tatil-sepeti
Ham çelik üretimi yüzde 4 arttı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinden yapılan açıklamaya göre,ham çelik üretimiekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,4 yükselişle 3,2 milyon tona ulaştı. Ocak-ekim döneminde ise ham çelik üretimi de yıllık bazda yüzde 4,2 artarak 29,1 milyon tona çıktı. Ekim ayında nihai mamul tüketimi yüzde 27,6 yükselişle 2,5 milyon tona ulaştı.Ocak-ekim döneminde ise nihai mamul tüketimi yüzde 16,2 artışla 24,4 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. İHRACAT HEM MİKTAR HEM DEĞER BAZINDAAZALDI Çelik ürünleri ihracatı, ekim ayında miktarda yüzde 1,6 azalarak 1,5 milyon ton, değerde ise yüzde 0,2 düşüşle 791 milyon dolara geriledi. İhracat, ocak-ekim döneminde, 2019 yılının aynı dönemine kıyasla miktar itibarıylayüzde 10,5 azalarak 13,3 milyon ton, değer itibarıylayüzde 18 düşüşle6,8 milyar dolar seviyesine indi. İthalat ise ekim ayında, geçen yılın aynı ayına göre, miktar yönünden yüzde 2,2 artışla 963 bin tona ulaşırken, değerde yüzde 3,1 azalışla 628 milyon dolara geriledi. Yılın 10 aylık döneminde ise ithalat, bir önceki yılın aynı dönemine göre, miktar yönünden yüzde 8,2 artışla 10,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Bu dönemde ithalat değer yönünden yüzde 4,2 azalarak 6,2 milyar dolar oldu. Ocak-Ekim 2019 döneminde yüzde 127 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın 10 aylık döneminde ise yüzde 109 seviyesine düştü. DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ 10 AYLIK DÖNEMDE AZALDI Açıklamada, Dünya Çelik Derneğince duyurulan verilerede yer verildi.Buna göre, ekimde dünya ham çelik üretimi, 2019'un aynı ayına kıyaslayüzde 7 artış kaydederek 161,9 milyon ton, yılın 10 ayında ise yüzde 2 azalışla 1,51 milyar ton oldu. Söz konusu dönemde, Çin'in ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine kıyaslayüzde 5,5artışla 873,9 milyon tona yükseldi. İkinci sıradaki Hindistan'ın ham çelik üretimi ise yüzde 14,4 azalışla 79,68 milyon tona, üçüncü sırada bulunan Japonya'nınüretimi de yüzde 18,4 düşüşle 68,4milyona geriledi. TİCARETİ ENGELLEYİCİ TAVIRBİR AN ÖNCE SONLANDIRILMALI Açıklamada yer verilen sektör değerlendirmesinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminin daraltıcı etkilerine rağmenTürk çelik sektörünün üretimini artırdığına işaret edilerek, aynı dönemde çelik tüketimindeki artışınyüzde 16 olduğu aktarıldı. Bu gelişmelerin, yılın son ayları için iyimser beklentileri artırdığı vurgulanarak, tüketimin ise yaklaşık yüzde 50'sinin ithalatla karşılandığı ve bu sebeple kapasite kullanım oranının yeterince artmadığı belirtildi. Açıklamada, AB Komisyonu'nun Türkiye'nin çelik ihracatını kısıtlamaya devam ettiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi: "Her 6 ayda bir revize edilerek sıkılaştırılan kota kısıtlaması, damping soruşturması ve telafi edici işlem vergisi soruşturmasının ardındankasımda Avrupa Çelik Birliğinintalebi üzerine, AB Komisyonu, geçmişe yönelik vergi uygulamak için ithalatı kayıt altına almaya karar verdi. Dünyanın 100'den fazla ülkesine ihracat gerçekleştiren Türk çelik sektörü, AB'nin sürdürmekte olduğu ticareti engelleyici tavrının bir an önce sonlandırılmasını ve aramızda bulunan anlaşmalara uygun olarak adil ticarete dönülmesi konusunda karşılıklı çabaların artırılmasını beklemektedir. AB'ye hala karşı tedbir alınmamış olması, rahatsızlıklara yol açmaktadır."

