1973 yılında Boğaziçi Köprüsü’nün açılışı yapıldı. HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL İstanbul ve Türkiye bu günlerde Boğaz’ın iki yakasının üçüncü kere bir araya gelmesini konuşuyor. Bilinen rakam üç olsa da tarihteki rivayetlere göre İstanbul’un iki yakası birçok kez birleşti. Öyle ki rivayetlere göre milattan önce 522-486 yılları arasında yaşayan Pers Kralı Darius, Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı arasına gemilerden oluşan geçici bir köprü inşa etti. Ordusunun Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçmesini sağlayan Darius böylece tarihe geçmiş oldu. İKİ YAKA OLMASA DA Bundan sonraki yıllarda tarih rivayetlerine göre yine geçici köprüler yapılsa kalıcı ve gerçek bir köprü için daha yüzlerce yıl beklemek gerekecektir. Boğaz’ın akıntılı suları nedeniyle o yılların imkânlarıyla iki yaka arasına köprü yapılamayacağını gören devlet adamları bu fikirden vazgeçer ve dikkatlerini Haliç üzerine yoğunlaştırır. I. Justinianus 6. yüzyılda Sütlüce ve Eyüp arasına “Aghios Khalinikos Köprüsü” isimli kemerli bir taş köprü yaptırır ve böylece İstanbul sularının köprü tarihi başlamış olur. İLK KALICI KÖPRÜ Bunu izleyen yıllarda yine Haliç üzerine Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethi sırasında geçici bir köprü inşa edilir. Ancak ilk ve tarih kayıtlarına geçen en önemli teşebbüs 1500 yılına _rastlar. Sultan II. Beyazıd o yılların ünlü mimarlarından Floransalı Leonardo da Vinci ile görüşmeye başlar. Vinci Eminönü Karaköy bağlantısını sağlayacak bir köprü çizimi yapar. Ancak bu proje çeşitli nedenlerle hayata geçirilemez. Vinci’nin bu projesinin benzeri yüzlerce yıl sonra Norveç’te hayata geçirilir. Yine aynı yıllarda İtalyan mimar Michelangelo ile de görüşülür fakat yine bir somut adım atılamaz. İlk somut adım yine yüzlerce yıl sonra 1836 yılında Sultan II. Mahmud tarafından atılır.O yıllarda bir yakada oturup diğer yakada çalışan ve her gün bu güzergâhı kayıkla geçmek zorunda kalan insanlar arasında bu köprü büyük bir sevinç oluşturur. Zira köprü tamamen ücretsizdir ve adı da ismiyle müsemmadır: Hayratiye Köprüsü. ALTINDAN GEMİ GEÇİYOR İlk köprü dubalar üzerine inşa edilmişti ve ilerleyen yıllarda yoğunlaşan araba trafiğini kaldıramayacak bir konuma gelmişti. 1845 yılında aynı güzergâhta yapılan Cisr-i Cedid (Yeni Köprü) de tamamen ahşaptır ve artık geçiş ücretleri alınmaya başlanmıştır. Tarih kayıtlarına göre köprünün üzerinden ilk geçen Abdülmecid Handır. Köprünün altından ise ilk geçen bir Fransız gemisidir. Yine tarih kayıtlarına göre köprüdeki yoğun asayiş olaylarından dolayı köprünün Galata ucunun altına Aziziye Karakolu inşa edilmişti. Ayrıca köprü ahşap olduğu için köprüden geçerken tütün içmek yasaktı. Yayalar 5 paraya geçerken, sırtı yüklü insanlar 10 paraya geçebiliyordu. Bu ücret 1930 yılına kadar toplanmaya devam etti. Günümüze kadar Haliç’in farklı yerlerinde inşa edilen köprülerden bugün beşincisi kullanılıyor. Unkapanı köprüsü olarak bilinen köprünün ise Haliç’e yapılacak tüp geçitten sonra kaldırılacağı öngörülüyor GERÇEKLEŞMEYEN BOĞAZ PROJELERİ Leonardo da Vinci’nin tasarımı Ünlü sanatçı ve mühendis Leonardo da Vinci 1503’te dönemin Osmanlı padişahı II. Bayezid’e bir mektupla başvurarak Boğaz üzerinden Anadolu’ya da uzanacak bir köprü yapmayı önermişti. Yine 1900 yılında Arnauddin adında bir Fransız üzerinden demiryolunun da geçtiği bir Boğaz köprüsü projesi hazırlamıştı. Ancak bu proje onaylanmadı. Bir sonraki girişim Cumhuriyet döneminde ünlü işadamı Nuri Demirağ’dan geldi. 1931 yılında Bethlehem Steel Company adlı bir Amerikan firması ile anlaşan Demirağ, toplam uzunluğu 2 bin 560 metre olan bir köprü projesi hazırlamıştı. Köprünün 960 m’si deniz üzerinden geçecekti ve denizden yüksekliği 53 metre olacaktı. Projeye göre köprüde demiryolu, tramvay ve otobüs geçişleri bulunacaktı. Demirağ’ın projesi de 1950’ye kadar raflarda kaldıktan sonra artık tarihin bilinmezliğine karıştı. İKİ YAKA ARTIK BİRLEŞİYOR Fatih Sultan Mehmet Köprüsü 1988 yılında tamamlandı. Gerçekleşmeyen onlarca girişimden sonra nihayet ilk somut adım 1968 yılında atıldı. Buna göre Freeman, Foxand Partners adlı İngiliz firmasıyla 1968’de anlaşma imzalandı, 1970 yılında köprünün yapımına başlandı. Anadolu ve Avrupa’yı birleştiren ilk köprü olma özelliği taşıyan Boğaziçi Köprüsü 29 Ekim 1973 yılında Cumhuriyet’in kuruluşunun 50. yılında büyük bir törenle hizmete girer. Boğaz’ın ilk göz ağrısı, yapıldığı dönemde, ABD değerlendirme dışı bırakıldığında, dünyanın en uzun asma köprüsü olma özelliğini taşıyordu. İki yaka ikinci kere Fatih Sultan Mehmed köprüsüyle birbirine kavuştu. 1986 yılında başlayan ikinci köprü projesi 1988 yılında tamamlandı.

