tatil-sepeti
Suyun rotası şura ile belirlenecek

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı AkifÖzkaldı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından düzenlenecek 1'inci Su Şurası'na ilişkin değerlendirmede bulundu. Yaşanan kuraklık ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte suyun öneminin tekrar ortaya çıktığını belirten Özkaldı, su konusunun daha önce başka şuralarda da tartışıldığını ancak müstakil olarak her yönüyle değerlendirilen bir şuranın Bakanlık tarafından ilk defa düzenleneceğini söyledi. Özkaldı, Şura'nın ilk duyurusunun 29 Mart 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını anımsatarak, sonrasında Bakanlık olarak yürütme kurulu ve 11 çalışma grubu oluşturulduklarını ifade etti. Söz konusu çalışma gruplarının 30 Nisan 2021 ila 30 Temmuz 2021 arasında belirlenen konuları yoğun olarak ele aldığını aktaran Özkaldı, söz konusu grupların çalışmalarını tamamladığını ve raporladığını anlattı. Özkaldı, 4 Ekim Pazartesi günü Su Şurası'nın başlayacağı bilgisini verdi. 6-8 Ekim'de oluşturulacak divan tarafından kararların değerlendirileceğini belirten Özkaldı, "22 Ekim 2021'de yine Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 1'inci Su Şurası kararları açıklanacak. Çalışmalarımız gayet iyi gidiyor." dedi. SUYUN TASARRUFLU KULLANILMASI HEDEFLENİYOR Özkaldı, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığına dikkati çekerek, ülkenin, etkin ve verimli kullanıldığında kendi kendine yetebilen kaynakları olduğunu söyledi. Türkiye'de şu an suyun yaklaşık yüzde 77'sinin tarımda, geri kalan yüzde 23'ünün ise içme, kullanma ve sanayi amaçlı kullanıldığını aktaran Özkaldı, şunları kaydetti: "Her iki tarafta da suyu verimli kullanmak zorundayız. Bu şurada da en büyük çıktılardan bir tanesi gerek tarım sektöründe çiftçilerin kullandığı yüzde 77'lik oranın bir miktar azaltılması yönünde gerekse sanayide suyun daha etkin, verimli ve tasarruflu kullanılması olacak. Bir diğer çıktı da uzun yıllardan beri üzerinden çalıştığımız Su Kanunu. Bu kanun taslağı aslında hazır ama biz istedik ki şura kapsamında tartışmaya açalım ve varsa eksikleri tamamlayalım. Su Şurası'nın akabinde de Su Kanunu yasalaşacaktır diye ümit ediyoruz. Böylelikle içinde su olan bir kanun Cumhuriyet tarihinde ilk kez yasalaşmış olacak. Bu da en büyük çıktılardan biri." EYLEM PLANLARI HAZIRLANACAK Özkaldı, Şura ile kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları hazırlanacağını belirterek, "Suyu kullanan tüm paydaşların daha verimli ve etkin yararlanması için orta ve uzun vadede alınması gereken tedbirler belirlenecek. Bunlar, ilgili paydaşlara iletilerek, takip edilecek." diye konuştu. Su Şurası için oluşturan internet sitesinde "Fikrini Bildir" köşesi olduğuna işaret eden Özkaldı, buraya 1000'in üzerinde görüş geldiğini bildirdi. Özkaldı, şura süresince vatandaşların görüşlerini iletmelerinden memnun olacaklarını sözlerine ekledi. Su Şurası kapsamında oluşturulan 11 çalışma grubu şöyle: - Su verimliliği, - Suyun havza ölçeğinde yönetimi, - Su hukuku ve politikası, - Su güvenliği ve atık su hizmetleri, - Su kaynaklarının kalite ve miktar olarak korunması ve izlenmesi, - İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi ve uyum, - Su kaynaklarının yönetiminde karar destek sistemleri, - Su kaynaklarının geliştirilmesi, - Tarımsal sulama, - Depolamalı tesisler (yer altı ve yer üstü barajları, göletler), - Su, orman ve meteoroloji