02 Aralık 2020 Çarşamba

İTO Başkanı Avdagiç: Yemeğin yüzde 18'ini yemek kartı ve online sipariş siteleri yiyor

- "Online yemek sitelerinden verilen siparişlerin ödemesinin de yemek kartı ile yapıldığı düşünülürse yemeğin bedelinin yüzde 18'lik kısmını adeta yemek kartı ve online sipariş sistemi yiyor” - "Hem yemek çeki şirketlerinin hem online yemek sipariş sitelerinin, işletmelerden talep ettikleri komisyon oranları dayanma sınırlarını oldukça aştı" - "Yemek kartı uygulaması geçmişte kayıt işini özendirmek için bir araç olsa da günümüzde çalışanların maaşlarını banka kartları vasıtasıyla aldıkları düşünülürse, yemek bedelinin de kartla ödenmesi mümkün görünüyor. Çalışanların istekleri bu yönde" Avdagiç, hem yemek çeki şirketlerinin hem online yemek sipariş sitelerinin, restoranlar başta olmak üzere üye işletmelerden talep ettikleri komisyon oranlarınınişletmelerin ve çalışanlarınındayanma sınırlarını oldukça aştığı değerlendirmesinde bulundu. Online yemek sitelerinden verilen siparişlerin ödemesi de yemek kartıylayapılması durumunda,yemeğin bedelinin yüzde 18’lik kısmınıadeta yemek kartı ve online sipariş sisteminin yediğine dikkati çeken Avdagiç, "Hatta kendi servisi olmayan bir lokanta, bir yemek kartı sahibine online siparişle yemek götürecekse, ödenecek toplam komisyon yüzde 38’i buluyor. Burada esas mağdur olanlar çalışanlar. Çünkü yemek kartını onlar kullanıyor. Böylece çalışanlar yemeklerini neredeyse yarı oranda daha pahalıya yiyor."diye konuştu. Avdagiç, öğle yemeği için çalışanlara verilmiş hak olan yemek kartı ya da diğer adıyla yemek çekleri için restoranların ödedikleri komisyon oranının 2018’de çıkarılan yönetmelik uyarınca yüzde 6 ile sınırlandırıldığını hatırlatarak, buna rağmen, kart firmalarının "erken ödeme komisyonu"adı altında bu komisyonu yüzde 8’e kadar çıkardıklarına dair bildirimler aldıklarını aktardı. Avdagiç, “Yüzde 8 komisyon bir yana, halen yemek kartı firmalarının aldıkları yüzde 6 komisyon oranı da makul bir oran değil. Bu komisyon, fiyatları artırmakta ve işletmeleri zarar ettirmektedir. Yemek kartı kullananların talebi, bu oranın en fazla yüzde 3 olarak uygulanması yönündedir. Yönetmelikteki kurallara tüm yemek kartı firmalarının uymaları sağlanmalı. Sektör mensuplarının bu yönde haklı taleplerine kulak verileceğine inanıyoruz.” dedi. "ÇALIŞANIN YEMEK ÜCRETLERİNİNBANKA KARTINA YATIRILMASIİSTENİYOR" Şekib Avdagiç, yemek kartı firmalarının talep eden her markete POS cihazı vermedikleri yönünde şikayetler aldıklarını belirterek, "Kart firmaları POS cihazı verme seçimlerini, kendi önceliklerine