Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Türkiye’de inşaat sektörünün çok canlı ve etkili olduğunu belirten Bakan Özhaseki, dışarıdan sermaye akışı ile ekonomide birtakım sıkıntıların yaşandığı ortamda iç dinamikleri harekete geçirmeninakılcı bir yol olacağını söyledi. DEPREME HAZIR OLACAĞIZ Bakan Özhaseki, “99 yönetmeliği öncesinde yapılan 15 milyon kadar bağımsız yapının yarısının değişeceğini kabul etsek bu ülkede önümüzdeki yıllarda 7.5 milyon kadar yapının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. Müthiş bir kentsel dönüşüm. Bunu doğru yapabilirsek şehirlerimizle iftihar edeceğiz, doğru yapabilirsek depreme hazırlıklı olacağız” dedi. DOĞRU PLANLAMA Kentsel dönüşümün doğru yapılmasının önemine değinen Bakan Özhaseki, kötü yapıların yerine inşa edileceklerin 50-100 senede yıkılmayacağını anlattı. Özhaseki, “Bu yüzden bütüncül anlayış, doğru planlamayla bu kentsel dönüşüm işine yaklaşarak, bu işi bir an önce doğru ve acil bir şekilde gerçekleştirmemiz icap ediyor” diye konuştu. RAHAT OTURMAMALIYIZ Özhaseki, olası İstanbul depremine ilişkin bilim insanlarının İstanbul için verdikleri rakamları korkutucu bulduğunu dile getirdi. Özhaseki, şöyle konuştu: “2030’a kadar ciddi bir depremden bahsediliyor ve bunun da şiddetinin 7’den aşağı olmayacağı söyleniyor. Tek bir hocamız 6.5 diyor. Şimdi İstanbul’da, eğer önümüzdeki birkaç yılda 7 ve üzerinde şiddetli bir deprem olacaksa bizim rahat rahat oturmamamız lazım. Vatandaşlara da belediyelere de çok iş düşüyor. Kentsel dönüşümleilgili birçok yasa var, bundan istifade edilmesi lazım.Bakanlığa da çok iş düşüyor tabi. Bizim de bir an önce kentsel dönüşüm noktasında teşvikleri artırmamız, finansal sorunları çözmemiz, rezerv alanı sorununu çözmemiz ve doğru planlamaları sonuna kadar desteklememiz icap ediyor” EKONOMİNİN YÜZDE 7’Sİ Bakan Mehmet Özhaseki, en az 200 kesimi etkileyen inşaat sektörünün, Türkiye’deki istihdamın da yüzde 15’ini, ekonominin de yüzde 7’sinioluşturduğunu aktardı. İnşaat sektörünün sorunlarının bir an önce çözülmesi ve önünün açılması durumunda çok iyi yerlere gelinebileceğini dile getiren Özhaseki, “Bu konuda dünya üzerinde 250 ciddi firma var. Bunlardan 42’si Türk firması ve sıralamada da inşaat sektörü Türkiye olarak Çin’den sonra 2. sırayı almış bulunuyor” diye konuştu. REFAHLA BİRLİKTE KONUT İHTİYACI ARTIYOR Türkiye’deki inşaat sektörünün önünün çok açık olduğunu vurgulayan Özhaseki, şunları söyledi: “Bunun birkaç sebebi var. Birincisi, bu ülke büyüyor, gelişiyor. Bu ülkede insanların refahı artıyor, refah artıkça da konut ve benzeri sosyal tesislere ihtiyaç artıyor. İkincisi, bu ülkenin topraklarının yüzde 42’si deprem bölgesinde. Yanlış planlamalar, uygulamalar neticesindealüvyonlu topraklar üzerinde birtakım şehirler inşa etmişiz. Belki bundan 40-50 yıl öncenin şartlarında, el yordamıyla yapılan binaların artık günümüzde gerek depremsellik açısından gerekse başka faktörleri düşündüğümüzde çok sağlıklı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.”