30 Eylül 2021 Perşembe

Pomza madeni ekonomiye ve istihdama katkı sunuyor

Volkanik faaliyetler sonrasında oluşan, süngerimsi yapısından dolayı "sünger taşı", “köpük taşı", "ponza taşı" ve "lav taşı" olarak da adlandırılan hafif kayaç, ülkenin çeşitli noktalarındaki çok sayıda işletme tarafından çıkarılarak farklı sektörlerde kullanıma sunuluyor. Geniş pomza rezervlerine sahip Türkiye'de Nevşehir, Kayseri, Bitlis başta olmak üzere çeşitli yörelerde meşakkatli çalışmayla yer altından çıkarılan pomza, dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor. POMZANIN YÜZDE 90'I İNŞAATLARDA KULLANILIYOR ​​​​​​​Tüm dünyada üretilen pomzanın yüzde 90'a yakını inşaat sektöründe bims blokları, sıva ve harç kumu, çatı ve dekoratif kaplamada, izolasyon dolgusu yapımında kullanılıyor. Özellikle binaların ısı, ses ve yangın yalıtımında kullanılan bu ürün, ısıtma ve soğutma giderlerinde enerji tasarrufu sağlaması dolayısıyla da tercih ediliyor. Nevşehir'de faaliyet gösteren Bims Sanayicileri Derneği Başkanı Serhat Sonugelen, pomza madeninin öneminin her geçen yıl arttığını, teknolojinin gelişmesine paralel olarak farklı sektörlerde de kullanılmaya başlandığını belirtti. Dünyada çeşitli ülkelerdeki yataklardan çıkarılan madenin en kalitelisinin Anadolu'da bulunduğunu vurgulayan Sonugelen, "Kullanım alanı geniş bir malzeme, dünya rezervi 20 milyar metreküp civarında, bu rezervin yüzde 50'sine yakını da Türkiye'dedir. Pomza, inşaattan tekstile, savunma sanayisinden kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Ülkemizde en çok bims blok ve yalıtım olarak inşaat sektöründe ve tekstilde, aynı zamanda tarım ve kimya alanlarında kullanılıyor." dedi. "15 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANIYOR" Derneklerinin kurumlarla iş birliği içinde olduğunu, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi bünyesindeki Pomza Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde Ar-Ge çalışmalarıyla madenin kullanılabilirliğinin artırılmasına yönelik faaliyetler yaptıklarını aktaran Sonugelen, şunları söyledi: "Türkiye çapında pomza madeninin istihdama katkısı 15 bin kişidir. Ekonomiye sağladığı katma değer ise yılda 15 milyar lira civarındadır. Yaklaşık 50 milyon dolarlık ihracatın da çoğunluğu tekstil sektörünedir. Pomza, Kanada'dan Çin'e, Afrika'dan Avrupa ülkelerine kadar birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Biz çalışmalarımıza devam ederek özellikle inşaat, tarım ve tekstil sektöründe ürünlerimizi geliştirerek hem istihdama hem de ülke ekonomisine katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Ürünümüzü geliştirirsek özellikle savunma sanayisinde bu ürüne çok geniş yer bulabileceğiz. Bims sanayicileri ve pomza madencilerini bir çatı altında topladığımız dernek aracılığıyla ürünlerimizi tanıtıyoruz. İnşaatlarda daha çok kullanılması için girişimlerde bulunuyoruz." Nevşehir'de faaliyet gösteren yaklaşık 3 bin kişinin istihdam edildiği 15 pomza ocağından birinde şantiye şefi olarak görev yapan Yıldıray Ceylan da madenin bulunduğu alanın tespitinin ardından aylarca devam eden meşakkatli çalışma yürüttüklerini anlattı. Üretime katkı sunmaktan mutlu olduklarını belirten Ceylan, "Arazi toprağını hafriyat çalışmasıyla alıp, üzerindeki tüf toprağı temizliyoruz. Çıkardığımız pomzayı eleyip, sınıflandırıp yıkama işlemine tabi tutuyoruz. Ebat ve kalitesine göre ayrılmasının akabinde kullanıma hazır hale geliyor." diye konuştu.

