Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle Antalya Ticaret Borsası (ATB) tarafından düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX), 20-24 Ekim tarihleri arasında geçekleştirilecek. ANFAŞ Fuar Merkezi’nde beş gün boyunca ziyaretçi kabul edecek fuara giriş ücretsiz olacak. 2008 yılında TOBB’un başlattığı ‘Kriz varsa, çare de var’ kampanyasından yola çıkarak yöresel ürünler projesini hayata geçiren Antalya Ticaret Borsası, 2010 yılında da Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’i, ‘Sizin oraların nesi meşhur’ sloganıyla düzenlemeye başladı. Yöresel ürünlerin ve coğrafi işaretlerin ülke gündemine alınmasına ve farkındalığı artırmasına katkı sağlayan YÖREX’le birlikte Anadolu’nun kıyıda köşede kalmış ürünleri gün yüzüne çıkmaya başladı. Bu yıl YÖREX’te TOBB’un katkılarıyla üreticiler, firmalar ve ulusal market zincirleriyle yüz yüze görüşme imkanı sağlanacak. Coğrafi işaretlerle ilgili bir dizi etkinliğin düzenleneceği fuarda, Sivas Köftesi’nden Ezine Peyniri’ne, Erzurum Oltu Taşı’ndan Döşemealtı Halısı’na, Mersin Cezeryesi’nden İzmit Pişmaniyesi’ne, Bafra Pidesi’nden Trabzon Hamsiköy Sütlacı’na yüzlerce yöresel ürün ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. KADIN KOOPERATİFLERİ E-TİCARETE YÖNELDİ ATB Başkanı Ali Çandır, yöresel ve özellikle de coğrafi işaretli ürünlere ilginin arttığını belirterek, Yöresel Ürünler Fuarı’na katılan özellikle kadın kooperatiflerinin tüketiciye ulaşmak için kendi web sitelerini kurup e-ticaret yapmaya başladığını söyledi.

04 Ekim 2021 Pazartesi

İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’daki servis araçları sıkıntısının nedeninin boş servis plakaları olduğunu söyledi. Avdagiç, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İTO olarak önerimiz; seferde olmayan 5 bin plaka için 31 Aralık 2021’e kadar süre konulsun. Bu tarihten sonra hâlâ çalışmayan plakalar kapatılsın ve bu plakalar yeni başvurulara açılsın” dedi. SIKINTININ 3 TEMEL SEBEBİ İstanbul’da servis araçları konusunda yaşanan sıkıntıların üç temel sebebi bulunduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Plaka tahsis yöntemi, bir rant kapısı değildir, bu bir iş kapısıdır. Bu şekilde kullanılarak, sorunlara çare olmalıdır. Servis sıkışıklığının temel nedeni, aktif olmayan plakalar. İkincisi, çalışma saatleri. Okul ve işyeri çıkışları aynı saatlere denk geldiği için servis kapasitesi yetmiyor. Kademeli saat uygulamasının dışına çıkıldığı için herkes kendi saat düzenlemesini yapıyor. Sabah saatlerindeki bu yoğunluğu dağıtmamız lazım. Servis araçları, hem fabrika hem okula aynı anda hizmet veremiyor. Üçüncüsü de sürücü temininde sıkıntı var.” 50 BİN PLAKA ZOR YETİYOR İstanbul’da 50 bin servis aracı bulunduğu bilgisini veren Avdagiç, bu araçların 18 bininin okul aracı olarak, kalan bölümünün ise personel taşımacılığında kullanıldığını söyledi. İTO Başkanı Avdagiç, servis plakası arzının kısıtlı olduğunu belirtti. İstanbul’da ister aracını sattıkları için ister başka iş yaptıkları için sisteme entegre olmayan okul ve personel servis plakalarını, en hızlı şekilde araçlarla buluşturmak zorunda olduklarını ifade eden Avdagiç, şunları kaydetti: “50 bin plaka bile zor yetiyor. Araçla buluşmayan, içinde öğrenci ya da personel olmayan bir tane bile servis plakası bırakma lüksümüz yok. Boş servis plakaları, dolu trafiğin sebebi. İTO olarak önerimiz; seferde olmayan 5 bin plaka için 31 Aralık 2021’e kadar süre konulsun. Bu tarihten sonra hâlâ çalışmayan plakalar kapatılsın ve bu plakalar yeni başvurulara açılsın.” Avdagiç, servis aracı tedarikinde de sorunlar yaşandığını, bunun çaresinin servis ihtiyacı için plan ve projeksiyon yapmaktan geçtiğini söyledi. ARAÇ ÜRETİCİLERİNE ÇAĞRI Servis aracı işletmecilerine de önerilerde bulunan Şekib Avdagiç, “Servisçiler, bayilerin elinde tek bir tane araç olmadığını söylüyor. Onlardan, sözgelimi gelecek 10 yılda ‘şu segmentlerde, şu adette’ araç ihtiyacı olacak gibi, devletimizin de koordinasyonunda bir planlama yapmalarını istiyoruz. Böylece araç üreticilerine, ihtiyacı ve talebi gösterip araç üretmeleri çağrısında bulunalım. Araç bulamama sorununun en doğru çözümünü ancak böylelikle bulabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

