Dünya Rüzgar Enerjisi Birliği (WWEA) tarafından hazırlananrapora göre, mevcutrüzgar enerjisi kapasitesiyleküresel elektrik talebininyüzde 7'si karşılanabilecek. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle 2020'de ülke ekonomilerinde meydana gelen gerilemeye rağmenkurulu güç kapasitesi artışında lider Çin oldu. Geçen yıl elektrik sistemine dahil ettiği 52 gigavat kapasite sayesinde Çin, rüzgar enerjisi kurulu gücünü yaklaşık 290 gigavata çıkararak, kurulu güç artış lideri ve toplam kurulu güçte lider konumunu korumayı başardı. Çin'i yaklaşık 17 gigavat artışla ABD takip etti, ABD bu artışla kurulu gücünü 122 gigavata çıkardı. Rapora göre, kurulu güç sıralamasında yaklaşık 63 gigavatlaAlmanya üçüncü, 39 gigavatla Hindistan dördüncü, yaklaşık 28 gigavat kurulu rüzgar kapasitesiyle İspanya beşinci sırada bulunuyor. TÜRKİYE'NİN DURUMU Rapora göre, Türkiye geçen yıl 1249 megavat rüzgar gücünü sisteme dahil ederek, kurulu rüzgar kapasitesini 9 bin 305 megavata çıkardı. Kurulu rüzgar gücü kapasitesiyle dünyada 11. sırada yer alanTürkiye,rüzgar enerjisi kurulu kapasitesinigüçlendirmeyi kararlılıkla sürdürmeye devam etti. Raporda görüşlerine yer verilen WWEA Genel Sekreteri Stefan Gsänger, tüm olumsuzluklara rağmen 2020 yılının rüzgar sektörü için oldukça başarılı geçtiğini belirtti. Gsänger, "Küresel anlamda birçok devletin enerji çeşitlendirmesinde yenilenebilir enerjiye daha fazla pay vermek için çalıştıklarını görüyoruz. Hükümetlerin, Paris Anlaşması'nda hedeflenen küresel sıcaklık artışı sınırını 1,5 derecenin altında tutmaya çalışmalarına bağlı olarak temiz enerjinin daha da yaygınlaşacağını öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

25 Mart 2021 Perşembe

Fosil yakıtların çevreye verdiği zararları minimize etmek amacıyla sanayiden hizmet sektörüne kadar birçok alanda "yeşil dönüşüm" hızlanırken, bu gelişmeler, dünyanın önde gelen otomotiv şirketlerinin bu alandaki yatırımlarını hızlandırmasına neden oldu. Dünyadaki bu dönüşüm, Türkiye'deki yatırımlara ve otomobil tercihlerine de yansıdı. Söz konusu araç sınıfında küresel bir oyuncu olmak amacıyla hayata geçirilen "Türkiye'nin Otomobili Projesi"ne ek olarak, son dönemde özel sektör de elektrikli araç üretimine yönelik yatırımlara başladı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, karbon salımının diğer yakıt türlerine göre daha az olduğu elektrikli ve hibrit araçların sayısı son 10 yılda gittikçe arttı. 2011'de yalnızca 47 olan trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı, 2016'da ilk defa 1000'i geçerken, 2019'da 15 bin civarına yükseldi. Trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı, Şubat 2020 itibarıyla 17 bin 749 olurken, yıl sonunda 36 bin 487'ye ulaştı. Söz konusu otomobil sayısı, bu yılın şubat sonunda ise 44 bin 291 olarak kayıtlara geçti ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 150 artmış oldu. LPG'Yİ SOLLADI Şubatta, trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yakıt türlerine göre dağılımı incelendiğinde bunların yarıdan fazlasının (yüzde 53,9) benzinli olduğu görüldü. Bu türü, yüzde 33,9 ile dizel yakıtlı otomobiller izledi. Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan otomobillerin içinde elektrikli veya hibrit araç oranının (yüzde 9,1) ilk kez LPG yakıtlı otomobil oranını (yüzde 4,9) geçmesi dikkati çekti. Şubatta, 3 bin 885 elektrikli veya hibrit, 2 bin 79 LPG yakıtlı otomobil trafiğe kaydedildi.

