Fuara katılmak veya dış pazar incelemesi yapmak için Mısır’a gitmek isteyen iş insanlarının vize problemi yaşadığı bildirildi. Bu yöndeki şikayetler üzerine Ticaret Bakanlığı’ndan bir açıklama yapıldı. Bakanlık, bazı fuar organizatörlerinin, Mısır’daki fuarlar için son güne kadar başvuru aldığını belirterek, fuara katılmayı planlayanların son anda yaptığı vize başvurularının sonuçlanmadığına dikkat çekti. Bakanlıktan yapılan açıklamada, hem fuar firmaları hem de vatandaşlar için uyarı olabilecek hususlar yer aldı. Açıklamada şu konuların önem arz ettiği kaydedildi: Fuar organizasyon firmalarının, Mısır’daki fuarlara katılacaklara bilgilendirme dosyalarında vize başvurularında çıkabilecek aksaklıklar konusunda bilgi vermesi, Mısır’daki fuarlara katılacak olanların, fuar tarihinden en az 4 ay önce vize işlemlerine başvurması, Başvuracak kişilerin, Mısır’daki Türk Ticaret Müşavirliği ile temasa geçmesi. Ticaret temsilciliklerinin iletişim bilgilerine Bakanlığın web sitesi üzerinden ulaşılabilir: ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/afrika/misir/ticaret-temsilciliklerimiz

29 Ocak 2020 Çarşamba

Mobilya sektörü, 2019’u yüzde 12 büyüme ve 3.5 milyar dolar ihracatla kapatırken, 2020 için 4.5 milyar dolarlık ihracat hedefi koydu. Sektör temsilcileri, ihracat hedefleri doğrultusunda CNREXPO’da düzenlenen dünyanın en büyük ikinci, Türkiye’nin ise en büyük mobilya fuarında bir araya geldi. 21 Ocak’ta kapılarını açan 16. Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (İMOB), 26 Ocak’a kadar sektörün nabzını tutacak. Fuar; 600’den fazla katılımcıyı, İtalya, Almanya, Avusturya, İsviçre, Çin, ABD ve Irak başta olmak üzere 130 ülkeden tedarik heyetini ve ziyaretçiyi ağırlıyor. 2023’TE 10 MİLYAR DOLAR Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı, Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) işbirliği ve KOSGEB desteğiyle düzenleniyor. Fuarın açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, mobilya sektörünün geçen yıl 3.5 milyar doları aşan ihracat yaptığını belirtti. Nebati, “Mobilyada bu yılki ihracat hedefi 4.5 milyar dolar. Rakam artarak gidiyor. Uluslararası alanda büyük talep gören mobilya sektörünün ihracatının 2023’te 10 milyar dolar olması işten bile değil, kolay” dedi. Nebati, ayrıca mobilyada ihracatçı sayısının 9 bin 500’e ulaştığını ifade ederek, sektörün dış ticaret fazlası veren ender sektörlerden olduğunu bildirdi. İNDİRİM SEVİNDİRDİ Fuarın açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise Türk mobilya sektörünün önemli bir değişimin içinde olduğunu belirtti. Avdagiç, sektörün değişimi de markalaşmayı da tasarımı da en yakından izleyen ve çağın şartlarına en hızlı ayak uyduran sektör olduğunun altını çizdi. Sektörde 34 bin işletmenin faaliyet gösterdiğini belirten Avdagiç, 133 bin kayıtlı çalışanıyla da istihdama ciddi katkıda bulunduğunu söyledi. Avdagiç, konuşmasında KDV indirimine de dikkat çekerek, mobilyada KDV oranının yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesinin sektörde büyük sevinçle karşılandığını dile getirdi. Bu indirim sonrası sektörün istihdamı ve üretimi artırmasının önemini vurgulayan Avdagiç, “Mobilya sektörünün KDV indirimi sonrası ihracat hedefinde çıtayı daha da yükseltmesi gerekiyor. Sektörün 2023’te ihracatı 10 milyar dolara çıkaracağından umutluyuz” dedi. İHRACATA TALEP BÜYÜYOR Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı gibi fuarların Türkiye’deki ihracat altyapısının, ihracata olan talebin ne kadar büyüdüğünü gösterdiğini ifade etti. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise 10 milyar dolar ihracata doğru yol alan mobilya sektörüne dış ticarette her türlü yardımı yapabileceklerini dile getirdi. 6 GÜNDE 150 BİN ZİYARETÇİ Bu yıl 16. kez kapılarını açan Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı’na (İMOB) katılan 750’nin üzerinde firma, binlerce ürününü sergiliyor. Yeni trendlerin vitrine çıktığı fuar; 6 günde 50 bini yabancı olmak üzere 150 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. Fuar; Türkiye’nin yanısıra Çin, ABD, Almanya, İtalya, Hindistan, Polonya Britanya, Japonya, Fransa, Vietnam, Brezilya, Malezya, Rusya, Meksika ve Güney Afrika’nın mobilya devlerini bir araya getiriyor. Fuarda 2 milyar doları aşkın iş hacmi sağlanması hedefleniyor.