04 Ekim 2021 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 4 Ekim’de 1’inci Su Şurası düzenlenecek. Son yıllarda art arda yaşanan kuraklık sebebiyle önemi daha da artan su, ilk kez müstakil bir şura ile değerlendirilecek. ŞURA KARARLARI Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı AkifÖzkaldı, konuyla ilgili açıklamasında şura için 11 çalışma grubu oluşturduklarını söyledi. Bu grupların 30 Nisan 2021 ila 30 Temmuz 2021 arasında belirlenen konuları ele aldığını aktaran Özkaldı, grupların çalışmalarını tamamlayıp raporlarını sunduğunu anlattı. 4 Ekim’de yapılacak şuranın ardından kararların değerlendirileceğini belirten Özkaldı, “Şuranın kararları Cumhurbaşkanımızın himayesinde 22 Ekim’de açıklanacak” dedi. YÜZDE 77’Sİ TARIMDA Özkaldı, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına dikkati çekerek, kaynakların etkin ve verimli kullanıldığında Türkiye’nin kendi kendine yetebileceğini söyledi. Türkiye’de şu an suyun yaklaşık yüzde 77’sinin tarımda, geri kalan yüzde 23’ünün ise içme, kullanma ve sanayi amaçlı kullanıldığını aktaran Özkaldı, “Her iki tarafta da suyu verimli kullanmak zorundayız. Şuranın en büyük çıktılardan biri, çiftçilerin kullandığı suyun bir miktar azaltılması ve sanayide suyun daha etkin kullanılmasına yönelik tespitler olacak” diye konuştu. Şuranın başka bir çıktısının yıllardır üzerinde çalıştıkları ‘su kanunu taslağı’ olduğunu belirten Özkaldı, şöyle devam etti: “Bu kanun taslağı aslında hazır ama biz istedik ki, şura kapsamında tartışmaya açalım. Böylelikle içinde su olan bir kanun, Cumhuriyet tarihinde ilk kez yasalaşmış olacak. Ayrıca suyu kullanan tüm paydaşların daha verimli ve etkin yararlanması için orta ve uzun vadede alınması gereken tedbirler belirlenip paylaşılacak.” 11 ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU * Su verimliliği * Suyun havza ölçeğinde yönetimi * Su hukuku ve politikası * Su kaynaklarının kalite ve miktar olarak korunması ve izlenmesi * İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi ve uyum * Su kaynaklarının yönetiminde karar destek sistemleri * Su kaynaklarının geliştirilmesi * Tarımsal sulama * Depolamalı tesisler (yer altı ve yer üstü barajları, göletler) * Su, orman ve meteoroloji * Su güvenliği ve atık su hizmetleri