24 Mart 2021 Çarşamba

Denizi, kumu, güneşi kadar tarihi ve turistik mekanları, lüks tesisleri, villalarıyla öne çıkan Antalya, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde alınan ek tedbirlerle sağlıklı ve güvenli tatilin adresi oldu. Geçen yıl Rusya, Ukrayna, Almanya, İngiltere ve Polonya başta olmak üzere 175 ülkeden 3 milyon 512 bin 910 turistin tatil yaptığı kentte, yeni sezon için rezervasyonlar devam ediyor. İşletme sahipleri, Kültür ve Turizm Bakanlığının belirlediği kriterleri yerine getirerek aldıkları "Güvenli Turizm Sertifikası" ile misafirlerine sağlıklı turizm hizmeti sunuyor. "EN ÇOK TALEP RUSYA'DAN" Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, yeni sezon için tesislerin hazırlıklarını tamamladığını, Antalya'nın yine en çok tercih edilen destinasyonlardan biri olacağını söyledi. Rezervasyonların devam ettiğini belirten Atmaca, "Yapılan rezervasyonlara göre en çok talep Rusya'dan. Avrupa'da seyahat yasağıyla ilgili bir durum söz konusu. Avrupa'dan da önümüzdeki günlerde hareketlilik başlayacaktır." dedi. Atmaca, tüm pazarlarda erken rezervasyonların sürdüğünü dile getirerek şöyle konuştu: "Yerli turiste yönelik çok ciddi erken rezervasyon kampanyaları devam ediyor. Yüzde 40'a, 50'ye varan indirimler var. Gönül rahatlığıyla yaptığınız rezervasyonunuzu, tatilinize birkaç gün kala hiçbir para kaybetmeden iptal ettirebiliyorsunuz. O yüzden mutlaka erken rezervasyon yaptırın. Sezonun en pahalı zamanlarında en ekonomik tatili yapabilirsiniz. Herkese tatil planlamasını yapmasını öneriyorum. Artık Türk turizmi okullara endeksli değil. İç pazarda tatil yapan insan sayısı çoğaldı. Hem çocuklarıyla program yapıyorlar hem de çocuğun olmadığı dönemlerde tatil yapan misafirlerimiz var." Özellikle Avrupa ülkelerinden pek çok turistin buradaki tesisleri arayarak Kovid-19 tedbirlerine ilişkin bilgi aldığını söyleyen Atmaca, bu kişilerin tatil yapmak için seyahat yasağının kalkmasını beklediklerini kaydetti. "İÇ PAZARDAN DA CİDDİ REZERVASYONLAR ALMAYA BAŞLADIK" Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkan Yardımcısı Kaan Kavaloğlu da iç pazarın son dakika rezervasyonlarına kalmayacağını dile getirdi. Turizmde iç pazarın önemine işaret eden Kavaloğlu, "İç pazardan da ciddi rezervasyonlar almaya başladık. 2020 salgın sürecini iç pazar ve yurt dışındaki gurbetçilerimizle atlattığımızı unutmayacağız. Onun için bu dönemde önceliğimiz iç pazar ve gurbetçilerimiz olacak. Oteller grubu olarak, salgın nedeniyle okuluna gidemeyen çocuklarımıza çok ciddi indirimler yapıyoruz. Beş yıl önce iç pazardan sadece temmuz ve ağustos için rezervasyon alıyorduk. Artık haziran, temmuz, ağustos, eylül hatta ekim için de rezervasyonlar alıyoruz." dedi. Kavaloğlu, en erken rezervasyon yaptıranlara en indirimli tatilin sözünü verdiklerini ifade etti.

