tatil-sepeti
Ekonomi için hep birlikte

Çalıştay, İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başladı. Meclis Üyeleri Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili ortak açıklama yaptı. İTO Meclis Üyeleri, İstanbul iş dünyasını ve Türkiye ekonomisini ilgilendiren konularda görüşlerini dile getirdi. Serbest kürsüde ifade edilen fikirler, ticari hayatın geleceği ve İTO’nun 2016 iş planları için yapı taşlarını ortaya koydu. İbrahim Çağlar: Yeni başarı hikayelerine ihtiyacımız var İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İTO Meclisi’nin altı ayda bir gerçekleştirdiği çalışma toplantılarını ticari işbirliklerini geliştirmek, ortak yatırım imkânlarını gözden geçirmek için başka bir ilde ya da başka bir ülkede düzenlediklerini söyledi. Bu nedenle İzmir’in Çeşme ilçesinin seçildiğini dile getiren Çağlar, iş dünyasının yeni başarı hikâyelerine ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Başkan Çağlar İTO Meclisi’ne, “Sizin talepleriniz, beklentileriniz, görüş ve önerileriniz çok ama çok önemli. Meclis ve komite üyelerimizden her bir üyemizin önünü açacak fikir ve önerileri bekliyoruz. Küresel, bölgesel ve yerel ölçekteki faaliyetlerimizle dünyanın en büyük odasıyız. Yönetim Kurulu olarak; Türkiye’nin ve komşu bölgelerdeki ülkelerin ticaret hayatlarını etkileyen bir kurumun temsilcileri olduğumuzun bilinciyle harekete ediyor, projeler üretiyor, bunları hayata taşıyoruz. Temel vizyonumuz bunun üzerine oturuyor” açıklamasını yaptı. YAPILANMANIN SONUÇLARI Oda’daki yeniden yapılanmanın meyvelerinin alınmaya başlandığı bir döneme girildiğini ifade eden Çağlar, işlerin büyük ölçüde elektronik ortamda, ışık hızıyla yürüdüğünü vurguladı. KOSGEB, Kredi Garanti Fonu gibi kurumların İTO içindeki ofisleri ile üyelere doğrudan hizmet verdiklerini belirten Çağlar, Oda’nın çalışmaları ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Üye merkezli bir yaklaşımı egemen kıldık. Fuar organizasyonları ve heyet ziyaretleriyle yurt dışındaki Türkiye markasını güçlendiriyor, özel sektörün iş yapma kabiliyetini ve rekabet etme gücünü artırıyoruz.” YENİ PROJELER İLERLİYOR Çağlar, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ndeki fuar alanlarını genişletmek için ikinci etap, Teknopark İstanbul’da da ikinci etap çalışmaları başladığını söyledi. “Sirkeci ve çevresi için hayati öneme sahip Sirkeci Kompleksi süreci hızlanmış durumda. İstanbul Ticaret Odası Ödülleri İstanbul’un öne çıkan değerlerini ödüllendirmeye başladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi, yenilenen kurumsal kimliğiyle, rekor doluluk oranıyla, gelişen altyapısıyla bir dünya üniversitesi haline geliyor” bilgilerini veren Çağlar, bilginin ekonomi içine katılması, bilginin ticarileşmesi gerektiği için İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki yerleşkesinde düşünce üretim merkezi kurulacağını dile getirdi. Şekib Avdagiç: Meclis toplantılarına katılım önemli İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, İzmir’deki toplantıya katılımın yüksek olmasından dolayı Meclis üyelerine teşekkür ederken, İstanbul’daki