göre mi yapıyorlar diye düşünmeden edemiyoruz. Öte yandan bazı yemek kartı firmalarının belirli müşterilerine iskonto uyguladıklarını duyuyoruz. Bu da doğruysa yönetmeliğin ihlali anlamına gelir."açıklamasında bulundu. Öte yandan, yemek kartı firmalarının erken ödeme iskontosu kestikleri halde, perakende işletmelere yapmaları gereken ödemeleri yapmadıklarına yönelik de şikayetler aldıklarını ifade edenAvdagiç, şunları kaydetti: "Yemek kartı uygulaması geçmişte kayıt işini özendirmek için bir araç olsa da günümüzde çalışanların maaşlarını banka kartları vasıtasıyla aldıkları düşünülürse, yemek bedelinin de kartla ödenmesi mümkün görünüyor.Çalışanların istekleri bu yönde. İşverenlerin çalışanının yemek ücretlerini, devletin belirlediği miktarlar çerçevesinde banka kartına yatırmasını istiyorlar. Böylece komisyondan dolayı çalışanların yiyeceği üzerine yüklenen fiyat artışının önüne geçilmiş olacaktır." Pandemi sebebiyle online ticaretin arttığını, bunun önemli bir gelişme olduğunu kaydedenAvdagiç, “Bununla birlikte online yemek siparişlerine yönelik şikayetler de arttı. Devlet kontrol varlığını online işlemlerde de göstererek, bu tür tek yanlı ve keyfi uygulamaların önüne geçmeli."değerlendirmesinde bulundu. “ONLİNE SİPARİŞTE DE KOMİSYONA STANDART GETİRİLMELİ” İTOBaşkanı Avdagiç, yemek kartı firmalarının yanı sıra online yemek sipariş sitelerinin ve motor kurye ile hızlı sipariş alan firmaların talep ettikleri komisyonların da kontrolsüz yükseldiğini ifade etti. Avdagiç, “Online yemek siparişinde aylık 200 lirayı bulan listeleme bedeli, ödemelerin 30 gün bloke edilmesi, tek fiyat politikası gibi konular rahatsızlık oluştururken, iş 25 kuruş bedelle müşteriye ulaştırılan poşetten bile komisyon almaya kadar vardı. Online sipariş firmaları, elbette müşterinin işletmelere ulaşmasında önemli bir rol oynuyorlar. Ama birçok sorunda riski taşıyan işletmeler olurken, üstüne bir de yüksek komisyon oranları ile sürdürülemez bir hal almıştır."diye konuştu. Online yemek siparişi firmalarının üye restoranların siparişi üzerinden yüzde 12’ye varan çok yüksek komisyonlar aldığını hatırlatan Avdagiç,sözlerini şöyle tamamladı: “Online yemek siparişi sitelerinin aldığı komisyon oranlarına, yemek kartlarına uygulandığı gibi bir standart getirilmeli. Bu komisyon en fazla yüzde 3-4 civarında olacak şekilde belirlenmelidir. Ayrıca motor kurye ile hızlı sipariş alan firmaların da mazot bedeli, personel masrafı gibi kalemler nedeniyle siparişler üzerinden aldıkları komisyon oranları yüzde 30’a ulaştı. Bu komisyonların sürdürülebilir olduğunu düşünmüyoruz."

