Emtia piyasasında ralli haftası yaşandı

Emtia piyasasında, geçen hafta ABD'de enflasyonun artması sonrasında enflasyondaki yükseliş eğiliminin kısa vadede geçici olmayacağına dair algının güçlenmesi ve arza dair sıkıntıların devam etmesi nedeniyle ralli haftası yaşandı. Emtia piyasasında geçen hafta kayda değer yükselişler görüldü. Enerji emtiasında düşüşler görülürken, metaller ve tarım emtiasındaki yükselişler dikkati çekti. Analistler, tarım emtiasında görülen zirvelere de dikkati çekti. Geçen hafta devam eden arza yönelik endişelerle emtia piyasasında görülen yükselişler, ABD'de ABD'de TÜFE’nin ekimde yıllık bazda yüzde 6,2 ile 31 yılın en yüksek artışını göstermesinin artından daha da hızlandı. Analistler, dolara olan talebin artması ve ABD Merkez Bankasının faiz artırımını beklenenden daha erken yapabileceğine yönelik beklentilerin güçlenmesiyle emtia piyasasında bir miktar geri çekilmeler görülmesine karşın ABD'de enflasyonun artması sonrasında enflasyondaki yükseliş eğiliminin kısa vadede geçici olmayacağına dair algının güçlenmesi ve arza dair sıkıntıların devam etmesi nedeniyle kayda değer yükselişlerin görüldüğünü söyledi. EMTİA PİYASASINDA GEÇEN HAFTA METALDE RALLİLER DİKKATİ ÇEKTİ Emtia piyasasında geçen hafta metallerde görülen yükselişler dikkati çekti. Geçen hafta altın yüzde 2,6, gümüş yüzde 4,8, bakır yüzde 1,8, paladyum yüzde 3,4, platin yüzde 4,7, alüminyum yüzde 5, nikel yüzde 1,7, çinko yüzde 0,4 değer kazandı. Altının ons fiyatı ise enflasyona dair kaygılarla yükseldi. Artan küresel enflasyonun reel getirileri azaltması nedeniyle altının ons fiyatındaki yükseliş eğilimi de devam etti. Analistler diğer metallerin ise Çin’de ekonomiye dair belirsizliklerden kaynaklanan endişelere karşın küresel olarak yeşil ve temiz enerjiye dönüşüm kapsamında talebin artacağına yönelik iyimser öngörülerle yükseldiğini vurguladı. Enerji tarafında belirsizlikler ise hala devam ediyor. Geçen hafta Brent petrol yüzde 0,7, doğalgaz yüzde 13,3 değer kaybetti. Petrol fiyatları, ABD'de artan enerji maliyetlerinin enflasyonu artırması endişeleri ve ABD stratejik petrol rezervinden daha fazla ham petrolün piyasaya sürülmesi beklentileriyle gerilemeye devam ediyor. Analistler, enerji fiyatlarının hala yüksek seviyelerde olmasının da petrole olan talebi azalttığını kaydetti. Rus enerji şirketi Gazprom'un kasım ayı için Avrupa'daki beş yer altı depolama tesisine gaz pompalanmasına başlandığını bildirmesinin ardından doğal gaz fiyatlarındaki düşüşler hızlanırken, hava durumuna ilişkin belirsizlikler ve üretim artışı fiyatların düşmesine yol açan sebepler arasında yer aldı. TARIM TARAFINDA GEÇEN HAFTA ZİRVELER HAKİMDİ Tarım tarafında geçen hafta zirveler hakimken özellikle buğday fiyatlarındaki yükselişler dikkati çekti. 