29 Ocak 2020 Çarşamba

HABER: MÜGE BİBER ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden Türkiye, bugüne kadar 150’den fazla televizyon dizisini Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika’da toplam 156 ülkede izleyiciyle buluşturdu. Yurtdışında büyük ilgi gören, ihraç edildikleri ülkelerde Türkiye imajına ve ürünlerinin tanıtımına katkı sağlayarak hizmet ve mal dış satımının artmasında etkili olan Türk dizi-filmlerinin ihracat tutarı 2018 itibarıyla 500 milyon dolara ulaştı. 3 ÜLKEDE 4 FUAR Türk yapımı diziler Rusya’dan Çin’e, Kore’den Latin Amerika’ya 700 milyondan fazla izleyicinin ilgisiyle karşılaşıyor. 2023’te 1 milyar dolara ulaşması öngörülen dizi-film ihracatına katkı sağlamak için İstanbul Ticaret Odası da çalışmalarına devam ediyor. İTO, dizi-film yapımcılarını global bir marka olmaya yönlendirmek için bu yıl sektörü 3 ülkede 4 büyük fuara götürecek. İTO, ‘yumuşak güç’ diye tabir edilen içerik sektörünün tüm zenginliğini yurtdışı profesyonellere tanıtmak adına firmaların küresel fuarlara katılımını gerçekleştiriyor. Türk firmaları, 21-23 Ocak tarihleri arasında organize edilen NATPE Miami fuarında İTO ile ürünlerini sergilerken, önümüzdeki aylarda düzenlenecek MIPTV, MIPCOM ve ATF Singapur fuarları için de gün sayıyor. HER FUAR FIRSAT DEMEK Dünyanın en büyük eğlence içerik pazarı MIPCOM ve MIPTV fuarları, en çok izlenen programlardan çığır açan ortaklıklara kadar küresel medya ve eğlence endüstrisini, Fransa’nın Cannes şehrinde bir araya getiriyor. Fuarlar, dört gün boyunca, ağ oluşturma, toplantılar, gösterimler ve konferansları ile işleri kalıcı hale döndürmek için bir fırsat sunuyor. Türk dizi-film ve içerik sektörü temsilcileri, bu sene de MIPTV ile 30 Mart-2 Nisan tarihleri arasında, MIPCOM ile 12-15 Ekim tarihleri arasında bir araya gelecek.Sektör temsilcileri, MIPTV ve MIPCOM fuarına İTO’nun Türkiye milli katılımı çatısı altında katılacak. SİNGAPUR’DA 21’İNCİ BULUŞMA Türk dizi-film ve içerik sektörü için Singapur’da bu yıl aralık ayında 21’inci kez organize edilecek Asya Televizyon Forum ve Marketi (ATF) de yurtdışı profesyonellerle buluşma adına fırsat oluşturuyor. Fuarın Türkiye milli katılım organizasyonu, geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da yine İTO tarafından gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz yıl fuar kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Türkiye Cumhuriyeti Singapur Büyükelçiliği tarafından Türk Film Festivali düzenlenmişti. Söz konusu organizasyon, özellikle yurtdışı katılımcılar tarafından ilgiyle takip edilmişti. ONLİNE PLATFORMDA TÜRKİYE İLK BEŞTE Türkiye; İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya ile birlikte televizyon ve online platform üzerinden dizi ihraç eden ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Dizilerin ihracını kolaylaştıran ve özellikle gençler tarafından ilgi görmesini sağlayan sebeplerden biri de bu yapımların bazılarının televizyonun yanı sıra internette YouTube, Netflix ve Puhu gibi alternatif izleme mecralarında yer alması olarak gösteriliyor. İnternetten dizi ve film izleme platformu, 190’dan fazla ülkede 150 milyonun üzerinde abonesi bulunan Netflix de Türk dizilerine ve Türkiye pazarına kayıtsız kalamadı. Netflix; ‘Leyla ile Mecnun’, ‘Suskunlar’, ‘Karadayı’ ve ‘Ezel’in de aralarında bulunduğu çok sayıda Türk TV dizisini satın alarak bünyesine ekledi.Çağatay Ulusoy’un başrolünde oynadığı ilk orijinal Netflix yapımı Türk dizisi ‘Hakan: Muhafız’ı ise Beren Saat ve Mehmet Günsür’ün rol aldığı ‘Atiye’ dizisi takip etti. YABANCI YAPIMCILAR İÇİN FİLMİNG İN TURKEY PLATFORMU Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası işbirliğiyle yabancı film yapımcıları için rehber niteliği taşıyacak ve Türkiye ile dünya sinema endüstrisi arasında köprü vazifesi görecek bir de web portalı oluşturuldu. Zengin görsel içeriğe sahip ‘Filming in Turkey’ portalı, çekim mekanlarından oyuncu ajanslarına, çekim izinlerinden vize başvurularına kadar yabancı yapımcıların ihtiyaç duyacağı tüm bilgilere tek elden ulaşmasını sağlayacak.