04 Ekim 2021 Pazartesi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Rezervde 2027 yılında en yüksek üretim kapasitesine ulaşılmasının planlandığını belirten Dönmez, böylece Türkiye’nin yıllık iç ihtiyacının yaklaşık üçte birini karşılar hale geleceğini kaydetti. Sakarya gaz sahasında yaklaşık 40 üretim kuyusu açmayı planladıklarına değinen Bakan Dönmez, ilk 10 kuyu ile birlikte ilk üretimin de gerçekleştirilmiş olacağını söyledi. HER FAZDA 10 KUYU Sakarya gaz sahasındaki hedefin, gazın 2023’te sisteme bağlanması olduğunu vurgulayan Dönmez, “Sakarya gaz sahasının civarında sismik çalışmalar, değerlendirmeler devam ediyor. Bu kapsamda orada belki önümüzdeki yılın ilk aylarında keşif amaçlı bir sondaj daha yapabiliriz” diye konuştu. Dönmez, bu sahanın da Sakarya gaz sahasının batısında kaldığını söyledi. Bakan Dönmez, “Her bir fazı 10’ar kuyudan oluşuyor. Tam üretime 40. kuyudan sonra ulaşmış olacağız. Oradaki hedefimiz de 2027 gibi gözüküyor. Seviye olarak günlük 10 milyon metreküple başlarız, 40 milyon metreküpe kadar çıkarız. Yıllıkta bakarsanız, süreç sonunda aşağı yukarı 15 milyar metreküpe denk geliyor” dedi. ARZDA SIKINTI OLUR MU? Türkiye’nin artan talebi karşısında Rusya’dan alınan doğalgazın yeterli olup olmayacağı konusuna da değinen Dönmez, Mavi Akım ve TürkAkım’ın tam kapasite çalışması durumunda arz güvenliği ile ilgili bir sıkıntı olmayacağını değerlendirdiklerini söyledi. Dönmez, “Mevcut boru hattının kapasitesi müsait. TürkAkım’ın kontratı kamu ve özel şu anda 14 milyar metreküp. Mavi Akım da 16 milyar metreküp. Bizim hesaplarımıza göre, TürkAkım da 16 milyar metreküpe kadar çıkabilir” dedi. Bakan Dönmez, buna karşın Türkiye’nin alternatif kaynaklar konusunda da çalışmalarını sürdürdüğünü sözlerine ekledi. Bu süreçte uygun fiyat konusunun da önem taşıdığının altını çizen Dönmez, TürkAkım’dan gelen 8 milyar metreküplük gazla ilgili kontratın bu yıl sona erdiğini anımsattı. Bakan Dönmez, “TürkAkım’dan getirilen 8 milyar metreküpün yarısı BOTAŞ’a, yarısı da özel sektöre aitti. Dolayısıyla burada yeni kompozisyonda Gazprom’un tercihleri de önemli” diye konuştu. BU YILKİ İHTİYAÇ NE KADAR? Türkiye’nin yıllık doğalgaz ihtiyacının bu yıl 55-60 milyar metreküp arasında olmasını öngördüklerini belirten Bakan Fatih Dönmez, bunun ülke ekonomisindeki büyümeye paralel artabileceğini de kaydetti. Yenilenebilir kaynakların bu noktada önem taşıdığını anlatan Dönmez, “Bu sene doğalgaz talebinin artma nedenlerinden biri de iklimin kurak geçmesinden dolayı hidrolik santrallerde üretimimizin yeteri kadar olmaması oldu. O açığı gaz ve kömürle karşılamış olduk” dedi. TUZ GÖLÜ DEPOLAMA TESİSİNDE SON DURUM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tuz Gölü Doğalgaz Yer Altı Depolama Tesisi’nin inşasındaki son durum hakkında da açıklama yaptı. Çalışmaların devam ettiğini belirten Dönmez, “Tuz yapılarında inşa edilen dünyanın en büyüğü olan Tuz Gölü Doğalgaz Yer Altı Depolama Tesisi’nin yüzde 51’i tamamlandı. Hedef 2023. Tamamlandığında ülkemizin toplam doğalgaz depolama kapasitesinin yarısını karşılayacak” bilgisini verdi. Söz konusu tesis, 5.4 milyar metreküp doğalgaz depolama kapasitesiyle Türkiye’nin gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 10’unu karşılayabilecek.

04 Ekim 2021 Pazartesi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 34 ilde 144 konut ile 26 ilde 96 iş yerini, 6-7 Ekim’de açık artırma yöntemiyle satacak. Açık artırmalar, Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi ile TOKİ İstanbul Hizmet Binası’nda yapılacak, ‘www.emlakmuzayede.com.tr’ adresinden de teklif verilebilecek. Alıcılar; Amasya, Ankara, Balıkesir, Batman, Bilecik, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Erzincan, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Karabük, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Kütahya, Malatya, Manisa, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sivas, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Uşak ve Yozgat illerinde satışa sunulan konutlara, yüzde 25, 40 veya 50 peşinat ile 60 veya 180 ay vadeyle sahip olabilecek.

04 Ekim 2021 Pazartesi