Muayene edilen araç sayısı 9 ayda 10.3 milyonu aştı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye genelinde 210 sabit, 75 seyyar, 5 motosiklet ve 18 traktör için olmak üzere toplam 308 araç muayene istasyonunun hizmet verdiği bildirildi. Bu yıl, seyyar muayene istasyon sayısının 1, traktör muayene istasyon sayısının 5 artırıldığı belirtilen açıklamada, "Araç muayene istasyonlarında 3 bin 109'u teknik personel olmak üzere toplam 4 bin 200 personel görev yapıyor. Araç muayene istasyonlarında 1 Ocak-29 Eylül döneminde 10 milyon 332 bin 398 aracın muayenesi gerçekleştirildi. İlk muayeneye giren 8 milyon 76 bin 372 araçtan 2 milyon 256 bin 26'sı muayene tekrarına kaldı. 2 milyon 197 bin 563 adet aracın kusurlarını gidermesi sonrasında muayeneleri onayladı." bilgisi paylaşıldı. MUAYENE TEKRARININ HER İLDE YAPTIRILABİLMESİ SAĞLANDI Açıklamada görüşlerine yer verilen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ocak ayında Resmi Gazete'de yayımlanan Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik düzenlemesine dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Yönetmelikle ilk muayeneden kalan araçların muayene tekrarının ülke genelindeki tüm araç muayene istasyonlarında yaptırabilmesine imkan tanındı. Seyyar araç muayene istasyonlarında ise 2 teknisyenle hizmet verip günlük 32 yerine 64 araç muayenesi gerçekleştirebilmesi sağlanarak seyyar muayene istasyonlarının muayene kapasiteleri artırılmıştır."