28 Ocak 2020 Salı

HABER: CEYHUN KUBURLU Franchise sektörü son yıllarda genç, çocuk ve bebek mağazalarına büyük ilgi gösteriyor. Bu alanda mobilya, ev tekstili ve hazırgiyim başı çekiyor. Yerelde kurulan birçok marka, franchise ile büyümesini sürdürürken, bir yandan da yeni yatırımcıların taleplerine yetişmeye çalışıyor. Sektör temsilcileri, “Genç, çocuk ve bebek markalarına olan ilgi yakından takip ediliyor. Bu alanda hazırgiyim ve ev tekstili öne çıkıyor. Mobilyanın da payı çok iyi. Yatırımcılar açısından bu alana yatırım yapmak hem uygun hem de riski az olarak görülüyor. Bunun nedeni de bu ürünlere olan talep” diyor. YATIRIM BÜTÇESİ Bugün genç, çocuk ve bebek mağazalarına yatırım yapmak isteyenlerin ortalama 300 bin TL’lik bir bütçeye sahip olması gerektiğinin altını çizen sektör mensupları, pazarda yaşananları şöyle anlatıyor: “Markalar yatırım riskini azaltmak için girişimcilere birçok alanda eğitim veriyor. Ayrıca birçok marka anahtar teslim mağaza veriyor. Yani önce eğitim veriyor sonra da tüm eleman bulma, ürün yerleştirme, finans yönetimi ile reklam kampanyalarına destek oluyor. Böyle bir yapılanma girişimci için daha değerli oluyor. Çünkü girişimci, yatırım yapacağı alan hakkında genelde bilgi sahibi olmuyor. Bugün ortalama bir yatırım 300 bin TL’yi bulabiliyor. Ancak bu rakam ev tekstili, hazır giyim ve mobilya mağazalarının her birinde değişkenlik gösteriyor. Çünkü bir mobilya mağazası bugün 600 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Ya da bir ev tekstili mağazası 100 bin liraya da kurulabiliyor. Yurtdışında da Türk markaların son yıllarda mağaza sayılarının arttığını söylemek mümkün. Almanya, Hollanda, ABD ve Rusya mobilya ve hazırgiyim mağazaları açısından önem kazanıyor. Bu ülkelerde Türk markalarına ilgi fazla. Ancak bu ülkelerde mağaza açmadan önce yerel ortaklıklar da aranabiliyor.” YATIRIMCIYA VERİLENLER Sektör mensupları, bu alana yatırım yapanların daha çok sektörde çalışmış ve işi bilen kişiler olduğunun altını çiziyor. Sektör temsilcileri, sektöre yatırım yapmak isteyenler için ise şunları öneriyor: “Kârlı bir alan olarak görülüyor. Özellikle daha önce genç, çocuk ve bebek mağazalarında çalışmış kişiler bu alandaki fırsatı görüp yatırım yapmak isteyebiliyor. Böyle olunca da başarı şansı artıyor. Girişimci için en önemli konu doğru bir lokasyon. Bu alana yatırım yapanlar genelde markaların yönlendirmesiyle şube açıyor. Son yıllarda alışveriş merkezlerinde büyümek isteyen markalar artık cadde mağazalarına yoğunlaşıyor. Bunun en büyük nedeni düşen kiralar. Daha uygun yatırım bütçeleri ile mağaza açabileceğini gören yatırımcı, insan trafiğinin yoğun olduğu bölgelere yatırım yapabiliyor. Cadde mağazacılığının bir başka önemi de gençlere ulaşımın kolay olması. İstanbul, Ankara veİzmir gibi bölgelerde cadde mağazalarına yatırım yapan genç markaları önemli cirolara ulaşabiliyor. Girişimciler daha çok yerli markalara yatırım yapmak istese de son yıllarda yabancı kurumsal markaların ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Yabancı markalara yapılan mağaza yatırımları daha çok İstanbul’daki alışveriş merkezlerinde açılıyor ve yatırım tutarları da oldukça yüksek.”

