tatil-sepeti
Geleceğin akıllı şehirleri İstanbul’da şekilleniyor

2050’ye kadar dünyanın yaklaşık dörtte üçünün şehirlerde yaşaması bekleniyor. Böyle olunca da artık kentlerde ulaşım, güvenlik ve enerji konusu hayati önemde görülüyor. Kentleri daha konforlu kılmak amacıyla yeni fikirler üretmeye odaklanan İstanbul Akıllı Şehir Fuarı ve Kongresi (Smart City Expo İstanbul), 1-3 Haziran 2016 tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kültür A.Ş. organizasyonunda yürütülecek kongre; United Cities and Local Governments (UCLG), Türkiye Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği tarafından da destekleniyor. 3 BİN KATILIMCI Kongreye Türkiye’nin yanı sıra Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkan ülkeleri dahil olmak üzere çok sayıda ülkeden 3 bin profesyonel katılım için başvururken, fuarı 10 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Kongrede ulaşım ve enerji alanlarında akıllı kent uygulamalarındaki en son gelişmeler sergilenecek. Böylece 200’den fazla şirketin proje ve prototipleri profesyonellerce görülebilecek. Fuar, yeni iş imkanlarını da ortaya çıkarırken, 80’den fazla akıllı şehir tasarımcısı uzman da konuşmacı olarak tecrübelerini paylaşacak. 150 BELEDİYE SMART CİTY’DE Uluslararası Smart City Expo İstanbul Kongre ve Fuarı’na yurtdışı ve ulusal düzeyde, nüfusu 100 bini aşan 150’nin üzerinde belediye başkanı ve heyetleri, konuşmacı ve katılımcı olarak yer alacak. AKILLI ŞEHİR NEDİR? Akıllı şehir (Smart City) kavramı; yenilikçi, çevre dostu, çözüm odaklı, yani daha yaşanabilir bir kent yaşamı ve tasavvuru üzerine yapılan çalışmalar bütününe verilen isim. ‘AKILLI’ OLMAYA GÖTÜREN SEBEPLER Değişen demografik özellikler Hızlanan küreselleşme Artan çevre sorunları Gelişen sosyal ilişkiler Kararlılığa ve düzene karşı artan tehditler Teknolojinin artan etkisi

18 Nisan 2016 Pazartesi

3 dev barajdan enerjiye doping

Fırat Nehri üzerinde kurulu Atatürk, Karakaya ve Keban hidroelektrik santrallerinde 2015’te enerji üretimi arttı. Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) verilerinden derlenen bilgilere göre Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarında 2014’te 12 milyar 541 milyon kilovatsaat enerji üretildi. Bu 3 barajda 2015’te enerji üretimi 2 milyar 328 milyon kilovatsaat artarak, 14 milyar 869 milyon kilovatsaate yükseldi. ATATÜRK İLK SIRADA Atatürk Barajı geçen yıl 5 milyar 457 milyon kilovatsaatlik üretimiyle ilk sırada yer aldı. Atatürk Barajı’nı, 4 milyar 788 milyon kilovatsaatlik üretimle Keban ve 4 milyar 624 milyon kilovatsaatlik üretimle Karakaya Barajı izledi. EN FAZLA KEBAN’DA ARTTI Üretimini en fazla artıran ise 1 milyar 492 milyon kilovatsaat ile Keban Barajı oldu. Atatürk HES önceki yıla göre 622 milyon kilovatsaat, Karakaya HES ise 214 milyon kilovatsaat üretim artışı kaydetti. Geçen yıl Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 26’sı hidroelektrik santrallerinden elde edilirken, bunun yüzde 22.70’i Atatürk, Karakaya ve Keban HES tarafından karşılandı. İLK ÇEYREKTE YÜZDE 150 ARTIŞ Keban’da yılın ilk çeyreğinde 789 milyon 714 bin kilovatsaat, Kara-kaya’da 1 milyar 379 milyon Atatürk Barajı’nda ise 1 milyar 580 milyon kilovatsaat enerji üretimi gerçekleşti. Böylece yılın ilk çeyreğindeki enerji üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 150 artış gösterdi. BOL YAĞIŞ ETKİLEDİ Atatürk, Karakaya ve Keban Barajlarında bu yılın ilk 3 ayında bol yağışın etkisi ile enerji üretiminde büyük artış oldu. Geçen yılın ilk 3 ayında 1 milyar 527 milyon 423 bin kilovatsaat elektrik enerjisi üretiminin gerçekleştiril-diği Atatürk, Karakaya ve Keban Barajlarında, bu yılın aynı döneminde 3 milyar 749 milyon 322 bin kilovatsaat enerji üretildi. Yağışlardaki artış ile 2016’da Atatürk Barajı’nda 10 milyar, Karakaya’da 7 milyar, Keban’da ise 6 milyar kilovatsaat enerji üretiminin gerçekleştirilebileceği belirtildi.​