05 Ekim 2021 Salı

İnşaat malzemeleri sanayi üretimi ocak-temmuz döneminde yüzde 27,5 arttı

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nin (Türkiye İMSAD), "Eylül 2021 Sektör Raporu" raporunu açıkladı. Buna göre, inşaat malzemeleri sanayi üretimi, uzun resmi tatiller nedeniyle çalışma günü sayısının önemli ölçüde azaldığı temmuz ayında, geçen yılın temmuz ayına göre yüzde 0,4 geriledi. Üretimde 2021’in ilk aylık üretim gerilemesi temmuzda gerçekleşti. Bununla birlikte inşaat malzemelerine yönelik iç ve dış talepler temmuz ayında da devam etti. Talep tarafında olumsuz bir gelişme yaşanmadı. 2021 yılının ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre üretim artışı yüzde 27,5 olarak gerçekleşti. İç talebin canlı kalması ve dış pazarlardaki önemli talep artışı, üretimde etkili olmaya devam etti. EN YÜKSEK ÜRETİM ARTIŞI SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİNDE OLDU Bu yılın ocak-temmuz döneminde 22 alt sektörün tamamında üretim, 2020 yılının aynı dönemine göre arttı. Söz konusu dönemde yine tüm alt sektörlerin üretimi aynı zamanda çift haneli ve yüksek oranlarda gerçekleşti. En yüksek üretim artışı yüzde 59,6 ile seramik sağlık gereçlerinde oldu. Tuğla ve kiremit üretimi yüzde 51,3, kilit ve donanım eşyası üretimi yüzde 46, demir çelik radyatör üretimi yüzde 43,7, yalıtımlı kablolar üretimi yüzde 43,5 arttı. Isıtma ve soğutma donanımları üretimi yüzde 38,3, seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 37,8, çimento ve betondan eşyalar üretimi yüzde 36,1 büyüdü. Aynı dönemde diğer alt sektörlere göre daha yavaş üretim artışı gösteren sektörler ise metalden kapı ve pencereler, çimento ile metal yapı ve yapı parçaları oldu. Salgın sonrası süreçte meydana gelen koşullar tüm sektörleri olduğu gibi inşaat sektörünü de etkiliyor ve yeniden şekillendiriyor. İnşaat sektörü salgın sonrası verilen uygun koşullu kredi destekleri ile 2020 yılının ikinci yarısında mali açıdan rahatlamıştı. 2021 yılında ise tam açılma ile işlere geri dönüş inşaat sektöründeki faaliyetlerin büyümesini destekledi. TÜİK inşaat güven endeksi anketi verilerine göre kısıtlayan faktörler eylül ayında gerilemeye devam etti. Kısıtlayan faktörler 2019 yılı başından bu yana en düşük seviyeye indi. Özellikle tam açılma ile işlere geri dönüş talep tarafında iyileşme sağladı. Finansman konusunda da göreceli rahatlık devam ediyor. Finansman sorunları üçüncü çeyreğin son ayında düşüş gösterdi. İnşaat sektöründe 2021 yılının genelinde talep ve finansman alanında salgının yol açtığı sıkıntıların büyük ölçüde geride bırakıldığı görülüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜ İSTİHDAMI TEMMUZDA 1,72 MİLYON OLDU İnşaat sektörü istihdam seviyesi sektördeki iş faaliyetleri için önemli bir gösterge olmaya devam ediyor. İnşaat sektöründe istihdam seviyesi büyüme yıllarında 2 milyonun üzerinde gerçekleşiyor. 