Kuru fasulye üretiminde Cumhuriyet tarihi rekoru kırıldı

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Bekir Pakdemirli, Türkiye fasulye üretiminin yüzde 12'sini üreterek 2002 yılında 50'nci sırada iken geçen yıl 3'üncü sıraya yükselen Bitlis'te kuru fasulye hasadı yapan çiftçi Veysi İşler ile görüntülü görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeye Bitlis'te bulunan Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Bitlis Tarım ve Orman İl Müdürü Rıfat Çelik ile Ahlat Ziraat Odası Başkanı Necat Demirden de eşlik etti. Bu yıl Türkiye genelinde üretimi gerçekleştirilen 300 bin tonun üzerindeki üretimde Bitlis'in önemli rolü olduğunu belirten Pakdemirli, "2002'de sadece 655 ton kuru fasulye üretimi yapan Bitlis'ten, geçen yıl 32 bin tonun üzerinde üretim yapan bir Bitlis'e geldik. Son 19 yılda yaklaşık 60 kat artış var. 2021'de de inşallah 40 bin ton üretiyor olacağız. Son 3 yıla baktığımızda yüzde 100'den fazla artış var." ifadelerini kullandı. "BU ÜRETİCİMİZİN BAŞARISI" Kuru fasulye üretimine yönelik yapılan çalışmalar ve verilen desteklerin sonuç verdiğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti: "Türkiye'nin kuru fasulye üretimi yıllar itibarıyla katlanarak arttı. 2020 yılında üretimde Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Tüm üretici, çiftçi ve paydaşlara başarılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu başarı üreticimizin başarısıdır. Allah'a şükür Bitlis bu sene bereketi görmüş. Allah hepinizden razı olsun." Bitlisli çiftçi İşler de üretimden memnun olduklarını ve Bakanlığın desteğiyle üretimi daha da artıracaklarını ifade etti.

21 Eylül 2021 Salı

Kuru domates ihracatı 62 milyon dolara ulaştı

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin kuru domates ihracatının yüzde 97'si Ege Bölgesi'nden yapıldı. Kuru domates ihracatında dünya genelinde ilk beşte yer alan Türkiye, 2021 Ocak-Ağustos döneminde kuru domates ihracatını yüzde 29'luk artışla 48 milyon dolardan, 62 milyon dolara taşıdı. Türkiye, 2020 yılının Ocak-Ağustos döneminde 6,5 milyon dolarlık kuru domates ihraç ettiği ABD'ye 2021 yılının aynı döneminde 11 milyon 75 bin dolarlık kuru domates ihraç etti. ABD bu talebiyle İtalya'yı da geçerek Türk kuru domatesini en çok talep eden ülke oldu. 2021 yılının sekiz aylık döneminde Türkiye'den İtalya'ya yapılan kuru domates ihracatı yüzde 28'lik artışla 7,5 milyon dolardan, 9,6 milyon dolara çıkarken, Almanya 7 milyon dolarlık Türk kuru domatesi ithal etti. İngiltere'ye 5,8 milyon dolarlık, Polonya'ya ise 5,2 milyon dolarlık kuru domates ihracatı yapılırken bu ülkeleri Hollanda, Belçika, Avustralya, Yunanistan ve Fransa izledi. HEDEF 100 MİLYON DOLAR Açıklamada görüşlerine yer verilen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Bölgesi'nin kuru domates üretim ve ihracatında lider konumda olduğunu belirtti. Türkiye'nin 2021'de yaptığı 62 milyon dolarlık kuru domates ihracatının 60 milyon dolarlık büyük diliminin Ege İhracatçı Birlikleri üyelerince yapıldığını aktaran Uçak, "Anadolu topraklarında yetişen 15 milyon ton taze domateslerden elde edilen kuru domatesleri ABD'den İtalya'ya, Kanada'dan Almanya'ya, Brezilya'dan Japonya'ya 100'den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. 2021 yılı sonunda kuru domates ihracatımızı 100 milyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Kuru domates ihracatının yüzde 42'sinin Avrupa Birliği ülkelerine yapıldığını vurgulayan Uçak, şunları kaydetti: "Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde kuru domates ihracatında Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) değişikliği gündemde. GTİP değişikliği sonrasında AB'ye ihracatımız 8 bin 900 tonu geçtiği takdirde yüzde 14 gümrük vergisi gündeme gelecek. Bizim değerlendirmemize göre bu GTİP değişikliğine ihtiyaç yok. Kuru domates ihracatçıları olarak, Ticaret Bakanlığımızdan beklentimiz AB ile GTİP değişikliğine gidilmemesi konusunda müzakereler yapılması. Kuru domates ihracatında kullanılan tuz kuru domatese ayrı bir tat ya da aroma katmaktan öte ürünü koruma amaçlı, bu nedenle GTİP değişikliğine gerek olmadığına inanıyoruz. Bu konuda Ticaret Bakanlığımızın eli güçlü. İhracatçılarımız beklentisine uygun bir sonuç elde edeceklerine inancımız tam."

