, ülkede yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığını ifade etti. Ulusoy, “Rusya’dan gelen turistlerin ülkemizdeki harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39 geriledi” dedi. Ulusoy, Yunanistan gibi ekonomik kriz yaşanan diğer ülkelerden gelen ziyaretçilerin de harcamalarını kıstıklarına dikkati çekti. Bulgaristan, İran, ABD, Gürcistan ve İsveç gibi ülkelerden gelen turist sayısında da ilk 6 ayda artış görüldüğünü kaydeden Ulusoy, yılın kalan döneminde de bu seyrin devam edeceğini savundu. YAKIT TEŞVİKİNE DESTEK Ulusoy, nisan ve mayıs aylarında Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelen charter uçaklara uygulanan yakıt teşvik desteğinin sonbaharda da devam etmesi için girişimlerinin olduğunu hatırlattı. Ulusoy, “Bu sayede Rusya başta olmak üzere kayıp yaşanan pazarlardan kaynaklı zararlar kısmen telafi edilebilir. Bizim önerimiz, buna benzer bir teşvik sisteminin tarifeli uçaklara da uygulanması yönünde” diye konuştu. TATİLE ÇIKAN KİŞİ ARTIYOR Yurtdışına tatile çıkan Türk vatandaşlarının sayısının her yıl arttığının altını çizen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl Türk vatandaşları yurtdışına 8.3 milyonun üzerinde seyahat gerçekleştirdi. Artan ulaşım olanakları ve seyahat acentalarının düzenledikleri tur organizasyonlarındaki seçeneklerin fazlalaşması bu artışın en önemli nedenini oluşturuyor. Vizesiz Balkan turlarına ilginin yanı sıra Yunan Adaları’na yönelik ilginin artması da yurtdışına çıkan Türk vatandaşlarının sayısını artıran temel nedenlerden birisi oldu. Döviz kurlarındaki artışa rağmen trendin bu yıl da devam ettiğini gözlemliyoruz.” 7 AYDA 100 MİLYONDAN FAZLA YOLCU Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü, temmuz ayı uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı.Ülke genelindeki havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısı (direkt transit dahil) bu yılın temmuz ayında yüzde 16 artışla 19 milyon 753 bin 461, 7 aylık dönemde ise yüzde 8.8 artışla 100 milyon 801 bin 440 oldu. 186 BİN 828 UÇAK Temmuz ayı itibarıyla havalimanlarındaki toplam uçak trafiği, geçen yılın temmuz ayına göre iç hatlarda yüzde 17.4 artarak, 81 bin 490’a, dış hatlarda yüzde 7.9 artarak, 71 bin 66’ya toplamda yüzde 12.8 artarak, 152 bin 556’ya yükseldi. Türkiye hava sahasından temmuz ayında yüzde 4.4 yükselişle 34 bin 272 üstgeçiş (overflight) trafiği gerçekleşti. Böylece Temmuz 2015’te hizmet verilen uçak sayısı yüzde 11.2 artışla 186 bin 828’e ulaştı. Temmuz itibarıyla, iç hat yolcu sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24.1 yükselişle 9 milyon 304 bin 735, dış hat yolcu sayısı yüzde 9.5 artışla 10 milyon 400 bin 518 olarak gerçekleşti.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Türkiye’nin 524 melek yatırımcısı var

HABER: ADEM ORHUN Bir iş fikri veya projesi olan girişimci adayları en çok finansman konusunda zorlanıyor. İş planlarına güvenenler bazen yakın çevresinden borç alarak bazen de banka kredisi temin ederek hayallerini hayata geçirmeye çalışıyor. Fakat bu yöntem projenin kendi riskinin üzerine mali riskleri de ekliyor. Diğer taraftan girişimci bireyler veya büyümek isteyen şirketler için riski daha düşük bir yol var. Zira artık iş fikirlerini destekleyen ‘melek yatırımcılar’ mevcut. Finansmana erişimde zorluk yaşayanlara mali destek veya