Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), engelli ve eski hükümlüleri istihdam etmeyen işverenlerden tahsil ettiği idari para cezalarını, girişimci engelliile eski hükümlülerin iş kurması için hibe etmeye devam ediyor. İŞKUR’dan yapılan açıklamada, Denetimli Serbestlik ve Koruma Kurullarının işbirliğiyle hazırlanan projeler karşılığında eski hükümlülere, kendi işini kurmaları için brüt asgari ücretin 10 katına kadar destek verildiği belirtildi. Açıklamada, işinin patronu olmak isteyen engellilere ise kabul edilen projeye 36 bin TL’ye kadar hibe desteği sağlandığı kaydedildi.Bu kapsamda, iş kurma sürecinde gerekli masraflar için 2 bin, bir yıl boyunca işletme giderleri karşılaması için 4 bin, gerekli araç-gereç, donanım ve makine temini için de en fazla 30 bin TL tahsis edildiği vurgulandı. Destek almak isteyenler, İŞKUR’un internet sitesindeki ‘2017/1. dönem başvuru rehberi ve formu’ ile hazırladıkları projeleri 9 Aralık’a kadar Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ile Hizmet Merkezlerine teslim etmeliler.

25 Ekim 2016 Salı

HABER: MÜGE BİBER Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) verilerine göreTürkiye’de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. Hem bu iş kazaları hem de iş hastalıkları sebebiyle de günde dört işçi hayatını kaybediyor. Bu kaybın önlenebilmesi amacıyla harekete geçen Bakanlık, 2014 ve 2018 yıllarını kapsayan bir Stratejik Plan hazırladı. Plan ile iş kazaları ve hastalıklarından meydana gelen kayıpları önlemek, çalışma hayatındaki koşulları iyileştirmek, böylece iş sağlığı ve güvenliğini daha da geliştirmek hedefleniyor. LİSELERE TEFTİŞ Ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2012’de yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında işyerlerine teftişler düzenleniyor. Teftiş edilecek iş yerleri arasında temel liseler de bulunuyor. İş sağlığı ve kazalarına yönelik farkındalığı artırmak ve üyelerini bu konuda bilgilendirmek isteyen İstanbul Ticaret Odası da (İTO) bu alanda çeşitli seminerler organize etmeye devam ediyor. İTO bu kapsamda liselere yönelik olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte Temel Liselere Yönelik İşin Yürütümü-İş Sağlığı ve Güvenliği semineri düzenledi. TÜM ÇALIŞANLAR Seminere katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş İstanbul Grup Başkanlığı İş Müfettişi Mehmet Nuri Görücü, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile kamu ve özel sektördeki tüm çalışanlar ile çırak ve stajyerlerin de kanun kapsamına alındığını hatırlattı. İş sağlığı ve güvenliği ile çalışanların iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı korunmasının amaçlandığını belirten Görücü, böylece üretim, hizmet ve işletme güvenliğinin de sağlanacağını söyledi. ÜÇ TEHLİKE SINIFI Görücü, şöyle konuştu: “Kanunun 9’uncu maddesine göre iş yerleri ‘çok tehlikeli’, ‘tehlikeli’ ve ‘az tehlikeli’ olarak üç tehlike sınıfına ayrıldı. Temel liseler de ‘az tehlikeli’ sınıfında yer alıyor. 50 kişiden fazla çalışanı olan okullarda denetlemeler devam ederken, daha az çalışanı olan okullarda ise teftişler 1 Temmuz 2017’de başlayacak. Fakat iş sağlığı ve güvenliğinin tehdit edildiğine dair herhangi bir ihbar geldiği takdirde bu programın dışına çıkılarak hemen denetim yapılacak.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş İzmir Grup Başkanı Dr. Süleyman Özman ise liselerde yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti verenlere ödenmesi zorunlu olan ‘öğretim yılına hazırlık ödeneği’ hakkında katılımcıları bilgilendirdi. 2 BİN İŞYERİNE DURDURMA KARARI 2015’teki teftişlerde 4 bin 298 işyerine 59 milyon 490 bin 680 TL idari para cezası istendi. 2 bin 235 işyeriyle ilgili de ‘işi durdurma’ kararı alındı. EN FAZLA CEZA 19 BİN TL İş sağlığı ve güvenliği teftişlerinin iki aşamalı yapıldığını kaydeden Mehmet Nuri Görücü, şunları söyledi: “Teftişin ardından düzenlenen tutanakta, bir önceki teftişte tespit edilen eksiklikler giderilmemişse işverene idari para cezası verilmesi isteniyor. Teftiş esnasında, çalışanların yaşamı açısından hayati bir tehlike tespit edilmesi halinde ise tehlike giderilinceye kadar işin durdurulması talep ediliyor. İdari para cezaları, tehlike sınıflarına göre 2 bin 500 TL’den 19 bin TL’ye kadar değişiklik gösteriyor.” RİSK GRUPLARI Mehmet Nuri Görücü, temel liselerde öne çıkan riskleri; yangın, düşme, elektrik teması, asansör kullanımı, mobbing, termal konfor ve ergonomik riskler olarak sınıflandırdı. Görücü, “Böylece temel liselerin; risk değerlendirmesi yapma, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verme, acil durum planı ve tatbikatları yapma, çalışan sayısı 50 ve üzeri ise hekim ve iş güvenliği uzmanı bulundurma, çalışanların sağlık gözetimini sağlama, elektrik, asansör ve kazan gibi alanlarda periyodik kontrollerini yaptırma gibi ana yükümlülükleri bulunuyor” dedi. DÖRT AYDA 5 BİNE YAKIN TEFTİŞ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı rakamlarına göre Türkiye’de 29 bin işyeri hekimi, 95 bin iş güvenliği uzmanı ve 974 iş müfettişi bulunuyor. İş müfettişlerinin 572’si, iş sağlığı ve güvenliği denetimi yapıyor. 2015’te iş sağlığı ve güvenliği yönünden 13 bin 296 teftiş gerçekleştirildi. 2016’nın ilk dört ayındaki teftiş sayısı ise 4 bin 814. 700 BİN İŞYERİ ‘TEHLİKELİ’ Sosyal Güvenlik Kurumu ve Devlet Personel Başkanlığı İstatistikleri’ne göre Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı 1 milyon 710 bin 660 işyeri bulunuyor. Bunların yaklaşık 700 bini tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alıyor.

