tatil-sepeti
Enerji santrallerinde 'hibrit' düzenlemesi güneş sektörünü hareketlendirecek

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan, hibrit elektrik üretim santrallerinde yardımcı kaynak alanının santral sahası dışında yapılmasına imkan tanıyan yeni düzenlemeyle, hibrit santral projelerindeki güneş santrallerinin sayısının artacağını belirtti. Erkan, yazılı açıklamasında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun elektrik piyasası önlisans ve lisanslara konu üretim tesislerinin santral sahalarının belirlenmesine yönelik kurul kararına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yeni düzenlemeyle birden fazla kaynağın kullanılabildiği hibrit elektrik üretim santrallerinde, ihtiyaç duyulması halinde yardımcı kaynak alanının santral sahası dışında belirlenebileceğini aktaran Erkan, hibrit santral projelerindeki güneş santrallerinin sayısının artacağını ve sektörün ivme kazanacağını kaydetti. Erkan, birçok enerji yatırımında güneş santrallerinin yardımcı veya destekleyici kaynak olarak görülebileceğine dikkati çekerek, "Hibrit düzenlemeleri sayesinde mevcut santrallerin altyapıları kullanılarak yeni güneş enerjisi yatırımlarının yapılabilecek olması, genelde yenilenebilir enerji, özelde ise güneş enerjisi yatırımlarının ülkemiz için stratejik değerinin daha da artmasını sağlamış durumdadır." ifadelerini kullandı.

21 Nisan 2021 Çarşamba

Türkiye'de beyaz eşya satışları ilk çeyrekte yüzde 40 arttı

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Can Dinçer, "Ocak-Mart arasında geçen yıl aynı döneme göre satışlarımız yüzde 40, ihracatımız da aynı dönemde yüzde 26 arttı. İç satış ve ihracat olmak üzere 6 ana ürün grubundaki toplam satışlarımız bir önceki yıla göre yüzde 29 artışla 8 milyon 521 bin 513 adet olarak gerçekleşti." dedi. TÜRKBESD'in çevrimiçi düzenlediği toplantıda, sektörün ilk çeyrek verileri açıklandı. Toplantıda dünya ve Türkiye'deki ekonomik görünüm hakkında değerlendirmelerde bulunan Can Dinçer, dünya büyüme tahminlerinde yapılan revizeleri anımsattı. Dinçer, Türkiye için yapılan büyüme tahminlerine işaret ederek, Eylül 2020'den itibaren enflasyonda gözlemlenen artışın etkilerine de değindi. Dinçer, Türkiye beyaz eşya sektörünün yılda 4,5 milyar dolar civarında ihracat yapan ve yaklaşık 4 milyar dolar dış ticaret fazlası veren lokomotif bir sektör olduğunu vurgulayarak, TÜRKBESD'e üye firmaların 2020 yılında 22 milyon adet beyaz eşya ihracatı gerçekleştirmeyi başardığını hatırlattı. Dinçer, beyaz eşya satışlarının 2021 yılının ilk 3 ayında artmaya devam ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "TÜRKBESD'e üye firmaların 6 ana üründe toplam beyaz eşya satışları Ocak-Mart ayları arasında 2020 yılının aynı dönemine oranla yüzde 29 oranında arttı. Yılın ilk çeyreğinde sektörümüz açısından memnuniyet