'Suya göre tarım' yapılacak, fazla su tüketiminin önüne geçilecek

Yeraltı sularının yetersiz seviyede ve su kısıdının olduğu havzaları belirleyen bakanlık, buralarda su tüketimi yüksek mısır gibi ürünler yerine, su tüketimi az olan bitkileri yaygınlaştıracak tedbirler aldı. Açıklamada görüşlerine yer verilenTarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 1'inci Su Şurası kapsamında gerçekleştirilen çalışma grubu toplantılarında tarımsal sulamada yeni destek ve yöntemler önerildiğini bildirdi. Sulama sistemlerinin modernizasyonuna ağırlık verilerek, "suya göre tarım" yapılacağını vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti: "İklim değişikliği ve kuraklık koşullarını dikkate alarak su tasarrufu sağlayan modern sulama sistem ve yöntemlerinin yaygınlaştırılması için çalışmalara hız verdik. Yeraltı su kullanımını azaltmaya ve daha az su tüketen bitkilerin üretimini artırmaya yönelik destekleme modelleri oluşturuluyor. Su ihtiyacı fazla olan havzalarda, yüksek su tüketen ürünlerin ekiminden kaçınmak gerek. Yörelerin iklimsel koşullarına uygun, daha az su tüketen ürünler teşvik edilecek." TEKNOLOJİ VE İNOVASYON ÖNCELİĞİ Pakdemirli, sulama suyunda tasarruf tedbirlerini almaya devam ettiklerine dikkati çekerek, "Tarla içi geliştirme hizmetlerinin yerine getirilmesi gibi sulama açısından önemli altyapı çalışmalarının tamamlanması ve kapalı sulama sistemlerine geçişle birlikte sulama suyunda çok yüksek düzeyde tasarruf sağlanacak." değerlendirmesinde bulundu. Arazi toplulaştırma projelerinin sulama projeleriyle uyumlu şekilde yapılmasına devam edilmesi gibi uygulamaların da su verimliliğini artıracağına dikkati çeken Pakdemirli, şöyle devam etti: "Borulu sistemler ve bu sistemlerle tasarlanan proje alanlarında yağmurlama ve damla sulama yöntemlerinin uygulanması daha fazla alanın sulanmasına imkan sağlayacak ve ilave sulanan alanlarla ulusal ekonomiye daha fazla katkı sunulacak. Atmosfer-toprak-bitki ilişkilerini devamlı izleyerek çiftçiye sulama konusunda bildirimde bulunan akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde tarımda suyun etkin kullanımına yönelik sulama yönetimi teknolojilerine öncelik verilecek. Teknoloji ve inovasyona ne kadar öncelik verirsek geleceğimizi garanti altına alacak adımları süratle atmış oluruz. Güçlü tarımsal Ar-Ge altyapımızla tarım konusunda imza projeler oluşturacağız. Teknolojiyi kullanarak, verimlilik artırıcı önlemleri alıp, vatanımızın suyuna sahip çıkmaya devam edeceğiz." Bakanlık, daha önce su kısıdı olan tarım havzalarında damla sulama yapmayan dane mısır üreticilerine fark ödemesi desteği verilmeyeceğini, buna karşılık bu havzalarda daha az su tüketen mercimek veya nohut yetiştiren çiftçilere ilave yüzde 50 fark ödemesi desteği, yem bezelyesi, fiğ, Macar fiği, burçak ve mürdümük eken çiftçilere ise ilave yüzde 50 yem bitkileri üretim desteği ödeneceğini açıklamıştı.