18 Nisan 2016 Pazartesi

Fosiller aksesuarlarda yaşıyor

F8 adlı kalem mamut dişi kullanılarak üretildi. HABER: CANAN BİLGİN Moda aksesuarları dendiğinde doğal olarak fosiller, dinozor kemikleri veya göktaşları (meteorlar) ilk gelen malzemeler değildir. Oysa bu hammaddeler günümüzde lüks pazarında önemli bir katma değer oluşturuyor. Portland merkezli tasarım şirketi William Henry, ürettiği aksesuarlarla bu nadir materyallerin olağanüstü bir süslemeyle bileziğe ya da kolyeye eklenebileceğini ve böylece ünlü müşterileri çekebileceğini kanıtlıyor. Yeşil dinozor kemiğinden yapılan ‘RB8’ kalemi. Dinozor kemikleri, yeraltında milyonlarca yıldan sonra sert bir kaya olarak taşlaşır. Kemiğin içeride bir parçasının dahi yarıklarla ve çatlaklarla dolu olması, onun aksesuar olarak şekillendirilmesini zorlaştırır. NİŞ PAZARLARA ÜRETİM ABD’de faaliyet gösteren ve erkek aksesuarları konusunda uzmanlaşan firma, tarih öncesi döneme ait materyalleri el yapımı çakılara dönüştürerek yaklaşık 20 yıl önce lüks sektörüne adım attı. Göktaşı, dinozor kemikleri ve mamut dişleri gibi nadir bulunan malzemelerle niş pazarlar için üretim yapan firma, bugün tasarladığı kolyeler, bilezikler, kol düğmeleri ve kalemlerle ürün yelpazesini daha da genişletti. Şirketin CEO’su Matt Conable’ye göre, tarih öncesi döneme ait materyaller eşsiz bir görünüme sahip. Milyonlarca yıldır sertleşip taşlaşan dinozor kemikleri başka hiçbir kemikle karıştırılamaz. Filgiller familyasının nesli tükenmiş bir cinsi olan ve son buzul çağında yaşayan yünlü mamutlar da çok özel ve dünyada onlar gibi görünen başka hiçbir şey yok. 100 milyon yıllık kırmızı dinozor kemiğinden yapılan ‘Solace’ kolye 10 bin yıllık mamut dişinden yapılan ‘Vaquero’ kolyenin fiyatı 195 dolar. Bu materyallerle üretim oldukça hassas. Suyun altında bulunan mamut dişinin işleme tabi tutulmadan önce 2 sene kurutulması gerekir. KAYNAĞA ULAŞMAK ZOR Ancak bu materyallerin kaynağına ulaşmak da zorlu bir mücadele gerektiriyor. Milyonlarca yıl önceye ait bu hammaddeyi tedarik etmenin oldukça güç olduğunu söyleyen Conable, “Bu malzemeyi, bu kayaları sadece içine girip satın alabileceğiniz bir dükkan ya da perakendeci yok. Onların bulunma sürecinde çölleri aşmaktan denizaltını aramaya kadar bir sürü zor iş var” diyor. Tabii büyük şirketlerin pazara adım atmaya karar verip dinozor kemikleri ve diğer fosillerle çalışmaya başladıkları takdirde mevcut malzemenin de hızla tükeneceğine işaret ediyor. Daha önce göktaşı ile çalıştıklarını belirten Conable, göktaşının giderek popüler ve pahalı hale geldiğini, bu nedenle şimdi sınırlı sayıda ürün için bunu kullandıklarını söylüyor. Yünlü mamut dişlerinden üretilen ‘Monarch’ bıçak. William Henry, niş pazara bu ilginç materyalle adım attı. Mamut dişinden el işi lüks cep bıçakları yaptı. TASARIM 6 AY SÜRÜYOR Toprağı kazmanın mücadelenin sadece yarısı olduğunu söyleyen Matt Conable, bu materyalleri göz alıcı, sanatsal bir takıya dönüştürmenin 6 aydan fazla sürebileceğine dikkat çekiyor. Conable, dinozor kemiklerinin sertleşip taşlaşsalar bile üretim aşamasında çok hassas davranılması gerektiğini ve bazen istenilen sonuçların alınamadığını belirterek, “Örneğin bir kemiğiniz var ve ondan 200 boncuk yapmayı umuyorsunuz ama onu oyduğunuz zaman çatlaklar ve yarıklarla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda 200 yerine sadece bir avuç boncuk elde edebilirsiniz” diyor. BRAD PITT VE ANTHONY HOPKINS MÜŞTERİLERİ ARASINDA Niş konseptle lüks pazarına hizmet sunan şirket, ünlü isimlerin de yakın takibi altında. Brad Pitt, Anthony Hopkins ve Harrison Ford, şirketin müşterileri arasında. Tabii bu ünlü ‘fun club’a katılmanın bir de bedeli var. William Henry’nin girift hazırlanan hünerli işlerinden biri olan cep bıçaklarının fiyatı 35 bin dolar.