tecrübelerini aktaran melek yatırımcılar, girişimlerin başarıya ulaşmasını ve büyümesini sağlıyor. HATADAN KORUYOR Melek yatırımcılar, finansal ve fikri destek sağlamanın yanı sıra fikir sahibi girişimcileri tehlikeli hatalara düşmekten de koruyor. Ayrıca tecrübesiz girişimcilerin, eksik yönlerini görmeleri de sağlanıyor. Finansman arayışında ve sonrasında yatırım harcamalarındaki yanlışlar da iş ve hayat tecrübesi olan melek yatırımcılar tarafından önlenebiliyor. MEVZUATA GİRDİ Girişim ve projelere finansal desteğin giderek yaygınlaşması üzerine devlet de bu konuya el atarak, hukuki bir çerçeve çizdi. Bu çerçeveyi vergi avantajları dahilinde kurgulayan Hazine Müsteşarlığı hem girişimciye desteği ‘melek yatırımcılar’ için daha çekici hale getirdi hem de iki taraf için belli bir düzen sağladı. Hazine Müsteşarlığı’nın 15 Şubat 2013’te çıkardığı ‘Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik’ maddi çerçevesini oluşturuyor. Bu yönetmelik dahilinde yatırımcı olanların sayısı da giderek artıyor. 2013’ten bu yana toplam 321 kişi sisteme dahil oldu. Müsteşarlık tarafından lisans verilen melek yatırımcıların yanı sıra akredite edilmiş 7 adet ağda lisansı olmadan faaliyet gösteren 223 melek yatırımcı bulunuyor. YÜZDE 10 İÇİN 150 BİN TL Haziran 2013’te bireysel katılım sermayesi sistemi üzerinden ilk yatırım gerçekleşti. Bugüne kadar yapılan yatırımlarda Bireysel Katılım Yatırımcılar (BKY) yüzde 10 hisse bedeli için ortalama 150 bin TL sermaye aktardı. Resmi lisanslı melek yatırımcılar Haziran 2015 itibariyle 16 başvuruda, 5 milyon 143 bin TL yatırım gerçekleştirdi. Yatırım başvurularının sektörlere göre dağılımı üç ana alanda gerçekleşti. Yazılım ve uygulama geliştirme yüzde 53, e-ticaret yüzde 40 ve bilimsel araştırma geliştirme faaliyetleri yüzde 7. YATIRIMCI ŞARTLARI Bu arada Müsteşarlık, melek yatırımcı lisansı için iş tecrübesi ve mali yeterlilik kriterleri arıyor. Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcıların, lisans almadan önceki iki yılda yıllık gayrisafi gelirinin en az 200 bin TL olması, lisans başvurusu anında toplam varlıklarının da en az bir milyon lira olması gerekiyor. Mevzuatta ‘Bireysel Katılım Yatırımcısı’ (BKY) olarak geçen melek yatırımcıların lisansları 5 yıl geçerli. Melek yatırımcılar mali destekleri sebebiyle devletten vergi teşviki alıyor. Beş yıl içinde bireysel olarak en fazla 20 farklı anonim şirketine yaptıkları yatırım, vergi desteği dahilinde. Çok tartışılan konulardan biri olan ortaklık meselesi de mevzuatta belirlenmiş. Yönetmeliğe göre bu yatırımcılar, girişim şirketi hisselerinin yüzde 50’sinden fazlasına sahip olamıyor. Bireysel katılım yatırımcısı veya ortakları, girişim şirketinde doğrudan ya da dolaylı olarak yönetici olamıyor. Yani şirketin kontrolünün girişimcide olması gerekiyor. Akrabalık ilişkisi veya yönetici atama konusunda da belirli kısıtlamalar var. MADDİ MANEVİ SEBEPLER Melek yatırımcıların, tecrübe ve paralarını paylaşmalarının sebepleri de belirlenmiş. Buna göre yatırımcıların yüzde 38’i büyüme potansiyeli ve yüksek getiri sebebiyle bu konuda adımlar atıyor. Yüzde 31’i de maddi ve manevi destek, yüzde 18’i yenilikçi iş fırsatları ve manevi destek, yüzde 13’ü ise alternatif yatırım imkanlarını değerlendirme fikri sebebiyle yatırımcı olmuş. ÇOĞU İSTANBUL’DA Melek yatırımcı lisansı için