2017 yılı temmuz ayında 2,4 milyon ile istihdamda en yüksek seviyeye ulaşılmıştı. 2020 yılında salgın nedeniyle sektörde istihdam nisan ayında 1,12 milyon ile en düşük seviyesine inmiş, ardından artışa geçmişti. Yeni yılda ise mayıs ayında istihdam 1,85 milyon üzerine çıkarak sektördeki toparlanmaya işaret etti. Haziran ayında istihdam 1,84 milyon ile büyük ölçüde korundu. Temmuz ayında ise 1,72 milyon kişiye indi. İnşaat sektöründe mevcut işler seviyesi eylül ayında bir önceki aya göre 4,5 puan daha yükseldi. Temmuz ayı başından itibaren tam açılmaya geçilmesiyle birlikte inşaat sektöründeki işlerde sıçrama yaşanmıştı. Ağustos ve eylül aylarında ise mevcut işler seviyesi artışına devam etti. Eylül ayının, inşaat sektöründe mevsimsellik ile mevcut işler seviyesinin yüksek olduğu aylardan biri olmasının da katkısı ile mevcut işler seviyesinde uzun süredir yaşanan durağanlaşma şimdilik geride kaldı. Ancak mevcut işlerdeki artış büyük ölçüde devam eden işlerin tamamlanmasına yönelik faaliyetler tarafından destekleniyor. Alınan yeni iş siparişleri eylül ayında bir önceki aya göre 0,1 puan artış gösterdi. Mevsimsellik ile yeni iş siparişlerinde geleneksel olarak artış gerçekleşen bir dönem yaşandı ve bunun etkisi eylül ayında da yavaşlamakla birlikte devam etti. Normalleşme, yeni alınan iş siparişleri üzerinde olumlu etkisini gösterdi. SANAYİ VE LOJİSTİK BİNALARI İÇİN ALINAN YAPI RUHSATLARI ARTIYOR Geçen yıl itibarıyla yaşanan salgın konut dışı binaların yer aldığı sektörleri çok olumsuz etkiledi. Uzaktan çalışma, ofis sektöründe daralmaya yol açtı. Oteller, turizm faaliyetlerinin kesintiye uğraması ile uzun bir süre kapalı kaldı. Alışveriş merkezleri de benzer şekilde kapatma kararları ve yoğun kısıtlamalar ile karşılaştı. 2021 yılının ilk yarısında alınan yapı ruhsatları bu binaların inşaat iştahının halen düşük olduğunu gösteriyor. Ancak sanayi ve lojistik binaları ihtiyacı ise hızla artıyor. Üretimde yeni kapasite ihtiyaçları, lojistikte ihracat ve elektronik ticaretin genişlemesinin etkileri ile sanayi ve lojistik alanlar için alınan yapı ruhsatlarında 2021 yılının ilk yarısında önemli artış yaşandı.