21 Eylül 2021 Salı

Tarımsal girdi fiyat endeksi temmuzda yıllık yüzde 29,38, aylık yüzde 1,98 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu, temmuz ayına ilişkin Tarım-GFE verilerini açıkladı. Buna göre, endeks temmuzda bir önceki aya kıyasla yüzde 1,98, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 14,44, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,38 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 19,05 yükseldi. Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 0,68, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,2 artış gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayına göre göre tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 27,01, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 29,78 artış görüldü. ALT GRUPLAR Yıllık en fazla artış yüzde 62,43 ile gübre ve toprak geliştiriciler alt grubunda görüldü. Bunu yüzde 48,07 ile çiftlik binaları (ikamet amaçlı olmayanlar) ve yüzde 43,37 ile bina bakım masrafları izledi. Buna karşılık, yıllık en az artış gösteren alt gruplar ise yüzde 9,9 ile tohum ve dikim materyali, yüzde 12,23 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 18,79 ile malzemeler oldu. Aylık en fazla artış yüzde 6,16 ile gübre ve toprak geliştiriciler alt grubunda görüldü. Bunu yüzde 3,79 ile enerji ve yağlar ve yüzde 3,1 ile bina bakım masrafları takip etti. Buna karşılık, aylık en az artış gösteren alt gruplar ise yüzde 0,55 ile tohum ve dikim materyali ve yüzde 0,71 ile makine bakım masrafları oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup ise yüzde 0,44 ile malzemeler olarak kaydedildi.

21 Eylül 2021 Salı

Kent içi ulaşımın iyileşmesi iklim ve çevre sorunlarının çözümüne katkı sunacak

Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler tarafından dijital ortamda "Yaşanabilir Şehirler Özel Oturumu 2021", "Yeni Normalde A'dan Z'ye Ulaşım" başlığıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Güneş Cansız, yeni normale adapte olabilmek için ulaşımda alışkanlıkların değişmesinin ve şehirlerin ulaşım planlamalarının sürdürülebilir ve esnek olmasının şart olduğunu söyledi. Dünyanın iklim değişikliği nedeniyle kırmızı alarm verdiği bu dönemde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve iklim krizini birlikte değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Cansız, şöyle konuştu: "Kent içi ulaşımın iyileştirilmesi, iklim, çevre, sürdürülebilirlik, sağlık, ekonomi ve yaşam kalitesi gibi pek çok alandaki sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Kent içi ulaşımda daha verimli olan elektrikli araç kullanımının yaygınlaştırılması, toplu taşıma kullanımının artırılması ve motorlu seyahat talebinin azaltılması, yani yürüme ve bisiklet gibi yöntemlerin teşvik edilmesi birbirinden ayrı düşünülemeyecek temel yaklaşımlar." Cansız, dünya kentlerinin ekonomik, ekolojik ve toplumsal açıdan dengeli bir ulaşım için alternatifler aradığını dile getirdi. Türkiye'de toplu taşımada yeşil enerji kullanımının tartışıldığını aktaran Cansız, şunları kaydetti: "İzmir'de elektrikli otobüsler buna güzel bir örnek. E-scooter kullanımı da giderek artıyor. Bununla ilgili yönetmelik çıkarıldı. Son yıllarda özellikle Kovid-19 salgınıyla birlikte kent içi bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak, daha güvenli hale getirmek, toplu taşımaya entegre etmek ve altyapıları oluşturmak için belediyeler çalışmalarını hızlandırdı. Yeni normale adapte olabilmek için bu alanlardaki planlamaların sürdürülebilir ve esnek olması ve bu konularda hızlıca harekete geçilmesi kritik önemde."