13 Mart 2016 Pazar

HABER: CANAN BİLGİN Milyarderlerin veya ünlü isimlerin astronomik fiyatlara satın aldığı arabalar, kullandığı elmas kaplı telefonlar ya da yaptığı seçkin tatiller, çoğu zaman lüks yaşam olarak değerlendirilse de, aslında tüm bu harcamalar ekonomide büyük bir katma değer oluşturuyor. OTOMOBİLLER GÖZDE Milyonların lüks tutkusu sonucu küresel lüks tüketim pazarı 2015 yılını 1 trilyon Euro’yu aşan bir ciro ile kapattı. Küresel lüks mallar endüstrisinin önde gelen danışmanlık şirketlerinden Bain & Company tarafından hazırlanan 14. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu’na göre, pazarın yüzde 80’ini lüks otomobiller, lüks oteller ile kişisel lüks tüketim malları oluşturuyor. Pazarın lideri ABD, gözdesi de lüks otomobiller… 2018’DE 7 MİLYAR TL Türkiye’de lüks sektörünü mercek altına alan Deloitte’ın raporuna göre de, 2018 yılına kadar lüks ürünlerde yıllık ortalama yüzde 7’lik bir artış olması ve pazarın büyüklüğünün 7 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor. En hızlı büyümesi beklenen kategori ise aksesuar, mücevher ve saatler… İşte çoğu zaman eleştirilen ama bir o kadar da katma değer üreten dünyanın en pahalı ürün ve hizmetleri… FİYATI 52 MİLYON DOLAR Dünyanın en pahalı arabası, 1963 model Ferrari 250 GTO. Fiyatı 52 milyon dolar. Mona Lisa arabaları olarak tasarlanan kırmızı araç, Connecticut merkezli koleksiyoncu Paul Pappalardo tarafından ismi açıklanmayan bir alıcıya satıldı. BU AYAKKABIDA 14 BİN ELMAS VAR ABD TV programı ‘America’s Got Talent’in sunucusu Nick Cannon, dünyanın en değerli ayakkabılarını giyerek en pahalı açıklamasını yaptı. 2 milyon değerindeki bu göz kamaştırıcı ayakkabılar, Jason Arasheben tarafından tasarlandı ve beyaz altın üzerine toplam 340 karat ağırlığındaki 14 bin beyaz elmas ile kaplandı. 3.8 MİLYON DOLARLIK ÇANTA Kadınlar dünyanın bu en pahalı çantasını koluna takarak servetleriyle gösteriş yapabilir. Guinness Rekorlar Kitabı tarafından onaylanan Mouawad 1001 Nights Diamond Purse, 3.8 milyon dolar değerinde. Kalp şeklinde tasarlanan bu çanta 18 karat altınla şekillendirilerek 56 pembe elmas, 105 sarı elmas ve 4 bin 356 renksiz elmasla süslendi. BİR GECESİ 100 BİN DOLAR Cenevre’deki Hotel President Wilson, en pahalı suit tacını The Mark Hotel’e kaptırdı. Gecelik fiyatı 100 bin dolar olan hotelin suiti The Grand Penthouse, aynı zamanda Amerika’nın en büyük suiti özelliğini taşıyor. UZAY SEYAHATLERİ İÇİN TASARLANDI Anti-madde, miligram başına 100 milyar dolarla, dünyada en pahalı madde. İnsanoğlunun daha önce gitmediği yerlere cesurca gitmesi ve gezegenler veya yıldızlar arası yapacağı seyahatlerde yakıt olarak kullanılmak üzere tasarlandı. Fütüristik yakıt ideal bir yakıt olarak düşünüldü. 