28 Mart 2017 Salı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Faruk Kacır, şehir genelinde bir ağaçlandırma seferberliği gerçekleştirdiklerini belirterek, 2017’de İstanbul’a 150 bin yetişkin ağaç kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. Kacır, ağaçlandırma çalışmaları kapsamında 2015’te 130 bin yeni yetişkin ağaç diktiklerini kaydederek, “2016’da 150 bin ağaç dikmeyi hedefledik ama sonrasında 30 bin fazlasını dikerek bir yılda toplam 180 bin yetişkin ağacı İstanbul’a kazandırdık. Bunun dışında otoyol ve çevre yollarında ses duvarı oluşturması için 120 bin adet leylandi ve servi dikimini gerçekleştirdik” diye konuştu. SAKARYA’DAN GELİYOR Kacır, çeşitli bölgelerdeki çiftçiler aracılığıyla bitki üretimi yaptıklarını ifade ederek,“Peyzaj alanları için Sakarya, İzmit, İzmir, Adana, Düzce ve Bolu gibi Türkiye’nin çeşitli illerinde sözleşme yaptığımız çiftçilerle bitki üretimini gerçekleştiriyoruz” dedi. Kacır, bu faaliyetler kapsamında 10 binin üzerinde kişinin, ağaç ve peyzaj işlerinde istihdam edildiğini söyledi.

28 Mart 2017 Salı

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL İstanbul, bu baharı lalelerle karşılayıp görsel şölene hazırlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul nüfusunun yaklaşık 1.5 katı kadar lale dikti. Parklara ve yol kenarlarına ekilen laleler yavaş yavaş yüzlerini gösterirken, asıl görsel şölen nisan ayının ilk haftası başlayacak. Bu yıl 12’ncisi kutlanacak lale festivaliyle birlikte ekilen 160 farklı türde toplam 26 milyon 500 bin adet lale, tarihi şehrin sokaklarını adımlayanlara eşlik edecek. KANUNİ ZAMANINDA Asıl memleketi Pamir, Hindikuş ve Tanrı Dağları olan lale, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçüyle birlikte Anadolu’ya da taşınır. O dönemlerden sonra Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelen lalenin dünyaya yayılması ise yine Osmanlı İmparatorluğu zamanında gerçekleşir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hollanda Kralı’na hediye olarak gönderdiği lale soğanlarıyla lale Avrupa’ya taşınmış olur. ADINI VERDİ Türk kültüründe özel bir anlam yüklenen lale, süsleme sanatında da sıkça kullanılır. Çiçeklerin en kutsalı olarak kabul edilen lalenin koruyucu etkisi olduğuna inanıldığı için tarihi yapılarda lale motifine sıkça rastlanır. Özellikle 18. yüzyıl İstanbul’unda en parlak dönemlerini yaşayan lale, 1718 ile 1730 yılları arasındaki döneme “Lale Devri” adını verir. O yıllarda İstanbul’un her bir noktası lalelerle donatılır, nadir soğanlar çok yüksek fiyatlara satılır. Ender bulunan lale soğanlarının bir tanesine dahi köşkler değiştirilir. Hatta soğan fiyatlarının çok yükselmesi üzerine, “Lale fiyatlarına sınır konulması” konulu bir ferman yayınlanır. İSTANBUL LALESİ Laleye çok özel bir anlam yüklenen İstanbul’da Osmanlı zamanında farklı türde lale yetiştirilmek için çeşitli çalışmalar yürütüldü. Dönemin Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’nin yoğun çalışmaları sonucunda yetiştirilen ve yalnızca İstanbul’a özgü olan İstanbul lalesi hemcinslerinden farklılık içeriyor. Çiçeği badem, çiçek yaprakçıkları hançere, uçları da tığa benzeyecek şekilde ince ve sivri olan İstanbul lalesi, 19. yüzyılda ortadan kaybolduktan sonra geçtiğimiz yıllarda yapılan botanik çalışmaları sonucunda yeniden hayata döndürüldü. HANGİ BÖLGELERDE KAÇ LALE OLACAK? İstanbul’un park ve bahçelerinde boy gösteren lalenin en güzel izlenebileceği yerler ise şöyle: Gülhane Parkı’na 49 farklı türde 2 milyon adet lale Emirgan Korusu’na 160 farklı türde3 milyon adet lale Yıldız Korusu’na 45 farklı türde 700 bin adet lale Soğanlı Bitkiler Parkı’na 160 farklı türde 530 bin adet lale Beykoz Korusu’na 25 farklı türde 300 bin adet lale Göztepe 60. Yıl Parkı’na 100 farklı türde 1 milyon 657 bin 500 lale Büyük Çamlıca Korusu’na 41 farklı türde 500 bin adet lale Küçük Çamlıca Korusu’na 41 farklı türde 500 bin adet lale Fethipaşa Korusu’na 30 farklı türde 150 bin adet lale Hidiv Çubuklu Korusu’na 30 farklı türde 600 bin adet lale Gözdağı Korusu’na 20 farklı türde 480 bin adet lale