25 Ekim 2016 Salı

6745 Sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 7 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Resmi Gazete'de yayımlanan kanun, proje bazlı teşvik uygulaması, şehit yakınına ÖTV'siz araç, ticari araçların yenilenmesinde vergi teşviki ile vakıf üniversitelerine ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Teşviklerin genel kapsamı kanunun 80'inci maddesinde belirtiliyor. 6745 Sayılı Kanun'un Tam Metni:

24 Ekim 2016 Pazartesi

İş; Burada!” sloganıyla yatırımcılarını büyümeye ve birlikte kazanmanın ortak noktasında yer almaya davet eden 16. MÜSİAD EXPO, küresel iş ağları kurmak, global pazarlarda söz sahibi olmak, KOBİ’leri güçlendirmek ve etkin büyümeyi hızlandırmak üzere iş dünyasını buluşturacak ve B2B görüşmelerle yeni iş fırsatlarının adresi olacak. 9-12 Kasım tarihlerinde CNR EXPO’da 8 hol ile 400 şirkete ve 200 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapacak olan 16. MÜSİAD EXPO’da, bu yıl çevre ve yapı malzemeleri, inşaat, tekstil, otomotiv, makine, mobilya, gıda, bilgi teknolojileri ve savunma sanayi gibi birçok farklı sektör ziyaretçilerle buluşacak. YENİ PAZARLAR Özellikle üretici ve ihracatçı firmalar için daralan pazarlar karşısında, gelişen yeni pazarlara ulaşmak ve bu doğrultuda uluslararası fuarları kullanmak büyük önem teşkil ediyor. En güçlü pazarlama mecralarından biri olan fuarlar, rekabet gücünü kaybetmek istemeyen ve büyümeyi planlayan firmalar için ciddi önem arz ediyor. Bu bağlamda, MÜSİAD EXPO bu yıl daha da ön plana çıkıyor. Yurt dışından birçok ziyaretçiyi ve alım heyetini ağırlayan fuarın bu yılki hedef ülkesi; Afrika. Bu yıl Afrika pazarına yönelen MÜSİAD, Nijerya, Nijer, Gana, Fildişi ve Güney Afrika’daki iş adamlarının fuarda yer almalarını sağlayarak iki ülke arasındaki ticareti artırmayı hedefliyor. 22 ÜLKEDEN İŞ ADAMLARI Müslüman iş adamları arasında global iş ağı kurulması amacıyla yola çıkılarak kurulan International Business Forum (IBF), 22 ülkeden iş adamları dernekleri başkanlarından oluşan bir icra kurulu (BOG) tarafından yönetiliyor ve güvenilir küresel bir iş ağı sunuyor. Başkanlığını T.C. Cumhurbaşkanı’nın yürüttüğü ve T.C. Kalkınma Bakanlığınca koordine edilen İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik veTicari İşbirliği Daimi Komitesi’nin 2006 yılından bu yana “Resmi İş Forumu” olan IBF’nin,bu yılki ana oturum konusu “İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi” olarak belirlendi. İşini geliştirmek ve büyütmek isteyen ister şirket olsun, ister fikir sahibi girişimci olsun, inovasyon ve girişim merkezli dinamik ekosistemin içinde nasıl bulunacağı ve nasıl fayda sağlayacağı noktasında farkındalık sağlanması amaçlanıyor. ORTA GELİR TUZAĞI MÜSİAD’ın Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması için ortaya koyduğu bir vizyon projesi olarak dikkat çeken High Tech Port MÜSİAD’ın üçüncüsü, Cumhurbaşkanlığı’nın himaye ve katılımı, T.C Savunma Bakanlığı’nın destek ve katılımı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın ortaklığı ve sanayicilerin destekleriyle 9-12 Kasım tarihlerinde 16. MÜSİAD EXPO fuarı içinde ayrı bir holde düzenlenecek. Bu yıl 20’den fazla ülkenin savunma bakanı, kuvvet komutanı, havayolu şirketleri ile Türkiye’nin ileri teknoloji üreten Aselsan, Tai, Roketsan, Otokar, Kordsa, Temsa, Vestel ve Katmerciler gibi önemli üretici firmalarının katılacağı fuarda, iş geliştirme görüşmeleri yapılacak; odak ve hedef pazarlara sıcak ulaşım ile uluslararası rekabet avantajları sunulacak.