18 Nisan 2016 Pazartesi

Yerli NASA geliyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nden önce verdikleri sözlerle ilgili ‘2016 Yılı Eylem Planı Toplantısı’nı İstanbul’da yaptı. 64. hükümet olarak 4.5 aylık icraat süresini tamamladıklarını hatırlatan Davutoğlu, 20 Aralık’ta sözleri gerçekleştirmeye yönelik yol haritalarını açıkladıklarını, şimdi de ilk 3 aylık sonuçları milletle paylaşma zamanının geldiğini söyledi. VERGİ USUL KANUNU Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı 3 ayda yapılacaklar arasında, ‘Türkiye Uzay Ajansı kurulacak’ vaadi dikkat çekti. Ayrıca AB ülkelerine vizesiz seyahat için tüm düzenlemeler tamamlanacak, iş davaları için arabulucuk müessesesi gelecek ve yüksek öğretim reformu yapılacak. Başbakan Davutoğlu, önümüzdeki 3 ayda dönemsel artışların gözden geçirileceğini belirterek, “Vergi Usul Kanunu güncellenecek” dedi. TURKUAZ KART SİSTEMİ Diğer taraftan; iş ve yatırım ortamına ilişkin uluslararası doğrudan sermayenin Türkiye’ye çekilmesi ve turkuaz kart sisteminin oluşturulması gibi planların da gündemlerinde olduğunu kaydeden Başbakan Davutoğlu, yabancı uzman çalıştırılmasının kolaylaştırılması çalışmalarının ise tamamlanma aşamasında olduğunu ifade etti. REFORMLARI ONLİNE TAKİP EDİN Vatandaşların, hükümetin geçen yılın aralık ayında kamuoyuyla paylaştığı reformlarla ilgili gelişmeleri daha kolay takip edebilmeleri için internet sitesi de kuruldu. Başbakanlık tarafından oluşturulan www.reformlar.gov.tr isimli sitede 3, 6 ve 12 aylık reformlara ilişkin bilgiler yer alıyor. Sitede, toplumun hangi kesimi için hangi vaat ve reformların hayata geçirildiği ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Sitenin, sosyal medya hesapları da bulunuyor ve bu sosyal medya platformları üzerinden vatandaşlar görüş ve önerilerini iletebiliyor. İŞTE 3 AYDA YAPILACAKLAR İş mahkemelerinin yapısı çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. Siber güvenlik yasası ve bölge kalkınma idarelerine ilişkin çalışmalar yapılacak. Yüksek öğretim kalite kurulunun oluşturulması ve eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması gerçekleştirilecek. YÖK reformu yapılacak. Koruyucu halk sağlığı çalışmaları yapılacak. Uyuşturucuyla mücadele için adımlar atılacak. Rehabilitasyona erişim konusunda çalışmalar yürütülecek. Koruyucu aile sağlığı ve aile hekimliği yapılandırılacak. Türkiye uzay ajansı kurulacak. Vize muafiyeti ile ilgili 72 gerekliliğin 43’ü tamamlandı. Geriye kalan idari ve yasal düzenlemeler de bitirilecek. Haziran sonu itibari ile vizesiz seyahat tamamlanacak. Yeni anayasa millete verilen en önemli sözdür. Sivil bir milli anayasa yapılacak. Hükümetin öncelikli hedefi özgürlükçü anayasa hazırlamak.