28 Mart 2017 Salı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un Gaziosmanpaşa, Sancaktepe ve Esenler ilçelerinde toplu açılış törenleri gerçekleştirdi. Esenler’de yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplam yatırım bedeli 271 milyon lirayı bulan eser ve hizmetlerin Esenler’e kazandırıldığını kaydetti. KADİM YERLEŞİM ALANI Erdoğan, Esenler’in, İstanbul’un kadim yerleşim alanlarına ev sahipliği yaptığını, Osmanlı döneminde Avrupa’ya sefere çıkan ordunun, Esenler’deki Davutpaşa sahrasından uğurlandığını ve seferden dönen ordunun burada karşılandığını hatırlattı. Erdoğan, bugünkü Davutpaşa Kışlası’nın da Osmanlı’nın Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra kurduğu yeni ordu için inşa edildiğini söyledi. KARDEŞÇE BARINDIRIYOR Esenler’in Türkiye’nin her yerinden gelenleri kardeşçe barındırdığını dile getiren Erdoğan, “Son 2.5 yıldır cumhurbaşkanı olarak hizmet veriyorum. Bu sürede yapamadıklarımız elbette vardır ama yaptıklarımızla ülkemize pek çok hizmet kazandırdık” dedi. BÜTÇENİN YARISI EĞİTİME Cumhurbaşkanı Erdoğan, 270 bin yeni derslik yapıldığını, milli bütçenin yarısının milli eğitime ayrıldığını, 105 yeni üniversite kurulduğunu, 3 bin 500 yeni hastane ve 7 bin 500 yeni sağlık merkezi inşa edildiğini, buraların en modern cihazlarla donatıldığını, 500 bin sağlık çalışanı atandığını, 4 bin 200 yeni ambulans hizmete sokulduğunu anlattı. DÜNYANIN BİR NUMARASI Üçüncü havalimanının ilk etabının gelecek yılın ilk çeyreğinde açılacağını bildiren Erdoğan, “Yıllık yolcu sayısı 90 milyon olacak. 2023’te ikinci etabını da açacağız ve kapasite 150 milyon olacak. Dünyanın bir numarası olacak” dedi. 15 TEMMUZ’U AKLIMIZDAN ÇIKARMAYALIM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 16 Nisan’a doğru giderken 15 Temmuz’un akıllardan hiç çıkarılmaması gerektiğini söyledi. “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet için ‘evet’ demeye hazırız” diyen Bakan Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 15 yıldan bu yana Türkiye için önemli hizmetler yaptıklarını söyledi. ŞEHİRLERİ SEMT SEMT YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Avrupa ülkelerini ‘evet’ mitinglerine izin vermedikleri için eleştirerek, birçok Avrupa ülkesinde ‘hayır’ mitinglerine ise izin verildiğini ifade etti.Bakan Kaya, “Türkiye’yi çok daha güçlü ve istikrarlı yarınlara taşıyacağız. 2023, 2053 hedeflerimizi hep birlikte gerçekleştireceğiz. Şehirlerimizi daha da geliştireceğiz. İstanbul’u sokak sokak, semt semt yeniden inşa edeceğiz” dedi.