14 Eylül 2021 Salı

Keban Barajı ve HES 47 yılda ülke ekonomisine 151 milyar lira katkı sağladı

Elazığ'ın Keban ilçesinde yapımına 1965 yılında başlanan ve 1974'te ilk 4 türbini, 1981 yılında da diğer 4 türbini devreye alınan Keban Barajı ve HES, yıllık ortalama 6 milyar kilovatsaat enerji üretimiyle 1 milyon 824 bin hanenin elektrik ihtiyacını tek başına karşılıyor. Barajın yapılmasıyla Elazığ'ın batı, kuzeydoğu ve doğu istikametinde 125 kilometre uzunluğunda 675 kilometrekare alanda 30,6 milyar metreküp kapasiteli dev bir göl oluştu. Keban Baraj gölü bu özelliğiyle Türkiye'deki yapay göller arasında Atatürk Barajı'ndan sonra ikinci, tüm göller baz alındığında ise Van Gölü, Tuz Gölü ve Atatürk Baraj Gölü'nün ardından dördüncü sırada yer alıyor. Elektrik enerjisi üretiminin yanı sıra göl çevresinde oluşan mesire alanlarıyla da bölgede sosyal hayata katkıda bulunan Keban Barajı, son yıllarda balık üretimiyle de ekonomiye önemli katma değer sağlamaya devam ediyor. "BU TÜR PROJELERİN ÜLKEMİZE KAZANDIRILMASI ÇOK ÖNEMLİ" Devlet Su İşleri (DSİ) 9. Bölge Müdürü Mahmut Dündar, Keban Barajı ve HES'in kurulduğu dönemde ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına karşıladığını söyledi. Dündar, Keban Barajı ve HES'in 47 yılda yaklaşık 270 bin 172 gigawattsaat enerji ürettiğini, ülke ekonomisine yaklaşık 151 milyar lira katkı sağladığını bildirdi. Dündar, "Bu tür projelerin ülkemize kazandırılması çok önemli. Bu projeler ile ülkemizin enerji ihtiyacına ciddi manada katkı sunulmakta." dedi. EÜAŞ VE TÜBİTAK TARAFINDAN REHABİLİTASYON PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR Keban HES İşletme Başmühendisi Bilge Selçuk Kuzgun ise hizmete gerdiği dönemde 1330 megavat toplum kurulu güce sahip olan santralin, mekanik ve elektronik sistemlerinin zamanla yorulmasından dolayı mevcut gücünün gerisine düştüğünü aktardı. Keban HES'in kurulu gücünün yükseltilmesi ve bugünün teknolojisinin gerisinde kalan mekanik ve elektronik sistemlerinin yerli ve milli imkanlarla yenilenmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının destekleri ile Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) ve TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü tarafından rehabilitasyon projesi yürütüldüğünü dile getiren Kuzgun, amacın sistemlerin daha verimli bir şekilde çalışması ve kapasite artışının sağlanması olduğunu kaydetti. Kuzgun, "Tamamlanan çalışmalardan gördük ki yenilenen ilk dört ünitede istenilen güç seviyelerine ulaştık. Örneğin daha önce 150 megavatta ısınarak çalışan ünitemiz artık 175 megavat değerine rahatlıkla çıkabiliyor. Bununla birlikte yaklaşık yüzde 10-15 arasında bir kapasite artışının olduğundan bahsedebiliriz. Çalışmalar bittiği zaman inşallah kurulu güç daha yüksek bir seviyeye çıkacak." diye konuştu. REHABİLİTASYON PROJESİ İÇİN 50 MİLYON AVRO YATIRIM YAPILACAK Rehabilitasyon projesinin tamamlanmasıyla KEBAN HES'in daha nice seneler ülkenin enerji ihtiyacını karşılamaya devam edeceğini aktaran Kuzgun, TÜBİTAK'ın yaptığı işlerin yatırım bedelinin yaklaşık 25 milyon avro olduğunu EÜAŞ'ın ilerleyen süreçte trafolarda yapacağı çalışmalarla Keban HES için yürütülen rehabilitasyon projesinin yatırım bedelinin yaklaşık 50 milyon avro seviyesine ulaşacağını belirtti.

14 Eylül 2021 Salı

Türkiye'nin 8 aylık yaş meyve sebze ihracatının şampiyonu kiraz ve domates oldu

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) verilerine göre, geçen yılın ocak-ağustos döneminde 1 milyar 493 milyon dolarlık döviz girdisi sağlayan yaş meyve sebze ihracatı, bu senenin aynı döneminde 1 milyar 785 milyon dolara ulaştı. Ocak-ağustos döneminde 805 milyon 396 bin dolarlık meyve, 576 milyon 402 bin dolarlık sebze, 391 milyon dolarlık narenciye, 11 milyon 898 bin dolarlık çay ihraç edildi. Söz konusu dönemde meyvede kiraz, sebzede ise domates ihracat şampiyonu oldu. Bu dönemde kiraz ihracatı geçen yıla göre azalmasına rağmen ekonomiye 184 milyon 13 bin dolarlık katkı sunarken, sebzede domates geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16'lık artışla 240 milyon 409 bin dolarlık döviz girdisi sağladı. Bu iki ürün genel yaş meyve sebze ihracatında toplamda 424 milyon 422 bin dolarlık satış rakamını yakaladı. Ocak-ağustos döneminde domates ve kirazı limon, şeftali ve mandalina takip etti. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin, yaş meyve sebze sektörünün ülke ekonomisine önemli katkı sunmaya devam ettiğini söyledi. Hedeflerinin en iyiye ulaşmak olduğunu dile getiren Sin, üreticileri en yüksek seviyeye taşımak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. "BU ARTIŞIN DAHA YÜKSEK OLMASINI BEKLİYORUZ" Sin, geçen yılın ocak-ağustos dönemine göre yaş meyve sebze ihracatında yüzde 20'lik artışın olduğunu aktararak, şöyle konuştu: "Biz bu artışı yeterli görmüyoruz. 20 Ağustos'ta mayer limon ihracatı başladı. 17 Eylül'de ise enterdonat dediğimiz limon çeşidinin ihracatına başlanacak. Yeni sezon narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle ihracatta daha hızlanırız. Önümüzdeki aylarda bu artışın daha yüksek olmasını bekliyoruz. Bu sene Türkiye'de mevsimler normal gidiyor, üretimde bir problemimiz yok, her ürün çok şükür yeterli kadar var umarım ekstra bir doğal bir şey olmazsa iyi bir sezon bekliyoruz." Ülke ekonomisine daha fazla katkı sunmak için sürekli çalışma içerisinde oldukların anlatan Sin,"Normal şartlarda biz ihracatımızın üstüne koyarak gidiyoruz. Hedefimiz çıtayı hep yükseltmek. Bazı sıkıntıların da önüne geçmek lazım. Küresel ısınma dünyada bir sorun, bizim ülkemizde de bir sorun. Suyu yönetmek, suyu olumlu kullanmak, teknik anlamda artık salma suyundan tamamen uzaklaşmak lazım. Damlama ve değişik sulama sistemlerini çok iyi kullanmamız lazım." ifadelerini kullandı. Sin, ülke ekonomisine katkıda bulunan üreticiler ile ihracatçılara teşekkür etti.

