tatil-sepeti
Yükselen enerji fiyatları enflasyon riski oluşturuyor

Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nun Ekim 2021 sayısını "Kentleşme ve Emtia Talebi" başlığıyla yayımladı. Raporda, enerji fiyatlarının 2021'in üçüncü çeyreğinde yükseldiği ve 2022'de de yüksek kalmasının beklendiği aktarıldı. Artan enerji fiyatlarının enflasyonist baskılara katkıda bulunduğuna işaret edilen raporda, enerji fiyatlarının arz kısıtları hafifledikçe 2022'nin ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacağının tahmin edildiği bildirildi. Raporda, 2021'deki güçlü artışların ardından tarım ürünleri ve metaller gibi enerji dışı emtiaların fiyatlarının da 2022'de gevşemesinin beklendiği aktarıldı. PETROL FİYATLARININ 2022'DE 74 DOLARA ULAŞMASI BEKLENİYOR Raporda; petrol, doğal gaz ve kömürün oluşturduğu enerji emtia fiyat endeksinin bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 83,4 yükseleceği, tarım ürünleri, metaller ve mineraller gibi enerji dışı emtia fiyatlarından oluşan endeksin ise yüzde 31 artmasının beklendiği kaydedildi. Enerji emtia fiyat endeksinin gelecek yıl yüzde 2,3 artacağının beklendiğine dikkat çekilen raporda, enerji dışı emtia fiyat endeksinin ise yüzde 2,3 azalacağı tahminine yer verildi. Raporda, ham petrolün varil fiyatının bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 69,7 artarak ortalama 70 dolar seviyesinde gerçekleşeceği öngörülürken 2022'de ise yüzde 5,7 artışla ortalama 74 dolara ulaşmasının beklendiği aktarıldı. ALTIN FİYATINDA BU YIL ARTIŞ, GELECEK YIL DÜŞÜŞ TAHMİNİ Metal ve mineral fiyat endeksinde de bu yıl geçen yıla göre yüzde 48,5 artması beklenen raporda, endeksin gelecek yıl ise yüzde 5 azalacağının tahmin edildiği kaydedildi. Raporda, değerli metallere ilişkin fiyat endeksinin ise bu yıl yüzde 5 artmasının, gelecek yıl yüzde 2,7 azalmasının beklendiği belirtildi. Dünya Bankasının raporunda, altının ons fiyatının bu yıl geçen yıla göre yüzde 1,4 artacağı, 2022'de ise yüzde 2,5 azalacağı tahmini yer aldı. Tarımsal ürünlerin fiyat endeksinin ise bu yıl yüzde 22 artması beklenen raporda, gelecek yıl yüzde 1,4'lük azalış beklendiği aktarıldı. KISA VADEDE İLAVE FİYAT ARTIŞLARI MEYDANA GELEBİLİR Raporda, 2021'de bazı emtia fiyatlarının 2011'deki ani yükselişten bu yana görülmeyen seviyelere yükseldiği veya bu seviyeleri aştığı belirtilerek doğal gaz ve kömür fiyatlarının arz kısıtları ve elektrik talebinin yeniden canlanması nedeniyle rekor seviyelere ulaştığı ancak talebin hafiflemesi ve arzın iyileşmesiyle 2022'de düşmesinin beklendiği ifade edildi. Düşük stoklar ve kalıcı arz darboğazları nedeniyle kısa vadede ilave fiyat artışlarının meydana gelebileceğine işaret edilen raporda, tedarik zinciri aksamaları ve çevre politikalarının yanı sıra hava olayları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınındaki düzensiz toparlanma ve salgın tehdidinin diğer risk faktörleri arasında olduğu kaydedildi. Dünya Bankası Başekonomisti ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse, enerji fiyatlarındaki artışın küresel enflasyon için yakın vadeli önemli riskler oluşturduğunu belirtti. Bu durumun sürmesi halinde enerji ithal eden ülkelerdeki büyümeyi de baskılayabileceğine işaret eden Köse, "Emtia fiyatlarındaki keskin toparlanma, önceden tahmin edilenden daha belirgin hale geliyor. Ülkeler geçen yılki küresel durgunluktan kurtulurken fiyatlardaki son oynaklık politika seçimlerini karmaşık hale getirebilir." değerlendirmesinde bulundu.