8,3775 dolarla Aralık 2012'den bu yana en yüksek seviyeyi gören buğday haftayı yüzde 8 kazançla tamamladı. Buğday fiyatları, büyük ihracatçı ülkelerden biri olan Rusya'da bir yetkilinin fiyatlarda güçlü bir artış olursa ülkesinin tahıl ihracat vergilerini artırabileceğini işaret etmesi ve bunun da halihazırda sıkışık olan piyasaya yönelik endişeleri artırmasının ardından Aralık 2012'den beri en yüksek seviyesine tırmandı. Bu hareket küresel gıda enflasyonuna ilişkin yeni bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Buğday fiyatlarındaki artış ayrıca ABD'de tüketici fiyatlarının geçen ay yıllık bazda 1990'dan bu yana en hızlı artışı gerçekleştirmesi ve dünya gıda maliyetlerinin son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşması nedeniyle devam etti. 1,1683 dolarla Temmuz 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gören pamuk da haftayı yüzde 1,6 yükselişle tamamladı. Ekonomilerin yeniden açılması ve Hindistan'da devam pamuk kurdu salgını nedeniyle pamuk fiyatlarındaki yükseliş de sürüyor. 2,2385 dolarla Ekim 2014’ten bu yana en yüksek seviyeyi gören kahve de geçen haftayı yüzde 7,5 kazançla tamamladı. Küresel konteyner talebinin yüksek olması nedeniyle arza yönelik endişeler, kahve fiyatlarında yükselişe neden oluyor. Geçen hafta, şeker yüzde 0,4, mısır yüzde 5,7 değer kazandı. "GÜBRE VE ENERJİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ HUBUBAT TARAFINDA FİYAT ARTIŞLARINI DESTEKLEDİ" Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, gübre fiyatlarındaki hızlı artış nedeniyle tüm tarım emtialarına yönelik endişelerin devam ettiğini belirtti. Enerji maliyetlerindeki artış ve enflasyon endişelerinin tarım emtiası genelinde alımlara yol açtığını ifade eden Ergezen, “Her ne kadar üretim tahminleri artsa da bunun maliyetlerdeki artışla kompanse edildiğini izliyoruz.” ifadelerini kullandı. Ergezen, gübre ve enerji maliyetlerindeki artışın özellikle hububat tarafında fiyat artışlarını desteklediğini bildirdi Buğdayın haftayı yükselişle tamamladığını dile getiren Ergezen, geçen hafta ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) üretim tahminleri açıklandığını ve tahminlerdeki düşüşün vadeli piyasalarda alımlara yol açtığını söyledi. Kahveye değinen Ergezen, “Vadeli kahve stokları, sezonun en düşük seviyelerine geriledi. Aynı zamanda Brezilya'da düşük fiyatlı kahve satan firmaların zor duruma düşmesi, arz endişelerini artırıyor. Küresel olarak konteyner talebinin yüksek olması nedeniyle, yüklemelerde gecikme yaşanıyor. Bu da arz endişelerini artırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