30 Eylül 2021 Perşembe

Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe kapasite artırımı için yatırıma ihtiyaç duyuluyor

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nden (İHKİB) yapılan açıklamaya göre, 2020’de salgına rağmen 17,1 milyar dolarlık ihracata imza atan hazır giyim ve konfeksiyon firmalarının ödülleri törenle verildi. Açıklamada törendeki konuşmasına yer verilen İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, hazır giyim sektörünün ülke ekonomisi için stratejik önemde olduğunu vurgulayarak, “Üretime, kadınla büyüyen istihdama, tasarıma, katma değerli ihracata, cari açığın kapatılmasına, ülkemizin ve halkımızın refahına iyi geliyoruz. Ülkemizin geçmişinde vardık. İstihdamda ve ihracatta rekorlarla bugün de varız. Dijital altyapımızla, yenilenebilir enerjimizle, yeşil fabrikalarımızla, tasarım ağırlıklı üretimimizle, küresel ölçekteki markalarımızla var olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Gültepe, salgın ile birlikte küresel tedarik zincirindeki değişimin hazır giyim sektörü için yeni fırsatlara kapı araladığını, Avrupalı markaların artık Çin gibi uzak ülkeler yerine tedariklerini yakın coğrafyalardan karşılama arayışında olduğunu belirtti. Gültepe, şunları kaydetti: “Ülkemiz, hem Avrupalı hem de ABD’li markaların radarında. Avrupa ve ABD merkezli küresel markaların siparişlerinde son dönemde önemli bir artış var. Sektör, eylül ayında yüzde 81 kapasite ile çalıştı. İhracatçı firmalarımızda bu oran yüzde 85’in üzerine çıktı. Bazı firmalarımız siparişleri yetiştirmek için vardiyalı sisteme döndü. Dolayısıyla çok hızla kapasite yaratmamız gerekiyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz bir iddiamız var. Biz İstanbul’u moda merkezi, Anadolu’yu üretim üssü yapmak istiyoruz. Bölgesel teşviklerin de katkısıyla Anadolu’da son yıllarda önemli yatırımlara imza attık. Ama çok daha fazlasını yapmalıyız. Anadolu’da sürdürülebilir ve çevre dostu üretim kapasitesine sahip fabrikalarımızın sayısını hızla arttırmalıyız. Eğer çok acil yatırım yapamazsak çok önemli bir fırsatı kaçırabiliriz.” Sektörün ihracat performansını da değerlendiren Gültepe, ocak-eylül dönemlerine bakıldığında en yüksek ihracatı bu yıl gerçekleştirdiklerini, 2021’i 19 milyar doların üzerinde bir rekorla kapatacaklarını bildirdi. "BÜTÜN SEKTÖRLERDE İNANILMAZ BİR SİPARİŞ YOĞUNLUĞU VAR" Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de hazır giyim ve konfeksiyonun, Türkiye ekonomisi için en önemli sektörlerden biri olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tüm illerinde üretim yapan sektörün hem istihdama hem de cari açığın kapatılmasına büyük katkı sunduğunu aktaran Gülle, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir zamanlar, ‘Türkiye hazır giyimi Çin’e bırakmalı, bu alandan çekilmeli’ diyenler oldu. İyi ki üretmeye, ihracata devam ettiniz. Ülkemizde birçok ilke imza attınız. Türkiye’nin kaderini değiştirdiniz. Kendinizle gurur duyunuz. Salgın ile birlikte dünya bir değişimin arifesinde. Türkiye’ye çok ciddi bir yönelim gözlemliyoruz. Bütün sektörlerde inanılmaz bir sipariş yoğunluğu var. Dünyadaki değişimi çok iyi okumamız, çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Fırsat ayağımıza kadar geldi. Bu süreci iyi yönetebilirsek kısa zamanda çok iyi noktalara gelebiliriz.” 2020’de 17,1 milyar dolarlık ihracata en yüksek katkıyı sunan firmalar ödüllerini Mustafa Gültepe ve İsmail Gülle’den aldı. 50 milyon doların üzerinde ihracat yapan firmalar platin, 20-50 milyon dolar arası ihracat yapan firmalar altın, 10-20 milyon dolar arasında ihracat yapan firmalar ise gümüş plaket ile ödüllendirildi. İhracatı 2,5-10 milyon dolar arasında olan firmalara bronz, 500 bin-2,5 milyon dolar arasında olanlara ise başarı sertifikası verildi.