18 Nisan 2016 Pazartesi

Trigonometrinin ‘Vefa’ ettiği bilim adamı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Ortaçağı bilim ışığıyla aydınlatan Müslüman ilim adamlarından biriydi Ebû’l Vefa el-Bûzcani. 10. asırda yaşayan ünlü İslam bilim adamı, matematik ve astronomi üzerine yaptığı başarılı çalışmalarla devrinde geometriyi en iyi bilen matematikçi olarak ün salmıştı. El-Bûzcani tanjant formülünün kâşifi olarak akıllara kazınan ünlü Polonyalı matematikçi Kopernik’ten 5 asır önce tanjantı bulmuş ve astrolojik gözlemleri için kullanmıştı. MATEMATİKSEL ÇİZİMLER El-Bûzcani, Irak’ta dünyaya gelmişti. İslam biliminin altın çağını yaşadığı bir dönemde; 940’ta hayata gözlerini açan el-Bûzcani de bu bereketli dönemden nasiplenmişti. Matematik ve özellikle geometri alanına ilgi duyan ünlü İslam âlimi, ilk derslerini kendisi gibi ünlü bir matematikçi amcası Ebu Amr el-Mugazilf ve dayısı Ebu Abdullah Muhammed bin Anbese’den almıştı. Kısa sürede kendini geliştiren matematik âlimi bir ilim yuvası olan Bağdat’a giderek ders vermeye başladı. Tüm zamanını matematik ve astronomiye adayan el-Bûzcani, Parabol’ün nokta nokta çizimi için yeni bir metot geliştirmişti. Pergelin bir tek açıklığıyla daire içine kare çizimini ve verilen bir kare içine eşkenar üçgen çizimini de ilk defa o yapmıştı. TRİGONOMETRİYİ BULDU Matematik ve geometri alanında ihtisas sahibi olan El-Bûzcani trigonometriyi bulmuş ve sistematize etmişti. Oysa asırlar sonra dünya geometri problemlerinin olmazsa olmaz bu formülünü Alman matematikçi Regiomontanus’a atfedecek ve el-Bûzcani’nin Alman meslektaşından 400 yıl önce bulduğu bu formül akıllardan silinecekti. Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik ilişkileri ilk defa ortaya koyan ünlü bilim adamının bu oranları günümüzde de kullanılmaya devam ediyor. DÖRT BİLİNMEYENLİLER Gerçekleştirdiği astronomik çalışmalar için gerekli olan matematiksel hesaplamalar Bûzcani’yi bir takım formüllerin de babası haline getirmişti. Örneğin dört bilinmeyenli denklemler için geliştirdiği formüllerle kendi dönemine kadar çözülmesi mümkün olmayan pek çok problemi çözmeyi başarmıştı. Bûzcani ayrıca küresel üçgen problemlerinin de çözümü için yeni formüller geliştirmişti. Ayrıca düzgün çokyüzlüler problemiyle uğraşmış, yedi ve dokuz kenarlı düzgün çokgenlerin yaklaşık çizimlerini de vermeyi henüz o yıllarda başarmıştı. AY KRATERİNE İSMİ VERİLDİ El-Bûzcani’nin bir diğer ihtisas alanı da astronomiydi. Kendine özgü formüllerle tarihte yerini alan matematik âlimi trigonometri alanında yaptığı çalışmalarla astronomi alanında yapacağı çalışmaları desteklemişti. Bu iki alanı birbirinden ayrı görmemişti. El-Bûzcani yıldızların eğimini doğru hesaplayabilmek için de formüller geliştirmişti. Aynı zamanda ünlü bir astronom olarak da anılabilecek bilim adamının orijinal rasatlarla tespit ettiği parametreler asırlarca kullanılmıştı. El-Bûzcani Danimarkalı astronom Tycho Brahe’den 600 yıl önce ayın değişimini incelemişti. Ünlü ilim adamının astronomiye yaptığı büyük katkılardan dolayı ayın bir kraterine de onun adı verilmişti. TÜCCAR İÇİN YAZDI Kendini ilme adayan el-Bûzcani, bazı nüshaları günümüze kadar ulaşan 10 kadar kitap yazmıştı. Genellikle matematik ve astronomi ile ilgilenmeyen birinin kolaylıkla anlayamayacağı türden olan kitaplarının yanı sıra bir de o dönemin tüccarı için basit bir matematik kitabı kaleme almıştı. El-Bûzcani, kitabında o yıllarda tüccarların kullandığı basit kesirleri ve hesapları işlemişti. Bu kitap hem tüccarlara hem de o yıllarda faaliyet gösteren vergi memurlarına yol gösterici nitelikteydi.

18 Nisan 2016 Pazartesi