15 Kasım 2021 Pazartesi

Savunma ve havacılık fuarı SAHA EXPO'da 123,5 milyon dolarlık anlaşma yapıldı

Yurt içinden ve dışından savunma ve havacılık firmalarını buluşturan SAHA EXPO Savunma ve Havacılık Hibrit Fuarı'nda atılan imzaların ekonomik karşılığı 123,5 milyon dolar oldu. Türkiye'nin en büyük sanayi kümesi SAHA İstanbul'un 10-13 Kasım tarihlerinde düzenlediği SAHA EXPO'ya 30 ülkeden 600'ün üzerinde firma katıldı. Fuarda ürün ve kabiliyetlerin sergilenmesinin yanında 4 gün boyunca çok sayıda iş görüşmesi de gerçekleştirildi. SAHA EXPO kapsamında 31 sözleşme, anlaşma ve protokol imzalandı. Söz konusu imzaların ekonomik karşılığı yaklaşık 123,5 milyon dolar olarak hesaplandı. Baykar, fuarda insansız savaş uçağı (Muharip İnsansız Uçak Sistemi-MİUS), Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı, Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı'nda kullanılacak ekipmanlarla ilgili birçok anlaşmaya imza attı. Buna göre, Ukrayna'ya çok sayıda Bayraktar TB2 SİHA ihraç eden Baykar tarafından geliştirilen insansız savaş uçağında, Ukrayna menşeli Ivchenko Progress ve Motor Sich'in birlikte ürettiği AI-322F motoru kullanılacak. Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı için de Motor Sich'in MS500 Turboprop Motoru entegre edilerek alternatif oluşturulacak. Mini akıllı mühimmatlar MAM-L ve MAM-C'ye yönelik teslimat sözleşmeleri yanında Baykar ile ASELSAN arasında CATS elektro-optik sensör sistemine ilişkin sipariş sözleşmesi imzalandı. Baykar'ın ürettiği hava araçlarına yönelik ayrıca kompozit imalat, jeneratör, hava ve yer data link anten sistemleri, römork gibi alt sistemlere ilişkin anlaşma ve sözleşmelere imza atıldı. Türk savunma sanayisi bünyesinde son dönemde geliştirilen silah sistemlerinden "ALKA Yönlendirilmiş Enerji Silah Sistemi İşbirliği Anlaşmaları" kapsamında aralarında Anova Ar-Ge Teknolojileri, Meteksan Savunma, Ermaksan'ın aralarında bulunduğu firmalarla iş birliği anlaşmaları yapıldı. HAVELSAN ise yazılım çözümleri ve insansız hava/kara araçlarının kullanıldığı muharebe sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çeşitli iş birliklerine gitti. Bu kapsamda TÜBİTAK BİLGEM tarafından geliştirilen Yüksek Güçlü Lazer Sistemi'nin HAVELSAN ve Asisguard tarafından geliştirilen insansız kara ve hava araçlarına entegre edilmesi kapsamında yakın zamanda başlatılması planlanan proje ve çalışmalar için zemin oluşturuldu. HAVELSAN, Kovan yerli kurumsal kaynak planlama (ERP) ürün ailesine yönelik iş modeli için de Bilge Adam Teknoloji, ETİYA ve BİLİN Yazılım ile iyi niyet anlaşması imzaladı.