aylık Meclis toplantılarına katılım konusunda çağrıda bulundu. Meclis Başkanı Avdagiç, “Sizin o sıralarda olmanız kürsüye çıkan arkadaşlara güç verecektir, problemleri çok daha etkili bir şekilde sunmalarını sağlayacaktır. Dolayısıyla geriye kalan 12-13Meclis toplantımıza özellikle katılmanızı rica ediyorum” dedi. ÖNERİLERİNİZ GÜÇ VERECEK İTO Yönetim Kurulu’nun gelen konuların çözümü için üstün gayret gösterdiğini ifade eden Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, “Ama Meclis üyelerimizin çalışmaları, dosyaları ve aktarımları olduğu zaman, Yönetim Kurulumuz bu konuların çözümü konusunda sonuç alıcı bir faaliyet içine girebiliyor. Sizlerin görüş ve çözüm önerilerini gündeme getirmeniz, Yönetim Kurulu’nun elini güçlendirecek; çözüm için de son derece etkili olacaktır” diye konuştu. İTO REFERANS İŞLER YAPIYOR İTO’nun bir görünen, bir de görünmeyen yüzü olduğunu ifade eden Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Görünmeyen yüzünde yılda verilen milyonlarca belge var. Yapılan yüz binlerce ticaret sicil işlemleri var. Ben kendilerini ve diğer bütün bölümlerde çalışan arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Gerçekten bütün mesai arkadaşlarımız İstanbul Ticaret Odası’nın adını yere düşürmeyecek şekilde çok seviyeli ve referans işler yapıyorlar. Bugün bütün Türkiye’deki odalar ve kurumlar bazı işlemlerin nasıl yapılacağı konusunda dönüp İstanbul Ticaret Odası’na ve buradaki faaliyetlere bakıyorlar.” Binali Yıldırım: Gelişme için çıkış yolu ‘mukayeseli üstünlük’ İstanbul Ticaret Odası Meclis üyelerine hitap eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım, ekonomik kalkınma ve toplumsal dayanışmanın önemini vurguladı. Yıldırım şunları söyledi: “Gelişmiş ülke olmanın yolu artık çok fazla tarım yapmak, çok fazla üretim yapmak, çok fazla çalışmak ile olmuyor. Bunlar lazım ama artık yüksek katma değer üreten, ileri teknoloji geliştiren ülke olmak gerekiyor. Hidrokarbonumuz, altınımız, doğalgazımız yok. Bizim mutlak üstünlüğümüz olmadığına göre, mukayeseli üstünlüğe ihtiyacımız var. Mukayeseli üstünlük de insan aklının ülke ekonomisine, insanın katma değerli ileri teknoloji ürünleri geliştirmesine bağlı olduğunu unutmamamız lazım. İnsana yatırım yapacağız. Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yatırım yapacağız. Bunun için İzmir iyi bir adres.” İZMİR-İSTANBUL YAKINLAŞACAK İzmir’in henüz Cumhuriyet kurulmadan önce yeni Türkiye’nin iktisat politikalarının belirlendiği yer olduğuna dikkat çeken Binali Yıldırım, “İzmir’e yakışan İstanbul ile yarışmak. Onun için İstanbul-İzmir arasına otoyol yapıyoruz. Dünyanın dördüncü köprüsünü yine bu yol üzerinde İzmit Körfezi’nde inşa ediyoruz. İki büyük liman kenti, iki büyük tarih kenti, iki büyük turizm ve ticaret kentini birbirine daha yaklaştırmış olacağız. İstanbul-İzmir, Türkiye’nin lokomotifi olacak. 2023 Türkiye’sinin önemli iki şehri olacak” dedi. “Son 10 yılda bir Türkiye, üç Türkiye oldu” diyen Yıldırım, “Büyüdü ama kritik bir noktaya geldi. Orta gelir grubunda takıldık kaldık. Burayı aşamazsak o zaman sorun var demektir. Kazanımlarımız çok fazla sürdürülebilir olamaz. Bunun için de mutlaka ve mutlaka ülkede birinci konumuz barışı, kardeşliği sağlamaktır, terör belasını kontrol etmektir” şeklinde konuştu.