verici sonuçlar elde ettik. Özellikle Türkiye'deki satışlarımızda çok başarılı bir ivme söz konusu. Ocak-Mart arasında geçen yıl aynı döneme göre satışlarımız yüzde 40, ihracatımız da aynı dönemde yüzde 26 arttı. İç satış ve ihracat olmak üzere 6 ana ürün grubundaki toplam satışlarımız bir önceki yıla göre yüzde 29 artışla 8 milyon 521 bin 513 adet olarak gerçekleşti. Türkiye, Avrupa'nın bir numaralı beyaz eşya üreticisi. Pandemi sonrası ülkemiz açısından yeni fırsatlar doğabilir. Güçlü Ar-Ge'si ve yan sanayi, nitelikli iş gücü ile ülkemizi dünya beyaz eşya üretiminin teknoloji üssü haline getirebiliriz." TÜRKBESD üyesi firmaların mart ayındaki iç satışlarında da büyüme trendinin devam ettiğini bildiren Dinçer, geçen yıl aynı döneme kıyasla Mart ayında iç satışlarda yüzde 26, ihracatta yüzde 42, üretimde yüzde 43 artış yaşandığını aktardı. "BEYAZ EŞYA FİYATLARI ARTACAK" Sektördeki maliyet artışlarından bahseden Dinçer, üreticiler üzerinde zam yapma baskısı yarattığını, gelecek süreçte ürün fiyatlarına yansıyacak olan artışın talebin öne çekilmesi için faydalı olacağını dile getirerek, "Ürün fiyatlarımızın önümüzdeki dönemde artacağını söylemem gerek. Kısa dönemde bu tüketici için bir fırsat diye düşünüyorum." dedi. Salgın döneminde üretimin hiç durmadan 3 vardiya devam ettiğini bildiren Dinçer, beyaz eşyadaki yan sanayi ile birlikte bu atılımların yapıldığını, başarıda yan sanayinin önemli yeri olduğunu dile getirdi. Tedarik zinciri ve lojistik operasyonların süreç içinde bütün sıkıntılara rağmen durmadan devam ettiğine dikkati çeken Dinçer, "Sahadaki tüm mağazalarımız ve servislerimizle, hijyen kuralları çerçevesinde müşterilerimize hizmet sunduk. Bu etkenler, bu dönemleri başarılı geçirmemizi sağladı." değerlendirmesinde bulundu. "PARİS ANLAŞMASI'NIN STRATEJİK ÖNCELİK OLARAK BELİRLENMESİ ÖNEM TAŞIYOR" Dinçer, "Sona eren kısa çalışma ödeneği desteğinin sektörümüz içinde pozitif olduğunu düşünüyorduk ama destek şu an kesildi. Yasağın kalmasıyla da, bir çok sektörün ne kadar hasar aldığını görüp, işsizlik rakamlarının ne kadar değiştiğini yakından takip edeceğiz. Şu an beyaz eşya sanayi üretiminin güçlü devam etmesi bizim için sevindirici bir gelişme." dedi. Türkiye beyaz eşya sektörünün küresel rekabet gücünü koruyabilmek ve ihracat seviyesini daha da yukarılara taşıyabilmek adına atılması gereken adımlar olduğuna işaret eden Dinçer, "Paris Anlaşması'nın stratejik öncelik olarak belirlenmesi önem taşıyor. Çin başta olmak üzere ülkeler karbon nötr olma hedeflerini açıklıyor. ABD'nin Paris Anlaşması'nı tekrar gündemine aldığını, AB'nin ticaret politikalarında Paris Anlaşması'na uyumu bir ön şart olarak konumlandırdığını biliyoruz. Paris Anlaşması'nın onaylanması ülkemizin ihracat rekabetçiliğinin devamı açısından önemli olacaktır." ifadelerini kullandı.