30 Eylül 2021 Perşembe

İmalat sektörü firmalarının aktif büyüklüğü 10 yılda 4,6 katına çıktı

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iş birliğiyle yapılan "Sektör Bilançoları 2020" araştırmasına göre, imalat sektörü firmalarının aktif büyüklükleri son 10 yılda düzenli artış gösterdi. Söz konusu firmaların aktif büyüklüklerinin toplamı 2011'de yaklaşık 658 milyar 625 milyon lira iken bu rakam 2012'de 731 milyar 583 milyon liraya, 2015'te 1 trilyon 182 milyar liraya, 2018'de 2 trilyon 58 milyar liraya, 2020'de ise 3 trilyon 16 milyar liraya ulaştı. Böylece firmaların aktif toplamları 2011-2020 döneminde 4,6 katına çıktı. İmalat sektörü firmalarının tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde de büyümesi dikkati çekti. Sektör firmaların aktif büyüklükleri 2020'de bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 28 artış gösterdi. ÖZ KAYNAKLAR İLK KEZ 1 TRİLYON LİRAYI GEÇTİ Firmaların, öz kaynaklarının da artırdığı görüldü. İmalat alanında faaliyet gösteren firmaların öz kaynakları toplamı 2011'de 266 milyar 873 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Bu firmalar takip eden yıllarda öz kaynaklarını düzenli olarak artırırken 2015'te bu rakam 428 milyar 428 milyon liraya yükseldi. 2020'de firmaların toplam öz kaynakları ilk kez 1 trilyon liranın üzerine çıktı. Böylece söz konusu firmaların öz kaynak büyüklükleri son 10 yılda 3,8 katına çıkmış oldu. BRÜT SATIŞLAR YÜZDE 302 ARTTI Firmaların brüt satışları da 2011-2020 döneminde yaklaşık yüzde 302 artışla 769 milyar 511 milyon 631 bin liradan 3 trilyon 91 milyar 877 milyon 84 bin liraya yükseldi. Sektör firmaları bu dönemde hem yurt içi hem de yurt dışı satışlarını artırmayı başardı. Firmaların 2011-2020 döneminde brüt yurt içi satışları yaklaşık 577,1 milyar liradan 2,2 trilyon liraya, brüt yurt dışı satışları da 184 milyar liradan 838,9 milyar liraya ulaştı.

30 Eylül 2021 Perşembe

Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 4 trilyon 9 milyar lira oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 24 Eylül haftası itibarıyla 47 milyar 702 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 3 trilyon 961 milyar 19 milyon liradan 4 trilyon 8 milyar 722 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), 24 Eylül haftası itibarıyla 65 milyar 502 milyon lira artış kaydetti. Söz konusu haftada yüzde 1,6 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 4 trilyon 111 milyar 559 milyon lira oldu. TAKSİTLİ TİCARİ KREDİLER 606,7 MİLYAR LİRA OLDU Tüketici kredileri tutarı, 24 Eylül ile biten haftada önceki haftaya göre 3 milyar 462 milyon lira artarak 733 milyar 472 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 282 milyar 269 milyon lirası konut, 14 milyar 344 milyon lirası taşıt ve 436 milyar 859 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 3 milyar 332 milyon lira yükselerek 606 milyar 659 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 2 artarak 184 milyar 993 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 76 milyar 320 milyon lirası taksitli, 108 milyar 673 milyon lirası taksitsiz oldu. YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 24 Eylül haftası itibarıyla 177 milyon lira azalarak 149 milyar 246 milyon liraya indi. Söz konusu takipteki alacakların 115 milyar 744 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 8 milyar 19 milyon lira artarak 822 milyar 853 milyon lira oldu.

30 Eylül 2021 Perşembe