22 Ekim 2021 Cuma

Dünya genelinde yenilenebilir enerjide istihdam 12 milyona ulaştı

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan Yenilenebilir Enerji ve İstihdam - Yıllık Değerlendirme Raporu'na göre, küresel yenilenebilir enerji sektöründe istihdam 2012'den bu yana sürekli olarak büyüme gösterdi. Çin, yenilenebilir enerjide 4,7 milyon istihdamla ilk sırada yer alırken, Brezilya'da 1,2 milyon, ABD'de 838 bin, Hindistan'da 726 bin kişi sektörde iş sahibi oldu. AB'de ise 1,3 milyon kişiye iş sağlandı. Böylece dünyada yenilenebilir enerji sektöründe istihdam geçen yıl bir önceki yıla göre 500 bin artarak 12 milyon kişiye ulaştı. GÜNEŞTE İSTİHDAM 4 MİLYONU BULDU Dünya genelinde 2020 sonu itibarıyla yenilenebilir enerjide 4 milyon kişi güneş sektöründe iş buldu. Onu, 1 milyon 250 bin kişiyle rüzgar enerjisi, 2,4 milyon kişiyle biyoyakıt sektörü izledi. Rapora göre, geçen yıl küresel yenilenebilir enerji istihdamının yüzde 32'si kadınlardan oluştu. 2050'ye kadar 43 milyon kişinin yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edileceği tahmin ediliyor. Raporda görüşlerine yer verilen IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, yenilenebilir enerji sektöründeki istihdam politikasının iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine ulaşmada önemli katkı sağladığını belirterek, "Yatırımların artırılması enerji dönüşümü yanında sosyoekonomik fayda da sağlayacaktır. Çevresel sürdürülebilirlik sağlanarak istihdam olanakları aynı anda yaratılabilir." değerlendirmesinde bulundu.

22 Ekim 2021 Cuma

Yurtdışında yerleşikler 69.4 milyon dolarlık hisse senedi aldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, yurtdışında yerleşik kişiler, 15 Ekim ile biten haftada net 69,4 milyon dolarlık hisse senedi ve 13,7 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senetleri (ŞBS) alırken, 155,3 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) sattı. Yurt dışında yerleşik kişilerin 8 Ekim itibarıyla 21 milyar 352,2 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 15 Ekim'de 20 milyar 846,3 milyon dolara geriledi. Aynı dönemde yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku 6 milyar 240 milyon dolardan 5 milyar 827,8 milyon dolara inerken, ŞBS stokları ise 232,9 milyon dolardan 239,3 milyon dolara çıktı.

21 Ekim 2021 Perşembe

Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 4 trilyon 90 milyar lira oldu

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 15 Ekim haftası itibarıyla 61 milyar 100 milyon lira arttı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 4 trilyon 28 milyar 876 milyon liradan 4 trilyon 89 milyar 976 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), 15 Ekim haftası itibarıyla 116 milyar 391 milyon lira artış kaydetti. Söz konusu haftada yüzde 2,8 yükselen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 4 trilyon 246 milyar 214 milyon lira oldu. TAKSİTLİ TİCARİ KREDİLER 612,7 MİLYAR LİRA OLDU Tüketici kredileri tutarı, 15 Ekim ile biten haftada önceki haftaya göre 117 milyon lira azalarak 737 milyar 318 milyon liraya geriledi. Söz konusu kredilerin 284 milyar 409 milyon lirası konut, 14 milyar 212 milyon lirası taşıt ve 438 milyar 696 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 5 milyar 327 milyon lira yükselerek 612 milyar 681 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 0,4 azalarak 184 milyar 598 milyon liraya geriledi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 76 milyar 664 milyon lirası taksitli, 107 milyar 934 milyon lirası taksitsiz oldu. YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI BDDK haftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 15 Ekim haftası itibarıyla 1 milyar 31 milyon lira artarak 150 milyar 311 milyon liraya yükseldi. Söz konusu takipteki alacakların 116 milyar 696 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 172 milyon lira artarak 822 milyar 997 milyon lira oldu.