başvuranların yüzde 84’ü Marmara Bölgesi’nden. İstanbul’dan 252, Bursa’dan 12, İzmir’den 7, Kocaeli’den 5 başvuru yapıldı. Başvuran yatırımcıların 111’i iş tecrübesine, 116’sı da servete sahip olurken 94’ü ise yüksek gelir sahibi gruptan. Servete sahip yatırımcıların ortalama varlık değeri 2.5 milyon TL. Yatırımcı başvurusunda bulunanların 27’si doktora, 138’i yüksek lisans, 133’ü lisans, 9’u lise, 1’i ilköğretim mezunu. VERGİ TEŞVİKİ İÇİN BUNLARA DİKKAT Melek yatırımcıların, yatırımları karşılığında vergi teşviki alması için girişimci taraftan istenen şartlar bunlar: * Türk Ticaret Kanunu’na tabi anonim şirket olmalı. * Şirketin BKY’nin iştirakinden önceki iki mali yılda net satışı yıllık 5 milyon TL’den fazla olmamalı. * En fazla 50 çalışanı olmalı. * Başka bir şirketin kontrolünde bulunmamalı. * Şirketin, BKY ile akrabalık ilişkisi olmamalı. * Müsteşarlıkça belirlenen devlet desteği sağlanacak sektörler listesinde olmalı. * Payları halka arz edilmemiş olmalı. GİRİŞİMCİ NE YAPMALI * Yatırımcı arama, girişimci veya fikir sahibi için en sancılı süreçlerden biri. * Yatırım alındığında ise maddi desteğin ötesinde girişimci ile yatırımcı arasında bir nevi ‘evlilik’ yaşanıyor. * Uzmanlar ‘para gelsin de nereden gelirse gelsin’ düşüncesinin yanlış olduğunu vurguluyor. * Yatırım fikrini veya projeyi yatırımcıya e-posta ile göndermektense, referans vasıtasıyla yüz yüze görüşmede anlatmak büyük avantaj sağlıyor. * Doğru yatırımcıyı bulmak da önemli. Müstakbel yatırımcının iş tecrübesi ve hangi sektörlerle ilgilendiği önemli bir yol gösterici. * Birkaç sayfalık sunum ile planın ana fikri, sebepleri açık bir şekilde yatırımcıya anlatılmalı. * Planda beklentiler, muhtemel problemler ve çözüm önerileri, tanımlanmış riskler, hedefler bir bir sıralanmalı. * Müşterilerin özellikleri ve pazarlama stratejilerinin belirlenmiş olması yatırımcı için önemli. * Madem bir fikir ve iş büyütme planı var. Dolayısıyla ‘nedeni’ ve ‘nasılı’ düşünülmeli, cevaplanmalı ve yazılı olarak ortaya konulmalı. BAŞKA MERKEZLER VAR * İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Teknoloji Melekleri Proje Pazarı’ gibi uygulamalar da genç kadın girişimcilere Silikon Vadisi’nin kapısını açan fırsatlar sunuyor. * Birçok kurumun ve üniversitenin de işin başındaki fikirler ve gruplar için destekleri ve kuluçka merkezleri bulunuyor. TÜBİTAK BİGG Programı, bireysel genç girişimleri destekliyor. * Bu konuda uygulayıcı olan İTÜ Arı Çekirdek Merkezi de mikro girişimcilik eko sistemi sunuyor. * TBAA Melek Yatırımcılar Derneği’nin, büyük holding vakıflarının ve ticari bankaların girişimci projelerine destek ve hibe uygulamaları bulunuyor. TURQUALİTY’DEN YÜZDE 50’LİK DESTEK TURQUALİTY destek programı kapsamına alınan yararlanıcıların danışmanlık faaliyetlerine ilişkin giderleri yüzde 50 desteklenecek. HER MARKA İÇİN GEÇERLİ Ekonomi Bakanlığı Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, TURQUALİTY destek programı kapsamına alınan yararlanıcıların uluslararası pazarda rekabet avantajını artırmak üzere alacakları ile aralarında Ar-Ge ve ürün geliştirme, değer zinciri yönetimi, iş geliştirme, marka stratejisi, satış ve pazarlama yönetiminin de bulunduğu danışmanlık faaliyetlerine yüzde 50 destek verilecek. Desteklere ilişkin limitler, destek kapsamındaki her bir marka için geçerli olacak.