27 Mart 2017 Pazartesi

HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, TRT Haber’de canlı yayınlanan Ekonomi 7/24 programına konuk oldu. Elif Saygılıer’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Çağlar, 16 Nisan tarihinin Türkiye için ‘milat’ olacağını söyledi. TÜRKİYE İÇİN MİLAT Bu tarihten sonra özellikle ‘koalisyon hükümetleri’nden Türkiye’nin kurtulacağını savunan Çağlar, “Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hükümet sayısına bakın. Bu durum artık son bulmalı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye için milat ve Türkiye’nin bu sisteme kesinlikle geçmesi gerekiyor” dedi. TARAF OLDUK, ÇÜNKÜ… Çağlar, bu süreçte İstanbul Ticaret Odası olarak ‘taraf’ olmalarını ise “400 bin üyenin menfaati için” şeklinde açıkladı. Çağlar, “Taraf olmak mecburiyetindeyiz; çünkü terör örgütünün ‘hayır’ dediği bir yerde biz iş dünyası temsilcileri ‘evet’ demezsek bunun hesabını kimseye veremeyiz. Biz bu işe ‘evet’ diyoruz” diye konuştu. HÜKÜMETLE SENKRONİZE İş dünyası ile siyasetin birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini kaydeden Çağlar, şöyle devam etti: “Parlamentoda iş dünyasından çok isim var. Biz, hükümetimizle senkronize ve uzun süreli çalışmak zorundayız ki, sonuç alalım. Ama koalisyonlar devam ederse ve hükümet sık değişirse biz ekonomiyi kiminle konuşacağız? Sürekli siyaset konuşarak hiçbir zaman ekonomiyi konuşmaya fırsat bulamayız. Amacımız, ekonomiyi konuşmak. Çünkü dünyada her şey ekonomi üzerine konuşuluyor.” İSTANBUL’A DÜNYANIN EN MODERN FUAR ALANINI YAPIYORUZ İTO Başkanı İbrahim Çağlar, dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MIPIM’de bu yıl da İTO olarak fuarın en prestijli bölümünde yer aldıklarını hatırlattı. Fuarda, İstanbul’daki yeni projeleri anlattıklarını belirten Çağlar, şunları söyledi: “Çok sayıda proje hayata geçiyor. Dünyanın hiçbir şehrinde bu kadar çok sayıda büyük proje yok. Fuar biter bitmez, 30 Mart’ta önümüzdeki yılın planlamasını yapmak üzere bir toplantı organize edeceğiz. MIPIM ve benzer büyüklükteki fuarları İstanbul’a alabilmek için çok iyi bir alana ihtiyacımız var. İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’ndeki (İDTM) mevcut fuar alanımız yetersiz. İTO olarak, 750 bin metrekareye yayılacak 500 bin dolarlık dünyanın en modern fuar alanı yapıyoruz. Sonuçta İstanbul 8 bin 500 yıllık geçmişi olan dünyanın en kadim şehirlerinden biri.” HAMİLİK PROJESİNİ BÜYÜTECEĞİZ İbrahim Çağlar, Türkiye’nin işsizlikle ilgili tedbir almak zorunda olduğunu savunarak, “Cumhurbaşkanımız seferberlik başlattı. Biz de İTO olarak 500 bin kişilik istihdam taahhüdünde bulunduk. Bu bağlamda 108 bin 245 kişi şubat sonu itibariyle istihdama katıldı. Bizim de taahhüdümüz böyleydi” dedi. Bu noktada hükümetin verdiği teşvikin etkili olduğunu kaydeden Çağlar, şunları söyledi: “Bizim de meslek liseleri ve meslek yüksek okullarında ‘hamilik projemiz’ var. Bu kapsamda iş dünyası temsilcileri, öğrencilerin ihtiyaçlarını sağlamaya gayret ediyor. Ara eleman ihtiyacımız çok fazla. Dolayısıyla bu projeyi önümüzdeki dönemlerde daha da büyüteceğiz.” YATIRIM İÇİN DÖVİZLE BORÇLANMAK ZORUNDAYIZ Türkiye’de reel kesimden döviz açığı toplamı 202 milyar doları bulan 27 bin firmanın olduğunu kaydeden İbrahim Çağlar, bunların uzun vadede yönetilebilir olduğunu söyledi. İş dünyasının yatırım için döviz ile borçlanmak mecburiyetinde olduğunu belirten Çağlar, “Bu yüzden bu konuda bizim bir korkumuz yok” dedi. 3 MİLYON SURİYELİ’DEN 1 MİLYONU ÇALIŞABİLİR Türkiye’de Suriyeli göçmen sayısının 3 milyonu geçtiğini kaydeden İbrahim Çağlar, bu rakamın içinde çalışacak insan sayısının ise yaklaşık 1 milyonun üzerinde olduğunu ifade etti. Çağlar, “Bu insanlara istihdam sağlamazsak bu sefer farklı yollara başvurabilirler. Ardından sosyal sıkıntılar ortaya çıkar” diye konuştu. İKİ AYDA 8 BİN 479 FİRMA KURULDU İTO kayıtlarına göre yılın ilk iki ayında İstanbul’da 8 bin 479 firmanın kurulduğu bilgisini paylaşan İbrahim Çağlar, bunlardan 749’unun yabancı firma olduğunu söyledi. Çağlar, “Demek ki, insanların olumlu bir beklentisi var” dedi. AVRUPA’YA İHRACATIMIZ ARTMALI İTO Başkanı Çağlar, Avrupa’daki nüfusun giderek yaşlandığını ve üretiminin de düştüğünü dile getirerek, “Avrupa’nın ihtiyacını karşılayacak ona yakın tek ülke Türkiye. Dolayısıyla Avrupa ülkeleri ithalatını bizden yapmaya devam etmek zorunda. Biz de bu oranı artırmalıyız” dedi.

27 Mart 2017 Pazartesi