14 Eylül 2021 Salı

Küresel petrol talebinde gelecek yıl yüzde 3.4 artış olabilir

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) ağustos ayına ilişkin petrol piyasası raporuna göre, küresel petrol talebinin gelecek yıl sonunda bu yıla göre 3 milyon 200 bin (yüzde 3,4) artışla 99 milyon 400 bin varil olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Bu rakam bir önceki rapordaki tahminin yaklaşık 100 bin varil üstünde kalıyor. Gelecek yıl için öngörülen artışın 1,5 milyon varillik kısmı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinden, 1,7 milyon varillik kısmı ise OECD dışı ülkelerden gelecek. Bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarındaki düşüş, aşılama çalışmalarında kaydedilen ilerleme ve birçok ülkede salgın önlemlerinin gevşetilmesinin küresel petrol talebi açısından iyimser olduğuna işaret raporda, talepte toparlanmanın yıl sonuna kadar yavaş da olsa devam edeceği ve talebin son çeyrekte 98 milyon 800 bin varile ulaşacağı öngörüldü. Buna göre, yıllık ortalama petrol talebinin bu yıl sonunda geçen yıla göre 5 milyon 200 bin varil (yüzde 5,8) artışla 96 milyon 100 bin varil seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Petrol talebinde bu yıl günlük 35 milyon 600 bin varille Asya Pasifik Bölgesi'nin başı çekmesi beklenirken, bu bölgeyi 30 milyon 300 bin varille Amerika ve 13 milyon 600 bin varille Avrupa'nın izleyeceği tahmin ediliyor. KÜRESEL PETROL ARZI AĞUSTOSTA AZALDI Rapora göre, küresel petrol üretimi, geçen ay bir önceki aya göre 540 bin varil azalışla günlük 96 milyon 140 bin varil seviyesinde gerçekleşti. OPEC'in günlük ham petrol üretimi ise ağustosta bir önceki aya göre yaklaşık 210 bin varil artışla 26 milyon 890 bin varile yükseldi. Bu dönemde ham petrol dışındaki diğer konvansiyonel olmayan OPEC üretimi ise günlük 5 milyon 320 bin varil olarak kayıtlara geçti. Böylece, OPEC'in toplam petrol üretimi geçen ay günlük 32 milyon 210 bin varil olarak gerçekleşti. OPEC dışı ülkelerin günlük petrol üretimi ise söz konusu dönemde bir önceki aya göre yaklaşık 740 bin varil azalışla 63 milyon 930 bin varil oldu. Raporda ayrıca, ABD'de ağustos ayı sonunda Meksika Körfezi kıyısı boyunca etkili olan ve 1,7 milyon varillik kayba sebep olan İda Kasırgası'nın verdiği zararın, bölgenin petrol altyapısında son 15 yılda meydana gelen en ciddi hasar olduğu belirtildi. Bölgenin petrol arzı üzerindeki en büyük etkinin bu ay görüleceği tahmin ediliyor.

14 Eylül 2021 Salı

Türkiye genelinde yılın 8 ayında 1 milyon 802 bin 145 gayrimenkul satıldı

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne göre, temmuzda 231 bin 317 gayrimenkul satıldı. Ağustosta ise satışlar önceki aya göre yüzde 32,8 artarak 307 bin 980'e ulaştı. Satış işlemlerinden ağustosta 2 milyar 51 milyon 719 bin 77 lira tapu harcı geliri sağlandı. Ülke genelinde, Ocak-Ağustos döneminde 1 milyon 802 bin 145 gayrimenkul satış işlemi yapıldı. Bu işlemlerden 12 milyar 273 milyon 594 bin 446 lira tapu harcı geliri elde edildi. Bu satış işlemlerinden 776 bin 912'sini konut, 321 bin 896'sını arsa, 491 bin 20'sini tarla, 79 bin 756'sını iş yeri, geri kalanını ise diğer taşınmaz cinsleri oluşturdu. En çok satış işlemi yapılan il, 227 bin 253 satışla İstanbul oldu. İstanbul'u 123 bin 624 satışla Ankara, 85 bin 488 satışla İzmir, 67 bin 500 satışla Antalya, 64 bin 782 satışla Konya, 63 bin 453 satışla Bursa takip etti.

14 Eylül 2021 Salı