21 Eylül 2021 Salı

Emtia piyasası arz şokları ve talep endişeleriyle geçen hafta yön arayışına girdi

Arz şokları ve talep endişelerinin etkisiyle geçen hafta emtia piyasasında yön arayışı hakim oldu. Emtia piyasasında geçen hafta kayda değer yükselişlerin yanı sıra göze çarpan düşüşler de görüldü. 17 Eylül Cuma günü düşüşlerin hızlanmasıyla emtia fiyatlarındaki satışlar da hızlandı. Geçen hafta emtia piyasasına enerji fiyatlarındaki yükselişler damga vurdu. Metallerde negatif, tarım emtialarında ise karışık bir seyir izlendi. Böylece geçen hafta emtia piyasasında yön arayışı hakim oldu. Özellikle arz şokları ve teslimatlar, tedarike yönelik sıkıntılar emtia fiyatlarının yükselmesine neden olurken, gelişmiş ülke merkez bankalarının şahinleşebileceğine yönelik endişeler, doların güçlenmesi ve Çin'in emtia piyasasına müdahale etmesi de fiyatlar üzerindeki aşağı yönlü baskıyı artırdı. Analistler, artan ham madde fiyatlarından dolayı üreticilerin emtia tedariki konusunda temkinli davrandığını, bunun da özellikle metalleri olumsuz etkilediğini belirtti. GEÇEN HAFTAYA DOĞAL GAZ DAMGA VURDU Doğal gaz fiyatları geçen haftaya da damgasını vurdu. Artan tüketim, Avrupa'da yeraltı depolama tesislerindeki doluluk oranlarının azalması ve kış öncesi arzda kısıntı yaşanabileceğine yönelik endişelerle doğal gaz fiyatları rekor seviyelere ulaştı. Rusya'dan Almanya'ya doğal gaz sağlanması için kurulan Kuzey Akım 2 projesinin beklenenden daha geç bir tarihte açılabileceği ve bu kışın sert geçeceğine ilişkin uzman görüşlerinin ardından elektrik ve doğal gaz fiyatlarında sert yükselişler görüldü. Son haftalarda sürekli rekor tazeleyen ve 5,695 dolarla Şubat 2014'ten bu yana en yüksek seviyeyi gören doğal gaz, haftalık bazda artışını yüzde 7'nin üzerine çıkarmasına karşın daha sonra kazançlarının bir kısmını geri verdi ve geçen haftayı yüzde 2,5 kazançla tamamladı. Geçen hafta Brent petrol yüzde 3 arttı. Brent petrol fiyatlarındaki yükselişte, ağustos sonunda ABD'nin Meksika Körfezi'ndeki petrol ve gaz üretiminin Ida Kasırgası sebebiyle sekteye uğramasından sonra yaşanan arz kesintileri etkili oldu. Dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD'nin Meksika Körfezi'nde, Ida Kasırgası'nın ardından petrol ve gaz üretimi henüz normale dönmeden yaklaşan başka bir kasırga tehlikesiyle karşı karşıya kalması da petrol fiyatlarının yükselmesine neden başka bir unsur oldu. Libya'da devam eden protestolar nedeniyle ülkenin petrol arzında yaşanan kesintiler de petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi. Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Mustafa Sanalla'nın görevden alınmasını isteyen göstericiler, geçen hafta çarşamba günü Es Sider ve Ras Lanuf limanlarında faaliyetleri durdurmuştu. ABD'nin ticari ham petrol stoklarının beklenenden fazla düşmesi de talebin toparlandığı algısıyla Brent petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekledi. Altın geçen hafta yüzde 1,9 azalış kaydetti. Analistler, gelişmiş ülke merkez bankalarının şahinleşen tutumunun altının ons fiyatını baskıladığını söyledi. PALADYUM, GÜMÜŞ VE KURŞUNDA SERT DÜŞÜŞLER GÖRÜLDÜ Geçen hafta paladyum, gümüş ve kurşunda sert düşüşler görüldü. Yeniden artışa geçen Delta varyantı vaka sayıları nedeniyle büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revizyonu, metal fiyatları için risk oluşturan önemli faktörler arasında yer alıyor. Geçen hafta kurşun yüzde 6, paladyum yüzde 5,8, gümüş yüzde 5,7, nikel yüzde 2,8, bakır yüzde 2,2, alüminyum yüzde 1,2 ve platin yüzde 1,3 değer kaybetti. Özellikle küresel bazda otomobil üretiminin aksayacağına yönelik endişeler, paladyum ve platin fiyatlarını olumsuz etkiledi. Önceki hafta sert yükseliş kaydeden alüminyum da geçen hafta metallerdeki düşüş eğiliminden etkilenerek değer kaybetti. Ekonomik toparlanmaya ilişkin endişeler bakır fiyatlarını da baskıladı. TARIM EMTİALARINDA KARIŞIK SEYİR Tarım emtialarına geçen hafta karışık bir seyir hakim oldu. Özellikle teslimatlardaki gecikmeler, üretim tahminlerinin düşmesi ve ihracattaki artış tarım emtia fiyatlarını yukarı yönlü etkilerken, Delta varyantı nedeniyle oluşan önlemlerle talebe yönelik endişeler fiyatlarda değer kaybını beraberinde getirdi. Geçen hafta buğday yüzde 2,7, mısır yüzde 2 ve şeker yüzde 1,6 değer kazanırken, kahve yüzde 0,6 ve pamuk yüzde 1,2 değer kaybetti. "KISA VADELİ ARZ ENDİŞELERİNİN DEVAM ETTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ" Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, dolar endeksindeki güçlenme ile emtiaların genelinde baskının arttığını belirtti. Küresel olarak halen konteyner talebinin yüksek olması nedeniyle yüklemelerde gecikme yaşandığını ifade eden Ergezen, "Bu nedenle kısa vadeli arz endişelerinin devam ettiğini söyleyebiliriz." dedi. Ergezen, Çin ekonomisinden gelen verilerin beklentilerin altında kalmasının emtialar genelinde talep endişelerini artırdığını vurguladı. Buğdayın geçen haftayı yükselişle kapattığını bildiren Ergezen, Kanada, Avrupa ve Rusya'da buğday üretim beklentilerinin azalmasının vadeli piyasada alımlara yol açtığını söyledi. Ergezen, mısır piyasasında yüksek talebin devam ettiğini, bununla beraber özellikle yüklemelerde yaşanan gecikmenin kısa vadeli arz endişelerine yol açtığını, böylece fiyatlarda anlık yükselişler görüldüğünü kaydetti. Petrol fiyatlarındaki yukarı seyrin mısır fiyatlarını da olumlu etkilediğini belirten Ergezen, "Mısır, biyodizel üretimi için kullanılan ürünlerden biri. Petrol fiyatları yükselince mısır talebi artacağı beklentisi oluyor." dedi. Petrol fiyatlarının yüksek olmasının şeker fiyatlarına da pozitif yansıdığını ifade eden Ergezen, şeker kamışının etanol üretimi için kullanılan ham maddelerden biri olduğunu hatırlattı. Ergezen, petrol fiyatlarındaki değişimin üreticilerin şeker veya etanol üretimini tercih etmesine neden olduğunu kaydetti. Ergezen, Delta varyantının ve dolar endeksindeki artışın pamuk ve kahveye olan talebin azalmasına yol açtığını da söyledi.

21 Eylül 2021 Salı