15 Kasım 2021 Pazartesi

Perakende sektörünün 9 aylık net kârı ikiye katlandı, hasılatı yüzde 26,3 arttı

Borsada işlem gören ve bilanço dönemi kapsamında finansal sonuçlarını açıklayan 9 perakende şirketi, ocak-eylül döneminde toplam 2 milyar 726,5 milyon lira net kar elde etti. CarrefourSA, ŞOK Marketler, Migros, BİM Birleşik Mağazalar, Bizim Toptan, Teknosa, Ersan Alışveriş, Milpa Ticari ve Sanayi Ürünler ile Casa Emtia'dan oluşan söz konusu şirketlerin net karı, geçen yılın ocak-eylül döneminde 1 milyar 401,7 milyon lira düzeyinde bulunuyordu. Böylece perakende sektörü şirketlerinin net karının, 9 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94,5 artarak neredeyse iki katına çıktığı görüldü. Söz konusu şirketlerin toplam hasılatı ise yılın 9 ayında 114 milyar 506,1 milyon lira oldu. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 90 milyar 670,7 milyon lira düzeyinde bulunurken, bu da geçen 1 yıllık süreçte söz konusu 9 perakendecinin satışlardan elde ettiği gelirleri yüzde 26,3 artırdığını ortaya koydu. EN FAZLA NET KAR BİM'DE Perakende sektöründe bu yılın ocak-eylül döneminde en fazla net kar açıklayan şirket BİM Birleşik Mağazalar oldu. Şirketin geçen yılın 9 ayında 1 milyar 781,6 milyon lira düzeyinde bulunan net karı, bu yılın aynı döneminde 2 milyar 293,7 milyon liraya çıktı. Böylece BİM 'in 9 aylık net kar artışı yüzde 28,7 oldu. Net kar büyüklüğünde BİM'i; 367,2 milyon lira ile Migros, 314,4 milyon lira ile ŞOK Marketler, 26,6 milyon lira ile Teknosa, 21,4 milyon lira ile Bizim Toptan, 10,3 milyon lira ile Casa Emtia takip etti. Bu yıl içinde eylül ayında halka arz edilen Kim Marketler'in işleticisi Ersan Alışveriş'in ocak-eylül dönemindeki net karı ise 7,2 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Carrefoursa 311,9 milyon lira ve Milpa Ticaret 2,5 milyon lira ile yılın 9 ayında zarar açıklayan perakende şirketleri oldu. Miktar bazında kar artışı açısından bakıldığında ise ilk sırada Migros yer aldı. Migros, geçen yılın 9 ayında 281,7 milyon lira düzeyinde bulunan zararını bu yılın aynı döneminde 367,2 milyon lira kara çevirirken, bu dönemde BİM ise 512,1 milyon liralık net kar artışı ile ikinci sıraya yerleşti. Üçüncü sırada ise net karını 205,3 milyon lira artıran ŞOK Marketler geldi. ŞOK Marketler ayrıca, yüzdesel açıdan net karını en fazla artıran şirket oldu. BİM, HASILATTA DA BAŞI ÇEKTİ Perakende sektöründe faaliyet gösteren ve aynı zamanda borsada işlem gören 9 perakende sektörü şirketi arasında, satış gelirleri açısından da ilk sırada yine BİM geldi. BİM'in yılın 9 ayında hasılatı 50 milyar 122,1 milyon lira düzeyinde gerçekleşirken, bu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24,7'lik artışa işaret etti. Hasılat büyüklüğünde BİM'i; 25 milyar 920,8 milyon lira ile Migros, 20 milyar 428,3 milyon lira ile ŞOK Marketler, 4 milyar 951,1 milyon lira ile Teknosa ve 4 milyar 937,1 milyon lira ile de Bizim Toptan takip etti. Miktar bazında hasılatını en fazla artıran şirket 9 milyar 935,9 milyon lira ile BİM olurken, 5 milyar 31 milyon lira ile ŞOK Marketler ikinci, 4 milyar 812,9 milyon lira ile Migros üçüncü sırada yer aldı. Hasılat büyüklüğü yüzdesel olarak en fazla artan şirket ise yüzde 34,8 ile Teknosa olarak kayıtlara geçti. BIST 100 endeksi altında işlem gören perakende sektörü şirketlerinin net kar ve hasılat büyüklüğü, 2020 ve 2021 yıllarının ocak-eylül dönemi itibarıyla şöyle: Net Kar Hasılat Ocak-Eylül 2021 Ocak-Eylül 2020 Değişim (%) Ocak-Eylül 2021 Ocak-Eylül 2020 Değişim (%) BİM Birleşik Mağazalar 2.293.740.000 1.781.596.000 28,7 50.122.131.000 40.186.226.000 24,7 Migros Ticaret AŞ 367.231.000 -281.685.000 25.920.827.000 21.107.907.000 22,8 ŞOK Marketler 314.395.148 109.088.038 188,2 20.428.264.880 15.397.273.885 32,7 Teknosa 26.636.000 15.856.000 68,0 4.951.132.000 3.674.296.000 34,8 Bizim Toptan 21.414.763 19.464.050 10,0 4.937.073.831 3.887.276.427 27,0 Casa Emtia 10.347.751 -7.142.896 583.528.500 39.491.338 Ersan Alışveriş Hizmetleri 7.186.443 -7.478.225 928.966.289 705.014.399 31,8 Milpa Ticari ve Sınai Ürünler -2.495.245 -886.011 846.870 - CarrefourSA -311.942.585 -227.091.564 6.633.321.957 5.673.257.941 16,9 TOPLAM 2.726.513.275 1.401.720.392 94,5 114.506.092.327 90.670.742.990 26,3