21 Nisan 2021 Çarşamba

Antalya'da sera üreticileri zorlu mesailerini ramazanda da sürdürüyor

Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihtiyacının büyük bölümünün karşılandığı Antalya'da üretim, ramazan ayında da hız kesmeden devam ediyor. Sahuru yaptıktan sonra sabahın ilk ışıklarıyla seralarının yolunu tutan çiftçiler, iftar saatine kadar sera ve tarlada çalışıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında eldiven giyerek, maske takarak seralara giren üreticiler, sosyal mesafeye de özen gösteriyor. Patlıcan, biber, domates, salatalık, yeşillik gibi sebzelerin ve kesme çiçeklerin yer aldığı seralarda ürünlerinin bakımını yapan, hasat eden çiftçiler, günün büyük bölümünü nem ve sıcağa rağmen seralarda geçiriyor. Çiftçiler, iftar saatine kadar çalışarak, yetiştirdikleri ürünlerini Türkiye'nin dört bir köşesindeki vatandaşlara ulaştırmak için çabalıyor. İç pazarda yoğun talep gören ürünler, farklı ülkelere de ihraç ediliyor. "RAMAZANA GİRDİK BİZİM İÇİN ZORLU MESAİ BAŞLADI" Antalya'nın Kepez ilçesi Altınova bölgesinde 15 yıldır üreticilik yapan Menderes Mahalle Muhtarı Mehmet Eren, Altınova bölgesinde kavun, karpuz, salatalık, patlıcan, domates başta olmak üzere her türlü sebze ve meyvenin yetiştirildiğini belirtti. Çiftçilerin ziraat mühendislerine danışarak üretim yaptığını aktaran Eren, "Ürünlerimizde hormon, ilaç kalıntısı kesinlikle yok. Ramazana girdik bizim için zorlu mesai başladı. Uzun süre çalışınca susuzluk yaşıyoruz. Alın terimizle üretim yapıyoruz. Zor şartlarda paramızı helalinden kazanıyoruz. Yurt dışına da ihraç ediyoruz. Türkiye'nin yaş sebze meyve ihtiyacının büyük bölümünü karşılıyoruz." dedi. Üreticilerden 45 yaşındaki Fatma Koç ise 10 yaşından bu güne seralarda çalıştığını söyledi. Üretimi eşiyle sürdürdüğünü belirten Koç, "Hijyene önem veriyoruz. Güneş doğmadan seralara geliyoruz. Günün en az 12 saatini, seralarda alın teriyle çalışarak geçiriyoruz. İftara kadar üretim yapıyoruz. Vatandaşımız temiz temiz tüketsin istiyoruz. Susuzluk, yorgunluk bizi ramazanda zorluyor. Rabb'im yardım ediyor, dayanma gücü veriyor." ifadelerini kullandı. "BEREKETLİ BİR YIL GEÇİRDİK" Aynı mahallede 26 yıldır çiftçilik yapan Salih Koç da salgına rağmen üretime hiç ara vermediklerini söyledi. Ramazanda seralarda üretim yapmanın zorluğuna değinen Koç, "Sahura kalkıyoruz, oruçlu olduğumuz için sabah çok erken geliyoruz. Öğleden sonra biraz zorlanıyoruz, hem sıcak oluyor hem yoruluyoruz. Bereketli bir yıl geçirdik, maddi olarak da iyiydi. Yurt dışına da gönderiyoruz. Mühendislerimizin eşliğinde kalıntısız, ilaç kullanmadan üretim yapıyoruz. Vatandaşımız gönül rahatlığıyla tüketebilir." diye konuştu. Oya Tat ise salgın sürecinde Kovid-19 tedbirleri alarak üretim yaptıklarını, maskesiz, eldivensiz seralara girmediklerini ifade etti. Seralarda uzun süre çalışmak zorunda kaldıklarını anlatan Tat, "Seraların içinde sıcaklık 35-40 dereceyi buluyor. Bizi ramazanda susuzluk çok zorluyor. Domatesleri bombus arılarıyla ilaç kullanmadan üretiyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz. Vatandaşlarımız özellikle hijyene, sosyal mesafeye dikkat etsin. Biz onlar için burada üretim yapıyoruz." dedi.

20 Nisan 2021 Salı

Rus turizm sektörü Türkiye ile uçuşların tekrar başlamasını bekliyor

Rusya Turizmciler Birliği Başkan Yardımcısı Yuriy Barzıkin, Rusya’nın Türkiye ile uçuşları geçici olarak kısıtlaması nedeniyle Rus tur şirketlerinin kaybının 5 milyar rubleye ulaştığını belirterek, “Türkiye ile uçuşların 1 Haziran’da tekrar başlamasıyla kayıpları telafi etmeyi umuyoruz.” dedi. Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde haber ajansı TASS’a konuşan Barzıkin, Türkiye ile uçuşların kısıtlanmasından sonra Rus turizm sektöründe önemli kayıplar yaşandığını anlattı. Toplam kayba ilişkin çeşitli hesaplamalar yaptıklarını belirten Barzıkin, “Rus tur şirketlerinin kaybı en az 5 milyar ruble (yaklaşık 500 milyon TL) veya daha fazla da olabilir. Buna İstanbul üzerinden transit uçuş gerçekleştirmeyi planlayanlar dahil değil.” diye konuştu. Hükümetin hava yolu şirketleri ve tur operatörleri için bir sübvansiyon programı başlatmasını beklediklerini dile getiren Barzıkin, “Türkiye ile uçuşların 1 Haziran’da tekrar başlamasıyla kayıpları telafi etmeyi umuyoruz.” dedi. Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 12 Nisan’da yaptığı açıklamada, Türkiye ile Rusya arasındaki normal ve charther uçuşların 15 Nisan-1 Haziran arasında sınırlandırma kararı alındığını açıklamıştı.