05 Ekim 2021 Salı

Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü 10 bin 585 megavata ulaştı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin (TÜREB), ocak-haziran dönemine ilişkin Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu yayımlandı. Buna göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kısıtlamaların devam ettiği söz konusu dönemde rüzgar enerjisi santralleri elektrik talebini karşılamada önemli rol oynadı. Bu dönemde, rüzgar enerjisi santrallerinde üretilen 13 milyon 751 bin 842 megavatsaat elektrik, Türkiye'de yılın ilk yarısında üretilen elektriğin yüzde 9,22'sini oluşturdu. Toplamda 926 megavatlık 24 rüzgar santralinin inşaat aşamasında olduğuna işaret edilen rapora göre, Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü yılın ilk yarısında 1280 megavat artarak toplam 10 bin 585 megavat oldu. İnşası süren santrallerde ilk 5 sırayı RT Enerji & Türkerler, Caba Grup, Erciyes Anadolu Holding, Ataseven Group ve Sanko Enerji paylaşıyor.

05 Ekim 2021 Salı

Otomotiv endüstrisi eylülde 2,5 milyar dolarlık ihracat yaptı

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nden (OİB) yapılan açıklamaya göre, otomotiv endüstrisinin eylül ayı ihracatı, 2020'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 5 gerileyerek 2,5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Ocak-Eylül 2021 döneminde otomotiv dış satımı ise geçen senenin aynı aylarına göre yüzde 24 artışla 21,3 milyar dolar oldu. Bu süreçte aylık ihracat ortalaması 2,36 milyar dolar olan sektör, Türkiye dış satımında yine ilk sırada yer aldı. EN BÜYÜK ÜRÜN GRUBU TEDARİK ENDÜSTRİSİNDE YÜZDE 7 ARTIŞ Eylül ayında tedarik endüstrisi ihracatı yine en büyük ürün grubu olarak öne çıktı. Tedarik endüstrisi ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 1 milyar 48 milyon dolara ulaşırken, binek otomobil dış satımı yüzde 29 azalarak 642 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 17 artarak 570 milyon dolar ve otobüs-minibüs-midibüs dış satımı ise yüzde 26 azalarak 118 milyon dolar oldu. Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya'ya ihracatta yüzde 3 artış görüldü. Önemli pazarlardan ABD’ye yüzde 30, Rusya’ya yüzde 62, Polonya’ya yüzde 16, Belçika’ya yüzde 24, Hollanda’ya yüzde 27 ihracat artışı, Fransa’ya yüzde 11, Romanya’ya yüzde 65, Slovenya’ya yüzde 38 ihracat düşüşü yaşandı. Eylülde binek otomobillerde önemli pazarlar olan Fransa’ya yüzde 46, Birleşik Krallık’a yüzde 54, İtalya’ya yüzde 25, İsrail’e yüzde 49, Polonya’ya yüzde 64, Mısır’a yüzde 42, ABD’ye yüzde 55 ihracat düşüşü, diğer yandan İspanya’ya ise yüzde 37, Almanya’ya da yüzde 14 ihracat artışı kaydedildi. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda Birleşik Krallık’a yüzde 104, Slovenya’ya yüzde 12, ABD’ye yüzde 42 bin 447, Almanya’ya yüzde 17, Fas’a yüzde 445 ihracat artışı, Fransa’ya yüzde 15, İtalya’ya yüzde 41, Belçika’ya yüzde 21, Hollanda’ya ise yüzde 83 ihracat düşüşü kayıtlara geçti. Otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda ise en fazla ihracat yapılan ülkeler olan Fransa’ya yüzde 50, Almanya’ya yüzde 69, İtalya’ya yüzde 46 düşüş, Azerbaycan’a yüzde 6 bin 706 artış görüldü. BİRLEŞİK KRALLIK İLK SIRAYA YÜKSELDİ Eylül ayında Birleşik Krallık, otomotivde ülke bazında en büyük ihracat pazarı olan Almanya’yı geride bırakarak en fazla ihracat yapılan ülke konumuna yükseldi. Birleşik Krallık’a yüzde 20 artışla 338 milyon dolar ihracat yapıldı. Almanya’ya ise yüzde 5 düşüşle 319 milyon dolar ihracat yapılırken, üçüncü büyük pazar Fransa’ya olan ihracat da yüzde 34 azalarak 200 milyon dolar oldu. Eylülde İtalya’ya yüzde 23, Polonya’ya yüzde 34, İsrail’e yüzde 31 Romanya’ya yüzde 51, Hollanda’ya yüzde 12, Mısır’a yüzde 23 ihracat düşüşü yaşanırken, ABD’ye ise yüzde 23, Rusya’ya yüzde 74, Danimarka’ya yüzde 53, Portekiz’e yüzde 64 ihracat artışı kaydedildi. Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihracat eylülde yüzde 16 azalarak 1 milyar 445 milyon dolar oldu. AB ülkelerinin ihracattan aldığı pay yüzde 59 olarak gerçekleşti. Eylülde diğer Avrupa ülkelerine ihracat yüzde 21, Bağımsız Devletler Topluluğu'na yüzde 43, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi'ne yüzde 20,5 ihracat artışı görüldü. Açıklamada görüşlerine yer verilen OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu: "Küresel çapta etkili olan yarı iletken çip krizi nedeniyle motorlu araç üretiminde yaşanan kesintiler, otomotiv ihracatımıza olumsuz yansımaya devam ediyor. Binek otomobiller ve otobüs-midibüs-minibüs ihracatında çift haneli düşüş yaşadık. Bununla birlikte eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatımız çift haneli arttı. Eylül ayında Birleşik Krallık, en büyük ihracat pazarımız olan Almanya’yı bu yıl ilk kez geçen ülke oldu. Birleşik Krallık, yüzde 20 artışla otomotiv ihracatında ülke bazında ilk sıraya yükseldi. ABD ve Rusya’ya yönelik çift haneli ihracat artışımız sürdü."