İstikrar için, daha fazla kalkınma için, daha gelişmiş bir Türkiye için mutlaka güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç olduğunun altını çizen Yıldırım, “Tek parti iktidarının olmamasının ne anlama geldiğini şu dört ay bize gösterdi. Siz iş hayatınızdasınız. Öngörü-lerinizi yapamıyorsunuz, yatırımlarınızı erteliyorsunuz. Yağma yok, Türkiye buralara kolay gelmedi. Ülkemiz büyük, ülkemizin imkanları büyük. Gelin birlik olalım, kardeş olalım, birlikte Türkiye olalım” dedi. Çalıştaya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı, İzmir Milletvekili adayı Binali Yıldırım ve İzmir’in kanaat önderleri de katıldı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli ve Ege İhracatçı Birlikleri Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Halil Şahin, İTO Meclis Üyeleriyle bir araya geldi. İZTO Başkanı: İzmir ikinci hat oluyor İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, İstanbul iş dünyasının temsilcilerini sık sık İzmir’e beklediklerini söyledi. Demirtaş şöyle konuştu: “Hepiniz o kadar iyi iş adamısınız ki, İstanbul uçtu, İstanbul’da her şey doldu taşıyor. Havaalanı doldu. Sabiha Gökçen yapıldı. Orası da doldu. Onun için İzmir artık ikinci hat olacak. Türk Hava Yolları’nın İzmir-İstanbul seferi dışında seferi yok İzmir’den. Şimdi 10 hatta uçmaya başlayacak. Siz vesile oldunuz. İzmir ikinci bir hat. Kesinlikle biz İstanbul ile rekabet sevdasında değiliz. İstanbul bir dünya kenti, dünya markası. Ama sizleri yatırım için, seyahatleriniz için, tatilleriniz için buraya tekrar bekliyoruz.” İTB Başkanı: Akdeniz’in yeni merkezi İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, “Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için İstanbul’un yükünü alacak birkaç yeni cazibe merkezi olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Kestelli, “İzmir, bu alternatif merkezlerin başında geliyor. İstanbul’un obez büyümesinden gerekli dersleri alarak, yapılacak bir planlama ile İzmir’i, Akdeniz çanağının yeni Barselonası yapabiliriz. Biz buna yürekten inanıyor ve talep ediyoruz. Tabii bunu hayata geçirebilmek için ufku açık politikacılara, iyi bir plana ve kapsayıcı bir işbirliğine ihtiyacımız var” diye konuştu. İTO Genel Sekreteri Ömer Bal: Sektörel öneriler 2016’ya rehber olacak İTO Genel Sekreteri Ömer Bal, toplantının ülkemiz ve iş dünyası için hayırlı olmasını temenni etti. Bu toplantıyı ayrıca önemsediklerini söyleyen Bal, “Sayın Yönetim Kurulu Başkanımız ve yönetimimizin de talimatıyla Odamızdaki bütün koordinatörler bu toplantıya katıldılar. Çünkü bu toplantıda çıkacak olan sektörel konularla ilgili öneriler daha önce sizlerden aldığımız önerilerle birleştirilecek, 2016 yılındaki iş programımızın temel taşlarını oluşturacak” şeklinde konuştu. İlgili haberler: İTO MECLİS ÜYELERİ ÇALIŞTAY KÜRSÜSÜNDE İTO 19. DÖNEM MECLİSİ 3. ÇALIŞMA TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