15 Kasım 2021 Pazartesi

Helal ürün ve hizmet pazarında HAK'ın etkinliği giderek artıyor

Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) Başkanı Zafer Soylu, akredite ettikleri helal belgelendirme kuruluşlarının faaliyetleriyle tüketicilerin ürün ve hizmetlere güvenli erişiminin sağlandığını belirterek "Türkiye, tarihsel köklerinden beslenen itibarı, geniş bir kültür coğrafyasına olan erişimi, gelişmiş kalite altyapısı ve tecrübesiyle küresel helal pazarında lider ve yönlendirici ülke olma yolunda ilerliyor." dedi. Soylu, ihracatçıların hedef pazarlara güvenilir ürünlerle girmesi, "Türk Malı" ibareli ürünlerin itibar kazanması ve tüketici güvenini temin etmek için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda, kurumca akredite edilmiş belgelendirme kuruluşlarınca verilen helal belgelerinin, Ticaret Bakanlığı ve KOSGEB'in sağladığı desteklerin kapsamına alındığını ifade eden Soylu, "Ticaret Bakanlığının 'Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Karar Eki'nde yer alan 'Destek Kapsamındaki Pazara Giriş Belgeleri' listesinde belirtildiği üzere sadece HAK tarafından akredite edilmiş kurum ve kuruluşlarca düzenlenen helal belgeleri, ihracata yönelik belge desteği kapsamında değerlendirilmekte. KOSGEB İşletme Geliştirme Destek Programı çerçevesinde ise HAK'tan ve HAK tarafından akredite edilmiş kurum ve kuruluşlardan alınacak belgeler, KOSGEB desteğinden yararlanabilmektedir." diye konuştu. Soylu, helal belgelendirme konusunda Türkiye'nin konumuna değinerek "Helal" kavramının yasaklanmamış, izin verilen ve kurallara uygun anlamının yanında sağlık, temizlik ve hijyen şartlarına uygunluğu da içerdiğini bildirdi. Gıdanın yanında pek çok ürün ve hizmetin de helal pazar içinde yer aldığına işaret eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu: "Helal belgelendirmesi alanında Müslüman ülkeler arasında ortak bir dil oluşturulamadığı görülmekte. Küresel düzeyde helal ürün ticaretinin artması, farklı helal standartlarının ve belgelendirme sistemlerinin uluslararası ticaret üzerinde yarattığı engellerin belirginleşmesine yol açmıştır." Ürün ve hizmet standartlarını ve belgelendirme kurallarını belirlemenin üretmek kadar önemli olduğunu vurgulayan Soylu, helal ürün ve hizmetlere ilişkin tüketici ve işletme farkındalığının da giderek arttığını dile getirdi. "TÜRKİYE PAZARDA LİDER VE YÖNLENDİRİCİ ÜLKE OLMA YOLUNDA" Atılan adımların önemine dikkati çeken Soylu, "Türkiye, tarihsel köklerinden beslenen itibarı, geniş bir kültür coğrafyasına olan erişimi, gelişmiş kalite altyapısı ve tecrübesiyle küresel helal pazarında lider ve yönlendirici ülke olma yolunda ilerliyor. Bu amaç doğrultusunda oluşturulmuş HAK, hem ülkemizde helal akreditasyon alanında faaliyette bulunmak hem de uluslararası platformlardaki helale yönelik girişimlerde ülkemizi temsil edip yürütülen çalışmaların öncülüğünü üstlenmek için çaba sarf ediyor. HAK'ın akredite ettiği helal belgelendirme kuruluşlarının faaliyetleriyle tüketicilerin ürün ve hizmetlere güvenli erişmesi sağlandı. Ayrıca Türkiye'nin küresel düzeydeki helal belgelendirme ile helal belgeli ürün ve hizmet pazarından alacağı payın artırılmasına katkı sunuldu." ifadelerini kullandı. İslam dünyasında ticareti kolaylaştırıcı, güvenilir, ortak bir helal belgelendirme mekanizmasının inşasına katkı sağlandığını da hatırlatan Soylu, şöyle devam etti: "Dünyadaki 1,8 milyar Müslüman nüfusun tüketim alışkanlıklarına bakıldığında, finans alanı da dahil edildiğinde 6 trilyon dolara yaklaşan bir pazar büyüklüğü görülmektedir. Helal belgeli ürünlerin sağlıklı ve hijyenik olması sebebiyle sadece Müslümanlar tarafından değil, gayrimüslimler tarafında da talep gördüğü bilinmekte. Buna rağmen dünya genelinde helal belgelendirme alanında