05 Ekim 2021 Salı

Küresel piyasalarda petrol fiyatları son bir yılda ikiye katlandı

Geçen yıl yüzde 3,2 daraldığı tahmin edilen küresel ekonominin, bu yıl yüzde 6'lık rekor büyüme kaydetmesi beklenirken, salgının ekonomiler üzerindeki olumsuz etkilerinin azalmaya başlamasıyla hızla artan talep birçok sektörde üretim sıçramasını beraberinde getirdi. Artan aktivite, enerji ve ham madde kullanımına da aynı ölçüde yansıdı ancak mevcut enerji üretim kapasitesi artan talebi karşılamakta yetersiz kaldı. Mevsim normallerinin üstünde seyreden hava şartları nedeniyle enerjide benzeri görülmemiş tüketim seviyelerine ulaşılırken, sektörde arz talep dengesizliğine yol açan bu durum fiyatların hızlı yükselişini tetikledi. Son bir yılda ABD'de doğal gaz fiyatı yüzde 150, Avrupa'da ise yüzde 600'den fazla artış gösterdi. Doğal gazdaki maliyet baskısı üreticileri alternatif kaynak arayışına yöneltti. Piyasalardaki yüksek karbon fiyatlarına rağmen kömür kullanımının artması dikkati çekti. Kömürden elektrik üretiminin maliyeti, üreticilerin fazladan neden oldukları her bir ton karbon için emisyon izni satın almak zorunda olmalarıyla daha da yükseldi. Söz konusu artışlar Avrupa'da elektrik fiyatlarının rekor kırmasına neden oldu. Yüksek doğal gaz ve elektrik fiyatları yalnızca yakıta bağımlı endüstri üretimlerini etkilemekle kalmadı, bu zincirleme etki petrol fiyatlarına da yansıdı. BRENT PETROLÜN VARİL FİYATI SON 3 YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNİ GÖRDÜ Küresel petrol talebi Kovid-19 kısıtlamalarının hafifletilmesi, aşılama çalışmalarının hızlanması ve ekonomik toparlanmanın etkisiyle hızla toparlanırken, piyasalar düşük tüketim ve üretim fazlalığı nedeniyle arz talep makasının benzeri görülmemiş şekilde açıldığı ve petrol fiyatlarının 20 doların altına indiği 2020 yılının tersi bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Geçen yılın eylül ayında en düşük 39,30 dolar, en yüksek 46,22 dolardan alıcı bulan Brent türü ham petrolün varil fiyatı, bu yılın aynı ayında en düşük 70,42 dolardan işlem gördü ve bir önceki yıla kıyasla ikiye katlanarak 80,75 dolara kadar çıktı. Böylece, Brent petrolün varil fiyatı canlanan talep görünümüyle salgın öncesi seviyelerine dönerken, piyasalardaki yetersiz arz endişeleri ve tahminlerin üstünde seyreden arz talep açığı nedeniyle son 3 yılın en yüksek seviyesini gördü. Dünyanın en büyük petrol üreticisi ABD'de üretimin kasırgalar nedeniyle uzun süreli aksamalara maruz kalmasının ardından arz tarafındaki açık giderek büyüdü. Üretici ülkelerin yetersiz yatırım ve geciken tesis bakımları gibi teknik sebeplerle üretimi artırmakta zorlanmalarının da etkisiyle petrol fiyatlarındaki yükseliş tetiklendi. Geçen yılın eylül ayında en düşük 36,13 dolardan, en yüksek 43,43 dolardan alıcı bulan Batı Teksas türü (WTI) ham petrolünün varil fiyatı ise bu yılın aynı ayında en düşük 67,12 dolardan, en yüksek 76,67 dolardan işlem gördü. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, salgının etkisiyle geçen yıl günlük yaklaşık 90 milyon 910 bin varile gerileyen küresel petrol talebinin bu yıl ekonomik toparlanmanın da etkisiyle 96 milyon 150 bin varile, gelecek yıl ise 99 milyon 390 bin varile ulaşacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl günlük yaklaşık 93 milyon 870 bin varil seviyesinde kalan küresel petrol arzının ise mevcut durumda bu yıl 95 milyon 350 bin varile, 2022'de de 101 milyon 650 varile çıkacağı öngörülüyor. Öte yandan, kış aylarının soğuk geçmesi ve gaz arzında yaşanan sıkıntıların devam etmesi durumunda elektrik şirketlerinin üretim için petrole yönelmesi ihtimali, artış eğilimindeki petrol fiyatlarında yukarı yönlü revizyonlara sebep oluyor. Son olarak uluslararası bankacılık ve finansal hizmetler şirketi Goldman Sachs artan enerji krizine dikkati çekerek, bu yıla ilişkin Brent petrol fiyatı tahminini varil başına 10 dolar artışla 90 dolara yükseltti. Benzin ve motorin gibi temel akaryakıt fiyatlarının da ciddi oranda yükselmesine neden olan fiyat artışları, salgın kaynaklı endişelerin bertaraf edilemediği ve dünya ekonomilerinin kırılgan olduğu bu dönemde, küresel ekonomik toparlanmanın önünde endişe verici bir kısıt olarak duruyor. YÜKSEK PETROL FİYATLARI TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER? Öte yandan, küresel piyasalarda artan petrol fiyatlarının Türkiye'ye de yansımalarının olacağı öngörülüyor. Küresel piyasada dolar üzerinden fiyatlanan petrol ithalatının ekonomi üzerinde yük oluşturacağı tahmin ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, Türkiye'nin enerji ithalatı için ödediği tutar, ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,1 artarak 4 milyar 368 milyon 373 bin dolara yükseldi. Ham petrol ithalatı da ağustosta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52 artarak 2 milyon 855 bin 794 tona çıktı.

05 Ekim 2021 Salı