16 Ekim 2015 Cuma

İTO 19. Dönem Meclisi 3. Çalışma Toplantısı Sonuç Bildirgesi

Çalıştayın ardından yayınlanan sonuç bildirgesi şöyle: "19. Dönem 3. Çalışma toplantısını gerçekleştirirken Ankara’da meydana gelen menfur terör saldırısı bizleri derinden sarsmıştır. Ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşliğini bozmaya çalışan bu tür saldırıları lanetliyor, hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diliyoruz. Bu saldırıyı düzenleyen insanlık yoksunu karanlık odaklar ve işbirlikçileri bilmelidir ki; bunlar bizi yıldıramaz. Bu zor durumlar birbirimizi daha çok kenetleyecek, ülkemizin her karış toprağında bu cennet vatanımızı dünyanın en müreffeh yeri haline getirme kararlılığımızı perçinleyecektir. Bizler biliyoruz ki, ticaret ve ekonomi aynı zamanda bu birlik ve beraberliğimizi sağlayan en önemli araçlardan biridir. Bu bakış açısıyla, Odamız Meclis üyeleri olarak bizler temsil ettiğimiz sektörlerin sorunlarını ele almak ve çözüm önerileri üretmek üzere toplandık. Hem Türkiye ve İstanbul’un ekonomi ve ticaretle ilgili genel sorunları hem de sektörlerin kendine özel sorunları bu toplantıda dile getirildi. İfade edilen konular ayrıntılı olarak rapor haline getirilecek ve sektörlerin söz konusu talepleri doğrultusunda Oda Yönetimince gerekli çalışmalar yapılacaktır. Meclis üyeleri tarafından aktarılan hususlar genel hatlarıyla; makine sektöründen tekstil hazır giyim ve ayakkabı sektörüne, demir dışı metallerden peyzaj ve mimarlığa, lojistik sektöründen hizmet sektörü içinde yer alan gümrük müşavirliği hizmetlerine, alt yapı hizmetlerinden bilişim-yazılım sektörüne kadar birçok ana sektörle ilgili konular görüşülmüş ve bunlarla bağlantılı olan; döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmaların birçok sektörü olumsuz etkilemesi, dünyada genel olarak emtia fiyatlarında yaşanan belirgin düşüşün bizim ihraç pazarlarımızdaki talebimizi azaltması, vergi yükünün işadamlarımıza ağır yükler oluşturması, devlet teşviklerinin genişletilerek yeniden ele alınması, İstanbul iş dünyasına yakışır uluslararası standart ve boyutlarda fuar alanlarının kazandırılması, nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için mesleki eğitimin iş dünyasının daha da aktif rol oynadığı bir yapıya kavuşturulması, çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan Odamız üyelerinin uzun vadeli ve ucuz finansmana erişiminin sağlanması, bürokratik engellerin azaltılması ve mevzuatla ilgili değişiklikler ve düzenlemelerde Odamız görüşünün alınması ve Odamızın sürece dâhil edilmesi gibi talepler dile getirilmiştir. Yapılan çalışma ve sonuçları itibariyle İTO Çeşme çalıştayının İstanbul Ticaret Odası üyelerine ve tüm iş dünyasına hayırlı olmasını dileriz."