24 Mart 2021 Çarşamba

Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneğinin (GÜYAD) genel kurul toplantısına video konferans yöntemiyle katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez,Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerine rağmen, güneş enerjisinin geleceğinden beklentilerin büyük olduğunu söyledi. Dönmez,Uluslararası Enerji Ajansının yayımladığı 2020 Enerji Görünümü Raporu'nda, güneş enerjisinin tarihteki en ucuz enerji kaynağı ilan edildiğini anımsatarak, 10 yıl öncesine kıyasla bugün güneş enerjisi maliyetlerinin en az 5 katı oranda gerilediğini kaydetti. Verimliliğin artması ve teknolojinin gelişmesiyle bu maliyetlerin daha da düşeceğinin öngörüldüğünü belirten Dönmez, gelecek10 yılda artan küresel elektrik talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerjinin payının daha da artacağını vurguladı. Dönmez, bu talep artışının karşılanmasında en fazla büyüyen kaynağın güneş olacağını belirterek, şöyle devam etti: "Öyle ki 2030'a kadar güneş enerjisi sektörünün yıllık yüzde 10’un üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor. Artık büyümenin merkezinde güneşin olduğu bir döneme girdik. Güneş enerjisinde maliyetlerin önemli oranda düşmesi bu alana yönelik yatırım kararlarını da olumlu etkiliyor. Türkiye’nin de güneş başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı son yıllarda büyük bir artış gösterdi." KURULU GÜCÜN YÜZDE 7'Sİ GÜNEŞ Dönmez, 2021'in ilk 2 ayında devreye alınan 831 megavat kurulu gücün ise yüzde 24,3'ünün güneş enerjisi kaynaklı olduğuna değinerek, şunları kaydetti: "2014’ten bu yana GES kurulu gücünü en fazla artıran dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ise üçüncü ülke olduk. Güneşin elektrik üretimimizdeki payı 2002'desıfır iken bugün yüzde 3,7’ye ulaştı. Şubat 2020’den bugüne son 1 yıllık rakamlara baktığımızda ise güneşten elektrik üretimimiz yüzde 50 arttı.2020’nin Mayıs ayında ise güneşten ürettiğimiz elektrik, toplam üretimimizin yüzde 5,5’ine ulaşarak aylık bazda rekor kırdı.Günlük bazda ise 12 Nisan günü ürettiğimiz elektriğin yüzde 8’inigüneşten karşılayarak yeni bir rekora daha imza attık.Şubat sonu itibarıyla güneşte kurulu gücümüz 6 bin 869 megavat oldu. Toplam kurulu gücümüzün yüzde 7,1’ini güneş oluşturuyor" Her yıl asgari bin megavat güneş YEKA'sı (yenilenebilir enerji kaynak alanı)düzenleyerek 10 yılda kurulu güce 10 bin megavat dahaeklemeyi hedeflediklerini vurgulayan Dönmez, yerli teknoloji üretiminin de çok önemli olduğunu söyledi. Dönmez, Mini YEKA yarışmalarına ilişkin bu ay36 şehir için düzenlenen mini YEKA'da 74 yarışma için 709 başvuru aldıklarını ve bu başvuruların 132 şirket tarafından yapıldığını vurgulayarak, "Güneş enerjisinde mini YEKA yarışmaları için başvuruları aldık. Başvuruların evrak kontrolleri yapılıyor. Evrakları tam olanlar, ilan edilen takvime uygun olarak açık eksiltmeye çağırılacak. Şu anda kesin bir takvim vermeimkanı yok, çalışmalar devam ediyor ama nisan ayı içinde bu yarışmaları tamamlayacağımızı söyleyebilirim." diye konuştu. Artık enerjinin gerek haneler, gerekse de ticari işletmeler, sanayiciler, belediyeler, kamu kurumları ve tarımsal sulama aboneleri için bir gider kalemi değil, bir gelir kalemi olmasını istediklerini belirten Dönmez, bireysel ya da kamusal tüm yatırımcıları Türkiye'nin enerjisine ortak olmaya davet etti. YENİLENEBİLİR, EN ÇOK YATIRIM YAPILAN ALAN OLACAK Adı Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) olarak değiştirilen derneğin genel kurulu “Büyük Dönüşüm” temasıyla yapıldı. Yeniden GÜYAD Başkanı seçilen Cem Özkök, yenilenebilir enerji finansmanı, yeni kapasite tahsisi ve hibrit santrallerin önünün açılmasının en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını dile belirterek, “Önümüzdeki on yıllarda en çok yatırım yapılacak enerji alanının yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu artık net olarak biliyoruz.” dedi.

24 Mart 2021 Çarşamba

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'ten yapılan açıklamada, Türk katılım bankalarına yönelik değerlendirmede bulunuldu. Açıklamada, Türkiye’de katılım bankalarının, ülkenin bankacılık sektörü içindeki toplam varlık payının geçen yıl yüzde 6,3’ten 7,2’ye yükseldiğine yer verilerek, sektörün takiptekikredileroranın da yüzde 5,4’den 3,8’e gerilediği belirtildi. Türkiye'de katılım bankacılığının hala niş olduğuna işaret edilenaçıklamada, katılım bankacılığının ülkede gelişmekte olan bir sektör olduğuna vurgu yapıldı. Açıklamada, Türk katılım bankacılığının orta vadeli büyüme beklentilerinin, sektörün yetkililer için stratejik önemi, devlete ait katılım bankalarınınbüyüme iştahı, rekor sermaye desteği ve Türkiye’nin uygundemografikyapısı ile desteklendiği belirtildi. Kredi derecelendirme kuruluşunun açıklamasında, söz konusu sektörün büyümesinin düşük kalan toplum bilinci, faaliyet gösteren bankaların sınırlı dağıtım ağları, az ürün yelpazeleri ve ürün standardizasyonu eksikliğinden dolayı kısıtlandığına da vurgu yapıldı.

24 Mart 2021 Çarşamba