02 Aralık 2020 Çarşamba

Yenilenebilir enerjide yüksek akımı yakaladık

Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 60’a yükseldi. Türkiye, böylece yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyesine ulaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yaptığı açıklamaya göre, hem kömür gibi yerli kaynaklardan enerji üretimi hem de yenilenebilir enerji üretimi artıyor. Bakan Dönmez, konuyla ilgili açıklamasında şunları kaydetti: “Nisanda yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 79.6 olarak gerçekleşti. Bu, 2000 yılından bu yana aylık bazda en yüksek değerler olarak kayda geçti. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payı 23 aydır aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor. Bu yıl devreye aldığımız yenilenebilir kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 17 ülkenin yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla.”

01 Aralık 2020 Salı

Enerjide ‘etkin’ düzenleme

Enerji alanında düzenlemeler içeren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Çeşitli kanunlarda ve kurumların görevlerinde değişiklik yapan kanunu değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Kanunla birlikte enerjide üretim çarklarını daha güçlü çevirecek, yer altı kaynaklarımızı milletimizin hizmetine daha etkin sunacağız. Ülkemize ve sektörümüze hayırlı olsun” dedi. MADENCİLİK Kanunda maden sahaları, ruhsatlar, elektrikte bağlantı hattı kurulması, işletme sorumluluğu, aboneler konusunda birçok düzenleme yer aldı. Kanunla, maden arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, devir ve intikalleri ile çevreyle uyum bedeli iadelerine ilişkin müracaatlar dışında, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması zorunluluğu kaldırılacak. Ruhsatların süre uzatım taleplerinde, ruhsat süresinin bitiş tarihinden en geç 12 ay öncesinde talepte bulunma şartı getiriliyor. BAĞLANTI BEDELİ Elektrikte de bağlantı tarifeleri, şebeke yatırım maliyetlerini kapsamayacak. Bağlantı yapılan tüketim tesisinin iç tesisatının ve üretim tesisinin şalt sahasının dağıtım şebekesine bağlanması için inşa edilen bağlantı hattı kapsamında katlanılan masraflar ile sınırlı olacak. Bağlantı hattının tüketici veya üretici tarafından tesis edilmesi halinde, bağlantı hattı işletme ve bakım sorumluluğu karşılığı dağıtım şirketine devredilecek. Bu tüketicilerden ve üreticilerden bağlantı bedeli alınmayacak. DOĞAL GAZ PİYASASI Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na, Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası (OTSP) tanımı eklenecek. Üretilen doğal gazın, iletim şebekesi vasıtasıyla iletilmesinin teknik ve ekonomik olarak uygun olmadığına EPDK’nın karar vermesi ve üretim yapan toptan satış şirketinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi kaydıyla üretim şirketi tarafından dağıtım şebekesine bağlantı yapılarak üretilen doğal gaz, dağıtım şirketince satın alınacak. LNG ihracatı yapmak isteyen tüzel kişiler, ihracat lisanslarına kaydedilmesi ve yurt içinde teslim faaliyetinde bulunmamaları şartıyla, LNG taşıma faaliyetinde bulunabilecek. KAMU ŞİRKETİ Bakanlık ve ilgili kamu kurumları tarafından yurt dışında kurulan, enerji şirketlerinin, Türkiye’deki şubelerinin bulunduğu yerlerde söz konusu şirketlerin ortaklarınca; Cumhurbaşkanı kararıyla ayrı birer şirket kurulabilecek. KRİTİK ALIMLAR Türkiye enerji piyasasını olumsuz etkileyen kış aylarında doğal gaz kaynaklı yaşanması muhtemel kesinti ve kısıntıların bertaraf edilebilmesi, sistem ve arz güvenliğinin sağlanabilmesi için BOTAŞ tarafından yapılacak her türlü doğal gaz alımı, Kamu İhale Kanunu’nun dışında tutulacak.

01 Aralık 2020 Salı

Sinema sektörü ve salonlarına destek

Kültür ve Turizm Bakanlığı, geçen yıl ilk çekim sonrası ve ortak yapım desteklerini verdi. Bakanlık, böylece sinema sektörüne 30 proje için 23 milyon 175 bin lira destek sağlamış oldu. Bakanlık, sinema salonları için de yeni bir destek paketini uygulayacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ilk ‘Uzun Metrajlı Kurgu Film Yapım’, ‘Uzun Metrajlı Sinema Film Yapım’, ‘Çekim Sonrası’ ile ‘Ortak Yapım’ türündeki 257 proje, sinema sektör temsilcilerinden oluşan 8 kişilik destekleme kurulunca değerlendirildi. Destekleme kurulunca yapılan değerlendirme toplantısında, 9 ilk uzun metrajlı kurgu film yapım projesine 6 milyon 250 bin lira, 16 uzun metrajlı sinema film yapım projesine 15 milyon 650 bin lira,4 çekim sonrası projesine 775 bin lira ve 1 ortak yapım projesine de 500 bin lira destek sağlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen destekler kapsamında ilk filmini gerçekleştirecek yönetmen desteği ile bu yıl yine genç ve umut vadeden yönetmenlerin ilk sinema filmlerini yapabilmelerine olanak sağlandı. USTA YÖNETMENLERE DESTEK Cannes Film Festivali’nde ‘Altın Palmiye’ ödülünü kazanan dünyaca ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kuru Otlar Üstüne’ isimli yeni projesine 2 milyon lira verildi. Yine Türk sinemasını uluslararası alanda başarı ile temsil eden Reha Erdem’in ‘Neandria’, Özcan Alper’in ‘Karanlık Gece’, Gözde Kural’ın ‘Nacva’, Erkan Tahhuşoğlu’nun ‘Döngü’ filmleri de desteklenen filmler arasında yer aldı. 15 MİLYON LİRALIK PAKET Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanlığı, yerli film gösterim desteği adı altında, sinema salonlarına 15 milyon liralık destek paketi hazırladı.

01 Aralık 2020 Salı