21 Ekim 2021 Perşembe

Elektrikli araçların küresel pazar payı 2025'te yüzde 29'a ulaşacak

Son dönemde yaşanan akaryakıt krizi nedeniyle tüketicilerin elektrikli araçlara ilgisi artarken, piyasaya çıkan yeni modeller ve düşen maliyetler satışlara da olumlu yansıyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2015 yılında 86 olan elektrikli araç modeli sayısı 2020'de 368'e çıktı. En fazla modele ve en büyük pazara sahip ülke Çin olurken, bunu model sayısının iki katına çıktığı Avrupa takip etti. Daha fazla model çeşitliliği elektrikli araç satışlarını da olumlu yönde etkiledi. Küresel otomotiv veri ve pazar eğilimleri alanında araştırmalar yapan JATO Dynamics'in verilerine göre, ağustosta Avrupa'da satılan elektrikli ve hibrit araçların sayısı ilk defa dizel araçların sayısını aştı. OTOMOBİL ÜRETİCİLERİNİN BATARYA YARIŞI Elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşmasında önemli altyapı yatırımlarından biri olan batarya üretiminde ise dünyanın en büyük otomobil üreticileri arasında yoğun bir rekabet yaşanıyor. Japon şirket Toyota 2030’a kadar batarya üretimi için 13,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıklarken, ABD'nin en büyük otomobil üreticilerinden Ford, Güney Koreli ortağı SK Innovation ile ABD'de 3 batarya fabrikası ve elektrikli kamyonet montaj tesisi kurmak için toplamda 11,4 milyar dolarlık yatırım planladıklarını açıkladı. Chrysler, Jeep ve Ram dahil 14 alt markaya sahip çok uluslu otomotiv şirketi Stellantis de 2030'a kadar ABD'deki araç satışlarının yüzde 40'ının elektrikli olması hedefiyle batarya fabrikası yatırımı yapacaklarını duyurdu. Bunun için Güney Koreli batarya üreticisi LG Energy Solutions ile lityum-iyon bataryaların üretimine başlayacak şirket, elektrikli araçlar için 2025’e kadar toplamda 35,5 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanıyor. Alman otomotiv üreticisi Daimler bünyesinde bulunan Mercedes Benz ise geçen ay Avrupa'da elektrikli araçlar için batarya üreten ortak girişim Automotive Cells Company'nin (ACC) yüzde 33 hissesini satın alacağını duyurdu. ABD'li General Motors, ortağı LG Energy Solutions ile ABD'de kuracağı iki batarya üretim fabrikası için 4,6 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanırken, 2025’e kadar toplamda 35 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirecek. TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ DE PAZARA GİRİYOR Dünyanın en büyük otomobil üreticileri elektrikli araç ve batarya yatırımlarını artırırken, Apple, Sony, Xiaomi ve Foxconn gibi teknoloji şirketleri de pazardaki yarışa dahil olmaya başladı. Çinli teknoloji şirketi Xiaomi, martta yenilenen markasıyla akıllı elektrikli araçlara gelecek 10 yıl boyunca 10 milyar dolar yatırım yapacağını açıkladı. Xiaomi'nin Kurucusu, Başkanı ve Üst Yöneticisi Lei Jun, yaptığı açıklamada 2024 yılının ilk yarısında kendi araçlarının seri üretimine başlayacaklarını duyurdu. Apple'ın tedarikçisi olarak bilinen Tayvan merkezli elektronik imalat hizmetleri sağlayıcısı Foxconn, 18 Ekim'de 3 farklı modele sahip ilk elektrikli aracını tanıtırken, şirketin gelecek 5 yıl içinde sektöre 35 milyar dolarlık yatırım yapması planlanıyor. İlk elektrikli otomobil modelini geçen yıl tanıtan Sony seri üretime geçme planları olmadığını duyururken, Apple'ın yıllardır üzerinde çalıştığı sürücüsüz aracını 2024 yılında tanıtması bekleniyor. "ELEKTRİKLİ ARAÇLARA YÖNELİK ALGI DEĞİŞİYOR" Rystad Energy Kıdemli Başkan Yardımcısı Marius Kluge Foss, son 10 yılda lityum-iyon bataryalarda süregelen maliyet düşüşlerinin elektrikli araçları her gün daha makul hale getirdiğini söyledi. Bazı elektrikli araç modellerinin içten yanmalı motorlu araçlarla neredeyse eşit fiyatlara geldiğini ifade eden Foss, “Özellikle Avrupa’daki Kovid-19 toparlanma planlarının da elektrikli araçlara yönelik yeni politika desteklerini içermesi ve bunun da maliyetleri içten yanmalı araçlara kıyasla makul hale getirmesi elektrikli araçların yayılımını hızlandıran bir faktör oldu." dedi. Foss, elektrikli araç modellerindeki istikrarlı artışın erişilebilir bir pazar yarattığını belirterek, "Her yeni modelin pazara girmesi, piyasadaki diğer modellerin de genel özelliklerinin gelişmesini teşvik ediyor. Bunların başında artan menziller ve şarj hızları geliyor. Tüm bu gelişmeler, elektrikli araçlara yönelik genel algıyı da değiştiriyor çünkü fiyat, menzil ve şarj konuları insanların elektrikli araçlara geçişte karşılaştıkları en büyük engeller.” diye konuştu. Gelecek dönemde elektrikli araçların küresel pazar payına ilişkin öngörülerini aktaran Foss, şunları kaydetti: "Dünyada bu yılın 2'nci çeyreğinde elektrikli araçların pazar payı yüzde 9’a ulaştı ve bu payın 3'üncü çeyrekte yüzde 10’u geçmesini bekliyoruz. Bu büyümenin başat aktörleri Avrupa ve Çin olurken, ABD arkalarından takip ediyor. 2021 için yıllık ortalamanın ise yüzde 8-9 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2025’te de bu oranın yüzde 23 ila 29 arasında olacağını öngörüyoruz. Çin ve Avrupa elektrikli araç satışlarında başı çekiyor ve tahminen bu devam edecek. Öte yandan, ABD ve Japonya’nın geride kalacağını tahmin ediyoruz. Japonya hala yakıt hücreli elektrikli araçlara odaklanmış vaziyette ve hangi teknolojiyi takip edeceğine henüz karar vermiş görünmüyor. ABD’deki tüketiciler ise genel olarak daha büyük ve daha uzun menzilli araçlar tercih ediyor. Bu da elektrikli araçların yaygınlaşmasını geciktiren bir durum." Foss, içten yanmalı motorlu araçlarla elektrikli araçlar arasındaki fiyat farkının kapanması için gelecekte daha fazla desteğe ihtiyaç olacağını ifade ederek, elektrikli araçların toplum için daha cazip hale gelmesinde şarj altyapısının geliştirilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

21 Ekim 2021 Perşembe