24 Ekim 2016 Pazartesi

HABER: SOYHAN ALPASLAN Türkiye, dünya televizyon endüstrisinin vitrini olarak kabul edilen, dizi ve sinema filmlerinin, eğlence içeriklerinin alınıp satıldığı, uluslararası ortaklıkların kurulduğu sektörünün en büyük pazarı MIPCOM’da onur konuğu ülke bayrağını Japonya’ya devretti. Bu yıl 32’nci kez kapılarını açan MIPCOM, onur konuğu Japonya’nın “Spirit of Imagination” (Hayal Gücünün Ruhu) teması ile Cannes Film Festivali’nin de düzenlendiği Palais des Congres’de ziyaretçilerini ağırladı. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) katılımı ile MIPCOM’da dünya vitrinine çıkan Türk firmaları yine yok sattı. 5 BİN MÜŞTERİ MIPCOM 2016, geçen yıl onur konuğu olan Türkiye’nin bu unvanı Japonya’ya devrettiği basın toplantısı ile başladı. Türk ve Japon heyetlerinin ortak düzenlediği toplantıda, İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, Japon İçişleri ve İletişim Bakanlığı Uluslararası Faaliyetlerin Koordinasyonundan Sorumlu Bakan Yardımcısı Shigeki Suzuki ve Onur Konuğu Ana Yapımcısı Yoshiaki Yamada konuşma yaptı. Toplantıya İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve İTO MIPCOM Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı İlhan Soylu, İTO Meclis Üyeleri Ali Uluoğlu, Faysal Koçer, Mahmut Özden ve Turan Kocaalp ile İTO Genel Sekreteri Ömer Bal da katıldı. MIPCOM organizatörü Reed Midem CEO’su Paul Zilk, İTO standını ziyaret etti. İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar’la görüş alışverişinde bulunan Zilk, İTO heyetinin fuarla ilgili izlenimlerini dinledi. KADİM DOST JAPONYA Geçen sene MIPCOM’da ilk kez onur konuğu seçilme gururunu yaşayan Türkiye’nin bu yıl unvanı “kadim dostu” Japonya’ya devretmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Çağlar, iki ülkenin 126 yıl önce Japonya’ya gönderilen Ertuğrul Fırkateyni ile başlayan dostane ilişkilerini vurguladı. 100 MİLYAR DOLAR Televizyon endüstrisinin kalbinde yer alan bir etkinlikte bulunduklarının altını çizen Çağlar, “Televizyon hem ekonomik bir güç hem de sosyal bir güç, ticari hacmi 100 milyar dolara yaklaşan bir platform. İnsanların algısını birebir etkileyen pek çok sektörü de tek başına harekete geçiren bir mecra” yorumunda bulundu. TELEVİZYONUN GÜCÜ Televizyonun toplum üzerindeki etkisiyle ilgili Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine değinen Çağlar, “Televizyonun gücü ülkelerin tarihinde önemli izler bırakabiliyor. Bundan üç ay önce FETÖ’nün darbe girişimi, ülkemiz üzerinden dünyayı karıştırma çabasıydı. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın bir televizyon programı aracılığıyla yaptığı çağrı neticesinde milletimiz sokaklara çıkarak demokrasisine sahip çıktı” dedi. Çağlar, “O dramatik gecede milletimizle beraber Cumhurbaşkanımızın direniş çağrısını halka duyuran medya sektörüydü. İşte medya böyle bir güç” ifadelerini kullandı. İTO’nun iki ayrı salonda toplam 224 metrekarede katılım gerçekleştirdiği MIPCOM, bu yıl 32’nci kez kapılarını açtı. MIPCOM’da, 100’ü aşkın Türk firması ile yabancı ticaret heyetleri yüzyüze görüşmeler gerçekleştirdi. DİZİ İHRACATINDA ABD 1’İNCİ TÜRKİYE 2’NCİ Türkiye’de televizyonun gücünün bir diğer etkisinin dizi sektörünün büyüklüğüyle ilgili olduğuna dikkat çeken İbrahim Çağlar, “Türkiye, ABD’den sonra