600 DEĞERLİ TAŞLA SÜSLENDİ 16.5 milyon dolar fiyatı olan bu eşsiz telefon, dünyanın en pahalı akıllı telefonu olarak taçlandırıldı. Stuart Hughes tarafından iPhone 5Black Diamond serisi için açma kapama düğmesi olarak 26 karatlık siyah kusursuz bir elmas kesildi. Cihaz ayrıca 600 değerli taşla süslendi ve bu taşların 53’ü Apple logosunun üzerine yerleştirildi. DÜNYA ZENGİNLERİNE 27 KADIN DAHA KATILDI Dünyanın en zengin kişilerinin açıklandığı Forbes’ın ‘Dünyanın Milyarderleri’ listesinde kadınlar paylarını korumak için mücadele etti. Geçen yıl 197 olan kadın milyarderlerin sayısı bu yıl 190’a düştü. Kadınların serveti, dünyanın servetinin yüzde 10’unu oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl, 6 kadın milyarder öldü ve 31’inin serveti 1 milyar doların altına düştü. 27 kadın ilk kez milyarder saflarına katıldı. Önceki yıllarda listeden düşen 3 kadın da yeniden milyarder listesinde kendine yer buldu. Fransa’nın zengin kadınlarından Liliane Bettencourt, dünyanın en zengin kadını koltuğuna geri döndü ve Forbes listesinde en zengin 11. kişi oldu. L’Oreal’ın patronu Bettencourt ve ailesinin serveti 36.1 milyar dolar. Perakende satış yapan Amerikan mağazalar zinciri Wal-Mart’ın hissedarların-dan Alice Walton, 32.3 milyar dolar servetiyle dünyanın en zengin ikinci kadını. Sanat koleksiyonu ve bağışlarıyla tanınan Walton, Hillary Clinton’un başkanlık kampanyasını da desteklemişti. Dünyanın en zengin üçüncü kadını, evcil hayvan yiyeceği ve şekerleme üreticisi Mars’ın hissedarlarından Jacqueline Mars. Mars’ın serveti bu yıl 3.2 milyar dolar gerileyerek 23.4 milyar dolar oldu. İtalya’da Nutella ve Kinder çikolatalarının üreticilerinden Maria Franca Fissolo, 22.1 milyar dolar geliriyle listede dördüncü en zengin kadın. Dünyanın beşinci en zengin kadını Almanya’dan Susanne Klatten. BMW hisselerinin yarısına sahip Klatten’ın serveti 18.5 milyar dolar. Klatten, yıllık 2 milyar dolar satış geliri olan Alman ilaç ve kimya şirketi Altana AG’nin de dümeninde bulunuyor. Wal-Mart’ın hissedarlarından ve geçen yılın en zengin kadınlarından Christy Walton, bu yıl listede ilk 10’dan düştü ve serveti 29 yaşındaki oğlu Lukas ile bölündü. Christy Walton’un serveti 5.2 milyar dolar. Böylece milyarderler kulübüne genç bir Walton 10.4 milyar dolar servetiyle dahil oldu.