ortak bir dil oluşturulamamış olup, çok parçalı yapı hakim. Bu durum da nihai üründe maliyet artışı, zaman ve maddi kayıp, tüketici güveninin zedelenmesi gibi sorunları beraberinde getirmektedir." Türkiye'de helal belgelendirmenin, ihtiyari bir alanda yer aldığına işaret eden Soylu, bu alanın tüketici tercihlerine göre şekillendiğini bildirdi. Soylu, bu sebeple dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de benzer sorunların olduğunu ifade ederek, "Özellikle ihracatçılar açısından değerlendirildiğinde hedef pazara göre değişen belgelendirme yöntemi ürüne ilave maliyet olarak yansıyor. Diğer taraftan, zorunlu olmayıp ihtiyari alanda bulunması sebebiyle belgelendirme faaliyetinin yetkin ve yeterli kişiler tarafından yapılıp yapılmadığının denetlenmiyor olması da ürünlerin itibarına zarar vererek tüketici güvenini zedeliyor." dedi. Soylu, helal belgelendirmeyi yaygınlaştırmak için yapılması gerekenlere de değinerek, gıda işleme teknolojisinin gelişimiyle gıdalarda ciddi bir helallik endişesinin ortaya çıktığını söyledi. Kamuoyunda helallik denildiğinde akla yalnızca alkol ya da helal olmayan hayvanların etinin tüketilmemesinin geldiğini söyleyen Soylu, şöyle konuştu: "Tükettiğimiz ürünlerin helalliğinin sağlanması, tarladan çatala kadar tüm aşamaları doğrudan ilgilendirmektedir. Bu sebeple helallik meselesinin İslami boyutunun yanı sıra aynı zamanda teknik uzmanlık da gerektiren bir mesele olduğu aşikardır. Helal belgelendirme faaliyetlerinin güvenilirliği ve bu güvenin ilgili tüm paydaşlar nezdinde yaygınlaştırılması hem İslami hem de teknik konularda yetkin kurum ve kuruluşların itici gücüyle mümkün olabilir. Bu noktada, en uygun faaliyet çerçevesini sunduğuna inandığımız ve ülkemizce de millileştirilmiş olan İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) standartlarının İslam dünyasınca benimsenmesi, hem helal belgelendirmeyi daha güvenilir bir uygulama çerçevesine taşıyacak hem ülkeler arası farklı uygulamaların önüne geçecek hem de tüketicilerin ve kamu otoritelerinin kafalarında belgelendirmenin güvenilirliğine yönelik soru işaretlerini giderecektir." "HELAL KALİTE ALTYAPISINA İLİŞKİN KARŞILIKLI TANIMA MEKANİZMASI KURULMALI" Soylu, helal kavramının, gıda ürünlerinin üretiminden tüketiciye ulaşana kadar her aşamada sağlıklı, hijyenik ve kaliteli olma özelliklerini içermesi nedeniyle tüketicilerce önemsenen bir konu haline geldiğine işaret ederek, dünyaca tanınan birçok imalatçının helal belge almasının ve bağımsız bir otorite tarafından denetlenip izlenmesinin önemli olduğunu dile getirdi. HAK olarak, SMIIC çatısı altında helal kalite altyapısına ilişkin bir karşılıklı tanıma mekanizmasının kurulmasını önemsediklerini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Bunun hem uluslararası ticaretin önündeki teknik engelleri ortadan kaldıracağı hem de küresel anlamda tüketici güveninin tesisine büyük katkılar sağlayacağı inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca ülkemiz içindeki helal belgelendirme faaliyetlerinin güvenilirliğinin, bu faaliyetlerin ülkemizin helal alanındaki milli standartları olan SMIIC standartları çerçevesinde yürütüldüğünün Kurumumuz akreditasyonu vasıtasıyla ortaya konulmasıyla sağlanabilir. Ülkemizde helal belgelendirme zorunlu değil, ihtiyari bir alandır. Bu helal belgelerinin güvenilir olup olmadığı ise ancak yetkin bir akreditasyon kurumunun denetimiyle anlaşılabilir. Ülkemizde faaliyet gösteren firmalarımızın, helal akreditasyon konusunda tek resmi otorite olan HAK tarafından akredite edilmiş güvenilir belgelendirme kuruluşlarından helal belgelerini almaları önemli. Bu kuruluşların listesine 'https://www.hak.gov.tr/helal-akreditasyon/helal-akredite-kurulus-arama' internet adresinden ulaşılabilir."