13 Ekim 2015 Salı

Sanat İyilik İçin sergisine yoğun ilgi

HABER: ADEM ORHUN Hat ve tezhip sanatına gönül vermiş sanatkarların eserlerinin yer aldığı “Sanat İyilik İçin” Sergisi Hünkar Kasrı’nda açıldı. Geliri hayır amaçlı kullanılacak olan sergi açılışını İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu, İTO Meclis Üyesi iş adamları ve sanatçılar birlikte yaptı. Gökhan Murat Kalsın, açılış töreninde yaptığı konuşmada, sergilenen eserlerin satışından elde edilen gelirin Batı Afrika ülkesi Moritanya’da sağlık ocağı ve çeşme yapımında kullanılacak olmasının güzel bir iyilik örneği olduğunu söyledi. Serginin açılışı anında Yeni Camii bölgesinde gezen turistlerin de afişleri ve töreni görüp Hünkar Kasrı’na girmesi dikkati çekti. Özellikle Uzakdoğulu turistlerin, eserleri bir bir inceledikleri görüldü.

12 Ekim 2015 Pazartesi

Kalkınmaya yılda 1.5 trilyon dolar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Enerji Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada hem ulusal hem küresel ölçekte büyüme sağlamanın yolunun ulusal güvenin tesis edilmesi olduğuna inandıklarını söyledi. Erdoğan, “Performansımızın altında bu yatıyor. G20 üyeleri olarak geçtiğimiz yıl kabul edilen stratejileri uygulamamız yönünde 2018’e kadar yüzde 2.1 ilave büyüme elde edebiliriz. Bu, 2 trilyon dolar demek. Böylece sözlerimizin arkasında durduğumuzu tüm dünyaya göstermiş olacağız” dedi. DEZAVANTAJLI GRUPLAR 2030 yılına kadar küresel altyapı ihtiyacının 70 ile 90 trilyon dolar olarak hesaplandığını belirten Erdoğan, “Sadece Asya ülkelerinin ihtiyaç duyduğu tutar 8 trilyon dolardır. Gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedefi için yılda 1.5 trilyon dolar altyapı gerekiyor” diye konuştu. Dünya genelinde enerji talebinin artmaya devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enerji ihtiyaçları ciddi anlamda yükselecek. Dönem başkanlığımızın bir diğer özelliği de kapsayıcılıktır. G20’nin temel hedeflerinden biri olarak ele alınmıştır. Dezavantajlı grupların ekonomik refahtan pay almalarına özel önem veriyoruz. G20 ülkeleri düşük beceri seviyesine ait veya kayıt dışı istihdam edilenleri yüzde 15 oranında azaltmayı taahhüt ediyoruz. Aynı şekilde kadınların ekonomi içindeki rolünü kuvvetlendirmeye dönük çalışmalar yapmak üzere kuruluşunu teşvik ettiğimiz Kadın 20 (W20) grubunu hayata geçirdik.” SÖZ SAHİBİ OLMALIYIZ B20 Türkiye ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise G20 ülkelerinin enerjide söz sahibi olması gerektiğinin altını çizdi. Dünyada 1.3 milyardan fazla kişinin elektriğe ulaşamadığını belirten Hisarcıklıoğlu, “Gece evlerinde lamba yanmıyor. Birçok araç gereç1 milyar 300 milyon insan için lüks değil, hayal bile değil. Yani dünyadaki her iki kişiden biri yemek yapmak için odun yakıyor, gübre yakıyor. Bu insanların çoğu da Sahraaltı Afrika’da yaşıyor” dedi. Hisarcıklıoğlu, “G20, enerji alanında birçok ülkenin tekeli yerine üzerine düşen mesuliyeti yerine getirerek enerji üretmede söz sahibi olmalıdır. Biz de bu yolda özel sektör olarak hükümetlerimizle birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz” diye konuştu. B20’DEN ENERJİDE YOL HARİTASI B20 Enerji Forumu’nda konuşan B20 Türkiye ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, günlük hayatın da, ticaretin de kalbinde enerjinin bulunduğunu belirterek, birlikte hareket edilmesi halinde daha kolay sonuç alınabileceğini söyledi.​ Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Uluslararası Ticaret Odası (ICC) işbirliğiyle düzenlenen B20 Enerji Forumu Swissotel’de yapıldı. Moderatörlüğünü B20 Türkiye Şerpası Sarp Kalkan’ın üstlendiği forumun açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, forumda G20 için hazırlanacak bildiri konusunda çalışmaların gerçekleştirileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, IEA’nın kendilerine içerik geliştirmede çok yardımcı olduğunu, bu yıl Türkiye’nin başkanlık yaptığı G20’nin yatırım, uygulama ve dahil etme konularına odaklandığını, B20 olarak kendilerinin de bunları izlediğini anlattı. Küresel ekonomideki gerçek sorunlara hitap etmek istediklerini kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu yüzden G20 ve G20 olmayan ülkeleri sürece dahil ettiklerini, hem büyük hem küçük işletmelere yer verdiklerini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, “Nerede yaşarsanız yaşayın, günlük yaşamın ve ticaretin kalbinde enerji bulunuyor. Devletleri küresel enerji gündemini uygulamaya koymaya yönlendirmeliyiz. Tek bir ses olarak hareket etmeliyiz. B20 böyle bir birlik olarak gerekli tavsiyeleri sunabilir” dedi. B20 Türkiye Sherpası Sarp Kalkan da hazırlanan 6 sayfalık taslak enerji bildirisine, konuklardan gelecek geri bildirimlerle son halini vereceklerini söyledi. Kalkan, forumda enerji sektöründe uzun dönemli yatırımların artırılması, enerji verimliliği, sürdürülebilir enerji teknolojilerine yatırımlar gibi önemli başlıkların ele alınacağını ifade etti. IEA, Siemens Türkiye, Zorlu Enerji, Körfez Yatırım Bankası, General Electric, Pan American Energy, Novozymes, Natpet ve SOCAR gibi kuruluşların yetkililerinin katıldığı forum sonunda, “B20 Enerji Bildirisi” hazırlanacak.