18 Ağustos 2015 Salı

61 teknoloji geliştirme bölgesine teşvik

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, 2001’den bu yana 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) kuruldu. Şu an yüzde 4 olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payının 2023’e kadar yüzde 15’e çıkması hedefleniyor. Bu bağlamda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin sayısı artırılıyor. BİLGİ ÜRETİLİYOR Bu bölgelerin Türkiye’nin gelişimi için önemli olduğunu vurgulayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, buralarda teknolojik bilgi üretip ticarileştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Bakan Işık, şöyle devam etti: “Üretim yöntemlerinde kaliteyi yükseltmek istiyoruz. Verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek yenilikler geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca KOBİ’lerin teknolojiye uyum sağlamasını arzuluyoruz. Araştırmacılara iş imkanları oluşturmaya çalışıyoruz. İleri teknoloji yatırımı yapacak yabancı sermayenin ülkeye girmesini hızlandırarak, sanayide rekabet gücünü artırmayı planlıyoruz.” 46’SI FAALİYETTE Kurulan bölgelerin 46’sının faaliyette olduğunu hatırlatan Bakan Işık, 15’inin ise altyapı çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Bakan Işık, Türkiye’nin dünyada teknoloji geliştirme bölgelerine en cömert destek veren ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda yüzde 4’lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payını yüzde 15’e çıkarmak için bu bölgeleri destekleyeceğiz ve sayısını artıracağız” dedi. BAKANLIK DESTEKLİYOR Bakan Işık, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında şirketlere sağlanan destek, teşvik, muafiyet ve istisnalar hakkında ise şu bilgileri paylaştı: “Bölgelerin kurulması için idare binası, kuluçka merkezi ve altyapı inşasıyla ilgili giderlerin yönetici şirket tarafından karşılanamayan kısmı Bakanlık bütçesindeki ödenekle sınırlı olarak karşılanabilir. Ayrıca Ar-Ge’yi desteklemeye yönelik şirketçe yürütülen kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programlarıyla ilgili giderlerin yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı da Bakanlık ödeneklerinden karşılanabilir.” VERGİ MUAFİYETİ Öte yandan Bakan Işık şirketlerin, kanunun uygulanması kapsamında elde ettiği kazançlardan 2023 sonuna kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulduğunun, damga vergisi ve harçtan muaf olduğunun altını çizdi. Belediyelerce atık su bedeli alınmadığını da dile getiren Bakan Işık, Hazineye ait taşınmazlar için Maliye Bakanlığı tarafından yönetici şirket lehine ilk 5 yılı bedelsiz, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde ikisi karşılığında irtifak hakkı tesis edildiğini veya kullanma izni verildiğini de sözlerine ekledi. ÖĞRETİM ÜYELERİ ŞİRKET KURABİLİYOR * Yarı zamanlı görevlendirilen öğretim üyelerinin buradaki gelirleri üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutuluyor. * Sürekli istihdam edilenlere ise kurumlarınca aylıksız izin veriliyor ve kadrolarıyla ilişkileri devam ediyor. * Öğretim elemanları, üniversite yönetim kurulunun izniyle yaptığı araştırmaları ticarileştirmek amacıyla bölgelerde şirket kurabilecek. * Ya da kurulu bir şirkete ortak olabilecekler ve şirketlerin yönetiminde görev alabilecekler. PRİMİN YÜZDE 50’Sİ MALİYE’DEN * Ar-Ge destek personelinin ücreti 2023 sonuna kadar her türlü vergiden istisna olacak. * Üretilen sistem-veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı hizmetleri de 2023 sonuna kadar KDV’den müstesna kalacak. * Personelin sigorta priminin işveren hissesinin yüzde 50’si Maliye Bakanlığı tarafından desteklenecek. HANGİ İLDE KAÇ BÖLGE VAR Türkiye’de en fazla Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ankara’da bulunuyor. Ankara’yı 8 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile İstanbul takip ediyor. İstanbul’u 4’er bölge ile Kocaeli ve İzmir izliyor. Konya da 2 Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne sahip olurken Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya, Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Van, Çorum, Manisa, Niğde, Burdur, Yozgat, Kırıkkale, Balıkesir, Hatay ve Karaman’da 1 Teknoloji Geliştirme Bölgesi faaliyet yürütüyor.

11 Ağustos 2015 Salı