13 Mart 2016 Pazar

HABER: CEYHUN KUBURLU Sağlıklı yaşamın her geçen gün önem kazandığı Türkiye’de, son yıllarda yapılan bisiklet yolları dev bir pazar oluşturdu. Bisiklet endüstrisi son 5 yılda yüzde 20’nin üzerinde büyüdü. Yılda 1.4 milyon adetlik satış rakamına ulaşması beklenen sektör, bu yıl 500 milyon liralık ciro hedefliyor. 30’a yakın markanın rekabet ettiği bisiklet pazarında, yabancılar da yatırım için fırsat kolluyor. SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN Bir zamanlar sadece karne hediyesi olarak satılan bisiklet, artık sağlıklı yaşamın da vazgeçilmez ürünleri arasına girmeyi başardı. Yaz yaklaşırken satışların arttığını dile getiren sektör temsilcileri, şu değerlendirmeyi yaptı: “Satışların artmasındaki en büyük sebeplerden biri belediyelerin bisiklet yolları inşa etmesi oldu. Eskiden sadece karne günlerinde satılan bisiklet artık, yeni modeller ve yeni alanlar ile büyüyor. Bugün Türkiye’de yılda 1.2 milyon adet bisiklet satılıyor. Her yaş grubu bisiklet kullanıyor. Bisiklet yollarının sayısı arttıkça pazarın büyümesi devam edecek.” 10 BİN LİRAYI BULUYOR Türkiye’de bisiklet yollarına yapılan yatırımların pazarın büyümesini tetiklediğini anlatan yetkililer, “Bisiklet satışları hala 7-13 yaş aralığında çok yüksek. 14-18 yaş aralığı da en yoğun bisiklet satış ve kullanımının olduğu grup konumunda. AB ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bisiklet kullanımının teşvik edilmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye bisiklet pazarında adette yüzde 10 büyüme var. Bu rakam ciroda daha çok artıyor. Çünkü kullanıcılar daha kaliteli ürünlere yöneliyor. Fiyatlar ise 350 lira ile 10 bin lira arasında değişiyor” diye konuştu. TANITIMA DA KATKI YAPIYOR Türkiye’nin uluslararası bisiklet organizasyonlarına ev sahipliği yaptığını anlatan Türkiye Bisiklet Federasyonu yetkilileri, “Türkiye’de sporcu sayısı da hızla artıyor. Bisikletin sportif yönü çalışmalarımızın ağırlıklı bölümünü oluşturuyor. Bu doğrultuda ülkemizin uluslararası ortamda bisiklet sporunda daha iyi bir konuma gelmesini hedefliyoruz. Uluslararası bisiklet otoritelerince üst düzeyde kabul gören çok başarılı organizasyonlar gerçekleştirerek ülkemizin de tanıtımına katkıda bulunuyoruz. Federasyona kayıtlı çoğu erkek 20 bine yakın bisikletçi var” dedi. İHRACATIMIZ DA HIZLA ARTIYOR Türkiye’de 20’nin üzerinde bisiklet üretici markanın bulunduğunu anlatan yetkililer, “Üretim ile ihracatı da artırdık. Türkiye’nin 200 milyon adet bisiklet ihracatı yaptığı belirtiliyor. Bu rakam her yıl yüzde 5 artıyor. Bisiklet ihracatında Türkiye önemli bir konuma yükseliyor. Bu alanda Çin gibi ülkeler hala pazarı domine ediyor. Ancak kalitesiz ürünler talep görmüyor” şeklinde konuştu. BİSİKLET SATIŞLARI NEDEN ARTIYOR Türkiye’de bisiklet yolu sayısı hızla artıyor. Büyükşehirlerde insanlar trafikten kaçmak için bisiklet kullanıyor. Bisiklet fiyatları Avrupa ülkelerine göre daha uygun. Yeni konut projelerinde de bisiklet yolları yapılıyor. Sağlıklı yaşam için bisiklet kullanımı teşvik ediliyor.

13 Mart 2016 Pazar

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Ankara Kızılay'da meydana gelen saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi. "Devletimizin terör örgütlerine karşı verdiği mücadele öyle bir noktaya gelmiştir ki, bu örgütler can çekişmeye başlamıştır. Kan dökmeye yönelik bu eylemler, eli kanlı terör örgütünün düştüğü aciz durumu bir kere daha ortaya koymuştur. Defaatle söylediğimiz gibi bu saldırılar hedefine ulaşmak bir yana, bilakis Türk devletini ve milletimizi daha güçlü bir şekilde bir araya getirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Güvenlik güçlerimizin teröre karşı verdiği destansı mücadelenin bu tarzda 'alçakça' karşılıkları olabilir. Ama biliyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ülkemizde huzur ve asayişi hakim kılacaktır. Devletimizin, hükümetimizin, güvenlik güçlerimizin sonuna kadar yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Milletimize metanet ve başsağlığı diliyorum."

12 Mart 2016 Cumartesi

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Hünkâr Kasrı aşkla dile gelen eserleri ağırlıyor. Yeni Camii Hünkâr Kasrı’nda geleneksel olarak iki haftada bir gerçekleşen serginin bu seferki konuğu Ayla Makas ve öğrencilerinin ebru eserleri oldu. ‘Aşkın Lisanı’ adlı serginin açılışında konuşan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, geleneksel hale gelen bu sergilerin sanat sevgisine olumlu yönde katkı yapacağını söyledi. Sergide öğrencileriyle birlikte eserlerini sergileyen ebru eğitmeni Ayla Makas ise bu serginin kendilerine büyük bir heyecan verdiğini ifade etti. Serginin açılışında Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu ve İTO Meclis üyeleri de hazır bulundu. Sergi 25 Mart’a kadar ziyaretçileri ağırlayacak.

10 Mart 2016 Perşembe