12 Ekim 2015 Pazartesi

Kök hücrede yerli çözüm

HABER: ADEM ORHUN Türkiye’de her yıl binlerce hasta, kemik iliği nakli veya kök hücre tedavisine ihtiyaç duyuyor. Öncelikle tam doku uyumu arayanların önemli bir kısmı da yurt dışına yöneliyor. Zira Türk hastaların, yakın akrabaları arasında dahi 10’da 10 tam doku uyumu sağlama oranı yüzde 25-30 civarında. Yani kardeşler bile çoğu zaman birbirinin derdine derman olamıyor. Bu noktada gözler başka kaynaklara çevriliyor. ABD VE ALMANYA ÖNDE Türkiye’deki veya yurt dışındaki kemik iliği bankaları uygun donör için aranan yerler oluyor. Ülkemizde kan bağışçılarından bu konuda ayrıca gönüllü olanların testleriyle oluşturulan bir veri havuzu bulunuyor. Hastalığı bilinen ve en az 800 kayıtlı hastaya da acil nakil yapılması gerekiyor. Ancak önceki yıla kadar 30 bin civarında donörün kayıtlı olduğu yerli banka yeterli olmuyor. Bu sebeple başta Almanya olmak üzere yurt dışındaki kemik iliği ve kök hücre bankalarında arama yapılıyor. Dünya Kemik İliği Bankası’nda 25 milyondan fazla bağışçı var. Bu havuzun en büyük paydaşları 7.5 milyon bağışçı ile ABD, diğeri de 5.5 milyon bağışçı ile Almanya. 80 BİNİ GEÇTİK Bu arada zaman ve ekonomik maliyeti olan kök hücre tedavisi için Türkiye’de sevindirici gelişmeler yaşanıyor. Türk sinemasının bazı filmlerine de konu olan kan kanseri ve kemik iliği nakli, artık eskisi kadar zor değil. Zira tedavi yöntemleri daha kolay hale gelirken, bağışçıların da sayısı artıyor. Hastalarımızın daha hızlı bir şekilde sağlıklarına kavuşması ve dışa bağımlılığın azaltılması için Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) kuruldu. Geçtiğimiz ağustos ayında birinci yılını dolduran merkez, önceki yıla kadar 30 bin olan kayıtlı kök hücre bağışçısı adayını 80 binin üzerine çıkarmış durumda. İlk hedef ise 300 bin kişinin bu bankaya kaydedilmesi. Zira ABD ve Almanya’daki örneklerinde milyonlarca bağışçı adayının verilerine ulaşmak mümkün. Söz konusu rakamlar bu ülkeleri kök hücre naklinde donör, test, araştırma, nakil ve tedavi hizmetleri konusunda epey avantajlı hale getiriyor. Almanya’nın diğer bir avantajı ise bu ülkede bulunan Türkiyeli göçmenlerin genetik yakınlığı. KIZILAY GÖREVDE Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı’nın hemotopoetik kök hücre nakli tedavisi olması gereken hastalar için oluşturduğu Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’ne bağışçı bulunması işini Türk Kızılayı yürütüyor. Kızılay, kök hücre bağışçısı kazanımı görevini, Bölge Kan Merkezlerinde kurduğu 12 Gönüllü Verici Merkezi ile sürdürüyor. İlk yıl 50 bin bağışçı hedefini hızlı bir şekilde aşan merkez bugün 80 bini de geçmiş durumda. Bu merkezde biriken bağışçı verisi, ihtiyaç duyan hastaların tıbbi ve genetik özelliklerine göre yapılan tarama ile belli profilde donör adayının kolayca belirlenmesini sağlıyor. Bu adaylara yapılan çağrının ardından uygulanan testlerle, tam doku uyumu sağlayan kök hücre donörü bulunuyor. Bu aşamada Türkiye’de nakil yeterliliği belgelenmiş resmi veya özel hastaneler kemik iliği naklini gerçekleştiriyor. KÖK HÜCRE TEDAVİSİ UYGULANAN HASTALIKLAR Kemik iliği kanserleri Lenfomalar Çeşitli organ kanserleri Kemik iliğinin yetersiz çalıştığı veya çalışmadığı durumlar Kalıtsal anemiler İmmün yetersizlikler Kalıtsal metabolik hastalıklar Kellik Felç GÖNÜLLÜ MERKEZLERİ Türk Kızılayı, “Kök Hücre Bağışçısı Kazanımı” görevini, bünyesindeki Bölge Kan Merkezlerinde kurduğu 12 Gönüllü Verici Merkezi ile aktif olarak yürütüyor. Bu merkezler şu illerde bulunuyor: İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir, Düzce, Gaziantep, Erzurum, Bursa, Kayseri, Adana, Samsun. SGK MASRAFLARI KARŞILIYOR Kemik iliği nakli tedavilerinde; hastaların anne, baba, kardeş ve çocuklarından, HLA doku grubu uyumlu verici bulmak amacı ile yapılan doku uyumluluk testlerinin giderleri ile aile dışından 30 adayı geçmemek üzere HLA doku grubu belirleme testlerinin giderleri, Yurt içinde organın bulunması halinde hastanın veya organın nakil yapılacak merkezin bulunduğu yere getirilmesine ilişkin nakliye/transfer masrafları, Uluslararası kemik iliği bankalarından yapılan taramalarda uyumlu verici adayı bulunamayan veya acil nakil gereken hastalar için hastaya nakil yapacak merkez ve hastanın hekimi onaylıyorsa, en az 4/6 doku uyumu gösteren kordon kanının araştırılması ve uygun bulunduğunda getirtilmesine ilişkin masraflar, Kemik iliğinin Türkiye’deki nakil merkezine getirilme masrafları, Amerika ve Avustralya Kıtası için 4.500 Euro karşılığı TL’sini, diğer ülkeler için 2.000 Euro karşılığı TL’sini, kordon kanının taşıma tankı ile nakil merkezine getirilme ve tankın geri iletilme masrafları 5.000 Euro karşılığı TL’sini geçmemek şartıyla SGK tarafından ödeniyor.

12 Ekim 2015 Pazartesi