20 Nisan 2021 Salı

Kredisiz konut satışlarında tüm zamanların en yüksek mart rakamı görüldü

Konut kredisinde faiz oranlarının yükselmesi, vatandaşları konut satışlarında peşin alıma yönlendirirken, geçen ay kredisiz satışlarda 89 bin 426 adetle tüm zamanların en yüksek mart rakamı görüldü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kamu bankalarınca 2020 Haziran'ın ilk günlerinde başlatılan düşük kredi kampanyasının etkisiyle ipotekli konut satışında tarihi zirve yakalanmış, temmuzda 130 bin 721 adetlik ipotekli satışla tüm zamanların en yüksek rakamı görülmüştü. Haziranın ilk günlerinde başlatılan kampanya sayesinde 26 Haziran haftasında bankalar tarafından verilen konut kredilerinde uygulanan aylık faiz oranı ortalaması yüzde 0,75'e kadar gerilemişti. Sonrasında hem düşük kredi kampanyasının sona ermesi hem de faizlerin yükselmeye başlaması nedeniyle ipotekli satışların toplamdan aldığı pay geriledi. Aradan geçen sürede bankalarca verilen konut kredisinin ağırlıklı aylık ortalaması 9 Nisan haftasında yüzde 1,52'ye (yıllık yüzde 18,22) kadar yükseldi. Faizlerin yükselmesi, vatandaşları peşin ve senetli alımlara yönlendirdi. Bu nedenle geçen ay kredisiz satışlarda 89 bin 426 adetle tüm zamanların en yüksek mart ayı rakamı görüldü. "HER 10 KONUTTAN 8'İ KREDİSİZ SATILDI" İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, konut almak isteyenler için kritik faiz oranının aylık yüzde 1 olduğunu belirterek, bu rakamın altına inince ipotekli, üstüne çıkınca da ipoteksiz satışların hızlı yükseliş gösterdiğini söyledi. Yaz aylarında görülen düşük faiz oranları sayesinde çok yüksek satış rakamları görüldüğünü dile getiren Aşa, "Aradan geçen sürede faizler artmasına ve salgının devam etmesine rağmen martta 111 bin 241 adet konut satıldı. Bu rakam bize Türk halkının hala konuta ihtiyacı olduğunu gösteriyor." dedi. Aşa, geçen ay ipotekli satışların toplam içerisindeki payının yüzde 19,6'ya kadar gerilediğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu: "Kredisiz satışlar ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36,9 artarak 89 bin 426 oldu. Toplamdan yüzde 80,4 pay aldı. Yani geçen ay el değiştiren her 10 konuttan 8'i kredisiz satıldı. Burada vatandaşlar yastık altı birikimlerini kullandı. Tabii ki senetli satışlar var ancak çok büyük kısmı peşin satış olarak gerçekleşti." "TASARRUFA DAYALI FAİZSİZ SATIŞLARIN DA KATKISI VAR" Fuzulev Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal da Türkiye'nin, konut satış adedinde 2013'ten bu yana sürekli Avrupa birincisi olmasına ve her yıl konut satışında rekor kırmasına rağmen ev sahipliği oranında son 15 yılda bir ilerleme kaydedemediğini söyledi. Ev almak isteyenlerin, faiz, peşinat, kredi gibi prosedürleri karşılayamadığını dile getiren Akbal, şu açıklamalarda bulundu: "Yüksek faiz satışları adeta frenliyor. Geçen ay tüm zamanların en yüksek mart ayı ipoteksiz satış adetleri görüldü. 111 bin adet olan mart ayı satışının 89 bini kredisiz gerçekleşti. Burada tasarrufa dayalı faizsiz konut satış sisteminin büyük katkısı oldu. Sistemin yasalaşması sayesinde insanlar artık daha güvenle bu sisteme yaklaşıyor ve bu sistemle ev sahibi olanların sayısı her geçen ay artıyor." "PROJELERDE SENETLİ SATIŞLAR HIZLI YÜKSELDİ" Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise faizlerin yükselmesinin alıcıları peşin veya senetli satışlara yönlendirdiğini belirterek, özellikle markalı konutlarda son dönemde senetli satışlarda çok ciddi artış yaşandığını söyledi. Firmalarının projelerinden yaptıkları satışlarda zaman zaman daha düşük oranlar görülse de yüzde 30'a kadar peşin alabildiğini dile getiren Özgün, geri kalanın ise senetle gerçekleştirildiğini anlattı. Özgün, firmaların kendi içlerinde daha düşük faiz oranı finansman sistemlerinin de bulunduğunu kaydederek, "Gayrimenkul şirketleri faizlerin yüksek olduğu dönemde satışlarını sürdürebilmek için genelde 60 aya varan vadelerle senetli satış yapıyor. Bu alıcıya da kolay geliyor. Kredi çekme ve benzeri konularla hiç uğraşmadan direkt satıcı ile anlaşma imzalıyor. Özellikle faizlerin yüksek olduğu dönemde projelerde senetli satışlar adeta patlıyor." diye konuştu. Geçen ay kredisiz satışların artışında dolar ve altındaki yükselişin de etkisinin olduğunu aktaran Özgün, "Dolar ve altın bozdurarak konut alanlar da oldu. Özellikle gurbetçiler bu yükselişlerde konuta yöneliyor. Yatırımcılar, artık dolar yükselince daha da yükselecek diye beklemiyor." ifadelerini kullandı.

20 Nisan 2021 Salı