15 Kasım 2021 Pazartesi

İkinci el online oto pazarında zirve değişmedi

Indicata'nın ikinci el online pazar raporuna göre, Türkiye ikinci el on-line binek ve hafif ticari araç pazarında ekim ayı satışları, bir önceki aya kıyasla yüzde 6 artarak 121 bin 149 (ilandan tamamen kaldırılan araçlar satılmış kabul edildiğinde) oldu. Satışlar, geçen yılın ekim ayına göre yüzde 42 azaldı. Bu yılın 10 ayında satışlar, 2020'nin aynı dönemine kıyasla da yüzde 24 düşüş kaydetti. Ekimde ikinci el on-line satışlar içinde binek araçların payı yüzde 82, hafif ticari araçların payı yüzde 18 olarak belirlendi. EN ÇOK SATILAN 10 MARKA Bu yılın ekim ayında ikinci el on-line pazarda en çok tercih edilen otomotiv (binek ve hafif ticari) markası, 17 bin 509 adet satışla Volkswagen oldu. VW'yi 15 bin 484 adetle Renault ve 12 bin 89 adetle Ford izledi. İlk üçün ardından 11 bin 333 satışla Fiat, 6 bin 860'la Opel, 6 bin 386 adetle Mercedes–Benz, 6 bin 227 adetle BMW, 6 bin 116 adetle Hyundai, 5 bin 621 adetle Peugeot ve 4 bin 291 adetle Toyota ilk on içinde yer aldı. Böylece geçen ay ikinci el on-line binek ve hafif ticari araç pazarında satılan 121 bin 149 adet aracın yüzde 76'sını ilk 10 marka gerçekleştirdi. PASSAT İLK SIRADA Ekim ayında ikinci el on-line pazarda en çok tercih edilen ilk 10 markanın en çok satan binek modeli sıralamasında zirve yine değişmedi. Geçen ay ikinci el on-line binek araç pazarında toplam 99 bin 211 satış gerçekleşti. VW Passat 4 bin 954 adetle ekim ayının en çok satılan modeli olurken, bunu 4 bin 321 adetle Renault Clio, 3 bin 846 adetle Renault Megane, 3 bin 648 adetle Ford Focus, 3 bin 114 adetle Opel Astra, 2 bin 721 adetle Toyota Corolla, 2 bin 678 adetle Renault Fluence, 2 bin 632 adetle Fiat Egea, 2 bin 483 adetle VW Golf ve 2 bin 447 adetle de VW Polo takip etti. Söz konusu 10 model toplam binek satışlarının yüzde 33'ünü oluşturdu. EN HIZLI VOLKSWAGEN SATILDI Ekimde on-line pazarda Türkiye pazarı satış hızı ortalama 33 gün olurken, en hızlı satılan marka 28 günle Volkswagen oldu. En yavaş satılan ise 46 günlük satış hızıyla BMW olarak belirlendi. HAFİF TİCARİDE DOBLO TERCİHİ DEVAM ETTİ Ekim ayında ikinci el on-line hafif ticari araç pazarında toplam 21 bin 938 satış gerçekleşti. Fiat Doblo 2 bin 606 adetle ekim ayının en çok satılan modeli olurken, Ford Transit/ Tourneo Courier 2 bin 366 adetle ikinci ve Fiat Fiorino da 2 bin 211 adetle üçüncü oldu. Ardından 1.718 adetle Ford Transit/Tourneo Connect, 1.547 adetle VW Caddy, 1.244 adetle VW Transporter, 1.000 adetle Ford Transit , 971 adetle Renault Kangoo, 801 adetle Peugeot Partner, 658 adetle Citroen Berlingo izledi. Bu 10 model toplam hafif ticari araç satışlarının yüzde 69'unu oluşturdu.

15 Kasım 2021 Pazartesi