dünyada en fazla dizi film ihraç eden ülke. Ülkemizde her hafta 50 dizi film çekiliyor. Türk dizileri Balkanlar’dan Uzak Doğu’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya ve Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyaya yayıldı. Tam 102 ülkede Türk televizyon sektörünün sesi yankılanıyor” şeklinde konuştu. HAFTADA 50 TÜRK DİZİSİ ÇEKİLİYOR Türk dizi film ve yapımlarının son yıllarda adeta dünyanın kalbinde taht kurduğuna işaret eden İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’de her hafta ortalama 50 civarında dizi çekildiğini ve bu dizilerin çoğunun bir ya da bir buçuk saatlik sürelere sahip, yüksek maliyetli yapımlar olduğunu belirtti. Çağlar, bir dizinin yapım bedelinin neredeyse bir sinema filminin yapım bedeline eşit hale geldiğine de işaret etti. HEDEF 1 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve İTO MIPCOM Yürütme Komitesi Başkan Yardımcısı İlhan Soylu, yıllık satış geliri 10 yılda 350 milyon dolara ulaşan Türk televizyon dizi film sektörünün 2023’e kadar Güney Asya, Uzakdoğu ve henüz girilmemiş pazarlara da girdiği takdirde 1 milyar dolarlık pazar hacmine ulaşmasının işten bile olmadığını söyledi. Soylu, “İTO’nun geliştirdiği yapı verimli sonuçlar doğurdu. Bu alanda birbiriyle rekabet eden yayın kuruluşları ilk defa bir üst kurulda dayanışmacı bir model içinde birleşti” dedi. Soylu, “Bu platformdaki yapımcılar bize ‘birbirimizi dinledik, ortak menfaatlerimiz olduğunu gördük, daha etkin uluslararası bir varlık sergileyebileceğimizi anladık’ diyor. Çünkü herhangi bir Türk dizisinin bir ülkeye girmesi bariyeri kırma anlamını taşıyor. Devamında ise diğer Türk dizilerine kapı açılıyor” diye konuştu. TÜRK DİZİLERİ PAZARDAN 350 MİLYON DOLAR ALIYOR Türk dizi ihracatının 2004 yılında yalnızca 10 bin dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan İbrahim Çağlar, günümüzde Türk dizilerinin pazar payının 350 milyon dolara çıktığına ve Türkiye’nin uluslararası mecrada ilgiyle takip edilen aktörler yetiştirdiğine vurgu yaptı. YABANCILAR TÜRK DİZİLERİ İÇİN GELDİ 102 ülkede gösterilen izlenme rekorları kıran Türk dizi film ve sinema filmleri fuara damgasını vurdu. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) iki ayrı salonda toplam 224 metrekarede katılım gerçekleştirdiği fuarda, Türk firmaları ile yabancı ticaret heyetleri işbirliği fırsatlarını görüştü. 5 BİN ALICI 2 BİN SATICI MIPCOM’a 108 ülkeden, üçte biri dijital medyada olmak üzere 5 bine yakın alıcı ve 2 bine yakın satıcı katıldı. Japonya’nın 8K çözünürlüğünde yayını ilk kez tanıttığı fuar boyunca 5 yeni dizinin tanıtımı yapılırken 10 program ise uluslararası pazara ilk kez sunuldu. MÜZİĞİNİ BEĞENEN DİZİSİNİ ALIYOR Türk TV sektörünün sesinin 102 ülkede yankılandığını belirten Çağlar, şunları söyledi: “2004’te sadece 10 bin dolar olan dizi film ihracatımız bugün 350 milyon dolarlara ulaştı. 2023 içinse hedef 1 milyar dolar. Bunun yanında, sektör geliştikçe artık kendi yıldız oyuncularımızı çıkartıyoruz. İçerik hazırlanması, dizi müzikleri, animasyon, çizgi film konularında da hızlı gelişme var. Türk dizilerinin müzikleri de gösterildikleri ülkelerde popüler olmaya başladı. Bu gelişmeler Türk dizi ve sinema yapımlarının artık bir endüstri haline geldiğinin delili.”

24 Ekim 2016 Pazartesi