24 Ocak 2020 Cuma

Dünya ihracat sıralamasında altıncı olan ve her yıl yüzde 15 büyüyen züccaciye sektörü; el blenderi, çay-kahve makinesi, tost makinesi gibi ürünlerin lüks olmaktan çıkıp temel ihtiyaç malzemesine dönüştüğünü, bu yüzden ÖTV’nin kalıcı olarak sıfırlanmasını istiyor. Sektör ayrıca evin temel eşyası bardak, tabak, çatal-bıçak gibi diğer zücaciye ürünlerinde de KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülmesini talep ediyor. HAKSIZ REKABET İstanbul Ticaret Odası 80 No’lu Züccaciye Meslek Komitesi ile Zücaciyeciler Derneği’nin (ZÜCDER) ortaklaşa düzenlediği toplantıda, sektörün tüm tarafları biraraya geldi. Toplantıda konuşan İTO Züccaciye Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, elektrikli küçük ev aletlerindeki ÖTV ve KDV sorunlarına dikkat çekti. Öksüz, “Sektörümüzün ÖTV’nin sıfırlanmasına ve KDV indirimine ihtiyacı var. Porselen, seramik, cam, metal, plastik, ahşap sofra ve mutfak eşyaları ile küçük elektrikli ev ve mutfak aletlerindeki KDV’nin yüzde 18 olması ve küçük elektrikli ev aletlerinde yüzde 6.7 oranında ÖTV ve üzerine yüzde 18 KDV eklenmesi nedeniyle oluşan çifte vergilendirme, ürünün nihai tüketiciye sunulması noktasında haksız fiyat rekabetinin oluşumuna sebep oluyor” dedi. Öksüz, ÖTV’nin sıfırlandığı dönemde satışların yüzde 30 arttığını, KDV’nin düşürülmesi ve ÖTV’nin de kalıcı olarak kaldırılması durumunda satışların yüzde 50 artacağını vurguladı. Öksüz, sektörün 2019’u 5.5 milyar dolar ihracatla kapattığını, 2020’de ise 6 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

23 Ocak 2020 Perşembe